» 21 / Enbiyâ  81:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 81
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلِسُلَيْمَانَ (VLSLYMEN) = velisuleymāne : ve Süleyman'a
2. الرِّيحَ (ELRYḪ) = r-rīHa : fırtınayı
3. عَاصِفَةً (AEṦFT) = ǎāSifeten : şiddetli
4. تَجْرِي (TCRY) = tecrī : akıp giderdi
5. بِأَمْرِهِ (BÊMRH) = biemrihi : onun emriyle
6. إِلَى (ÎL) = ilā :
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yere
8. الَّتِي (ELTY) = lletī :
9. بَارَكْنَا (BERKNE) = bāraknā : bereketlendirdiğimiz
10. فِيهَا (FYHE) = fīhā : içini
11. وَكُنَّا (VKNE) = ve kunnā : ve biz
12. بِكُلِّ (BKL) = bikulli : her
13. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
14. عَالِمِينَ (AELMYN) = ǎālimīne : biliriz
ve Süleyman'a | fırtınayı | şiddetli | akıp giderdi | onun emriyle | | yere | | bereketlendirdiğimiz | içini | ve biz | her | şeyi | biliriz |

[] [RVḪ] [AṦF] [CRY] [EMR] [] [ERŽ] [] [BRK] [] [KVN] [KLL] [ŞYE] [ALM]
VLSLYMEN ELRYḪ AEṦFT TCRY BÊMRH ÎL ELÊRŽ ELTY BERKNE FYHE VKNE BKL ŞYÙ AELMYN

velisuleymāne r-rīHa ǎāSifeten tecrī biemrihi ilā l-erDi lletī bāraknā fīhā ve kunnā bikulli şey'in ǎālimīne
ولسليمان الريح عاصفة تجري بأمره إلى الأرض التي باركنا فيها وكنا بكل شيء عالمين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 81
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولسليمان | VLSLYMEN velisuleymāne ve Süleyman'a And to Sulaiman,
الريح ر و ح | RVḪ ELRYḪ r-rīHa fırtınayı the wind
عاصفة ع ص ف | AṦF AEṦFT ǎāSifeten şiddetli forcefully
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akıp giderdi blowing
بأمره ا م ر | EMR BÊMRH biemrihi onun emriyle by his command
إلى | ÎL ilā to
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yere the land
التي | ELTY lletī which
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketlendirdiğimiz We blessed
فيها | FYHE fīhā içini [in it].
وكنا ك و ن | KVN VKNE ve kunnā ve biz And We are
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
عالمين ع ل م | ALM AELMYN ǎālimīne biliriz Knowers.

21:81 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve Süleyman'a | fırtınayı | şiddetli | akıp giderdi | onun emriyle | | yere | | bereketlendirdiğimiz | içini | ve biz | her | şeyi | biliriz |

[] [RVḪ] [AṦF] [CRY] [EMR] [] [ERŽ] [] [BRK] [] [KVN] [KLL] [ŞYE] [ALM]
VLSLYMEN ELRYḪ AEṦFT TCRY BÊMRH ÎL ELÊRŽ ELTY BERKNE FYHE VKNE BKL ŞYÙ AELMYN

velisuleymāne r-rīHa ǎāSifeten tecrī biemrihi ilā l-erDi lletī bāraknā fīhā ve kunnā bikulli şey'in ǎālimīne
ولسليمان الريح عاصفة تجري بأمره إلى الأرض التي باركنا فيها وكنا بكل شيء عالمين

