» 18 / Kehf  105:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 105
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte onlar
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerdir
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden
4. بِايَاتِ (B ËYET) = biāyāti : ayetlerini
5. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rablerinin
6. وَلِقَائِهِ (VLGEÙH) = veliḳāihi : ve O'na kavuşmayı
7. فَحَبِطَتْ (FḪBŦT) = feHabiTat : bu yüzden boşa çıkar
8. أَعْمَالُهُمْ (ÊAMELHM) = eǎ'māluhum : eylemleri
9. فَلَا (FLE) = felā :
10. نُقِيمُ (NGYM) = nuḳīmu : kurmayız
11. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için
12. يَوْمَ (YVM) = yevme : günü
13. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
14. وَزْنًا (VZNE) = veznen : bir terazi
işte onlar | kimselerdir | inkar eden | ayetlerini | Rablerinin | ve O'na kavuşmayı | bu yüzden boşa çıkar | eylemleri | | kurmayız | onlar için | günü | kıyamet | bir terazi |

[] [] [KFR] [EYY] [RBB] [LGY] [ḪBŦ] [AML] [] [GVM] [] [YVM] [GVM] [VZN]
ÊVLÙK ELZ̃YN KFRVE B ËYET RBHM VLGEÙH FḪBŦT ÊAMELHM FLE NGYM LHM YVM ELGYEMT VZNE

ulāike elleƶīne keferū biāyāti rabbihim veliḳāihi feHabiTat eǎ'māluhum felā nuḳīmu lehum yevme l-ḳiyāmeti veznen
أولئك الذين كفروا بآيات ربهم ولقائه فحبطت أعمالهم فلا نقيم لهم يوم القيامة وزنا

 » 18 / Kehf  Suresi: 105
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar Those
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerdir (are) the ones who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini in the Verses
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord,
ولقائه ل ق ي | LGY VLGEÙH veliḳāihi ve O'na kavuşmayı and the meeting (with) Him.
فحبطت ح ب ط | ḪBŦ FḪBŦT feHabiTat bu yüzden boşa çıkar So (are) vain
أعمالهم ع م ل | AML ÊAMELHM eǎ'māluhum eylemleri their deeds,
فلا | FLE felā so not
نقيم ق و م | GVM NGYM nuḳīmu kurmayız We will assign
لهم | LHM lehum onlar için for them
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on) the Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
وزنا و ز ن | VZN VZNE veznen bir terazi any weight.

18:105 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte onlar | kimselerdir | inkar eden | ayetlerini | Rablerinin | ve O'na kavuşmayı | bu yüzden boşa çıkar | eylemleri | | kurmayız | onlar için | günü | kıyamet | bir terazi |

[] [] [KFR] [EYY] [RBB] [LGY] [ḪBŦ] [AML] [] [GVM] [] [YVM] [GVM] [VZN]
ÊVLÙK ELZ̃YN KFRVE B ËYET RBHM VLGEÙH FḪBŦT ÊAMELHM FLE NGYM LHM YVM ELGYEMT VZNE

ulāike elleƶīne keferū biāyāti rabbihim veliḳāihi feHabiTat eǎ'māluhum felā nuḳīmu lehum yevme l-ḳiyāmeti veznen
أولئك الذين كفروا بآيات ربهم ولقائه فحبطت أعمالهم فلا نقيم لهم يوم القيامة وزنا

[] [] [ك ف ر] [ا ي ي] [ر ب ب] [ل ق ي] [ح ب ط] [ع م ل] [] [ق و م] [] [ي و م] [ق و م] [و ز ن]

