» 21 / Enbiyâ  91:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 91
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّتِي (VELTY) = velletī : olanı (Meryemi)
2. أَحْصَنَتْ (ÊḪṦNT) = eHSanet : korumuş
3. فَرْجَهَا (FRCHE) = fercehā : ırzını
4. فَنَفَخْنَا (FNFḢNE) = fenefeḣnā : ve üflemiştik
5. فِيهَا (FYHE) = fīhā : ona
6. مِنْ (MN) = min : -dan
7. رُوحِنَا (RVḪNE) = rūHinā : ruhumuz-
8. وَجَعَلْنَاهَا (VCALNEHE) = ve ceǎlnāhā : ve onu yapmıştık
9. وَابْنَهَا (VEBNHE) = vebnehā : ve oğlunu
10. ايَةً ( ËYT) = āyeten : bir ibret
11. لِلْعَالَمِينَ (LLAELMYN) = lil'ǎālemīne : alemlere
olanı (Meryemi) | korumuş | ırzını | ve üflemiştik | ona | -dan | ruhumuz- | ve onu yapmıştık | ve oğlunu | bir ibret | alemlere |

[] [ḪṦN] [FRC] [NFḢ] [] [] [RVḪ] [CAL] [BNY] [EYY] [ALM]
VELTY ÊḪṦNT FRCHE FNFḢNE FYHE MN RVḪNE VCALNEHE VEBNHE ËYT LLAELMYN

velletī eHSanet fercehā fenefeḣnā fīhā min rūHinā ve ceǎlnāhā vebnehā āyeten lil'ǎālemīne
والتي أحصنت فرجها فنفخنا فيها من روحنا وجعلناها وابنها آية للعالمين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والتي | VELTY velletī olanı (Meryemi) And she who
أحصنت ح ص ن | ḪṦN ÊḪṦNT eHSanet korumuş guarded
فرجها ف ر ج | FRC FRCHE fercehā ırzını her chastity,
فنفخنا ن ف خ | NFḢ FNFḢNE fenefeḣnā ve üflemiştik so We breathed
فيها | FYHE fīhā ona into her
من | MN min -dan of
روحنا ر و ح | RVḪ RVḪNE rūHinā ruhumuz- Our Spirit,
وجعلناها ج ع ل | CAL VCALNEHE ve ceǎlnāhā ve onu yapmıştık and We made her
وابنها ب ن ي | BNY VEBNHE vebnehā ve oğlunu and her son
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir ibret a sign
للعالمين ع ل م | ALM LLAELMYN lil'ǎālemīne alemlere for the worlds.

21:91 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

olanı (Meryemi) | korumuş | ırzını | ve üflemiştik | ona | -dan | ruhumuz- | ve onu yapmıştık | ve oğlunu | bir ibret | alemlere |

[] [ḪṦN] [FRC] [NFḢ] [] [] [RVḪ] [CAL] [BNY] [EYY] [ALM]
VELTY ÊḪṦNT FRCHE FNFḢNE FYHE MN RVḪNE VCALNEHE VEBNHE ËYT LLAELMYN

velletī eHSanet fercehā fenefeḣnā fīhā min rūHinā ve ceǎlnāhā vebnehā āyeten lil'ǎālemīne
والتي أحصنت فرجها فنفخنا فيها من روحنا وجعلناها وابنها آية للعالمين

