» 6 / En’âm  48:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 48
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā :
2. نُرْسِلُ (NRSL) = nursilu : biz gönderimeyi
3. الْمُرْسَلِينَ (ELMRSLYN) = l-murselīne : elçileri
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
5. مُبَشِّرِينَ (MBŞRYN) = mubeşşirīne : müjdeciler olmak
6. وَمُنْذِرِينَ (VMNZ̃RYN) = ve munƶirīne : ve uyarıcılar olmak
7. فَمَنْ (FMN) = femen : o halde kim
8. امَنَ ( ËMN) = āmene : inanır
9. وَأَصْلَحَ (VÊṦLḪ) = ve eSleHa : ve uslanırsa
10. فَلَا (FLE) = felā : yoktur
11. خَوْفٌ (ḢVF) = ḣavfun : korku
12. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
13. وَلَا (VLE) = ve lā : ve değildir
14. هُمْ (HM) = hum : onlar
15. يَحْزَنُونَ (YḪZNVN) = yeHzenūne : üzülecek de
| biz gönderimeyi | elçileri | dışında | müjdeciler olmak | ve uyarıcılar olmak | o halde kim | inanır | ve uslanırsa | yoktur | korku | onlara | ve değildir | onlar | üzülecek de |

[] [RSL] [RSL] [] [BŞR] [NZ̃R] [] [EMN] [ṦLḪ] [] [ḢVF] [] [] [] [ḪZN]
VME NRSL ELMRSLYN ÎLE MBŞRYN VMNZ̃RYN FMN ËMN VÊṦLḪ FLE ḢVF ALYHM VLE HM YḪZNVN

ve mā nursilu l-murselīne illā mubeşşirīne ve munƶirīne femen āmene ve eSleHa felā ḣavfun ǎleyhim ve lā hum yeHzenūne
وما نرسل المرسلين إلا مبشرين ومنذرين فمن آمن وأصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

 » 6 / En’âm  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā And not
نرسل ر س ل | RSL NRSL nursilu biz gönderimeyi We send
المرسلين ر س ل | RSL ELMRSLYN l-murselīne elçileri the Messengers
إلا | ÎLE illā dışında except
مبشرين ب ش ر | BŞR MBŞRYN mubeşşirīne müjdeciler olmak (as) bearer of glad tidings
ومنذرين ن ذ ر | NZ̃R VMNZ̃RYN ve munƶirīne ve uyarıcılar olmak and (as) warners.
فمن | FMN femen o halde kim So whoever
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanır believed
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSleHa ve uslanırsa and reformed,
فلا | FLE felā yoktur then no
خوف خ و ف | ḢVF ḢVF ḣavfun korku fear
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara upon them
ولا | VLE ve lā ve değildir and not
هم | HM hum onlar they
يحزنون ح ز ن | ḪZN YḪZNVN yeHzenūne üzülecek de will grieve.

6:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| biz gönderimeyi | elçileri | dışında | müjdeciler olmak | ve uyarıcılar olmak | o halde kim | inanır | ve uslanırsa | yoktur | korku | onlara | ve değildir | onlar | üzülecek de |

[] [RSL] [RSL] [] [BŞR] [NZ̃R] [] [EMN] [ṦLḪ] [] [ḢVF] [] [] [] [ḪZN]
VME NRSL ELMRSLYN ÎLE MBŞRYN VMNZ̃RYN FMN ËMN VÊṦLḪ FLE ḢVF ALYHM VLE HM YḪZNVN

ve mā nursilu l-murselīne illā mubeşşirīne ve munƶirīne femen āmene ve eSleHa felā ḣavfun ǎleyhim ve lā hum yeHzenūne
وما نرسل المرسلين إلا مبشرين ومنذرين فمن آمن وأصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

[] [ر س ل] [ر س ل] [] [ب ش ر] [ن ذ ر] [] [ا م ن] [ص ل ح] [] [خ و ف] [] [] [] [ح ز ن]

