CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
of
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
كل
ك ل ل | KLL
KL
kulli
her
every
Kef,Lam, 20,30,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
شيء
ش ي ا | ŞYE
ŞYÙ
şey'in
şeyden
thing
Şın,Ye,, 300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
سببا
س ب ب | SBB
SBBE
sebeben
bir sebep
a means.
Sin,Be,Be,Elif, 60,2,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | مَكَّنَّا: güçlü kıldık | لَهُ: onu | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَاتَيْنَاهُ: ve ona verdik | مِنْ: | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyden | سَبَبًا: bir sebep |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNEelbette biz | مكنا MKNEgüçlü kıldık | له LHonu | في FY | الأرض ELÊRŽyeryüzünde | وآتيناه W ËTYNEHve ona verdik | من MN | كل KLher | شيء ŞYÙşeyden | سببا SBBEbir sebep |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | mekkennā: güçlü kıldık | lehu: onu | fī: | l-erDi: yeryüzünde | ve āteynāhu: ve ona verdik | min: | kulli: her | şey'in: şeyden | sebeben: bir sebep |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | MKNE: güçlü kıldık | LH: onu | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | V ËTYNEH: ve ona verdik | MN: | KL: her | ŞYÙ: şeyden | SBBE: bir sebep |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yoluna, yoradamına âit ne bilgi varsa vermiştik ona.
Adem Uğur : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
Ahmed Hulusi : Onu arzda yerleştirdik ve Ona her yolu (dilediğine ulaşmasını) kolaylaştırdık.
Ahmet Tekin : Gerçekten biz Zülkarneyn’i iktidar, kudret, itibar ve imkân sahibi yaptık. Onu, her konuda maksadına doğru araçlarla ulaşma bilgisi, kudreti, imkânlarıve maharetiyle donattık.
Ahmet Varol : Gerçekten biz onu yeryüzünde güçlü bir iktidar sahibi kılmış ve ona her şeyden bir yol vermiştik.
Ali Bulaç : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, Zül’-Karneyn’i (Rûm hükümdarı İskender’i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona (gayesine ulaşmak için) istediği her şeyden bir vasıta (sebep) verdik.
Bekir Sadak : Dediler ki: Zulkarneyn! Dogrusu Yecuc ve Mecuc bu ulke de bozgunculuk yapiyorlar. Bizimle onlarin arasina bir sed yapman icin sana bir vergi verelim mi?
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz onu yeryüzünde kudretli biçimde yerleştirip imkân verdik ve ona (gereken) her şeyden (kolaylaştırıcı bir) sebep verdik.
Diyanet İşleri : Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu biz onu yeryüzüne yerleştirmiş ve her şeyin yolunu ona öğretmiştik.
Diyanet Vakfi : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
Edip Yüksel : Biz ona yeryüzünde yönetim gücünü ve her türlü imkanı verdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz onun için yeryüzünde bir iktidar hazırladık ve ona ulaşmak istediği şeyden bir sebep verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz onun için Arzda bir müknet hazırladık ve ona her şeyden bir sebeb verdik
Fizilal-il Kuran : Biz onu yeryüzünde egemen kıldık ve her amaca ulaştıracak sebebi buyruğuna sunduk.
Gültekin Onan : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz iki çağ sahibi için yeryüzünde iktidar sağladık ve ona her şeyden bir sebep verdik.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, biz onu yer (yüzün) de büyük bir kudret saahibi kıldık ve ona (muhtâc olduğu) her şeyden bir sebeb (bir yol) verdik.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, ona (Zülkarneyn’e) yeryüzünde imkân verdik ve kendisine(istediği) herşeyden bir sebeb (ulaşması için bir yol) verdik.
İbni Kesir : Doğrusu Biz; onu, yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kılmıştık ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, onu yeryüzünde kuvvetlendirdik (destekledik). Ve ona sebep olan herşeyden verdik.
Muhammed Esed : Ona yeryüzünde güvenli bir yer sağladık ve onu, (ulaşacağı) her şeye doğru araçlarla ulaşma (bilgisiyle) donattık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz O'nu yeryüzünde bir kudrete erdirdik ve ona her şeyden bir sebep verdik.
Ömer Öngüt : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık ve her şeyden ona bir sebep verdik, ona her şeyin yolunu öğrettik.
Şaban Piriş : Biz, onu yeryüzünde güçlendirmiş ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
Suat Yıldırım : (84-85) Biz ona dünyada geniş imkânlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
Süleyman Ateş : Biz onu yeryüzünde güçlü kıldık ve ona herşeyden bir sebep (istediği herşeye ulaşmanın yolunu, aracını) verdik.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Ümit Şimşek : Biz onu yeryüzünde geniş imkânlarla yerleştirdik ve ona herşey için bir sebep verdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onun için yeryüzünde güç ve saltanat hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]