V – 3rd person feminine singular perfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
نفحة
ن ف ح | NFḪ
NFḪT
nefHatun
bir esinti
a whiff
Nun,Fe,Ha,Te merbuta, 50,80,8,400,
N – nominative feminine indefinite noun اسم مرفوع
من
|
MN
min
-ndan
of
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
عذاب
ع ذ ب | AZ̃B
AZ̃EB
ǎƶābi
azabı-
(the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be, 70,700,1,2,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
ربك
ر ب ب | RBB
RBK
rabbike
Rabbinin
(of) your Lord,
Re,Be,Kef, 200,2,20,
N – genitive masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليقولن
ق و ل | GVL
LYGVLN
leyeḳūlunne
derler
surely they will say,
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Nun, 30,10,100,6,30,50,
EMPH – emphatic prefix lām V – 3rd person masculine plural imperfect verb EMPH – emphatic suffix nūn اللام لام التوكيد فعل مضارع والنون للتوكيد
يا
ي | Y
YE
yā
EY/HEY/AH
"""O!"
Ye,Elif, 10,1,
ويلنا
و ي ل | VYL
VYLNE
veylenā
eyvah bize
woe to us
Vav,Ye,Lam,Nun,Elif, 6,10,30,50,1,
VOC – prefixed vocative particle ya N – nominative noun PRON – 1st person plural possessive pronoun أداة نداء اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنا
|
ÎNE
innā
biz gerçekten
Indeed, we
,Nun,Elif, ,50,1,
ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنا
ك و ن | KVN
KNE
kunnā
olmuşuz
[we] were
Kef,Nun,Elif, 20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ظالمين
ظ ل م | ƵLM
ƵELMYN
Zālimīne
zalimler
"wrongdoers."""
Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun, 900,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَئِنْ: ve eğer | مَسَّتْهُمْ: onlara dokunsa | نَفْحَةٌ: bir esinti | مِنْ: -ndan | عَذَابِ: azabı- | رَبِّكَ: Rabbinin | لَيَقُولُنَّ: derler | يَا: EY/HEY/AH | وَيْلَنَا: eyvah bize | إِنَّا: biz gerçekten | كُنَّا: olmuşuz | ظَالِمِينَ: zalimler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولئن WLÙNve eğer | مستهم MSTHMonlara dokunsa | نفحة NFḪTbir esinti | من MN-ndan | عذاب AZ̃EBazabı- | ربك RBKRabbinin | ليقولن LYGWLNderler | يا YEEY/HEY/AH | ويلنا WYLNEeyvah bize | إنا ÎNEbiz gerçekten | كنا KNEolmuşuz | ظالمين ƵELMYNzalimler |
Kırık Meal (Okunuş) : |velein: ve eğer | messethum: onlara dokunsa | nefHatun: bir esinti | min: -ndan | ǎƶābi: azabı- | rabbike: Rabbinin | leyeḳūlunne: derler | yā: EY/HEY/AH | veylenā: eyvah bize | innā: biz gerçekten | kunnā: olmuşuz | Zālimīne: zalimler |
Kırık Meal (Transcript) : |VLÙN: ve eğer | MSTHM: onlara dokunsa | NFḪT: bir esinti | MN: -ndan | AZ̃EB: azabı- | RBK: Rabbinin | LYGVLN: derler | YE: EY/HEY/AH | VYLNE: eyvah bize | ÎNE: biz gerçekten | KNE: olmuşuz | ƵELMYN: zalimler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat onlara Rabbinin azâbından bir koku bile esse derhal eyvahlar olsun bize derler gerçekten de biz zâlimdik.
Adem Uğur : Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, "Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!" derler.
Ahmed Hulusi : Yemin olsun, eğer onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunsa elbette: "Yazık bize! Doğrusu biz zâlimlermişiz" derler.
Ahmet Tekin : Onlara, Rabbinin azâbından ufak bir esinti dokunsa hiç şüphesiz:
'Vah bize, hakikaten biz şirkte, inkârda, isyanda ısrar eden zâlim kimselermişiz' derler.
Ahmet Varol : Andolsun ki onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa mutlaka: 'Yazık bize! Gerçekten biz zalimlermişiz' diyeceklerdir.
