» 21 / Enbiyâ  73:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 73
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَجَعَلْنَاهُمْ (VCALNEHM) = ve ceǎlnāhum : ve onları yaptık
2. أَئِمَّةً (ÊÙMT) = eimmeten : önderler
3. يَهْدُونَ (YHD̃VN) = yehdūne : doğru yolu gösteren
4. بِأَمْرِنَا (BÊMRNE) = biemrinā : emrimizle
5. وَأَوْحَيْنَا (VÊVḪYNE) = ve evHaynā : ve vahyettik
6. إِلَيْهِمْ (ÎLYHM) = ileyhim : onlara
7. فِعْلَ (FAL) = fiǎ'le : işler yap
8. الْخَيْرَاتِ (ELḢYRET) = l-ḣayrāti : hayırlı
9. وَإِقَامَ (VÎGEM) = ve iḳāme : ve doğrul
10. الصَّلَاةِ (ELṦLET) = S-Salāti : SaLâTe/Desteğe
11. وَإِيتَاءَ (VÎYTEÙ) = ve ītā'e : ve ver
12. الزَّكَاةِ (ELZKET) = z-zekāti : zekat
13. وَكَانُوا (VKENVE) = ve kānū : ve-idiler
14. لَنَا (LNE) = lenā : bize
15. عَابِدِينَ (AEBD̃YN) = ǎābidīne : kulluk eder-
ve onları yaptık | önderler | doğru yolu gösteren | emrimizle | ve vahyettik | onlara | işler yap | hayırlı | ve doğrul | SaLâTe/Desteğe | ve ver | zekat | ve-idiler | bize | kulluk eder- |

[CAL] [EMM] [HD̃Y] [EMR] [VḪY] [] [FAL] [ḢYR] [GVM] [ṦLV] [ETY] [ZKV] [KVN] [] [ABD̃]
VCALNEHM ÊÙMT YHD̃VN BÊMRNE VÊVḪYNE ÎLYHM FAL ELḢYRET VÎGEM ELṦLET VÎYTEÙ ELZKET VKENVE LNE AEBD̃YN

ve ceǎlnāhum eimmeten yehdūne biemrinā ve evHaynā ileyhim fiǎ'le l-ḣayrāti ve iḳāme S-Salāti ve ītā'e z-zekāti ve kānū lenā ǎābidīne
وجعلناهم أئمة يهدون بأمرنا وأوحينا إليهم فعل الخيرات وإقام الصلاة وإيتاء الزكاة وكانوا لنا عابدين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلناهم ج ع ل | CAL VCALNEHM ve ceǎlnāhum ve onları yaptık And We made them
أئمة ا م م | EMM ÊÙMT eimmeten önderler leaders,
يهدون ه د ي | HD̃Y YHD̃VN yehdūne doğru yolu gösteren they guide
بأمرنا ا م ر | EMR BÊMRNE biemrinā emrimizle by Our Command.
وأوحينا و ح ي | VḪY VÊVḪYNE ve evHaynā ve vahyettik And We inspired
إليهم | ÎLYHM ileyhim onlara to them
فعل ف ع ل | FAL FAL fiǎ'le işler yap (the) doing
الخيرات خ ي ر | ḢYR ELḢYRET l-ḣayrāti hayırlı (of) good deeds,
وإقام ق و م | GVM VÎGEM ve iḳāme ve doğrul and establishment
الصلاة ص ل و | ṦLV ELṦLET S-Salāti SaLâTe/Desteğe (of) the prayer
وإيتاء ا ت ي | ETY VÎYTEÙ ve ītā'e ve ver and giving
الزكاة ز ك و | ZKV ELZKET z-zekāti zekat "(of) zakah;"
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve-idiler and they were
لنا | LNE lenā bize of Us
عابدين ع ب د | ABD̃ AEBD̃YN ǎābidīne kulluk eder- worshippers.

21:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onları yaptık | önderler | doğru yolu gösteren | emrimizle | ve vahyettik | onlara | işler yap | hayırlı | ve doğrul | SaLâTe/Desteğe | ve ver | zekat | ve-idiler | bize | kulluk eder- |

[CAL] [EMM] [HD̃Y] [EMR] [VḪY] [] [FAL] [ḢYR] [GVM] [ṦLV] [ETY] [ZKV] [KVN] [] [ABD̃]
VCALNEHM ÊÙMT YHD̃VN BÊMRNE VÊVḪYNE ÎLYHM FAL ELḢYRET VÎGEM ELṦLET VÎYTEÙ ELZKET VKENVE LNE AEBD̃YN

ve ceǎlnāhum eimmeten yehdūne biemrinā ve evHaynā ileyhim fiǎ'le l-ḣayrāti ve iḳāme S-Salāti ve ītā'e z-zekāti ve kānū lenā ǎābidīne
وجعلناهم أئمة يهدون بأمرنا وأوحينا إليهم فعل الخيرات وإقام الصلاة وإيتاء الزكاة وكانوا لنا عابدين

