» 18 / Kehf  24:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 24
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
2. أَنْ (ÊN) = en :
3. يَشَاءَ (YŞEÙ) = yeşā'e : dilerse
4. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
5. وَاذْكُرْ (VEZ̃KR) = veƶkur : ve an (hatırla)
6. رَبَّكَ (RBK) = rabbeke : Rabbini
7. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
8. نَسِيتَ (NSYT) = nesīte : unuttuğun
9. وَقُلْ (VGL) = ve ḳul : ve de ki
10. عَسَىٰ (AS) = ǎsā : umarım
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. يَهْدِيَنِ (YHD̃YN) = yehdiyeni : beni ulaştırmasını
13. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbimin
14. لِأَقْرَبَ (LÊGRB) = lieḳrabe : daha yakın
15. مِنْ (MN) = min :
16. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bundan
17. رَشَدًا (RŞD̃E) = raşeden : bir doğruya
ancak | | dilerse | Allah | ve an (hatırla) | Rabbini | zaman | unuttuğun | ve de ki | umarım | | beni ulaştırmasını | Rabbimin | daha yakın | | bundan | bir doğruya |

[] [] [ŞYE] [] [Z̃KR] [RBB] [] [NSY] [GVL] [ASY] [] [HD̃Y] [RBB] [GRB] [] [] [RŞD̃]
ÎLE ÊN YŞEÙ ELLH VEZ̃KR RBK ÎZ̃E NSYT VGL AS ÊN YHD̃YN RBY LÊGRB MN HZ̃E RŞD̃E

illā en yeşā'e llahu veƶkur rabbeke iƶā nesīte ve ḳul ǎsā en yehdiyeni rabbī lieḳrabe min hāƶā raşeden
إلا أن يشاء الله واذكر ربك إذا نسيت وقل عسى أن يهدين ربي لأقرب من هذا رشدا

 » 18 / Kehf  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā ancak Except,
أن | ÊN en """If"
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'e dilerse "Allah wills."""
الله | ELLH llahu Allah "Allah wills."""
واذكر ذ ك ر | Z̃KR VEZ̃KR veƶkur ve an (hatırla) And remember
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbini your Lord
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
نسيت ن س ي | NSY NSYT nesīte unuttuğun you forget
وقل ق و ل | GVL VGL ve ḳul ve de ki and say,
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā umarım """Perhaps"
أن | ÊN en [that]
يهدين ه د ي | HD̃Y YHD̃YN yehdiyeni beni ulaştırmasını will guide me
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord
لأقرب ق ر ب | GRB LÊGRB lieḳrabe daha yakın to a nearer (way)
من | MN min than
هذا | HZ̃E hāƶā bundan this
رشدا ر ش د | RŞD̃ RŞD̃E raşeden bir doğruya "right way."""

18:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ancak | | dilerse | Allah | ve an (hatırla) | Rabbini | zaman | unuttuğun | ve de ki | umarım | | beni ulaştırmasını | Rabbimin | daha yakın | | bundan | bir doğruya |

[] [] [ŞYE] [] [Z̃KR] [RBB] [] [NSY] [GVL] [ASY] [] [HD̃Y] [RBB] [GRB] [] [] [RŞD̃]
ÎLE ÊN YŞEÙ ELLH VEZ̃KR RBK ÎZ̃E NSYT VGL AS ÊN YHD̃YN RBY LÊGRB MN HZ̃E RŞD̃E

illā en yeşā'e llahu veƶkur rabbeke iƶā nesīte ve ḳul ǎsā en yehdiyeni rabbī lieḳrabe min hāƶā raşeden
إلا أن يشاء الله واذكر ربك إذا نسيت وقل عسى أن يهدين ربي لأقرب من هذا رشدا

[] [] [ش ي ا] [] [ذ ك ر] [ر ب ب] [] [ن س ي] [ق و ل] [ع س ي] [] [ه د ي] [ر ب ب] [ق ر ب] [] [] [ر ش د]