Ali Bulaç : Andolsun, onlara Rabbinin azabından 'bir ufak esinti' dokunacak olsa hiç tartışmasız; "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyecekler.
Ali Fikri Yavuz : Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak şöyle diyecekler: “- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimlerdik.”
Bekir Sadak : Rabbinin azasindan onlara bir esinti dokunsa: «Vah bize! Dogrusu biz haksizdik» derler.
Celal Yıldırım : Yemin ederim ki, Rabbın azabından onlara bir esinti dokunsa, elbette, «yazıklar olsun bize ! Doğrusu biz zâlimler idik» diyecekler.
Diyanet İşleri : Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa: 'Vah bize! Doğrusu biz haksızdık' derler.
Diyanet Vakfi : Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, «Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!» derler.
Edip Yüksel : Kendilerine, Rabbinin azabından bir esinti dokunsa, 'Vay bize, biz gerçekten zalimlermişiz,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak «Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik» diyeceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yemin olsun ki, Rabbinin azabından çok az birşey onlara dokunursa, muhakkak diyeceklerdir ki: «Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik»
Elmalılı Hamdi Yazır : Maamafih kasem olsun rabbının azâbından onlara bir nefha dokunursa muhakkak diyeceklerdir ki vay bizlere! Bizler cidden zâlimler idik
Fizilal-il Kuran : Andolsun ki, Rabb'inin azabının en hafif bir fiskesi eğer onlara değse kesinlikle «Eyvahlar olsun! Biz gerçekten kendimize zulmetmişiz» derler.
Gültekin Onan : Andolsun, onlara rabbinin azabından "bir ufak esinti" dokunacak olsa hiç tartışmasız; "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyecekler.
Hakkı Yılmaz : "Ve şüphesiz, Rabbinin azabından bir esinti onlara dokunursa, kesinlikle ‘Eyvah bizlere! Şüphesiz biz yanlış; kendi zararlarına iş yapanlarmışız’ diyeceklerdir. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki Rabbinin azabından onlara ednâ bir şey dokunsa muhakkak: «Yazıklar olsun bize. Biz gerçekden zaalimlermişiz» diyeceklerdir.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, onlara Rabbinin azâbından hafif bir kokucuk, azıcık dokunsaelbette: 'Eyvah bize! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!' derler.
İbni Kesir : Andolsun ki Rabbının azabından onlara bir esinti dokunsa; eyvahlar bize, doğrusu biz gerçekten zalimlermişiz, diyeceklerdir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer, onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunursa, mutlaka: “Bize yazıklar olsun, gerçekten biz, zalimler olduk.” derler.
Muhammed Esed : Yine de, kendilerini Rabbinin azabından bir esinti yoklasa, hiç şüphe yok, hemen, "Vah bize!" derler, "Doğrusu, zalim kimselerdik biz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, Rabbinin azabından hafif bir şey onlara dokunacak olsa elbette diyeceklerdir ki: «Eyvah bizlere! Şüphe yok ki, biz zalimler olmuştuk.»
Ömer Öngüt : Andolsun ki Rabbinin azabından onlara az bir esinti dokunsa: “Vah bize! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!” derler.
Şaban Piriş : Onlara Rabb’inin azabından bir esinti dokunsa: -Eyvah, biz gerçekten haksızlık edenler idik, derler.
Suat Yıldırım : Eğer onlara Rabbinin azabından bir esinti bile dokunsa: "Eyvah, yazıklar olsun bize, biz gerçekten kendimizi bu azaba müstahak etmekle kendimize zulmetmişiz!" derler.
Süleyman Ateş : Andolsun, onlara Rabbinin azâbından bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, biz gerçekten zâlimlermişiz," derler.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, onlara Rabbinin azabından 'bir ufak esinti' dokunacak olsa hiç tartışmasız; «Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız» diyecekler.
Ümit Şimşek : Onlara Rabbinin azabından bir esinticik dokunacak olsa, 'Eyvah bize,' diyeceklerdi. 'Biz gerçekten kendimize yazık etmişiz!'
Yaşar Nuri Öztürk : Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa, yemin olsun şöyle diyecekler: "Vay bizlere, biz zalimlermişiz!"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]