» 21 / Enbiyâ  Suresi:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73

Ahmet Varol Meali
İnsanların hesapları yaklaştı. Oysa onlar gaflet içinde, yüz çevirmektedirler.(21:1)
Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.(21:2)
Kalpleri de eğlencededir. Zulmedenler: 'Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Şimdi siz gözünüz göre göre sihre mi gideceksiniz?' diye aralarında gizlice konuşurlar.(21:3)
Dedi ki: 'Rabbim gökte de yerde de (her) sözü bilir. O, duyandır, bilendir.'(21:4)
'Hayır; bu ancak karışık rüyalardan ibarettir. Hayır, bunu o kendisi uydurmuştur. Hayır o bir şairdir. Öyle değilse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet (mucize) getirsin' dediler.(21:5)
Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir kent (halkı) iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecekler? [1](21:6)
Senden önce de (elçi olarak) kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkalarını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline [2] sorun.(21:7)
Biz onları yemek yemeyen cesetler kılmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.(21:8)
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri ise helak ettik.(21:9)
Andolsun ki size içinde sizin için öğüt bulunan [3] bir kitap indirdik. Akıl etmiyor musunuz?(21:10)
Biz zalim olan nice kenti helak ettik ve onlardan sonra başka kavimler var ettik.(21:11)
Onlar zorlu azabımızı hissettiklerinde hemen oradan kaçıyorlardı.(21:12)
'Kaçmayın, size sağlanan refaha ve yurtlarınıza dönün. Olur ki sorguya çekilirsiniz.'(21:13)
'Yazık bize! Gerçekten biz zalimlermişiz' dediler.(21:14)
Bu haykırmaları biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş kül yığını haline getirinceye kadar kesilmedi.(21:15)
Biz göğü, yeri ve bu ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.(21:16)
Biz eğer bir eğlence edinmek isteseydik elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Eğer yapacak olsaydık!(21:17)
Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da onun beynini parçalar. Bir de bakarsınız o yokolup gitmiştir. Nitelemelerinizden dolayı yazık size!(21:18)
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun huzurundakiler O'na ibadette büyüklüğe kapılmazlar ve yorulmazlar.(21:19)
Gece ve gündüz tesbih eder; hiç ara vermezler.(21:20)
Yoksa onlar, yerden birtakım ilahlar edindiler de onlar mı diriltecekler?(21:21)
O ikisinde [4] Allah'tan başka ilahlar olsaydı ikisi de bozulup giderdi. Arşın Rabbi olan Allah onların nitelendirmelerinden münezzehtir.(21:22)
O yaptığından sorumlu tutulmaz; oysa onlar sorumlu tutulurlar.(21:23)
Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: 'Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların zikri [5] de, benden öncekilerin zikri de budur.' Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyor bundan dolayı onlar yüz çevirmektedirler.(21:24)
Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: 'Benden başka ilah yoktur; şu halde bana kulluk edin' diye vahyetmiş olmayalım.(21:25)
'Rahman çocuk edindi' dediler. O münezzehtir. Hayır (melekler) şerefli kılınmış kullardır.(21:26)
Onlar sözle (de olsa) O'nun önüne geçmezler ve onlar O'nun emriyle hareket ederler.(21:27)
O (Allah) onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. O'nun hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. O'nun korkusuyla titremektedirler.(21:28)
Onlardan kim: 'Ben O'ndan ayrı bir ilahım' derse onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri işte böyle cezalandırırız.(21:29)
İnkar edenler görmediler mi ki, göklerle yer bitişikken biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hala iman etmeyecekler mi?(21:30)
Yeryüzü onları sarsmasın diye üzerinde sabit dağlar yarattık ve doğru gidebilsinler diye orada geniş yollar açtık.(21:31)
Göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlarsa ondaki ayetlerden yüz çevirmektedirler.(21:32)
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir yörünge üzerinde yüzmektedir.(21:33)
Senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?(21:34)
Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak biz sizi hayra da şerre de mübtela kılıyoruz. (Sonuçta) bize döndürüleceksiniz.(21:35)
İnkar edenler seni gördüklerinde seni ancak alay konusu edinmektedirler. 'Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?' Oysa Rahman'ın zikrini [6] inkar edenler işte onlardır.(21:36)
İnsan (adeta) 'acele'den yaratılmıştır. [7] Size ayetlerimi göstereceğim, benden aceleyle istemeyin.(21:37)