 » 6 / En’âm  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نرسل ر س ل | RSL NRSL nursilu biz gönderimeyi We send
Nun,Re,Sin,Lam,
50,200,60,30,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
المرسلين ر س ل | RSL ELMRSLYN l-murselīne elçileri the Messengers
Elif,Lam,Mim,Re,Sin,Lam,Ye,Nun,
1,30,40,200,60,30,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) passive participle
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
مبشرين ب ش ر | BŞR MBŞRYN mubeşşirīne müjdeciler olmak (as) bearer of glad tidings
Mim,Be,Şın,Re,Ye,Nun,
40,2,300,200,10,50,
N – accusative masculine plural (form II) active participle
اسم منصوب
ومنذرين ن ذ ر | NZ̃R VMNZ̃RYN ve munƶirīne ve uyarıcılar olmak and (as) warners.
Vav,Mim,Nun,Zel,Re,Ye,Nun,
6,40,50,700,200,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
فمن | FMN femen o halde kim So whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanır believed
,Mim,Nun,
,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSleHa ve uslanırsa and reformed,
Vav,,Sad,Lam,Ha,
6,,90,30,8,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
فلا | FLE felā yoktur then no
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
RSLT – prefixed result particle
NEG – negative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نفي
خوف خ و ف | ḢVF ḢVF ḣavfun korku fear
Hı,Vav,Fe,
600,6,80,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ولا | VLE ve lā ve değildir and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
يحزنون ح ز ن | ḪZN YḪZNVN yeHzenūne üzülecek de will grieve.
Ye,Ha,Ze,Nun,Vav,Nun,
10,8,7,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: | نُرْسِلُ: biz gönderimeyi | الْمُرْسَلِينَ: elçileri | إِلَّا: dışında | مُبَشِّرِينَ: müjdeciler olmak | وَمُنْذِرِينَ: ve uyarıcılar olmak | فَمَنْ: o halde kim | امَنَ: inanır | وَأَصْلَحَ: ve uslanırsa | فَلَا: yoktur | خَوْفٌ: korku | عَلَيْهِمْ: onlara | وَلَا: ve değildir | هُمْ: onlar | يَحْزَنُونَ: üzülecek de |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME | نرسل NRSL biz gönderimeyi | المرسلين ELMRSLYN elçileri | إلا ÎLE dışında | مبشرين MBŞRYN müjdeciler olmak | ومنذرين WMNZ̃RYN ve uyarıcılar olmak | فمن FMN o halde kim | آمن ËMN inanır | وأصلح WÊṦLḪ ve uslanırsa | فلا FLE yoktur | خوف ḢWF korku | عليهم ALYHM onlara | ولا WLE ve değildir | هم HM onlar | يحزنون YḪZNWN üzülecek de |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: | nursilu: biz gönderimeyi | l-murselīne: elçileri | illā: dışında | mubeşşirīne: müjdeciler olmak | ve munƶirīne: ve uyarıcılar olmak | femen: o halde kim | āmene: inanır | ve eSleHa: ve uslanırsa | felā: yoktur | ḣavfun: korku | ǎleyhim: onlara | ve lā: ve değildir | hum: onlar | yeHzenūne: üzülecek de |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: | NRSL: biz gönderimeyi | ELMRSLYN: elçileri | ÎLE: dışında | MBŞRYN: müjdeciler olmak | VMNZ̃RYN: ve uyarıcılar olmak | FMN: o halde kim | ËMN: inanır | VÊṦLḪ: ve uslanırsa | FLE: yoktur | ḢVF: korku | ALYHM: onlara | VLE: ve değildir | HM: onlar | YḪZNVN: üzülecek de |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, peygamberleri ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik. Şu halde inananlara ve kendilerini düzgün bir hale getirenlere ne korku vardır, ne de mahzun olur onlar.
Adem Uğur : Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler.
Ahmed Hulusi : Biz Rasûlleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak irsâl ediyoruz. . . Artık kimler iman eder ve (durumunu) düzeltirse, işte onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Ahmet Tekin : Biz Rasulleri, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere ancak rahmetimizin, merhametimizin, ihsanımızın, sevgimizin müjdecileri, ve sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar olarak görevlendirip gönderiyoruz. Artık kim geçmişinin kirinden arınarak iman edip, iyi ve ıslah olur, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzelterek, geliştirerek yaşarsa onlara, her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Ahmet Varol : Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kimler iman eder de durumlarını düzeltirlerse onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Ali Bulaç : Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Biz, peygamberleri, ancak müminleri cennetle müjdeleyici ve kâfirleri cehennemle korkutucu olarak gönderdik. o halde, kim iman edip hâlini düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlar, mahzun olacak da değillerdir.