[ج ع ل] [ا م م] [ه د ي] [ا م ر] [و ح ي] [] [ف ع ل] [خ ي ر] [ق و م] [ص ل و] [ا ت ي] [ز ك و] [ك و ن] [] [ع ب د]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلناهم ج ع ل | CAL VCALNEHM ve ceǎlnāhum ve onları yaptık And We made them
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,He,Mim,
6,3,70,30,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أئمة ا م م | EMM ÊÙMT eimmeten önderler leaders,
,,Mim,Te merbuta,
,,40,400,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
يهدون ه د ي | HD̃Y YHD̃VN yehdūne doğru yolu gösteren they guide
Ye,He,Dal,Vav,Nun,
10,5,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بأمرنا ا م ر | EMR BÊMRNE biemrinā emrimizle by Our Command.
Be,,Mim,Re,Nun,Elif,
2,,40,200,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأوحينا و ح ي | VḪY VÊVḪYNE ve evHaynā ve vahyettik And We inspired
Vav,,Vav,Ha,Ye,Nun,Elif,
6,,6,8,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليهم | ÎLYHM ileyhim onlara to them
,Lam,Ye,He,Mim,
,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
فعل ف ع ل | FAL FAL fiǎ'le işler yap (the) doing
Fe,Ayn,Lam,
80,70,30,
N – accusative verbal noun
اسم منصوب
الخيرات خ ي ر | ḢYR ELḢYRET l-ḣayrāti hayırlı (of) good deeds,
Elif,Lam,Hı,Ye,Re,Elif,Te,
1,30,600,10,200,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وإقام ق و م | GVM VÎGEM ve iḳāme ve doğrul and establishment
Vav,,Gaf,Elif,Mim,
6,,100,1,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine (form IV) verbal noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
الصلاة ص ل و | ṦLV ELṦLET S-Salāti SaLâTe/Desteğe (of) the prayer
Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
1,30,90,30,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وإيتاء ا ت ي | ETY VÎYTEÙ ve ītā'e ve ver and giving
Vav,,Ye,Te,Elif,,
6,,10,400,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine (form IV) verbal noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
الزكاة ز ك و | ZKV ELZKET z-zekāti zekat "(of) zakah;"
Elif,Lam,Ze,Kef,Elif,Te merbuta,
1,30,7,20,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve-idiler and they were
Vav,Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
6,20,1,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لنا | LNE lenā bize of Us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
عابدين ع ب د | ABD̃ AEBD̃YN ǎābidīne kulluk eder- worshippers.
Ayn,Elif,Be,Dal,Ye,Nun,
70,1,2,4,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَجَعَلْنَاهُمْ: ve onları yaptık | أَئِمَّةً: önderler | يَهْدُونَ: doğru yolu gösteren | بِأَمْرِنَا: emrimizle | وَأَوْحَيْنَا: ve vahyettik | إِلَيْهِمْ: onlara | فِعْلَ: işler yap | الْخَيْرَاتِ: hayırlı | وَإِقَامَ: ve doğrul | الصَّلَاةِ: SaLâTe/Desteğe | وَإِيتَاءَ: ve ver | الزَّكَاةِ: zekat | وَكَانُوا: ve-idiler | لَنَا: bize | عَابِدِينَ: kulluk eder- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وجعلناهم WCALNEHM ve onları yaptık | أئمة ÊÙMT önderler | يهدون YHD̃WN doğru yolu gösteren | بأمرنا BÊMRNE emrimizle | وأوحينا WÊWḪYNE ve vahyettik | إليهم ÎLYHM onlara | فعل FAL işler yap | الخيرات ELḢYRET hayırlı | وإقام WÎGEM ve doğrul | الصلاة ELṦLET SaLâTe/Desteğe | وإيتاء WÎYTEÙ ve ver | الزكاة ELZKET zekat | وكانوا WKENWE ve-idiler | لنا LNE bize | عابدين AEBD̃YN kulluk eder- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ceǎlnāhum: ve onları yaptık | eimmeten: önderler | yehdūne: doğru yolu gösteren | biemrinā: emrimizle | ve evHaynā: ve vahyettik | ileyhim: onlara | fiǎ'le: işler yap | l-ḣayrāti: hayırlı | ve iḳāme: ve doğrul | S-Salāti: SaLâTe/Desteğe | ve ītā'e: ve ver | z-zekāti: zekat | ve kānū: ve-idiler | lenā: bize | ǎābidīne: kulluk eder- |
Kırık Meal (Transcript) : |VCALNEHM: ve onları yaptık | ÊÙMT: önderler | YHD̃VN: doğru yolu gösteren | BÊMRNE: emrimizle | VÊVḪYNE: ve vahyettik | ÎLYHM: onlara | FAL: işler yap | ELḢYRET: hayırlı | VÎGEM: ve doğrul | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | VÎYTEÙ: ve ver | ELZKET: zekat | VKENVE: ve-idiler | LNE: bize | AEBD̃YN: kulluk eder- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevk ederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibâdet eden kişilerdi.
Adem Uğur : Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
Ahmed Hulusi : Onları hükmümüzce hakikate erdiren önderler kıldık. . . Onlara hayırlı işler yapmayı, salâtı ikame etmeyi ve zekât vermeyi vahyettik. . . Kulluklarının farkındalığında idiler.