 » 18 / Kehf  Suresi: 105
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar Those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerdir (are) the ones who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini in the Verses
Be,,Ye,Elif,Te,
2,,10,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
جار ومجرور
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord,
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولقائه ل ق ي | LGY VLGEÙH veliḳāihi ve O'na kavuşmayı and the meeting (with) Him.
Vav,Lam,Gaf,Elif,,He,
6,30,100,1,,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine (form III) verbal noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فحبطت ح ب ط | ḪBŦ FḪBŦT feHabiTat bu yüzden boşa çıkar So (are) vain
Fe,Ha,Be,Tı,Te,
80,8,2,9,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أعمالهم ع م ل | AML ÊAMELHM eǎ'māluhum eylemleri their deeds,
,Ayn,Mim,Elif,Lam,He,Mim,
,70,40,1,30,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلا | FLE felā so not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
نقيم ق و م | GVM NGYM nuḳīmu kurmayız We will assign
Nun,Gaf,Ye,Mim,
50,100,10,40,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
لهم | LHM lehum onlar için for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on) the Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"N – accusative masculine noun → Day of Resurrection"
اسم منصوب
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وزنا و ز ن | VZN VZNE veznen bir terazi any weight.
Vav,Ze,Nun,Elif,
6,7,50,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أُولَٰئِكَ: işte onlar | الَّذِينَ: kimselerdir | كَفَرُوا: inkar eden | بِايَاتِ: ayetlerini | رَبِّهِمْ: Rablerinin | وَلِقَائِهِ: ve O'na kavuşmayı | فَحَبِطَتْ: bu yüzden boşa çıkar | أَعْمَالُهُمْ: eylemleri | فَلَا: | نُقِيمُ: kurmayız | لَهُمْ: onlar için | يَوْمَ: günü | الْقِيَامَةِ: kıyamet | وَزْنًا: bir terazi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولئك ÊWLÙK işte onlar | الذين ELZ̃YN kimselerdir | كفروا KFRWE inkar eden | بآيات B ËYET ayetlerini | ربهم RBHM Rablerinin | ولقائه WLGEÙH ve O'na kavuşmayı | فحبطت FḪBŦT bu yüzden boşa çıkar | أعمالهم ÊAMELHM eylemleri | فلا FLE | نقيم NGYM kurmayız | لهم LHM onlar için | يوم YWM günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | وزنا WZNE bir terazi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ulāike: işte onlar | elleƶīne: kimselerdir | keferū: inkar eden | biāyāti: ayetlerini | rabbihim: Rablerinin | veliḳāihi: ve O'na kavuşmayı | feHabiTat: bu yüzden boşa çıkar | eǎ'māluhum: eylemleri | felā: | nuḳīmu: kurmayız | lehum: onlar için | yevme: günü | l-ḳiyāmeti: kıyamet | veznen: bir terazi |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVLÙK: işte onlar | ELZ̃YN: kimselerdir | KFRVE: inkar eden | B ËYET: ayetlerini | RBHM: Rablerinin | VLGEÙH: ve O'na kavuşmayı | FḪBŦT: bu yüzden boşa çıkar | ÊAMELHM: eylemleri | FLE: | NGYM: kurmayız | LHM: onlar için | YVM: günü | ELGYEMT: kıyamet | VZNE: bir terazi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardır kâfir olanlar Rablerinin delillerine ve ona ulaşacaklarını inkâr edenler, bütün yaptıkları boşa gitmiştir ve biz, kıyâmet günü onları hiçbir ölçüye vurmayız, onlara hiçbir değer vermeyiz.
Adem Uğur : İşte onlar, Rablerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa giden kimselerdir ki, biz onlar için kıyamet gününde hiçbir ölçü tutmayacağız.
Ahmed Hulusi : İşte onlar, Rablerinin kendilerindeki işaretlerini (Esmâ'sını) ve O'na LİKÂ'yı (varlıklarında Esmâ şuurunun açığa çıkacağını yaşamayı) inkâr edenlerdir ki, bu nedenle de yaptıkları boşa giden kimselerdir! Artık onlar için kıyamet sürecinde hiçbir ölçü ikame etmeyiz (yaptıklarına değer vermeyiz).
Ahmet Tekin : İşte onlar, Rablerinin, birliği ile ilgili âyetlerini, kâinattaki birliğini gösteren delillerini, O’nun huzurunda hesaba çekileceklerini, mükâfat ve cezayı inkârda ısrar edenler, küfre saplananlardır. Onların amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü onlar için ölçü tartı birimleri kurmayacağız., onların amellerini lehlerine değerlendirmeyeceğiz.
Ahmet Varol : İşte onlar Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar eden ve bu yüzden amelleri boşa gidenlerdir. Artık kıyamet günü onlar için bir tartı tutmayız.
Ali Bulaç : İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız.
Ali Fikri Yavuz : Bunlar, işte o kimselerdir ki, Rab’lerinin âyetlerini ve ona (hesap için) kavuşmayı inkâr etmişlerdi de (hayır diye) yaptıkları bütün ameller boşa çıkmış oldu. Artık onlar, için kıyamet günü, hiç bir terazi tutmayız (çünkü amelleri boşa gitmiştir, tartılacak makbul şeyleri kalmamıştır).
