» 21 / Enbiyâ  90:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 90
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاسْتَجَبْنَا (FESTCBNE) = festecebnā : kabul buyurduk
2. لَهُ (LH) = lehu : onu(n du'asını)
3. وَوَهَبْنَا (VVHBNE) = ve vehebnā : ve armağan ettik
4. لَهُ (LH) = lehu : ona
5. يَحْيَىٰ (YḪY) = yeHyā : Yahya'yı
6. وَأَصْلَحْنَا (VÊṦLḪNE) = ve eSleHnā : ve ıslah ettik
7. لَهُ (LH) = lehu : kendisi için
8. زَوْجَهُ (ZVCH) = zevcehu : eşini
9. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : gerçekten onlar
10. كَانُوا (KENVE) = kānū : idiler
11. يُسَارِعُونَ (YSERAVN) = yusāriǔne : koşuyor(lar)
12. فِي (FY) = fī :
13. الْخَيْرَاتِ (ELḢYRET) = l-ḣayrāti : hayır (işlere)
14. وَيَدْعُونَنَا (VYD̃AVNNE) = ve yed'ǔnenā : ve bize du'a ederlerdi
15. رَغَبًا (RĞBE) = rağaben : umarak
16. وَرَهَبًا (VRHBE) = ve raheben : ve korkarak
17. وَكَانُوا (VKENVE) = ve kānū : ve idiler
18. لَنَا (LNE) = lenā : bize
19. خَاشِعِينَ (ḢEŞAYN) = ḣāşiǐyne : derin bir saygı içinde
kabul buyurduk | onu(n du'asını) | ve armağan ettik | ona | Yahya'yı | ve ıslah ettik | kendisi için | eşini | gerçekten onlar | idiler | koşuyor(lar) | | hayır (işlere) | ve bize du'a ederlerdi | umarak | ve korkarak | ve idiler | bize | derin bir saygı içinde |

[CVB] [] [VHB] [] [] [ṦLḪ] [] [ZVC] [] [KVN] [SRA] [] [ḢYR] [D̃AV] [RĞB] [RHB] [KVN] [] [ḢŞA]
FESTCBNE LH VVHBNE LH YḪY VÊṦLḪNE LH ZVCH ÎNHM KENVE YSERAVN FY ELḢYRET VYD̃AVNNE RĞBE VRHBE VKENVE LNE ḢEŞAYN

festecebnā lehu ve vehebnā lehu yeHyā ve eSleHnā lehu zevcehu innehum kānū yusāriǔne l-ḣayrāti ve yed'ǔnenā rağaben ve raheben ve kānū lenā ḣāşiǐyne
فاستجبنا له ووهبنا له يحيى وأصلحنا له زوجه إنهم كانوا يسارعون في الخيرات ويدعوننا رغبا ورهبا وكانوا لنا خاشعين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 90
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاستجبنا ج و ب | CVB FESTCBNE festecebnā kabul buyurduk So We responded
له | LH lehu onu(n du'asını) to him,
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve armağan ettik and We bestowed
له | LH lehu ona on him
يحيى | YḪY yeHyā Yahya'yı Yahya,
وأصلحنا ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪNE ve eSleHnā ve ıslah ettik and We cured
له | LH lehu kendisi için for him
زوجه ز و ج | ZVC ZVCH zevcehu eşini his wife.
إنهم | ÎNHM innehum gerçekten onlar Indeed, they
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idiler used (to)
يسارعون س ر ع | SRA YSERAVN yusāriǔne koşuyor(lar) hasten
في | FY in
الخيرات خ ي ر | ḢYR ELḢYRET l-ḣayrāti hayır (işlere) good deeds,
ويدعوننا د ع و | D̃AV VYD̃AVNNE ve yed'ǔnenā ve bize du'a ederlerdi and they supplicate to Us
رغبا ر غ ب | RĞB RĞBE rağaben umarak (in) hope
ورهبا ر ه ب | RHB VRHBE ve raheben ve korkarak and fear,
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve idiler and they were
لنا | LNE lenā bize to Us
خاشعين خ ش ع | ḢŞA ḢEŞAYN ḣāşiǐyne derin bir saygı içinde humbly submissive.

