» 6 / En’âm  148:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 148
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. سَيَقُولُ (SYGVL) = seyeḳūlu : diyecekler ki
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. أَشْرَكُوا (ÊŞRKVE) = eşrakū : ortak koşan(lar)
4. لَوْ (LV) = lev : şayet
5. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : isteseydi
6. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
7. مَا (ME) = mā :
8. أَشْرَكْنَا (ÊŞRKNE) = eşraknā : biz ortak koşmazdık
9. وَلَا (VLE) = ve lā :
10. ابَاؤُنَا ( ËBEÙNE) = ābā'unā : babalarımız da
11. وَلَا (VLE) = ve lā :
12. حَرَّمْنَا (ḪRMNE) = Harramnā : haram yapmazdık
13. مِنْ (MN) = min : hiçbir
14. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
15. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : öyle (demişlerdi)
16. كَذَّبَ (KZ̃B) = keƶƶebe : yalanlayanlar
17. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
18. مِنْ (MN) = min :
19. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : onlardan önce
20. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : nihayet
21. ذَاقُوا (Z̃EGVE) = ƶāḳū : tadmışlardı
22. بَأْسَنَا (BÊSNE) = be'senā : azabımızı
23. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
24. هَلْ (HL) = hel : var mı?
25. عِنْدَكُمْ (AND̃KM) = ǐndekum : yanınızda
26. مِنْ (MN) = min : hiç
27. عِلْمٍ (ALM) = ǐlmin : bir bilgi
28. فَتُخْرِجُوهُ (FTḢRCVH) = fetuḣricūhu : çıka(rıp gösterece)ğiniz
29. لَنَا (LNE) = lenā : bize
30. إِنْ (ÎN) = in :
31. تَتَّبِعُونَ (TTBAVN) = tettebiǔne : siz uyuyorsunuz
32. إِلَّا (ÎLE) = illā : sadece
33. الظَّنَّ (ELƵN) = Z-Zenne : zanna
34. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
35. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : siz
36. إِلَّا (ÎLE) = illā : sadece
37. تَخْرُصُونَ (TḢRṦVN) = teḣruSūne : saçmalıyorsunuz
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |سَيَقُولُ: diyecekler ki | الَّذِينَ: kimseler | أَشْرَكُوا: ortak koşan(lar) | لَوْ: şayet | شَاءَ: isteseydi | اللَّهُ: Allah | مَا: | أَشْرَكْنَا: biz ortak koşmazdık | وَلَا: | ابَاؤُنَا: babalarımız da | وَلَا: | حَرَّمْنَا: haram yapmazdık | مِنْ: hiçbir | شَيْءٍ: şeyi | كَذَٰلِكَ: öyle (demişlerdi) | كَذَّبَ: yalanlayanlar | الَّذِينَ: | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: onlardan önce | حَتَّىٰ: nihayet | ذَاقُوا: tadmışlardı | بَأْسَنَا: azabımızı | قُلْ: de ki | هَلْ: var mı? | عِنْدَكُمْ: yanınızda | مِنْ: hiç | عِلْمٍ: bir bilgi | فَتُخْرِجُوهُ: çıka(rıp gösterece)ğiniz | لَنَا: bize | إِنْ: | تَتَّبِعُونَ: siz uyuyorsunuz | إِلَّا: sadece | الظَّنَّ: zanna | وَإِنْ: ve eğer | أَنْتُمْ: siz | إِلَّا: sadece | تَخْرُصُونَ: saçmalıyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |سيقول SYGWL diyecekler ki | الذين ELZ̃YN kimseler | أشركوا ÊŞRKWE ortak koşan(lar) | لو LW şayet | شاء ŞEÙ isteseydi | الله ELLH Allah | ما ME | أشركنا ÊŞRKNE biz ortak koşmazdık | ولا WLE | آباؤنا ËBEÙNE babalarımız da | ولا WLE | حرمنا ḪRMNE haram yapmazdık | من MN hiçbir | شيء ŞYÙ şeyi | كذلك KZ̃LK öyle (demişlerdi) | كذب KZ̃B yalanlayanlar | الذين ELZ̃YN | من MN | قبلهم GBLHM onlardan önce | حتى ḪT nihayet | ذاقوا Z̃EGWE tadmışlardı | بأسنا BÊSNE azabımızı | قل GL de ki | هل HL var mı? | عندكم AND̃KM yanınızda | من MN hiç | علم ALM bir bilgi | فتخرجوه FTḢRCWH çıka(rıp gösterece)ğiniz | لنا LNE bize | إن ÎN | تتبعون TTBAWN siz uyuyorsunuz | إلا ÎLE sadece | الظن ELƵN zanna | وإن WÎN ve eğer | أنتم ÊNTM siz | إلا ÎLE sadece | تخرصون TḢRṦWN saçmalıyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |seyeḳūlu: diyecekler ki | elleƶīne: kimseler | eşrakū: ortak koşan(lar) | lev: şayet | şā'e: isteseydi | llahu: Allah | : | eşraknā: biz ortak koşmazdık | ve lā: | ābā'unā: babalarımız da | ve lā: | Harramnā: haram yapmazdık | min: hiçbir | şey'in: şeyi | keƶālike: öyle (demişlerdi) | keƶƶebe: yalanlayanlar | elleƶīne: | min: | ḳablihim: onlardan önce | Hattā: nihayet | ƶāḳū: tadmışlardı | be'senā: azabımızı | ḳul: de ki | hel: var mı? | ǐndekum: yanınızda | min: hiç | ǐlmin: bir bilgi | fetuḣricūhu: çıka(rıp gösterece)ğiniz | lenā: bize | in: | tettebiǔne: siz uyuyorsunuz | illā: sadece | Z-Zenne: zanna | ve in: ve eğer | entum: siz | illā: sadece | teḣruSūne: saçmalıyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |SYGVL: diyecekler ki | ELZ̃YN: kimseler | ÊŞRKVE: ortak koşan(lar) | LV: şayet | ŞEÙ: isteseydi | ELLH: Allah | ME: | ÊŞRKNE: biz ortak koşmazdık | VLE: | ËBEÙNE: babalarımız da | VLE: | ḪRMNE: haram yapmazdık | MN: hiçbir | ŞYÙ: şeyi | KZ̃LK: öyle (demişlerdi) | KZ̃B: yalanlayanlar | ELZ̃YN: | MN: | GBLHM: onlardan önce | ḪT: nihayet | Z̃EGVE: tadmışlardı | BÊSNE: azabımızı | GL: de ki | HL: var mı? | AND̃KM: yanınızda | MN: hiç | ALM: bir bilgi | FTḢRCVH: çıka(rıp gösterece)ğiniz | LNE: bize | ÎN: | TTBAVN: siz uyuyorsunuz | ÎLE: sadece | ELƵN: zanna | VÎN: ve eğer | ÊNTM: siz | ÎLE: sadece | TḢRṦVN: saçmalıyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şirk koşanlar diyecekler ki: Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız; hiçbir şeyi de harâm saymazdık. İşte onlardan önce gelenler de peygamberleri böyle yalanladılar da sonucu azâbımızı tattılar. De ki: Bu hususta bir bilginiz varsa hemen bildirin bize. Fakat siz, ancak zannınıza uyuyorsunuz ve ancak yalan söylüyorsunuz.
Adem Uğur : Putperestler diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.
Ahmed Hulusi : Şirk koşanlar: "Eğer Allâh dileseydi, biz de babalarımız da şirk koşmazdık. . . Hiçbir şeyi de haram kılmazdık" diyecekler. . . Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar işte böyle yalanladılar. De ki: "İndînizde bize açıklayacağınız bir ilim var mı? Siz ancak zanna tâbi oluyorsunuz. . . Siz ancak tahmin üzere konuşup saçmalıyorsunuz. "
Ahmet Tekin : İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan putperestler: 'Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı ne biz, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşardık, ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.' diyecekler. Onlardan öncekiler de, aynı şekilde peygamberleri yalanladılar. Sonunda azâbımızı tattılar. 'Elinizde bize açıklayacağınız bir bilginiz mi var? Siz kesinlikle ilme, delile dayanmayan zanlarınıza uyuyorsunuz. Ve siz kesinkes yalan-yanlış saçmalıyorsunuz' de.
Ahmet Varol : Allah'a ortak koşanlar: 'Allah dileseydi biz de babalarımız da ortak koşmaz ve bir şeyi haram kılmazdık' diyecekler. Onlardan öncekiler de böyle yalanladılar da sonunda şiddetli azabımızı tattılar. De ki: 'Yanınızda bize karşı çıkarabileceğiniz bir bilgi var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve tutarsız tahminlerde bulunuyorsunuz.'
Ali Bulaç : Şirk koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de, bizim zorlu azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak zan ve tahminle yalan söylersiniz."
Ali Fikri Yavuz : Allah’a ortak koşanlar (müşrikler) şöyle diyecekler: “- Eğer Allah dileseydi, ne biz müşrik olurduk, ne babalırımız, ne de bir şey haram yapabilirdik.” Bunlardan öncekiler de böyle tekzib etmişlerdi. Sonunda azabımızı taddılar. Onlara de ki: “-Sizde kitab ve hüccetten bir şey (ilim) varsa, onu bize çıkarın getirin. Siz, yalnız kendi zannınıza tabi olup yalan söylemektesiniz.”
