» 6 / En’âm  116:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 116
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : eğer
2. تُطِعْ (TŦA) = tuTiǎ' : uysan
3. أَكْثَرَ (ÊKS̃R) = ekṧera : çoğuna
4. مَنْ (MN) = men : kimselerin
5. فِي (FY) = fī :
6. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
7. يُضِلُّوكَ (YŽLVK) = yuDillūke : seni saptırırlar
8. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
9. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolu-
10. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
11. إِنْ (ÎN) = in :
12. يَتَّبِعُونَ (YTBAVN) = yettebiǔne : onlar uyuyorlar
13. إِلَّا (ÎLE) = illā : sadece
14. الظَّنَّ (ELƵN) = Z-Zenne : zanna
15. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve
16. هُمْ (HM) = hum : onlar
17. إِلَّا (ÎLE) = illā : sadece
18. يَخْرُصُونَ (YḢRṦVN) = yeḣruSūne : saçmalıyorlar
eğer | uysan | çoğuna | kimselerin | | yeryüzünde | seni saptırırlar | -ndan | yolu- | Allah'ın | | onlar uyuyorlar | sadece | zanna | ve | onlar | sadece | saçmalıyorlar |

[] [ŦVA] [KS̃R] [] [] [ERŽ] [ŽLL] [] [SBL] [] [] [TBA] [] [ƵNN] [] [] [] [ḢRṦ]
VÎN TŦA ÊKS̃R MN FY ELÊRŽ YŽLVK AN SBYL ELLH ÎN YTBAVN ÎLE ELƵN VÎN HM ÎLE YḢRṦVN

ve in tuTiǎ' ekṧera men l-erDi yuDillūke ǎn sebīli llahi in yettebiǔne illā Z-Zenne ve in hum illā yeḣruSūne
وإن تطع أكثر من في الأرض يضلوك عن سبيل الله إن يتبعون إلا الظن وإن هم إلا يخرصون

 » 6 / En’âm  Suresi: 116
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in eğer And if
تطع ط و ع | ŦVA TŦA tuTiǎ' uysan you obey
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧera çoğuna most
من | MN men kimselerin of
في | FY (those) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
يضلوك ض ل ل | ŽLL YŽLVK yuDillūke seni saptırırlar they will mislead you
عن | AN ǎn -ndan from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
إن | ÎN in Not
يتبعون ت ب ع | TBA YTBAVN yettebiǔne onlar uyuyorlar they follow
إلا | ÎLE illā sadece except
الظن ظ ن ن | ƵNN ELƵN Z-Zenne zanna [the] assumption,
وإن | VÎN ve in ve and not
هم | HM hum onlar they (do)
إلا | ÎLE illā sadece except
يخرصون خ ر ص | ḢRṦ YḢRṦVN yeḣruSūne saçmalıyorlar guess.

6:116 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | uysan | çoğuna | kimselerin | | yeryüzünde | seni saptırırlar | -ndan | yolu- | Allah'ın | | onlar uyuyorlar | sadece | zanna | ve | onlar | sadece | saçmalıyorlar |

[] [ŦVA] [KS̃R] [] [] [ERŽ] [ŽLL] [] [SBL] [] [] [TBA] [] [ƵNN] [] [] [] [ḢRṦ]
VÎN TŦA ÊKS̃R MN FY ELÊRŽ YŽLVK AN SBYL ELLH ÎN YTBAVN ÎLE ELƵN VÎN HM ÎLE YḢRṦVN

ve in tuTiǎ' ekṧera men l-erDi yuDillūke ǎn sebīli llahi in yettebiǔne illā Z-Zenne ve in hum illā yeḣruSūne
وإن تطع أكثر من في الأرض يضلوك عن سبيل الله إن يتبعون إلا الظن وإن هم إلا يخرصون

[] [ط و ع] [ك ث ر] [] [] [ا ر ض] [ض ل ل] [] [س ب ل] [] [] [ت ب ع] [] [ظ ن ن] [] [] [] [خ ر ص]