21:90 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kabul buyurduk | onu(n du'asını) | ve armağan ettik | ona | Yahya'yı | ve ıslah ettik | kendisi için | eşini | gerçekten onlar | idiler | koşuyor(lar) | | hayır (işlere) | ve bize du'a ederlerdi | umarak | ve korkarak | ve idiler | bize | derin bir saygı içinde |

[CVB] [] [VHB] [] [] [ṦLḪ] [] [ZVC] [] [KVN] [SRA] [] [ḢYR] [D̃AV] [RĞB] [RHB] [KVN] [] [ḢŞA]
FESTCBNE LH VVHBNE LH YḪY VÊṦLḪNE LH ZVCH ÎNHM KENVE YSERAVN FY ELḢYRET VYD̃AVNNE RĞBE VRHBE VKENVE LNE ḢEŞAYN

festecebnā lehu ve vehebnā lehu yeHyā ve eSleHnā lehu zevcehu innehum kānū yusāriǔne l-ḣayrāti ve yed'ǔnenā rağaben ve raheben ve kānū lenā ḣāşiǐyne
فاستجبنا له ووهبنا له يحيى وأصلحنا له زوجه إنهم كانوا يسارعون في الخيرات ويدعوننا رغبا ورهبا وكانوا لنا خاشعين

[ج و ب] [] [و ه ب] [] [] [ص ل ح] [] [ز و ج] [] [ك و ن] [س ر ع] [] [خ ي ر] [د ع و] [ر غ ب] [ر ه ب] [ك و ن] [] [خ ش ع]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 90
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاستجبنا ج و ب | CVB FESTCBNE festecebnā kabul buyurduk So We responded
Fe,Elif,Sin,Te,Cim,Be,Nun,Elif,
80,1,60,400,3,2,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu onu(n du'asını) to him,
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve armağan ettik and We bestowed
Vav,Vav,He,Be,Nun,Elif,
6,6,5,2,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu ona on him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
يحيى | YḪY yeHyā Yahya'yı Yahya,
Ye,Ha,Ye,,
10,8,10,,
"PN – nominative proper noun → Yahya"
اسم علم مرفوع
وأصلحنا ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪNE ve eSleHnā ve ıslah ettik and We cured
Vav,,Sad,Lam,Ha,Nun,Elif,
6,,90,30,8,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu kendisi için for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
زوجه ز و ج | ZVC ZVCH zevcehu eşini his wife.
Ze,Vav,Cim,He,
7,6,3,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنهم | ÎNHM innehum gerçekten onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idiler used (to)
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يسارعون س ر ع | SRA YSERAVN yusāriǔne koşuyor(lar) hasten
Ye,Sin,Elif,Re,Ayn,Vav,Nun,
10,60,1,200,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form III) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الخيرات خ ي ر | ḢYR ELḢYRET l-ḣayrāti hayır (işlere) good deeds,
Elif,Lam,Hı,Ye,Re,Elif,Te,
1,30,600,10,200,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ويدعوننا د ع و | D̃AV VYD̃AVNNE ve yed'ǔnenā ve bize du'a ederlerdi and they supplicate to Us
Vav,Ye,Dal,Ayn,Vav,Nun,Nun,Elif,
6,10,4,70,6,50,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
رغبا ر غ ب | RĞB RĞBE rağaben umarak (in) hope
Re,Ğayn,Be,Elif,
200,1000,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ورهبا ر ه ب | RHB VRHBE ve raheben ve korkarak and fear,
Vav,Re,He,Be,Elif,
6,200,5,2,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve idiler and they were
Vav,Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
6,20,1,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لنا | LNE lenā bize to Us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
خاشعين خ ش ع | ḢŞA ḢEŞAYN ḣāşiǐyne derin bir saygı içinde humbly submissive.
Hı,Elif,Şın,Ayn,Ye,Nun,
600,1,300,70,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاسْتَجَبْنَا: kabul buyurduk | لَهُ: onu(n du'asını) | وَوَهَبْنَا: ve armağan ettik | لَهُ: ona | يَحْيَىٰ: Yahya'yı | وَأَصْلَحْنَا: ve ıslah ettik | لَهُ: kendisi için | زَوْجَهُ: eşini | إِنَّهُمْ: gerçekten onlar | كَانُوا: idiler | يُسَارِعُونَ: koşuyor(lar) | فِي: | الْخَيْرَاتِ: hayır (işlere) | وَيَدْعُونَنَا: ve bize du'a ederlerdi | رَغَبًا: umarak | وَرَهَبًا: ve korkarak | وَكَانُوا: ve idiler | لَنَا: bize | خَاشِعِينَ: derin bir saygı içinde |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاستجبنا FESTCBNE kabul buyurduk | له LH onu(n du'asını) | ووهبنا WWHBNE ve armağan ettik | له LH ona | يحيى YḪY Yahya'yı | وأصلحنا WÊṦLḪNE ve ıslah ettik | له LH kendisi için | زوجه ZWCH eşini | إنهم ÎNHM gerçekten onlar | كانوا KENWE idiler | يسارعون YSERAWN koşuyor(lar) | في FY | الخيرات ELḢYRET hayır (işlere) | ويدعوننا WYD̃AWNNE ve bize du'a ederlerdi | رغبا RĞBE umarak | ورهبا WRHBE ve korkarak | وكانوا WKENWE ve idiler | لنا LNE bize | خاشعين ḢEŞAYN derin bir saygı içinde |