[] [ح ص ن] [ف ر ج] [ن ف خ] [] [] [ر و ح] [ج ع ل] [ب ن ي] [ا ي ي] [ع ل م]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والتي | VELTY velletī olanı (Meryemi) And she who
Vav,Elif,Lam,Te,Ye,
6,1,30,400,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – feminine singular relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
أحصنت ح ص ن | ḪṦN ÊḪṦNT eHSanet korumuş guarded
,Ha,Sad,Nun,Te,
,8,90,50,400,
V – 3rd person feminine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
فرجها ف ر ج | FRC FRCHE fercehā ırzını her chastity,
Fe,Re,Cim,He,Elif,
80,200,3,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فنفخنا ن ف خ | NFḢ FNFḢNE fenefeḣnā ve üflemiştik so We breathed
Fe,Nun,Fe,Hı,Nun,Elif,
80,50,80,600,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHE fīhā ona into her
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
روحنا ر و ح | RVḪ RVḪNE rūHinā ruhumuz- Our Spirit,
Re,Vav,Ha,Nun,Elif,
200,6,8,50,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وجعلناها ج ع ل | CAL VCALNEHE ve ceǎlnāhā ve onu yapmıştık and We made her
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,He,Elif,
6,3,70,30,50,1,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وابنها ب ن ي | BNY VEBNHE vebnehā ve oğlunu and her son
Vav,Elif,Be,Nun,He,Elif,
6,1,2,50,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir ibret a sign
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
للعالمين ع ل م | ALM LLAELMYN lil'ǎālemīne alemlere for the worlds.
Lam,Lam,Ayn,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
30,30,70,1,30,40,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّتِي: olanı (Meryemi) | أَحْصَنَتْ: korumuş | فَرْجَهَا: ırzını | فَنَفَخْنَا: ve üflemiştik | فِيهَا: ona | مِنْ: -dan | رُوحِنَا: ruhumuz- | وَجَعَلْنَاهَا: ve onu yapmıştık | وَابْنَهَا: ve oğlunu | ايَةً: bir ibret | لِلْعَالَمِينَ: alemlere |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والتي WELTY olanı (Meryemi) | أحصنت ÊḪṦNT korumuş | فرجها FRCHE ırzını | فنفخنا FNFḢNE ve üflemiştik | فيها FYHE ona | من MN -dan | روحنا RWḪNE ruhumuz- | وجعلناها WCALNEHE ve onu yapmıştık | وابنها WEBNHE ve oğlunu | آية ËYT bir ibret | للعالمين LLAELMYN alemlere |
Kırık Meal (Okunuş) : |velletī: olanı (Meryemi) | eHSanet: korumuş | fercehā: ırzını | fenefeḣnā: ve üflemiştik | fīhā: ona | min: -dan | rūHinā: ruhumuz- | ve ceǎlnāhā: ve onu yapmıştık | vebnehā: ve oğlunu | āyeten: bir ibret | lil'ǎālemīne: alemlere |
Kırık Meal (Transcript) : |VELTY: olanı (Meryemi) | ÊḪṦNT: korumuş | FRCHE: ırzını | FNFḢNE: ve üflemiştik | FYHE: ona | MN: -dan | RVḪNE: ruhumuz- | VCALNEHE: ve onu yapmıştık | VEBNHE: ve oğlunu | ËYT: bir ibret | LLAELMYN: alemlere |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani, bir de ırzını koruyan o kız vardı, onu da an; biz, ona rûhumuzdan üflemiştik ve onu ve oğlunu, âlemlere bir delil yapmıştık.
Adem Uğur : Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık.
Ahmed Hulusi : İffetini koruyan o dişiyi (Meryem'i). . . Ona (Meryem'in rahmindeki {ademî yaratışın benzeri olarak} cenine) ruhumuzdan nefhettik (Onda Esmâ'mızdan bazılarının özel mânâlarını açığa çıkartarak İsa'yı {şuur varlığı} halk ettik). . . Onu ve oğlunu âlemler için bir mucize olarak meydana getirdik.
Ahmet Tekin : Namusunu koruyan, beline sahip olan Meryem’i an. Rahmetimizle var ettiğimiz düzenin bir bölümü olan ruhumuzdan nûrânî dalgalar halinde Îsâ’nın bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdik, onu bilinçlendirdik. Meryem’i ve oğlunu âlemlere, insanlara, cinlere ve meleklere kudretimizi gösteren bir mûcize olarak ortaya koyduk.
Ahmet Varol : O ırzını korumuş olan(ı) da (an) ki, biz ona ruhumuzdan üfledik, onu ve oğlunu alemler için bir ayet (ibret) kıldık.
Ali Bulaç : Irzını koruyan (Meryem); biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.