Bekir Sadak : Peygamberleri ancak mujdeci ve uyarici olarak gonderiyoruz. Kim inanir ve nefsini islah ederse onlara korku yoktur, onlar uzulmeyeceklerdir.
Celal Yıldırım : Biz, peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Artık kim imân edip kendini düzeltirse, onlar üzerinde' hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Diyanet İşleri : Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. Kim inanır ve nefsini ıslah ederse onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet Vakfi : Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler.
Edip Yüksel : Biz elçileri, ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderiyoruz. Kim inanıp kendini düzeltirse, onlara bir korku yok, onlar üzülmeyecekler de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz o gönderilen peygamberleri rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Onun için kim iman edip dürüstlük yolunu tutarsa, onlara korku yoktur ve mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz o gönderilen Peygamberleri ancak rahmetimizin müjdecileri, ve azâbımızın habercileri olmak üzere göndeririz, onun için kim iyman edib salâh yolunu tutarsa onlara korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir
Fizilal-il Kuran : Biz peygamberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini ıslah ederse onlar için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmezler de.
Gültekin Onan : Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim inanırsa ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz gönderilen elçileri, ancak müjdeciler ve uyarıcılar olmak üzere göndeririz: Artık kim iman eder ve düzeltirse, artık onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun olmayacaklar da.
Hasan Basri Çantay : Biz peygamberleri rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmakdan başka (hal ve sıfatlarla) göndermeyiz. O halde kim îman eder ve (kendini) düzeltirse onların üzerine hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (biz,) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak göndeririz. O hâlde kim îmân edip (hâlini) ıslâh ederse, artık onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
İbni Kesir : Biz, peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Öyleyse her kim ki inanır ve ıslah ederse; artık onlar için korku yoktur. Ve onlar üzülecek de değillerdir.
İskender Evrenosoğlu : Biz resûlleri “uyarıcılar ve müjdeleyiciler” olmaktan başka (bir şey için) göndermeyiz. Artık kim âmenû olur (Allah'a ulaşmayı dilerse) ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artık onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
Muhammed Esed : Biz, elçileri(mizi) yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz: bu nedenle, iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar ne korkacak ne de üzüleceklerdir;
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler ve münzirler olmak üzere göndeririz. İmdi her kim imân eder ve (halini) ıslahta bulunursa artık onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ömer Öngüt : Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve korkutucular olarak göndeririz. Kim inanır nefsini ıslah ederse, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Şaban Piriş : Biz, elçileri yalnız müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman edip, halini düzeltirse, o kimselere bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Suat Yıldırım : Biz peygamberleri sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. O halde kim iman eder, kendisini ve işlerini düzeltirse onlara asla korku yoktur. Onlar hiçbir üzüntüye de mâruz kalmayacaklardır.
Süleyman Ateş : Biz elçileri sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim inanır ve uslanırsa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olacak değildirler.
Ümit Şimşek : Biz peygamberleri ancak müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Kim iman eder ve durumunu düzeltirse, artık ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}