» 18 / Kehf  84:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 84
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. مَكَّنَّا (MKNE) = mekkennā : güçlü kıldık
3. لَهُ (LH) = lehu : onu
4. فِي (FY) = fī :
5. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
6. وَاتَيْنَاهُ (V ËTYNEH) = ve āteynāhu : ve ona verdik
7. مِنْ (MN) = min :
8. كُلِّ (KL) = kulli : her
9. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyden
10. سَبَبًا (SBBE) = sebeben : bir sebep
elbette biz | güçlü kıldık | onu | | yeryüzünde | ve ona verdik | | her | şeyden | bir sebep |

[] [MKN] [] [] [ERŽ] [ETY] [] [KLL] [ŞYE] [SBB]
ÎNE MKNE LH FY ELÊRŽ V ËTYNEH MN KL ŞYÙ SBBE

innā mekkennā lehu l-erDi ve āteynāhu min kulli şey'in sebeben
إنا مكنا له في الأرض وآتيناه من كل شيء سببا

 » 18 / Kehf  Suresi: 84
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
مكنا م ك ن | MKN MKNE mekkennā güçlü kıldık [We] established
له | LH lehu onu [for] him
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik and We gave him
من | MN min of
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyden thing
سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir sebep a means.

18:84 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | güçlü kıldık | onu | | yeryüzünde | ve ona verdik | | her | şeyden | bir sebep |

[] [MKN] [] [] [ERŽ] [ETY] [] [KLL] [ŞYE] [SBB]
ÎNE MKNE LH FY ELÊRŽ V ËTYNEH MN KL ŞYÙ SBBE

innā mekkennā lehu l-erDi ve āteynāhu min kulli şey'in sebeben
إنا مكنا له في الأرض وآتيناه من كل شيء سببا

[] [م ك ن] [] [] [ا ر ض] [ا ت ي] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [س ب ب]

 » 18 / Kehf  Suresi: 84
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
مكنا م ك ن | MKN MKNE mekkennā güçlü kıldık [We] established
Mim,Kef,Nun,Elif,
40,20,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu onu [for] him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik and We gave him
Vav,,Te,Ye,Nun,Elif,He,
6,,400,10,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyden thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir sebep a means.
Sin,Be,Be,Elif,
60,2,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | مَكَّنَّا: güçlü kıldık | لَهُ: onu | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَاتَيْنَاهُ: ve ona verdik | مِنْ: | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyden | سَبَبًا: bir sebep |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | مكنا MKNE güçlü kıldık | له LH onu | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | وآتيناه W ËTYNEH ve ona verdik | من MN | كل KL her | شيء ŞYÙ şeyden | سببا SBBE bir sebep |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | mekkennā: güçlü kıldık | lehu: onu | : | l-erDi: yeryüzünde | ve āteynāhu: ve ona verdik | min: | kulli: her | şey'in: şeyden | sebeben: bir sebep |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | MKNE: güçlü kıldık | LH: onu | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | V ËTYNEH: ve ona verdik | MN: | KL: her | ŞYÙ: şeyden | SBBE: bir sebep |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yoluna, yoradamına âit ne bilgi varsa vermiştik ona.
Adem Uğur : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
Ahmed Hulusi : Onu arzda yerleştirdik ve Ona her yolu (dilediğine ulaşmasını) kolaylaştırdık.
Ahmet Tekin : Gerçekten biz Zülkarneyn’i iktidar, kudret, itibar ve imkân sahibi yaptık. Onu, her konuda maksadına doğru araçlarla ulaşma bilgisi, kudreti, imkânlarıve maharetiyle donattık.
Ahmet Varol : Gerçekten biz onu yeryüzünde güçlü bir iktidar sahibi kılmış ve ona her şeyden bir yol vermiştik.
Ali Bulaç : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, Zül’-Karneyn’i (Rûm hükümdarı İskender’i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona (gayesine ulaşmak için) istediği her şeyden bir vasıta (sebep) verdik.
Bekir Sadak : Dediler ki: Zulkarneyn! Dogrusu Yecuc ve Mecuc bu ulke de bozgunculuk yapiyorlar. Bizimle onlarin arasina bir sed yapman icin sana bir vergi verelim mi?
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz onu yeryüzünde kudretli biçimde yerleştirip imkân verdik ve ona (gereken) her şeyden (kolaylaştırıcı bir) sebep verdik.
Diyanet İşleri : Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu biz onu yeryüzüne yerleştirmiş ve her şeyin yolunu ona öğretmiştik.
Diyanet Vakfi : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
Edip Yüksel : Biz ona yeryüzünde yönetim gücünü ve her türlü imkanı verdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz onun için yeryüzünde bir iktidar hazırladık ve ona ulaşmak istediği şeyden bir sebep verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz onun için Arzda bir müknet hazırladık ve ona her şeyden bir sebeb verdik
Fizilal-il Kuran : Biz onu yeryüzünde egemen kıldık ve her amaca ulaştıracak sebebi buyruğuna sunduk.
Gültekin Onan : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz iki çağ sahibi için yeryüzünde iktidar sağladık ve ona her şeyden bir sebep verdik.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, biz onu yer (yüzün) de büyük bir kudret saahibi kıldık ve ona (muhtâc olduğu) her şeyden bir sebeb (bir yol) verdik.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, ona (Zülkarneyn’e) yeryüzünde imkân verdik ve kendisine(istediği) herşeyden bir sebeb (ulaşması için bir yol) verdik.
İbni Kesir : Doğrusu Biz; onu, yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kılmıştık ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, onu yeryüzünde kuvvetlendirdik (destekledik). Ve ona sebep olan herşeyden verdik.
Muhammed Esed : Ona yeryüzünde güvenli bir yer sağladık ve onu, (ulaşacağı) her şeye doğru araçlarla ulaşma (bilgisiyle) donattık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz O'nu yeryüzünde bir kudrete erdirdik ve ona her şeyden bir sebep verdik.
Ömer Öngüt : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık ve her şeyden ona bir sebep verdik, ona her şeyin yolunu öğrettik.
Şaban Piriş : Biz, onu yeryüzünde güçlendirmiş ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
Suat Yıldırım : (84-85) Biz ona dünyada geniş imkânlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
Süleyman Ateş : Biz onu yeryüzünde güçlü kıldık ve ona herşeyden bir sebep (istediği herşeye ulaşmanın yolunu, aracını) verdik.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Ümit Şimşek : Biz onu yeryüzünde geniş imkânlarla yerleştirdik ve ona herşey için bir sebep verdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onun için yeryüzünde güç ve saltanat hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}