» 18 / Kehf  13:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 13
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
2. نَقُصُّ (NGṦ) = neḳuSSu : anlatıyoruz
3. عَلَيْكَ (ALYK) = ǎleyke : sana
4. نَبَأَهُمْ (NBÊHM) = nebeehum : onların haberlerini
5. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : gerçek olarak
6. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : muhakkak onlar
7. فِتْيَةٌ (FTYT) = fityetun : gençlerdi
8. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanmış
9. بِرَبِّهِمْ (BRBHM) = birabbihim : Rablerine
10. وَزِدْنَاهُمْ (VZD̃NEHM) = ve zidnāhum : biz de onların artırmıştık
11. هُدًى (HD̃) = huden : hidayetlerini
biz | anlatıyoruz | sana | onların haberlerini | gerçek olarak | muhakkak onlar | gençlerdi | inanmış | Rablerine | biz de onların artırmıştık | hidayetlerini |

[] [GṦṦ] [] [NBE] [ḪGG] [] [FTY] [EMN] [RBB] [ZYD̃] [HD̃Y]
NḪN NGṦ ALYK NBÊHM BELḪG ÎNHM FTYT ËMNVE BRBHM VZD̃NEHM HD̃

neHnu neḳuSSu ǎleyke nebeehum bil-Haḳḳi innehum fityetun āmenū birabbihim ve zidnāhum huden
نحن نقص عليك نبأهم بالحق إنهم فتية آمنوا بربهم وزدناهم هدى

 » 18 / Kehf  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu biz We
نقص ق ص ص | GṦṦ NGṦ neḳuSSu anlatıyoruz narrate
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
نبأهم ن ب ا | NBE NBÊHM nebeehum onların haberlerini their story
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçek olarak in truth.
إنهم | ÎNHM innehum muhakkak onlar Indeed, they (were)
فتية ف ت ي | FTY FTYT fityetun gençlerdi youths
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanmış who believed
بربهم ر ب ب | RBB BRBHM birabbihim Rablerine in their Lord,
وزدناهم ز ي د | ZYD̃ VZD̃NEHM ve zidnāhum biz de onların artırmıştık and We increased them
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden hidayetlerini (in) guidance.

18:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz | anlatıyoruz | sana | onların haberlerini | gerçek olarak | muhakkak onlar | gençlerdi | inanmış | Rablerine | biz de onların artırmıştık | hidayetlerini |

[] [GṦṦ] [] [NBE] [ḪGG] [] [FTY] [EMN] [RBB] [ZYD̃] [HD̃Y]
NḪN NGṦ ALYK NBÊHM BELḪG ÎNHM FTYT ËMNVE BRBHM VZD̃NEHM HD̃

neHnu neḳuSSu ǎleyke nebeehum bil-Haḳḳi innehum fityetun āmenū birabbihim ve zidnāhum huden
نحن نقص عليك نبأهم بالحق إنهم فتية آمنوا بربهم وزدناهم هدى

[] [ق ص ص] [] [ن ب ا] [ح ق ق] [] [ف ت ي] [ا م ن] [ر ب ب] [ز ي د] [ه د ي]