 » 18 / Kehf  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā ancak Except,
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
أن | ÊN en """If"
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'e dilerse "Allah wills."""
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الله | ELLH llahu Allah "Allah wills."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
واذكر ذ ك ر | Z̃KR VEZ̃KR veƶkur ve an (hatırla) And remember
Vav,Elif,Zel,Kef,Re,
6,1,700,20,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbini your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
نسيت ن س ي | NSY NSYT nesīte unuttuğun you forget
Nun,Sin,Ye,Te,
50,60,10,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
وقل ق و ل | GVL VGL ve ḳul ve de ki and say,
Vav,Gaf,Lam,
6,100,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā umarım """Perhaps"
Ayn,Sin,,
70,60,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يهدين ه د ي | HD̃Y YHD̃YN yehdiyeni beni ulaştırmasını will guide me
Ye,He,Dal,Ye,Nun,
10,5,4,10,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لأقرب ق ر ب | GRB LÊGRB lieḳrabe daha yakın to a nearer (way)
Lam,,Gaf,Re,Be,
30,,100,200,2,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
من | MN min than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
هذا | HZ̃E hāƶā bundan this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
رشدا ر ش د | RŞD̃ RŞD̃E raşeden bir doğruya "right way."""
Re,Şın,Dal,Elif,
200,300,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: ancak | أَنْ: | يَشَاءَ: dilerse | اللَّهُ: Allah | وَاذْكُرْ: ve an (hatırla) | رَبَّكَ: Rabbini | إِذَا: zaman | نَسِيتَ: unuttuğun | وَقُلْ: ve de ki | عَسَىٰ: umarım | أَنْ: | يَهْدِيَنِ: beni ulaştırmasını | رَبِّي: Rabbimin | لِأَقْرَبَ: daha yakın | مِنْ: | هَٰذَا: bundan | رَشَدًا: bir doğruya |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLE ancak | أن ÊN | يشاء YŞEÙ dilerse | الله ELLH Allah | واذكر WEZ̃KR ve an (hatırla) | ربك RBK Rabbini | إذا ÎZ̃E zaman | نسيت NSYT unuttuğun | وقل WGL ve de ki | عسى AS umarım | أن ÊN | يهدين YHD̃YN beni ulaştırmasını | ربي RBY Rabbimin | لأقرب LÊGRB daha yakın | من MN | هذا HZ̃E bundan | رشدا RŞD̃E bir doğruya |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: ancak | en: | yeşā'e: dilerse | llahu: Allah | veƶkur: ve an (hatırla) | rabbeke: Rabbini | iƶā: zaman | nesīte: unuttuğun | ve ḳul: ve de ki | ǎsā: umarım | en: | yehdiyeni: beni ulaştırmasını | rabbī: Rabbimin | lieḳrabe: daha yakın | min: | hāƶā: bundan | raşeden: bir doğruya |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: ancak | ÊN: | YŞEÙ: dilerse | ELLH: Allah | VEZ̃KR: ve an (hatırla) | RBK: Rabbini | ÎZ̃E: zaman | NSYT: unuttuğun | VGL: ve de ki | AS: umarım | ÊN: | YHD̃YN: beni ulaştırmasını | RBY: Rabbimin | LÊGRB: daha yakın | MN: | HZ̃E: bundan | RŞD̃E: bir doğruya |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak Allah dilerse yaparım de ve birşeyi unutunca Rabbini an ve de ki: Umarım, Rabbim, beni bundan daha ziyade hayra ve doğruya yakın birşeye erdirir ve başarı verir bana.
Adem Uğur : Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.
Ahmed Hulusi : Sadece "İnşâ Allâh = Allâh inşa ederse" kaydıyla demen, müstesna! Unuttuğunda Rabbini (hakikatin olan Esmâ mertebesini) zikret (hatırla)! Ve de ki: "Umarım Rabbim beni kurbunda (mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesi. {İnsan-ı Kâmil, Sıfatların tecellisi bahsi; Abdülkerîm Ciylî. A. H. }) olgunluğa erdirir. "
Ahmet Tekin : 'Ancak Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygunsa yapacağım' de. Unuttuğun vakit, mâsivayı kalbinden çıkardığın vakit, bir şeyi hatırlayamadığın zaman tesbih ile, tekbir ile, istiğfar ile Rabbini zikret, Rabbine şükret. 'Umarım Rabbim beni doğruya, bundan daha yakın olan bir bilgiye ulaştıracak aydınlatıcı bilgiler verecek' de.
Ahmet Varol : Ancak, 'Allah dilerse' (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: 'Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya iletir.'
Ali Bulaç : Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir."
Ali Fikri Yavuz : Ancak sözünü, Allah’ın dilemesine bağlıyarak (Allah dilerse yapacağım) söyle. (İnşaallah demeyi) unuttuğun zaman Allah’ı an ve şöyle de: “-Olur ki Rabbim, beni, bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir muvaffakiyete ulaştırır.”
Bekir Sadak : (23-24) Herhangi bir sey icin, Allah'in dilemesi disinda: «Ben yarin onu yapacagim» deme. Unuttugun zaman Rabbini an ve soyle de: «Umulur ki, Rabbim beni dogruya daha yakin olana eristirir.»
Celal Yıldırım : (23-24) Hiçbir şey için «ben bunu mutlaka yarın yapacağım» deme ; ancak Allah dilerse yapacağım, de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın doğruya eriştirir.