[] [ر و ح] [ع ص ف] [ج ر ي] [ا م ر] [] [ا ر ض] [] [ب ر ك] [] [ك و ن] [ك ل ل] [ش ي ا] [ع ل م]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 81
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولسليمان | VLSLYMEN velisuleymāne ve Süleyman'a And to Sulaiman,
Vav,Lam,Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun,
6,30,60,30,10,40,1,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Solomon"
الواو عاطفة
جار ومجرور
الريح ر و ح | RVḪ ELRYḪ r-rīHa fırtınayı the wind
Elif,Lam,Re,Ye,Ha,
1,30,200,10,8,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
عاصفة ع ص ف | AṦF AEṦFT ǎāSifeten şiddetli forcefully
Ayn,Elif,Sad,Fe,Te merbuta,
70,1,90,80,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akıp giderdi blowing
Te,Cim,Re,Ye,
400,3,200,10,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
بأمره ا م ر | EMR BÊMRH biemrihi onun emriyle by his command
Be,,Mim,Re,He,
2,,40,200,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yere the land
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
التي | ELTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketlendirdiğimiz We blessed
Be,Elif,Re,Kef,Nun,Elif,
2,1,200,20,50,1,
V – 1st person plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHE fīhā içini [in it].
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وكنا ك و ن | KVN VKNE ve kunnā ve biz And We are
Vav,Kef,Nun,Elif,
6,20,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
Be,Kef,Lam,
2,20,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عالمين ع ل م | ALM AELMYN ǎālimīne biliriz Knowers.
Ayn,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
70,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلِسُلَيْمَانَ: ve Süleyman'a | الرِّيحَ: fırtınayı | عَاصِفَةً: şiddetli | تَجْرِي: akıp giderdi | بِأَمْرِهِ: onun emriyle | إِلَى: | الْأَرْضِ: yere | الَّتِي: | بَارَكْنَا: bereketlendirdiğimiz | فِيهَا: içini | وَكُنَّا: ve biz | بِكُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyi | عَالِمِينَ: biliriz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولسليمان WLSLYMEN ve Süleyman'a | الريح ELRYḪ fırtınayı | عاصفة AEṦFT şiddetli | تجري TCRY akıp giderdi | بأمره BÊMRH onun emriyle | إلى ÎL | الأرض ELÊRŽ yere | التي ELTY | باركنا BERKNE bereketlendirdiğimiz | فيها FYHE içini | وكنا WKNE ve biz | بكل BKL her | شيء ŞYÙ şeyi | عالمين AELMYN biliriz |
Kırık Meal (Okunuş) : |velisuleymāne: ve Süleyman'a | r-rīHa: fırtınayı | ǎāSifeten: şiddetli | tecrī: akıp giderdi | biemrihi: onun emriyle | ilā: | l-erDi: yere | lletī: | bāraknā: bereketlendirdiğimiz | fīhā: içini | ve kunnā: ve biz | bikulli: her | şey'in: şeyi | ǎālimīne: biliriz |
Kırık Meal (Transcript) : |VLSLYMEN: ve Süleyman'a | ELRYḪ: fırtınayı | AEṦFT: şiddetli | TCRY: akıp giderdi | BÊMRH: onun emriyle | ÎL: | ELÊRŽ: yere | ELTY: | BERKNE: bereketlendirdiğimiz | FYHE: içini | VKNE: ve biz | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | AELMYN: biliriz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Süleyman'a kasırga gibi esen rüzgârı râm ettik, emriyle, kutladığımız yere esip giderdi ve biz her şeyi biliriz.
Adem Uğur : Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Ahmed Hulusi : Süleyman'a da fırtınayı boyun eğdirdik. . . Onun (Süleyman'ın) hükmüyle, içinde bereketler oluşturduğumuz bölgeye doğru eserdi! Biz, her şeyde bilen biziz.
Ahmet Tekin : Süleyman’ın faydalanması için de, bereketli, kutsal kıldığımız topraklara doğru, onun planlamasına göre kasırga gibi şiddetli esen rüzgârı verdik. Her şey bizim ilmimiz, irademiz, planımız dâhilinde ger-çekleşmeye devam etmektedir.
Ahmet Varol : Süleyman'a da şiddetle esen rüzgarı (boyun eğdirmiştik). O, onun emriyle içini bereketli kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bileniz.
Ali Bulaç : Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgara (boyun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Ali Fikri Yavuz : Süleyman’ın emrine de şiddetli rüzgârı bağlı kıldık ki, bu rüzgâr onun emriyle, kendisini içine bereketler verdiğimiz yere (Şam’a, civar yerlerden) götürürdü. Biz her şeyi bilenleriz.