Kırık Meal (Okunuş) : |festecebnā: kabul buyurduk | lehu: onu(n du'asını) | ve vehebnā: ve armağan ettik | lehu: ona | yeHyā: Yahya'yı | ve eSleHnā: ve ıslah ettik | lehu: kendisi için | zevcehu: eşini | innehum: gerçekten onlar | kānū: idiler | yusāriǔne: koşuyor(lar) | : | l-ḣayrāti: hayır (işlere) | ve yed'ǔnenā: ve bize du'a ederlerdi | rağaben: umarak | ve raheben: ve korkarak | ve kānū: ve idiler | lenā: bize | ḣāşiǐyne: derin bir saygı içinde |
Kırık Meal (Transcript) : |FESTCBNE: kabul buyurduk | LH: onu(n du'asını) | VVHBNE: ve armağan ettik | LH: ona | YḪY: Yahya'yı | VÊṦLḪNE: ve ıslah ettik | LH: kendisi için | ZVCH: eşini | ÎNHM: gerçekten onlar | KENVE: idiler | YSERAVN: koşuyor(lar) | FY: | ELḢYRET: hayır (işlere) | VYD̃AVNNE: ve bize du'a ederlerdi | RĞBE: umarak | VRHBE: ve korkarak | VKENVE: ve idiler | LNE: bize | ḢEŞAYN: derin bir saygı içinde |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken duâsını kabûl etmiştik onun ve ona Yahya'yı vermiştik ve karısının kısırlığını gidermiştik, doğurmaya kabiliyet vermiştik. Onlar, hayırlı işlerde koşuşurlar, yarışırlar ve umarak, korkarak bize duâ ederlerdi ve onlar, bize karşı gönül alçaklığı gösterirlerdi.
Adem Uğur : Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.
Ahmed Hulusi : Biz de icabet ettik, Ona Yahya'yı hibe ettik ve karısını Onun için ıslah ettik (çocuk doğurmak için uygun hâle getirdik). . . Muhakkak ki onlar hayırlı işlerde yarışırlar; ümitle ve korkarak bize dua ederlerdi, huşû duyarlardı.
Ahmet Tekin : Onun da duasını kabul ettik. Ona Yahyâ’yı ihsan ettik. Eşini de, kendisi için çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Bütün peygamberler, dünya ve âhiret için en hayırlı işlerde, Allah’ın emirlerini yerine getirmede koşuşuyorlardı. Umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı. Onlar tam bir samimiyetle, kulluk ve itaat şuuruna ererek saygı ile bize bağlı idiler.
Ahmet Varol : Biz de onun duasını kabul ettik, ona Yahya'yı bahşettik ve hanımını (doğum yapmaya) elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışır, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize gönülden saygı duyarlardı.
Ali Bulaç : Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine biz de duasını kabul edip kendisine (evlâd olarak) Yahyâ’yı verdik; ve zevcesini çocuk doğurur hale getirdik. Bütün bu peygamberler, hayırlara (ibadetlere) koşarlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize karşı çok itaatkârdılar.
Bekir Sadak : Biz de ona icabet ederek, Yahya'yi bahsetmis, esini de dogum yapacak hale getirmistik. Dogrusu onlar iyi islerde yarisiyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvariyorlardi. Bize karsi gonulden saygi duyuyorlardi.
Celal Yıldırım : Onun duasını kabul ettik de Yahya'yı kendisine bağışladık; eşini de (gebe kalmaya) elverişli duruma getirdik. Şüphesiz ki onlar hayırlı işlerde birbirleriyle yarışıyorlar, ümit besleyerek için için saygı duyup korkarak bize duâ ediyorlardı. Hem bize içten derin saygı duyup (kalbleri) ürperenlerdi onlar..
Diyanet İşleri : Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya’yı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.
Diyanet Vakfi : Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.
Edip Yüksel : Duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik. Kendisi için karısının durumunu düzelttik. Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku içindeyken yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de duasını kabul ile icabet ettik de kendisine Yahya'yı ihsan ettik. Ve eşini (doğum yapmaya) elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar iyiliklerde yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de duasını kabul ettik de kendisine Yahya'yı verdik ve onun için eşini çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Doğrusu bunlar hayırlı işlerde yarışır, Bize umut ve korkuyla dua ederlerdi. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de duâsını kabul ile icabet ettik de kendisine Yahyâyı verdik ve onun zevcesini ıslâh eyledik, hakıkat bunlar hayrâtta müsaraat ve bize rağbet ve rehbetle duâ ederlerdi ve bizim için haşı'lerdi
Fizilal-il Kuran : Biz de duasını kabul ederek kendisine Yahya'yı armağan etmiş, eşini geçimli ve doğurgan yapmıştık. Bütün bu peygamberler iyi işler yapmaya koşarlar, umut ve korku içinde bize dua ederler, bize gönülden saygı beslerlerdi.