Ahmet Tekin : Onları, var ettiğimiz planın gereği, doğru yolu gösteren imamlar, önderler olarak hazırlayıp yetiştirdik. Onlara, dünya ve âhiret için hayırlı işler yapmayı, Allahın emirlerini yerine getirmeyi, namazı âdâbına riayet ederek, aksatmadan kılmayı, vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar bizi ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bize bağlanan, saygıyla bize kulluk ve ibadet eden kimselerdi.
Ahmet Varol : Onları bizim emrimizle doğruya ileten önderler kıldık. Kendilerine hayırları işlemeyi, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
Ali Bulaç : Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Ve hepsini (İbrâhîm’i, İshak’ı ve Yakûb’u) emrimizle doğru yol gösteren imamlar (önderler) yaptık. Kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahy eyledik. Onlar hep bize ibadet ediyorlardı (asla putlara tapmıyorlardı).
Bekir Sadak : Onlari, buyrugumuz altinda insanlari dogru yola goturen onderler yaptik; onlara, iyi isler yapmayi, namaz kilmayi, zekat vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.
Celal Yıldırım : Onları emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler kıldık. Onlara hayırlı işleri işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Zaten onlar bize ibâdet eden kullardı.
Diyanet İşleri : Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kimselerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.
Diyanet Vakfi : Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
Edip Yüksel : Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize kulluk edenlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve hepsini, emrimizle yol gösteren rehberler yaptık ve kendilerine hayırlı işler işlemeyi, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Hepsi Bize kulluk eden kimselerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve hepsini emrimizle yol gösteren imamlar ettik ve kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı zekât vermeyi, vahyeyledik ve hep bize âbid idiler
Fizilal-il Kuran : Onları emrimiz uyarınca insanları doğru yola ileten önderler yaptık. Onlara yararlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi.
Gültekin Onan : Ve onları kendi buyruğumuzla hidayete yönelten imamlar kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
Hakkı Yılmaz : "Ve Biz onları, Bizim emrimizle kılavuzluk yapan önderler yaptık. Ve Biz onlara hayırlar işlemeyi, salâtı ikame etmeyi [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturma-ayakta tutmayı], zekâtı/vergiyi vermeyi vahyettik. Ve onlar, sadece Bize kulluk yapanlar idiler. "
Hasan Basri Çantay : Onları emrimizle doğru yolu gösterecek rehberler kıldık, kendilerine hayırlı işler yapmayı, dosdoğru namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyetdik. Onlar bize ibâdet edicilerdi,
Hayrat Neşriyat : Onları emrimizle (insanlara) hak yolu gösteren imamlar (kendisine tâbi' olunan rehberler) yaptık; onlara hayırlı işler yapmayı, namazı hakkıyla edâ etmeyi ve zekât vermeyi vahyettik. (Onlar) bize kulluk eden kimselerdi.
İbni Kesir : Onları emrimizle insanlara doğru yolu gösteren imamlar kıldık. Ve onlara hayırlar yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kulluk eden kimselerdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve onları, emrimizle hidayete erdiren (ölmeden önce ruhları Allah'a ulaştıran) imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular.
Muhammed Esed : ve onları buyruklarımız doğrultusunda (başkalarına) yol gösteren önderler yaptık; çünkü onlara iyi ve yararlı işler yapmayı, salat konusunda duyarlı ve devamlı olmayı, arınmak için verilmesi gereken şeyi vermeyi vahyettik; böylece onlar hep Bize kulluk ettiler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onları imamlar kıldık ki, Bizim emrimizle rehber-i hidâyette bulunurlar ve onlara hayırlı işleri yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve Bize ibadet edenler oldular.
Ömer Öngüt : Onları emrimizle doğru yolu gösteren rehberler kıldık. Onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize hep kulluk eden kimselerdi.
Şaban Piriş : Onları emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler kılıp, onlara hayır işlemeyi, namazı kılmayı, zekatı vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.
Suat Yıldırım : Onları buyruklarımızla insanlara doğru yolu gösteren önderler yaptık. Kendilerine hayırlı işler işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet ederlerdi.
Süleyman Ateş : Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden(insan)lardı.
Tefhim-ul Kuran : Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
Ümit Şimşek : Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet eden kullardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}