 » 6 / En’âm  Suresi: 116
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
تطع ط و ع | ŦVA TŦA tuTiǎ' uysan you obey
Te,Tı,Ayn,
400,9,70,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧera çoğuna most
,Kef,Se,Re,
,20,500,200,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
من | MN men kimselerin of
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (those) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
يضلوك ض ل ل | ŽLL YŽLVK yuDillūke seni saptırırlar they will mislead you
Ye,Dad,Lam,Vav,Kef,
10,800,30,6,20,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إن | ÎN in Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
يتبعون ت ب ع | TBA YTBAVN yettebiǔne onlar uyuyorlar they follow
Ye,Te,Be,Ayn,Vav,Nun,
10,400,2,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā sadece except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
الظن ظ ن ن | ƵNN ELƵN Z-Zenne zanna [the] assumption,
Elif,Lam,Zı,Nun,
1,30,900,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وإن | VÎN ve in ve and not
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlar they (do)
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
إلا | ÎLE illā sadece except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
يخرصون خ ر ص | ḢRṦ YḢRṦVN yeḣruSūne saçmalıyorlar guess.
Ye,Hı,Re,Sad,Vav,Nun,
10,600,200,90,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: eğer | تُطِعْ: uysan | أَكْثَرَ: çoğuna | مَنْ: kimselerin | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | يُضِلُّوكَ: seni saptırırlar | عَنْ: -ndan | سَبِيلِ: yolu- | اللَّهِ: Allah'ın | إِنْ: | يَتَّبِعُونَ: onlar uyuyorlar | إِلَّا: sadece | الظَّنَّ: zanna | وَإِنْ: ve | هُمْ: onlar | إِلَّا: sadece | يَخْرُصُونَ: saçmalıyorlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN eğer | تطع TŦA uysan | أكثر ÊKS̃R çoğuna | من MN kimselerin | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | يضلوك YŽLWK seni saptırırlar | عن AN -ndan | سبيل SBYL yolu- | الله ELLH Allah'ın | إن ÎN | يتبعون YTBAWN onlar uyuyorlar | إلا ÎLE sadece | الظن ELƵN zanna | وإن WÎN ve | هم HM onlar | إلا ÎLE sadece | يخرصون YḢRṦWN saçmalıyorlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: eğer | tuTiǎ': uysan | ekṧera: çoğuna | men: kimselerin | : | l-erDi: yeryüzünde | yuDillūke: seni saptırırlar | ǎn: -ndan | sebīli: yolu- | llahi: Allah'ın | in: | yettebiǔne: onlar uyuyorlar | illā: sadece | Z-Zenne: zanna | ve in: ve | hum: onlar | illā: sadece | yeḣruSūne: saçmalıyorlar |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: eğer | TŦA: uysan | ÊKS̃R: çoğuna | MN: kimselerin | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | YŽLVK: seni saptırırlar | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah'ın | ÎN: | YTBAVN: onlar uyuyorlar | ÎLE: sadece | ELƵN: zanna | VÎN: ve | HM: onlar | ÎLE: sadece | YḢRṦVN: saçmalıyorlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırır; çünkü onlar, ancak zanna kapılırlar ve onlar, ancak yalan söylerler.
Adem Uğur : Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.
Ahmed Hulusi : Eğer arzda bulunanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allâh yolundan saptırırlar. . . Onlar ancak zanlarına uyarlar ve düşüncesizce konuşurlar!
Ahmet Tekin : Eğer ülkedeki, yeryüzündeki insanların çoğunluğunun düşüncelerine, inançlarına ve uygulamalarına uyarsan, onlar, seni başına buyruk hale getirerek, Allah yolundan uzaklaşmana, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlarlar. Onlar kesinlikle, ilme, delile dayanmayan zanlarına uyarlar ve onlar kesinkes yalan-yanlış saçmalarlar.
Ahmet Varol : Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve sadece tahminde bulunuyor (sadece yalan söylüyorlar).
Ali Bulaç : Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Ali Fikri Yavuz : Eğer yeryüzündeki insanların ekserisine (ki onlar cahil ve kâfirlerdir) uyarsan, seni, onlar Allah yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zan ardında yürürler (babalarının gittiği yolu hak zannederler) ve sadece yalan uydururlar.
Bekir Sadak : Yeryuzundekilerin cogunluguna itaat edersen seni Allah yolundan saptirirlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.
Celal Yıldırım : Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar ; onlar zandan başkasına uymazlar ve onlar sadece yalan söyler, tahminlerde bulunurlar.
Diyanet İşleri : Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.
Diyanet Vakfi : Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.
Edip Yüksel : Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece «zann»a uyarlar ve saçmalarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yer(yüzün)dekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar yalnızca zannın ardından gider ve sade atarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yerdekilerin ekserisine uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar, onlar sırf zann ardında gider ve sade atarlar
Fizilal-il Kuran : Eğer sen yeryüzünde yaşayan insanların çoğuna uyacak olursan, bunlar seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanların, sanıların peşinde giderler, sırf tahmin yürütürler.
Gültekin Onan : Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Tanrı'nın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler'.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece “zann”a uyuyorlar ve sadece saçmalıyorlar.
Hasan Basri Çantay : Eğer yer (yüzün) de bulunan (insan) ların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan sapdırırlar. Onlar tereddüdden gayri bir şey'e uymazlar, onlar yalan söyler (adam) lardan başka da (bir şey) değildirler.
Hayrat Neşriyat : Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler.
İbni Kesir : Eğer sen, yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyarsan; seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zanna uyarlar ve yalnız yalan söyleyip dururlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve yeryüzünde bulunanların çoğuna itaat edersen, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zanna tâbî olurlar. Ve onlar, ancak yalan uydururlar.
Muhammed Esed : Şimdi, eğer yeryüzünde (yaşamakta) olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allahın yolundan saptırırlar: onlar ancak (başkalarının) zanlarına tabi olurlar ve kendileri hiçbir şey yapmayıp sadece tahmin yürütürler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer yerde bulunanların çoğuna itaat eder isen seni Allah Teâlâ'nın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zandan başka birşeye tâbi olmazlar ve onlar yalan yanlış söyler dururlar.
Ömer Öngüt : Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, onlar seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyarlar ve yalandan başka söz de söylemezler.
Şaban Piriş : Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar; Onlar zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar sadece yalan uydururlar.
Suat Yıldırım : Eğer dünyada bulunan insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar.
Süleyman Ateş : Yeryüzünde bulunan(insan)ların çoğuna uysan, seni Allâh'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.
Tefhim-ul Kuran : Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Ümit Şimşek : Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zan peşinde gider ve uydurup dururlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}