Bekir Sadak : Puta tapanlar, «Allah dileseydi babalarimiz ve biz puta tapmaz ve hicbir seyi haram kilmazdik» diyecekler; onlardan oncekiler de, Bizim siddetli azabimizi tadana kadar boyle demislerdi. Onlara «Bize karsi cikarabileceginiz bir bilginiz var mi? Siz ancak zanna uyuyorsunuz ve sadece tahminde bulunuyorsunuz» de.
Celal Yıldırım : Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: Allah dileseydi ne biz (putlara taparak) ortak koşardık, ne de babalarımız ortak koşardı. Ve ne de bir şeyi haram kılardık. Onlardan öncekiler de böyle yalanladılar (veya böyle yalan söylediler), sonunda kahredici azabımızı tattılar. De ki: (Bunu belgeleyecek) yanınızda ilimden bize çıkaracağınız bir şey varmı ? Siz ancak zanna uyuyorsunuz ve siz ancak (delilsiz, bilgisiz, yalan yanlış) atıp tutuyorsunuz.
Diyanet İşleri : Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
Diyanet İşleri (eski) : Puta tapanlar, 'Allah dileseydi babalarımız ve biz puta tapmaz ve hiçbir şeyi haram kılmazdık' diyecekler; onlardan öncekiler de, Bizim şiddetli azabımızı tadana kadar böyle demişlerdi. Onlara 'Bize karşı çıkarabileceğiniz bir bilginiz var mı? Siz ancak zanna uyuyorsunuz ve sadece tahminde bulunuyorsunuz' de.
Diyanet Vakfi : Putperestler diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.
Edip Yüksel : Ortak koşanlar, 'ALLAH dilemeseydi, ne biz, ne atalarımız ortak koşmaz ve hiç bir şeyi de haram etmezdik,' diyeceklerdir. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanlamışlardı. De ki: 'Yanınızda bize göstereceğiniz her hangi bir bilgi var mı? Siz ancak zanna (şüpheli ve çelişkili rivayetlere) uyuyorsunuz ve siz sadece tahminde bulunuyorsunuz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz ortak koşardık, ne de atalarımız ortak koşardı, hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan önce yalanlayanlar da böyle söylemişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: «Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz, ne de babalarımız O'na ortak koşardık; hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Bunlardan öncekiler de Bizim azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanlamışlardı. Onlara de ki: «İlim denilecek birşeyiniz var mı ki, bize çıkarasınız? Siz sadece bir zannın ardından gidiyorsunuz ve siz yalnızca atıp tutuyorsunuz.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Müşrik olanlar diyecekler ki: Allah dilese idi ne biz müşrik olurduk ne atalarımız, ne de bir şey haram kılabilirdik, bunlardan evvelkiler de böyle tekzib etmişlerdi, nihayet azâbımızı tattılar, hiç de, ilim denecek bir şey'iniz varmı ki bize çıkarasınız? Siz sırf bir zann ardından gidiyorsunuz ve siz ancak atıyorsunuz
Fizilal-il Kuran : Müşrikler diyecekler ki; «Eğer Allah dileseydi, ne biz ve atalarımız O'na ortak koşar ve ne de bu şeyi yasaklardık.» Onlardan öncekilerde bu şekilde peygamberlerini yalanladılar da azabımızın acısını tattılar. Onlara de ki; «Önümüze koyacağınız bir bildiğiniz var mı? Siz sadece sanının, yakıştırmaların peşinden gidiyorsunuz, sırf tahminlere dayanıyorsunuz.»
Gültekin Onan : Şirk koşanlar diyecekler ki: "Tanrı dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de, bizim zorlu azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var'? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak 'zan ve tahminle yalan' söylersiniz."
Hakkı Yılmaz : Allah'a ortak koşan kimseler diyecekler ki: “Allah dileseydi biz ortak koşmazdık, atalarımız da ortak koşmazlardı, hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan önce yalanlayanlar da azabımızı tadıncaya kadar işte böyleydi. De ki: “Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz.” ***
Hasan Basri Çantay : (Allaha) eş katanlar (sana) diyecekler ki: «Eğer Allah dileseydi ne biz, ne atalarımız (Allaha) eş koşmazdık. (Kendi kendimize) hiçbir şey'i haram da kılmazdık». Onlardan evvelkiler de (peygamberlerini) işte böyle tekzîb etdiler de nihayet bizim azabımızı tatdılar. De ki: «Nezdinizde (kitab ve huccetden) herhangi bir ilim varsa hemen onu bize çıkarın. Siz (kuru) bir zandan başka (bir şey'e) uymuyorsunuz ve siz yalan söyleyenlerden gayri kimseler değilsiniz».