Bekir Sadak : Bereketli kildigimiz yere dogru, Suleyman'in emriyle yuruyen siddetli ruzgari, onun buyruguna verdik. Biz herseyi biliyorduk.
Celal Yıldırım : Süleyman'a şiddetle esen rüzgârı baş eğdirdik; onun emriyle, mübarek kıldığımız yere akıp eserdi ve biz her şeyi bilenleriz.
Diyanet İşleri : Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgârı verdik. Rüzgâr, onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere eser giderdi. Biz, her şeyi hakkıyla bileniz.
Diyanet İşleri (eski) : Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz herşeyi biliyorduk.
Diyanet Vakfi : Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Edip Yüksel : Süleyman'a da, bereketli kıldığımız topraklara doğru esen boranın kumandasını verdik. Biz her şeyi iyi biliriz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz her şeyi biliyorduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Süleyman için de, bereketli kıldığımız yere doğru emriyle esip giden şiddetli rüzgarı verdik; Biz herşeyi biliriz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Süleyman için de şiddetli rüzgârı ki o içine bereketler verdiğimiz Arza emriyle cereyan ediyordu ve biz her şeyi biliriz
Fizilal-il Kuran : Verimli ve bereketli kıldığımız bölgeye doğru akan fırtınayı O'nun buyruğuna verdik. Her şey bizim bilgimizin kapsamı içindedir.
Gültekin Onan : Süleyman için de fırtına biçiminde esen rüzgara (boyun eğdirdik) ki, kendi buyruğuyla içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Hakkı Yılmaz : Ve Süleymân'a, içinde bolluklar oluşturduğumuz toprağa doğru o'nun emriyle akıp giden kasırga hâlindeki rüzgârı boyun eğdirdik. Ve Biz her şeyi bilenleriz.
Hasan Basri Çantay : Süleymana da şiddetli esen rüzgârı (müsehhar kıldık ki) bu kendisini içerisine (feyz-ü) bereket verdiğimiz yere onun emriyle akar götürürdü. Biz her şey'i bilenleriz.
Hayrat Neşriyat : Süleymân’a da şiddetli esen rüzgârı (boyun eğdirdik); (rüzgâr) onun emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere (Şam’a) akıp giderdi. Ve (biz) herşeyi bilenleriz.
İbni Kesir : Süleyman'a da şiddetli esen rüzgarı müsahhar kıldık. Rüzgar, onun emri ile mübarek kıldığımız yere doğru eserdi. Ve Biz, her şeyi bilenleriz.
İskender Evrenosoğlu : Ve fırtınalı rüzgâr, Hz. Süleyman içindi. (Rüzgâr), bereketli kıldığımız oradaki yerlere onun emriyle giderdi. Ve Biz, herşeyi bileniz (biliriz).
Muhammed Esed : Kutlu ülkeye doğru o'nun buyruğuyla esip gitsin diye o zorlu rüzgarı Süleyman'ın buyruğuna (Biz verdik); çünkü her şeyin aslını bilen Biziz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Süleyman'a da şiddetli esen rüzgarı (musahhar kıldık) ki, içinde bereketler vücuda getirmiş olduğumuz yere O'nun emriyle cereyan ederdi. Ve Biz her şeye âlimleriz.
Ömer Öngüt : Süleyman'a da şiddetli esen rüzgârı musahhar kıldık. Rüzgâr onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Şaban Piriş : Şiddetle esen rüzgarları da Süleyman’ın hizmetine sunmuştuk. Rüzgar onun emriyle, bereketlendirdiğimiz yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliyorduk.
Suat Yıldırım : Süleyman’a da şiddetli rüzgârı âmade kıldık. Rüzgâr, onun emriyle kutlu beldeye doğru eserdi. Çünkü her şeyin gerçek mahiyetini Biz biliriz.
Süleyman Ateş : Süleymân'a da fırtınayı (boyun eğdirmiştik). Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi biliriz.
Tefhim-ul Kuran : Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgâra (boyun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Ümit Şimşek : Süleyman'a da şiddetli rüzgârı boyun eğdirdik ki, onun emriyle, bereketli kıldığımız topraklara doğru eserdi. Çünkü Biz herşeyi hakkıyla biliriz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve Süleyman'a kasırgayı boyun eğdirdik. İçini bereketlerle doldurduğumuz toprağa doğru onun emriyle akıp giderdi. Her şeyi bilenleriz biz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}