Ali Fikri Yavuz : Irzını helâl ve haramdan koruyan o Meryem’i de hatırla ki, biz ona (Cebraîl vasıtasıyla ve emrimizle meydana gelen) ruhumuzdan intikal ettirdik (de İsa’yı yarattık). Kendisini de, oğlunu da âlemlere bir ibret yaptık.
Bekir Sadak : Mahrem yerini koruyan Meryem'e ruhumuzdan uflemis, onu ve oglunu, alemler icin bir mucize kilmistik.
Celal Yıldırım : İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan o kadını (Meryem'i) de an ki, biz ona ruhumuzdan üfledik; kendisini de oğlunu da âlemlere açık bir âyet (belirgin bir mu'cize) yaptık,
Diyanet İşleri : Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.
Diyanet İşleri (eski) : Mahrem yerini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, alemler için bir mucize kılmıştık.
Diyanet Vakfi : Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık.
Edip Yüksel : Ve ırzını koruyan kadın da... Nitekim ona ruhumuzdan üflemiştik. Onu ve oğlunu tüm dünyaya bir işaret yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Irzını koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, âlemler için bir mucize kılmıştık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve o dişiyi (Meryem' i) de ki, o namusunu korudu da kendisine ruhumuzdan üfledik ve kendisiyle oğlunu alemlere bir mucize yaptık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve o dişiyi de ki ırzını muhkem korudu da kendisine ruhumuzdan nefhettik ve kendisile oğlunu âlemîne bir âyet kıldık
Fizilal-il Kuran : Irzına dokundurtmayan Meryem'e gelince ona ruhumuzdan bir soluk üfleyerek kendisini ve oğlunu tüm insanlar için gücümüzün sınırsızlığını kanıtlayan bir mucize yaptık.
Gültekin Onan : Irzını koruyan (Meryem); biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.
Hakkı Yılmaz : "Ve o, ırzını titizlikle koruyan kadın; işte Biz, onu güvenli bilgimizle bilgilendirdik. Ve kendisini ve oğlunu âlemler için bir alâmet/gösterge yaptık. "
Hasan Basri Çantay : Irzını (bir kala gibi) koruyan o kızı da (yâd et) ki biz ona ruuhumuzdan üflemiş, kendisini de, oğlunu da âlemlere ibret kılmışdık.
Hayrat Neşriyat : İffetini korumuş olanı da (Meryem’i de zikret)! Ona (yarattığımız) rûhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu, âlemler için bir ibret kıldık.
İbni Kesir : Mahrem yerini koruyana da ruhumuzdan üflemiş; onu da, oğlunu da alemler için bir ayet kılmıştık.
İskender Evrenosoğlu : Ve o (Hz. Meryem), ırzını korudu. O zaman Biz, ruhumuzdan onun içine üfledik. Onu ve oğlunu, âlemlere âyet (ibret) kıldık.
Muhammed Esed : Ve o iffetini koruyan (kadın)ı da (an) ki, Biz ona ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu bütün insanlar için (rahmetimizin) bir simgesi kılmıştık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ismetini pek güzelce muhafaza etmiş olanı da (yâd et ki) kendisine rûhumuzdan üflemiştik. Ve O'nu ve oğlunu da âlemlere bir âyet kılmıştık.
Ömer Öngüt : Irzını iffetle korumuş olan (Meryem'i) de an! Biz ona ruhumuzdan üflemiş, kendisini de oğlunu da âlemler için bir âyet (mucize) kılmıştık.
Şaban Piriş : Irzını koruyan (Meryeme) de rahmetimizden üflemiş, onu da oğlunu da insanlığa bir belge kılmıştık.
Suat Yıldırım : İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem’i de an. Biz ona rûhumuzdan üfledik, hem onu, hem oğlunu cümle alem için bir ibret yaptık.
Süleyman Ateş : O ırzını korumuş olan(Meryem)i de an; ona ruhumuzdan bir çocuk üflemiş, kendisini ve oğlunu âlemlere bir ibret yapmıştık.
Tefhim-ul Kuran : Irzını koruyan (Meryem) ; biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.
Ümit Şimşek : İffetini koruyan Meryem'i de an ki, ona Biz ruhumuzdan üflemiş, kendisini ve oğlunu âlemler için bir âyet kılmıştık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve o, cinsiyet organını/ırzını titizlikle koruyan kadın. Onun bağrına ruhumuzdan üfledik de kendisini ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}