Gültekin Onan : Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı. Umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.
Hakkı Yılmaz : (89,90) "Ve Zekeriyyâ; hani o, Rabbine: “Rabbim! Beni tek başıma bırakma, Sen varislerin en hayırlısısın” diye seslenmişti de Biz, o'nun için karşılık vermiştik. Ve kendisine Yahyâ'yı ihsan ettik. Ve o'nun için eşini düzelttik/doğum yapmaya elverişli hâle getirdik. Şüphesiz onlar hayırlarda yarışıyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvarıyorlardı. Ve Bize karşı derin saygı duyuyorlardı. "
Hasan Basri Çantay : Biz onu (n) da (bu duasını) kabul ve kendisine Yahyâyi ihsan etdik. Eşini (doğurmıya) saalih kıldık. Hakıykat (bütün) bunlar (bu peygamberler) hayır işlerinde yarışırlar, umarak ve korkarak bize düâ ederlerdi. Onlar bizim için derin saygı gösterenlerdi.
Hayrat Neşriyat : Bu yüzden (biz de) onun duâsını kabûl ettik ve ona Yahyâ’yı ihsân ettik; (yaşıgeçmiş) hanımını da kendisi için (çocuk sâhibi olmaya) elverişli bir hâle getirdik. Gerçekten onlar (bütün bu peygamberler) hayırlı işlerde koşuşurlar, ümîd ederek ve korkarak bize duâ ederlerdi. Ve bize gönülden bağlı kimselerdi.
İbni Kesir : Biz de ona icabet ederek Yahya'yı ihsan etmiş, eşini doğum yapabilecek bir hale getirmiştik. Doğrusu onlar; hayırlı şeylerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlardı. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine ona icabet ettik (duasını kabul ettik). Ve ona, Yahya (A.S)'ı hibe (armağan) ettik. Ve onun için, zevcesini de ıslâh ettik (çocuğu olabilecek duruma getirdik). Muhakkak ki onlar, hayırlarda yarışırlardı. Ve Bize, rağbet ederek ve korkarak dua ederlerdi. Ve onlar, Bize huşû duyanlardı.
Muhammed Esed : Ve bunun üzerine o(nun bu yakarışı)na da karşılık verdik ve karısını onun için çocuk doğurabilecek hale getirerek ona Yahya'yı armağan ettik; doğrusu bu üç kişi iyi ve yararlı işlerde birbiriyle yarışır ve Bize korku ve umutla yakarırlar; Bize karşı her zaman saygı ve duyarlık gösterirlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz de O'na icabet ettik ve O'na Yahya'yı ihsan eyledik ve O'nun için refikasını ıslah kıldık. Muhakkak ki, onlar hayırlı işlere koşarlardı. Ve Bize rağbetle ve haşyetle dua ederlerdi ve Bizim için mütevazi zâtlar olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Biz de onun duâsını kabul ederek, kendisine Yahyâ'yı bağışladık. Eşini de doğum yapacak hâle getirdik. Bütün bu peygamberler hayır işlerinde yarışırlar, umarak ve korkarak bize duâ ederlerdi. Onlar bize karşı çok itaatkârlardı, bizim için derin saygı gösterenlerdi.
Şaban Piriş : Onun duasını kabul etmiş ve ona Yahya’yı bağışlamış, eşini de doğum yapabilecek bir hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışıyorlar, korku ve ümit ile bize dua ediyorlardı. Bize karşı son derece saygılı idiler.
Suat Yıldırım : Onun da duasını kabul buyurduk. Ona Yahya’yı armağan ettik. Bunun için de eşini çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar hayırlı işlere koşuşur, iyilikte yarışır, hem ümit, hem endişe içinde Bize yakarırlardı. Gerçekten Bize derin bir saygı gösterirlerdi.
Süleyman Ateş : Onun du'âsını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ'yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hale getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize du'â ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.
Ümit Şimşek : Biz de onun duasını kabul ettik. Ona Yahya'yı verdik ve eşini de iyileştirdik. Onların hepsi de hayırda yarışırlar ve hem ümit ederek, hem de korkarak Bize dua ederlerdi. Onlar Bize karşı saygılı ve edepli kimselerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için doğurmaya elverişli hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}