Diyorlar ki: 'Eğer doğru sözlüler iseniz, şu vaad (kıyamet ve azap) ne zamandır?'(21:38)
İnkar edenler yüzlerinden de arkalarından da ateşi savamayacakları ve yardım göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi.(21:39)
Hayır o, onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkına çevirecek. Artık ne onu geri çevirmeye güç yetirebilecekler ne de kendilerine süre tanınacak.(21:40)
Andolsun senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ancak alay edenleri, alaya aldıkları şey kuşatıverdi.(21:41)
De ki: 'Gece ve gündüz sizi Rahman'dan kim koruyabilir?' Hayır, onlar Rablerinin zikrinden [8] yüz çevirmektedirler.(21:42)
Yoksa onların kendilerini bize karşı savunacak ilahları mı var? Onlar kendi kendilerine yardım etmeye güç yetiremezler. Bizim tarafımızdan ise yakınlık göremezler. [9](21:43)
Doğrusu biz onları ve atalarını yararlandırdık. Öyle ki ömür onlara uzun geldi. Bizim yere gelip onu etrafından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Şu halde üstün gelenler onlar mıdır?(21:44)
De ki: 'Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıklarında çağrıyı duymazlar.'(21:45)
Andolsun ki onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa mutlaka: 'Yazık bize! Gerçekten biz zalimlermişiz' diyeceklerdir.(21:46)
Kıyamet günü için adalet terazilerini koyarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez. Bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa onu getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.(21:47)
Andolsun biz Musa ile Harun'a takva sahipleri için bir ışık ve bir öğüt olarak hakkı batıldan ayıran kitabı (furkanı) verdik.(21:48)
Onlar [10] Rablerinden gıyaben korkarlar ve onların kıyamet saatinden içleri titrer.(21:49)
Bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şimdi siz onu inkar mı ediyorsunuz?(21:50)
Andolsun biz daha önce İbrahim'e doğru yolu bulma kabiliyeti vermiştik ve biz onu biliyorduk.(21:51)
O babasına ve kavmine: 'Sizin kendilerine tapınmakta olduğunuz şu heykeller de nedir?' demişti.(21:52)
Dediler ki: 'Biz atalarımızı onlara tapar bulduk.'(21:53)
(İbrahim) dedi ki: 'Andolsun siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz.'(21:54)
Onlar: 'Sen bize hakkı mı getirdin yoksa şaka yapanlardan mısın?' dediler.(21:55)
Dedi ki: 'Hayır. Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki onları O yaratmıştır. Ben de buna şahitlik edenlerdenim.(21:56)
Ve Allah'a yemin olsun ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra putlarınıza mutlaka bir tuzak kuracağım.'(21:57)
Böylece belki ona başvururlar diye büyükleri dışında putları paramparça etti.(21:58)
'İlahlarımıza bunu kim yaptı? Şüphesiz o zalimlerden biridir' dediler.(21:59)
'Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duyduk' dediler.(21:60)
Dediler ki: 'Öyleyse onu insanların gözlerinin önüne getirin. Olur ki onlar da şahit olurlar!'(21:61)
'İlahlarımıza bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?' dediler.(21:62)
'Belki bu işi şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşabiliyorlarsa onlara sorun!' dedi.(21:63)
Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurarak: 'Şüphesiz sizsiniz asıl zalimler, siz' dediler.(21:64)
Sonra yine eski kafalarına döndürüldüler: 'Andolsun bunların konuşamayacaklarını sen de bilirsin!'(21:65)
Dedi ki: 'Öyleyse Allah'ı bırakıp da size hiçbir yararı ve zararı olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?(21:66)
Size de Allah'tan ayrı taptıklarınıza da yazıklar olsun! Akıl etmiyor musunuz?(21:67)
Dediler ki: 'Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin!'(21:68)
Biz de dedik ki: 'Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve esenlik ol.'(21:69)
Ona bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz asıl kendilerini hüsrana uğrattık.(21:70)
Onu da Lut'u da içinde alemler için bereketler verdiğimiz yere (ulaştırıp) kurtardık.(21:71)
Ona İshak'ı ve fazladan da Yakub'u bahşettik. Hepsini de salih kimseler eyledik.(21:72)
Onları bizim emrimizle doğruya ileten önderler kıldık. Kendilerine hayırları işlemeyi, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.(21:73)
Lut'a da hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavimdiler.(21:74)
Ve onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o salihlerdendi.(21:75)
Nuh da daha önce yakarmıştı. Biz onun duasını kabul etmiş, böylece onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.(21:76)
Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım ettik. Onlar kötü bir kavimdiler, biz de onların tümünü suda boğduk.(21:77)