Hayrat Neşriyat : (Allah’a) şirk koşanlar: 'Eğer Allah dileseydi ne (biz) şirk koşardık, ne de atalarımız! Hem hiçbir şeyi (kendi kendimize) haram kılmazdık!' diyecekler. Onlardan öncekiler (de) azâbımızı tadıncaya kadar (peygamberlerini) böyle yalanlamıştı. De ki: 'Yanınızda herhangi bir ilim var mı? Haydi, onu bize çıkarın! (Siz) zandan başkasına tâbi' olmuyorsunuz ve siz ancak çirkince yalan söylüyorsunuz.'
İbni Kesir : Şirk koşanlar diyecekler ki: Eğer Allah dileseydi; biz de, atalarımız da şirk koşmazdık. Hiçbir şeyi haram da kılmazdık. Onlardan öncekiler de, Bizim gücümüzü tadana kadar böyle dediler. De ki: Bize karşı yanınızda ortaya koyabileceğiniz bir bilgi var mı? Siz, ancak zanna uyuyorsunuz ve siz, sadece yalanlar atıyorsunuz.
İskender Evrenosoğlu : Şirk koşanlar şöyle söyleyecekler: “Şâyet Allah dileseydi, biz ve babalarımız şirk koşmazdık ve hiçbir şeyi haram etmezdik.” Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar işte böyle yalanladılar. De ki: “Sizin yanınızda ilimden bir şey var mı? Öyleyse (varsa) onu bize çıkarın. Siz ancak zanna tâbî oluyorsunuz. Ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
Muhammed Esed : Allahtan başka şeylere ilahlık yakıştırmaya şartlanmış olanlar, "Eğer Allah dileseydi Ondan başkasına ilahlık yakıştırmazdık; atalarımız da (öyle yapmazdı); ve (Onun izin verdiği) hiçbir şeyi de yasaklamazdık" derler. Onlardan öce yaşamış olanlar da böyle yaparak hakikati yalanladılar, ta ki azabımızı tadıncaya kadar! De ki: "Bize sunabileceğiniz (kesin) herhangi bir bilgiye sahip misiniz? Siz sadece (başka insanların) zanlarına uyuyorsunuz ve kendiniz tahminde bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz."
Ömer Nasuhi Bilmen : Müşrik olanlar elbette diyeceklerdir ki: «Eğer Allah dilemiş olsa idi biz de şirke düşmezdik, babalarımız da. Ve ne de bir şeyi haram kılardık.» Onlardan evvelkiler de böyle tekzîpte bulunmuştu, nihâyet azabımızı tattılar. De ki: «Sizin yanınızda ilimden birşey var mı? Onu bize çıkarsanıza. Siz zandan başka bir şeye tâbi olmuyorsunuz ve siz ancak yalan yanlış tahminlerde bulunanlardan başka değilsiniz.»
Ömer Öngüt : Şirk koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, ne biz ne de atalarımız şirk koşmazdık, hiçbir şeyi de haram kılmazdık. ” Onlardan öncekiler de aynı şekilde yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. Onlara de ki: “Yanınızda bize karşı çıkarabileceğiniz bir bilginiz var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz. ”
Şaban Piriş : Müşrikler: -Allah dileseydi babalarımız ve biz şirk koşmaz ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık., diyecekler. Onlardan öncekiler de, bizim acı azabımızı tadana kadar yalanlamışlardı. De ki: -Bize çıkarabileceğiniz bir deliliniz var mı? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve sadece uyduruyorsunuz.
Suat Yıldırım : Müşrikler diyecekler ki: "Eğer Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız şirk koşmaz, hiçbir şeyi de haram kılmazdık."Onlardan öncekiler de peygamberlerini yalancı saymışlardı da nihayet Bizim azabımızı tatmışlardı. De ki: "Sizin elinizde ortaya koyacağınız bir bilgi, bir belge varsa hemen çıkarıp gösterin. Ama gerçek şu ki: Siz sadece kuru bir zannın ardından gidiyorsunuz düpedüz yalan atıyorsunuz."
Süleyman Ateş : (Allah'a) Ortak koşanlar diyecekler ki: "Allâh isteseydi ne biz ne de babalarımız ortak koşmazdık, hiçbir şeyi de harâm yapmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi de nihâyet azâbımızı tadmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıka(rıp gösterece)ğiniz bir bilgi (yazılı belge) var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz."
Tefhim-ul Kuran : Şirk koşanlar diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne de atalarımız ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de, bizim zorlu azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: «Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak zan ve tahminle yalan söylersiniz.»
Ümit Şimşek : Allah'a ortak koşanlar, 'Eğer Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız Ona ortak koşmaz, hiçbir şeyi de haram saymazdık' diyecekler. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanlıyorlardı. De ki: Bir bilginiz varsa ortaya koyun, görelim. Siz sadece bir kuruntuya kapılmış gidiyor ve düpedüz yalan söylüyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}