 » 18 / Kehf  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu biz We
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
نقص ق ص ص | GṦṦ NGṦ neḳuSSu anlatıyoruz narrate
Nun,Gaf,Sad,
50,100,90,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
نبأهم ن ب ا | NBE NBÊHM nebeehum onların haberlerini their story
Nun,Be,,He,Mim,
50,2,,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçek olarak in truth.
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
إنهم | ÎNHM innehum muhakkak onlar Indeed, they (were)
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
فتية ف ت ي | FTY FTYT fityetun gençlerdi youths
Fe,Te,Ye,Te merbuta,
80,400,10,400,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanmış who believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بربهم ر ب ب | RBB BRBHM birabbihim Rablerine in their Lord,
Be,Re,Be,He,Mim,
2,200,2,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وزدناهم ز ي د | ZYD̃ VZD̃NEHM ve zidnāhum biz de onların artırmıştık and We increased them
Vav,Ze,Dal,Nun,Elif,He,Mim,
6,7,4,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden hidayetlerini (in) guidance.
He,Dal,,
5,4,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |نَحْنُ: biz | نَقُصُّ: anlatıyoruz | عَلَيْكَ: sana | نَبَأَهُمْ: onların haberlerini | بِالْحَقِّ: gerçek olarak | إِنَّهُمْ: muhakkak onlar | فِتْيَةٌ: gençlerdi | امَنُوا: inanmış | بِرَبِّهِمْ: Rablerine | وَزِدْنَاهُمْ: biz de onların artırmıştık | هُدًى: hidayetlerini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |نحن NḪN biz | نقص NGṦ anlatıyoruz | عليك ALYK sana | نبأهم NBÊHM onların haberlerini | بالحق BELḪG gerçek olarak | إنهم ÎNHM muhakkak onlar | فتية FTYT gençlerdi | آمنوا ËMNWE inanmış | بربهم BRBHM Rablerine | وزدناهم WZD̃NEHM biz de onların artırmıştık | هدى HD̃ hidayetlerini |
Kırık Meal (Okunuş) : |neHnu: biz | neḳuSSu: anlatıyoruz | ǎleyke: sana | nebeehum: onların haberlerini | bil-Haḳḳi: gerçek olarak | innehum: muhakkak onlar | fityetun: gençlerdi | āmenū: inanmış | birabbihim: Rablerine | ve zidnāhum: biz de onların artırmıştık | huden: hidayetlerini |
Kırık Meal (Transcript) : |NḪN: biz | NGṦ: anlatıyoruz | ALYK: sana | NBÊHM: onların haberlerini | BELḪG: gerçek olarak | ÎNHM: muhakkak onlar | FTYT: gençlerdi | ËMNVE: inanmış | BRBHM: Rablerine | VZD̃NEHM: biz de onların artırmıştık | HD̃: hidayetlerini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların ahvâlini gerçek olarak sana haber veriyor, hikâye ediyoruz. Şüphe yok ki onlar, Rablerine inanmışlardı ve biz de hidâyetlerini arttırmıştık onların.
Adem Uğur : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Ahmed Hulusi : (Rasûlüm) Onların haberlerini Hak olarak sana hikâye ediyoruz. . . Muhakkak ki onlar Rablerine (Bi-Rabbihim = hakikatleri olan şuurlarında olarak) iman etmiş delikanlılardı. . . Biz de onların hakikatlerini yaşamalarını kuvvetlendirdik.
Ahmet Tekin : Biz sana, onların başından geçenleri, doğru ve hikmete dayalı olarak, kıssalarıyla anlatıyoruz. Hakikaten onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de, onların, imanda, hak yolda, hayırlı yolda sebat edenlerin şevklerini artırdık.
Ahmet Varol : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rabblerine iman etmiş gençlerdi. Biz de hidayetlerini artırmıştık.
Ali Bulaç : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ali Fikri Yavuz : Biz, sana, onların haberlerini doğru olarak anlatalım: Gerçekten bunlar, Rablerine iman eden birkaç gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini (sebatlarını) artırmıştık.
Bekir Sadak : (13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»
Celal Yıldırım : Biz sana onların başından geçen olayı anlatıyoruz; onlar Rablerine imân eden bir grup genç idi; biz de onların doğru yolu bulup (Rablarına daha çok) bağlanmalarını artırdık.
Diyanet İşleri : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Diyanet İşleri (eski) : (13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'
Diyanet Vakfi : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Edip Yüksel : Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rab'lerine inanmış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: hakıkat bunlar, bir kaç genç yiğit rablarına iyman ettiler, biz de hidayetlerini artırdık ve kalblerine rabıta verdik
Fizilal-il Kuran : Biz sana onların hikâyelerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar Râbb'lerine inanmış, bir grup gençti; onların hidayet bilincini arttırmıştık.
Gültekin Onan : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar rablerine inanmış gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Hakkı Yılmaz : (13,16) Biz sana Kehf ve Rakim Ashâblarının önemli haberlerini gerçek olarak kıssalaştıracağız. Şüphesiz onlar, Rablerine iman etmiş birkaç genç yiğitler idi. Biz de onlara kılavuzluğu arttırdık: “Mademki siz, onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden ayrıldınız, o hâlde o büyük mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden yayıversin ve işinizden size rast getirip yararlı olanı hazırlasın.”
Hasan Basri Çantay : (Şimdi) sana onların kıssasını, hakıykatı vech ile, anlatalım: Doğrusu onlar Rablerine îman eden gene yeğitlerdi. Biz de onların hidâyetini artırmışdık.
Hayrat Neşriyat : Biz sana onların haberini hakkıyla anlatıyoruz. Şübhesiz ki onlar, Rablerine îmân etmiş gençlerdi; ve (biz) onların hidâyetlerini artırdık.
İbni Kesir : Sana; onların kıssalarını gerçek olarak anlatalım: Doğrusu onlar; Rabblarına inanmış, genç yiğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık.
İskender Evrenosoğlu : Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.
Muhammed Esed : (Şimdi) onların kıssasını bütün gerçeğiyle sana anlatacağız. Onlar gerçekten de Rablerine yürekten inanan gençlerdi; ve biz de kendilerini doğru yolda derin bir bilinç ve duyarlıkla güçlendirmiş,
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz sana onların haberlerini doğru olarak hikaye ediyoruz. Onlar genç bir zümre idiler. Rablerine imân etmişlerdi ve Biz de onların hidâyetini arttırmış idik.
Ömer Öngüt : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rablerine inanmış gençlerdi, biz de onların hidayetlerini artırdık.
Şaban Piriş : Biz sana onların haberlerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar, Rab’lerine iman etmiş gençlerdi. Biz onların hidayetini artırmıştık.
Suat Yıldırım : Başlarından geçen olayı Biz sana doğru olarak anlatıyoruz. Gerçekten onlar Rab’lerine tam iman etmiş gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini ve yakinlerini artırdık.
Süleyman Ateş : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini artırmıştık.
Tefhim-ul Kuran : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayız. Gerçekten onlar, Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ümit Şimşek : Onların haberlerini Biz sana hak ile bildiriyoruz. Onlar Rablerine iman etmiş gençler idi; Biz de onların hidayetini arttırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş bir yiğitler grubuydu. Ve biz de onların hidayetini artırdık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}