Davud ve Süleyman da; hani halkın koyunlarının içine yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Biz onların hükümlerine şahittik.(21:78)
Biz bunu(n hükmünü) Süleyman'a bildirdik. Her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile beraber tesbih etmeleri üzere dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bütün bunları) yapan bizdik.(21:79)
Ona, sizi savaşların şiddetinden korusun diye sizin için zırh yapmayı öğrettik. Ama siz şükrediyor musunuz?(21:80)
Süleyman'a da şiddetle esen rüzgarı (boyun eğdirmiştik). O, onun emriyle içini bereketli kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bileniz.(21:81)
Şeytanlardan onun için (denize) dalan ve bundan başka işler görenleri de (onun emrine vermiştik). Biz onları koruyorduk. [11](21:82)
Eyyub('u) da (an). Hani o Rabbine: 'Doğrusu bu dert bana dokundu ve sen merhametlilerin en merhametlisisin' diye yakarışta bulunmuştu.(21:83)
Biz de onun duasını kabul ettik, üzerindeki derdi kaldırdık ve tarafımızdan bir rahmet, ibadet edenler için de bir ibret olarak ona ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını daha verdik.(21:84)
İsmail, İdris ve Zulkifl('i) de (an). Hepsi sabredenlerdendi.(21:85)
Onları da rahmetimize soktuk. Çünkü onlar salihlerdendi.(21:86)
Balık sahibi (Yunus'u) da (an). Hani o öfkeli olarak gitmiş ve bizim kendisini darlığa sokmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıkların içinde: 'Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Ben zalimlerden oldum' diye yakarışta bulunmuştu.(21:87)
Biz de onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz mü'minleri böyle kurtarırız.(21:88)
Zekeriya('yı) da (an). Hani o: 'Rabbim beni yalnız başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın' diye yakarışta bulunmuştu.(21:89)
Biz de onun duasını kabul ettik, ona Yahya'yı bahşettik ve hanımını (doğum yapmaya) elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışır, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize gönülden saygı duyarlardı.(21:90)
O ırzını korumuş olan(ı) da (an) ki, biz ona ruhumuzdan üfledik, onu ve oğlunu alemler için bir ayet (ibret) kıldık.(21:91)
İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.(21:92)
Onlar işlerini aralarında parçaladılar. [12] (Sonuçta) hepsi bize dönecektir.(21:93)
Artık kim mü'min olarak salih ameller işlerse onun gayreti inkar edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.(21:94)
Bizim helak ettiğimiz bir şehre artık (dünya) hayatı haramdır. Şüphesiz onlar bir daha dönemezler.(21:95)
Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc('un setleri) açıldığında onlar her tepeden akın ederler.(21:96)
Hak olan vaad yaklaşmıştır. İşte o zaman inkar edenlerin gözleri dışarı fırlar. 'Yazık bize! Doğrusu biz bundan gafletteydik. Hayır, biz zalimlerdik.'(21:97)
Şüphesiz siz ve Allah'tan başka taptıklarınız cehennemin yakıtısınız. Siz oraya gireceksiniz.(21:98)
Eğer onlar ilahlar olsalardı oraya girmezlerdi. Oysa hepsi orada sonsuza kadar kalacaktır.(21:99)
Onlara orada şiddetli inlemeler vardır ve onlar orada duymazlar.(21:100)
Bizden kendileri için önceden güzellik takdir edilmiş olanlar işte onlar oradan uzaklaştırılırlar.(21:101)
Onun uğultusunu duymazlar ve onlar canlarının çektiği şeyler içinde sonsuzdurlar.(21:102)
O en büyük korku onları tasalandırmaz. Melekler onları: 'İşte bu, size vaadedilmiş olan gününüzdür' diye karşılarlar.(21:103)
O gün gökleri, kitapların sayfalarını dürer gibi düreriz. İlk yaratmaya başladığımız gibi onu iade ederiz. Bu bizim üzerimize bir vaaddir. Doğrusu biz (istediğimizi) yaparız.(21:104)
Andolsun biz Zikir'den [13] sonra Zebur'da da: 'Şüphesiz Arz'a salih kullarım varis olacaklardır' diye yazmıştık.(21:105)
Şüphesiz bunda kulluk eden bir topluluk için yeterli öğüt vardır.(21:106)
Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.(21:107)
De ki: 'Bana sizin ilahınızın ancak bir ilah olduğu vahyolunuyor. Artık siz Müslüman olacak mısınız?'(21:108)
Eğer yüz çevirirlerse de ki: 'Size (gerçeği) eşit olarak bildirdim. Size vaadedilenin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu ben bilemem.(21:109)
Şüphesiz O, sözün açıktan söylenenini de bilir, gizlediklerinizi de bilir.(21:110)
Bilemem, belki bu [14] sizin için bir imtihan ve belli bir süreye kadar bir yararlandırmadır.'(21:111)
(Peygamber) dedi ki: 'Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Şüphesiz bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı kendinden yardım istenen Rahman'dır.'(21:112)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}