Diyanet İşleri : Ancak, “Allah dilerse yapacağım” de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve “Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır” de.
Diyanet İşleri (eski) : (23-24) Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: 'Ben yarın onu yapacağım' deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: 'Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.'
Diyanet Vakfi : (23-24) Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için «Bunu yarın yapacağım» deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de.
Edip Yüksel : Ancak, 'ALLAH dilerse (yapacağım),' diyerek Rabbini an. Unutursan, o zaman da, 'Belki Rabbim bir dahaki sefere beni daha iyiye ulaştırır,' de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve «Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir.» de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın dilemesine bağlamaksızın. Unuttuğun zamanda Allah'ı an ve şöyle de: «Umarım ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir başarıya eriştire!»
Elmalılı Hamdi Yazır : (23-24) Hiç bir şey hakkında da Allahın meşiyyetiyle takyid etmeden «ben bunu yarın muhakkak yaparım» deme ve unuttuğun vakıt Allahı zikret ve şöyle de: ola ki rabbım beni bundan daha yakın bir vakıtta dosdoğru bir muvaffakıyyete îysal buyur
Fizilal-il Kuran : Bunun yerine, «Allah dilerse (inşaallah) yarın bu işi yapacağım» de. Böyle demeyi unuttuğunda ise Rabb'ini an ve «Umarım ki, beni şimdikinden daha çok doğruya yaklaştırır» de.
Gültekin Onan : Ancak: "Tanrı dilerse" [inşallah yapacağım de]. Unuttuğun zaman rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir."
Hakkı Yılmaz : (22-25) "Onlar, üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler, Onlar, ıssız alanı taşlamak olarak [isabetsiz, dayanaksız, kafadan atma olarak], “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler, “Onlar, yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir” ve onlar, “Onlar, onların o büyük mağaralarında üçyüz yıl kaldılar” derler. Ve dokuza arttırdılar. De ki: “Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir.” Onları ancak pek az kimse bilir. Bu sebeple onlar hakkında ortada olan şeyden başkası ile bir münakaşaya girişme ve bunlar hakkında onlardan kimseye de bir şey sorma! Ve hiçbir şey için, “Allah'ın dilemesi dışında, şüphesiz ben yarın onu yapacağım” deme. Ve terk ettiğin vakit Allah'ı an ve “Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olana eriştirir” de! "
Hasan Basri Çantay : Meğer ki (özünü) Allahın dilemesi (ne bağlamış olasın). Unutduğun zaman Rabbini an ve (şöyle) de: «Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir hayra ve muvaffakiyyete erdirir».
Hayrat Neşriyat : (23-24) (Ey Habîbim!) Sakın hiçbir şey için, Allah’ın dilemesine bağlamadıkça(inşâallah demedikçe): 'Ben bunu yarın kesinlikle yapacak olanım' deme! (Bunu)unuttuğun zaman ise, Rabbini an ve: 'Umarım ki Rabbim, bundan (bu kıssadan, peygamberliğime delîl olan) daha yakın bir yola (daha nice delillere) beni eriştirir' de!
İbni Kesir : Meğer ki Allah dilemiş ola. Unuttuğun zaman da Rabbını an ve şöyle de: Umulur ki Rabbım; beni doğruya daha yakın olana eriştirir.
İskender Evrenosoğlu : Ancak Allah'ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah'a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”
Muhammed Esed : (bunu) ancak "Eğer Allah dilerse" (sözcüğüyle birlikte söyle). Ve bunu unutursan (hatırladığın zaman) Rabbini anarak de ki: "Umarım ki Rabbim beni doğru olana bundan daha yakın olan bir bilgi ve duyarlık düzeyine eriştirir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (23-24) Ve bir şey hakkında, «Ben bunu elbette ki, yarın yapacağım,» deme. Ancak Allah Teâlâ dileyecek olursa (yapacağım)» de. Ve unuttuğun vakit Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir dosdoğru hayra (bir muvaffakiyete) eriştirir.»
Ömer Öngüt : Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşaallah demedikçe). Bunu unuttuğun zaman Rabbini an ve: “Umarım ki Rabbim beni doğruya, bundan daha yakına eriştirir. ” de.
Şaban Piriş : “Allah dilerse..” de. Bunu unuttuğun zaman da Rabbini an ve Rabbim umulur ki beni doğruya en yakın olana eriştirir, de!
Suat Yıldırım : (23-24) Hiçbir konuda: Allah’ın dilemesine bağlamaksızın, "Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım" deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı zikret ve: "Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar" de.
Süleyman Ateş : Ancak "Allâh dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.
Tefhim-ul Kuran : Ancak: «Allah dilerse» (yapacağım, de) . Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir.»
Ümit Şimşek : Ancak Allah'ın dilemesine bağlarsan müstesnadır. Unuttuğun zaman da Rabbini an ve 'Umarım, Rabbim beni bundan daha doğru bir yola iletir' de.
Yaşar Nuri Öztürk : "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}