Bekir Sadak : Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavusmayi inkar edenlerdir. Bu yuzden isleri bosa gitmistir. Kiyamet gunu Biz onlara deger vermeyecegiz.
Celal Yıldırım : Onlardır ki, Rablerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr etmişlerdir. O sebeple amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü onlar için bir tartı tutmayacağız.
Diyanet İşleri : Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü Biz onlara değer vermeyeceğiz.
Diyanet Vakfi : İşte onlar, Rablerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa giden kimselerdir ki, biz onlar için kıyamet gününde hiçbir ölçü tutmayacağız.
Edip Yüksel : Onlar, Rab'lerinin ayetlerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa çıkar ve diriliş gününde de onlar için bir değer biçmeyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunlar, işte o kimselerdir ki, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar etmişlerdir de hayır adına yaptıkları bütün işleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü Biz onlara hiçbir tartı tutturmayız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunlar işte o kimselerdir ki rablarının âyetlerine ve lıkasına küfretmişlerdir de hayır namına yaptıkları bütün amelleri heder olmuştur, artık Kıyamet günü biz onlara hiç bir vezin tutturmayız
Fizilal-il Kuran : Bunlar, Rabb'lerinin ayetlerini ve O'nun huzuruna çıkaracaklarını inkâr edenlerdir. Bu yüzden onların iyi işleri geçersiz olmuştur. Kıyamet günü onların yaptıkları işleri tartıya almayız, kendilerine değer vermeyiz.
Gültekin Onan : İşte onlar, rablerinin ayetlerine ve O'na kavuşmaya küfredenlerdir. Artık onların yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız.
Hakkı Yılmaz : İşte onlar, Rablerinin âyetlerini ve O'na ulaşmayı bilerek reddetmiş/ inanmamış kimselerdi de bu yüzden yaptıkları bütün amelleri boşa gitti. Artık kıyâmet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız/ hiç bir değer vermeyiz.
Hasan Basri Çantay : Onlar Rablerinin âyetlerini ve Ona kavuşmayı (inkâr ile) kâfir olup da (hayr nâmına bütün) yapdıkları boşa gitmiş bulunanlardır ki biz kıyamet gününde onlar için hiçbir ölçü tutmayacağız.
Hayrat Neşriyat : İşte onlar Rablerinin âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyâmet günü onlar(ın amelleri) için hiçbir tartı tutmayacağız(o amellerine kıymet vermeyeceğiz)!
İbni Kesir : İşte onlar, Rabblarının ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Bunun için yaptıkları boşa gitmiştir. Kıyamet günü Biz, onlara değer vermeyeceğiz.
İskender Evrenosoğlu : İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.
Muhammed Esed : Rablerinin mesajlarını ve O'nun huzuruna çıkarılacakları gerçeğini inkar yolunu seçen kimseler işte böyleleridir. Bunun içindir ki, böylelerinin bütün yapıp ettikleri boşa gitmektedir: Çünkü Kıyamet Günü onlara hiç değer vermeyeceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar, o kimselerdir ki, Rablerininin âyetlerini ve ru'yetini inkar ettiler. İmdi onların amelleri bâtıl olmuştur. Artık Kıyamet günü onlar için bir terazi tutmayacağız.
Ömer Öngüt : İşte onlar Rabbinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlar için terazi kurmayız. (Onlara hiç değer vermeyiz).
Şaban Piriş : Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve onunla karşılaşmayı tanımamış, bu sebeple yaptıkları boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlara bir değer vermeyeceğiz.
Suat Yıldırım : İşte onlar Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr etmiş, bu yüzden de yaptıkları iyi işler boşa gitmiştir. Tartılacak şeyleri kalmadığından kıyamet günü onlar için artık tartı âleti koymayacağız.
Süleyman Ateş : İşte onlar, Rablerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden eylemleri boşa çıkan kimselerdir. (Yaptıkları işler tamamen boşa çıktığından) kıyâmet günü onlar için bir terazi kurmayız (veya onlara hiçbir değer vermeyiz).
Tefhim-ul Kuran : İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Artık onların yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız.
Ümit Şimşek : Onlar, Rablerinin âyetlerini ve Ona kavuşmayı inkâr eden kimselerdir. Bu yüzden bütün yaptıkları boşa çıkmıştır. Biz de kıyamet gününde onlar için terazi tutmayız.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na ulaşmayı inkâr etmişler de bütün amelleri boşa çıkmıştır. Bu yüzden kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız/onlara hiçbir değer vermeyiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}