» 18 / Kehf  15:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : şunlar
2. قَوْمُنَا (GVMNE) = ḳavmunā : şu kavmimiz
3. اتَّخَذُوا (ETḢZ̃VE) = tteḣaƶū : edindiler
4. مِنْ (MN) = min :
5. دُونِهِ (D̃VNH) = dūnihi : O'ndan başka
6. الِهَةً ( ËLHT) = āliheten : tanrılar
7. لَوْلَا (LVLE) = levlā : gerekmez mi?
8. يَأْتُونَ (YÊTVN) = ye'tūne : getirmeleri
9. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların
10. بِسُلْطَانٍ (BSLŦEN) = bisulTānin : bir delil
11. بَيِّنٍ (BYN) = beyyinin : açık
12. فَمَنْ (FMN) = fe men : kim olabilir?
13. أَظْلَمُ (ÊƵLM) = eZlemu : daha zalim
14. مِمَّنِ (MMN) = mimmeni :
15. افْتَرَىٰ (EFTR) = fterā : uydurandan
16. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
17. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
18. كَذِبًا (KZ̃BE) = keƶiben : yalan
şunlar | şu kavmimiz | edindiler | | O'ndan başka | tanrılar | gerekmez mi? | getirmeleri | onların | bir delil | açık | kim olabilir? | daha zalim | | uydurandan | karşı | Allah'a | yalan |

[] [GVM] [EḢZ̃] [] [D̃VN] [ELH] [] [ETY] [] [SLŦ] [BYN] [] [ƵLM] [] [FRY] [] [] [KZ̃B]
HÙLEÙ GVMNE ETḢZ̃VE MN D̃VNH ËLHT LVLE YÊTVN ALYHM BSLŦEN BYN FMN ÊƵLM MMN EFTR AL ELLH KZ̃BE

hā'ulā'i ḳavmunā tteḣaƶū min dūnihi āliheten levlā ye'tūne ǎleyhim bisulTānin beyyinin fe men eZlemu mimmeni fterā ǎlā llahi keƶiben
هؤلاء قومنا اتخذوا من دونه آلهة لولا يأتون عليهم بسلطان بين فمن أظلم ممن افترى على الله كذبا

 » 18 / Kehf  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlar These,
قومنا ق و م | GVM GVMNE ḳavmunā şu kavmimiz our people,
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū edindiler have taken
من | MN min besides Him
دونه د و ن | D̃VN D̃VNH dūnihi O'ndan başka besides Him
آلهة ا ل ه | ELH ËLHT āliheten tanrılar gods.
لولا | LVLE levlā gerekmez mi? Why not
يأتون ا ت ي | ETY YÊTVN ye'tūne getirmeleri they come
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların to them
بسلطان س ل ط | SLŦ BSLŦEN bisulTānin bir delil with an authority
بين ب ي ن | BYN BYN beyyinin açık clear?
فمن | FMN fe men kim olabilir? And who
أظلم ظ ل م | ƵLM ÊƵLM eZlemu daha zalim (is) more wrong
ممن | MMN mimmeni than (one) who
افترى ف ر ي | FRY EFTR fterā uydurandan invents
على | AL ǎlā karşı against
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben yalan a lie?

18:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şunlar | şu kavmimiz | edindiler | | O'ndan başka | tanrılar | gerekmez mi? | getirmeleri | onların | bir delil | açık | kim olabilir? | daha zalim | | uydurandan | karşı | Allah'a | yalan |

[] [GVM] [EḢZ̃] [] [D̃VN] [ELH] [] [ETY] [] [SLŦ] [BYN] [] [ƵLM] [] [FRY] [] [] [KZ̃B]
HÙLEÙ GVMNE ETḢZ̃VE MN D̃VNH ËLHT LVLE YÊTVN ALYHM BSLŦEN BYN FMN ÊƵLM MMN EFTR AL ELLH KZ̃BE

hā'ulā'i ḳavmunā tteḣaƶū min dūnihi āliheten levlā ye'tūne ǎleyhim bisulTānin beyyinin fe men eZlemu mimmeni fterā ǎlā llahi keƶiben
هؤلاء قومنا اتخذوا من دونه آلهة لولا يأتون عليهم بسلطان بين فمن أظلم ممن افترى على الله كذبا

[] [ق و م] [ا خ ذ ] [] [د و ن] [ا ل ه] [] [ا ت ي] [] [س ل ط] [ب ي ن] [] [ظ ل م] [] [ف ر ي] [] [] [ك ذ ب]

 » 18 / Kehf  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlar These,
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
قومنا ق و م | GVM GVMNE ḳavmunā şu kavmimiz our people,
Gaf,Vav,Mim,Nun,Elif,
100,6,40,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū edindiler have taken
Elif,Te,Hı,Zel,Vav,Elif,
1,400,600,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min besides Him
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دونه د و ن | D̃VN D̃VNH dūnihi O'ndan başka besides Him
Dal,Vav,Nun,He,
4,6,50,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
آلهة ا ل ه | ELH ËLHT āliheten tanrılar gods.
,Lam,He,Te merbuta,
,30,5,400,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
لولا | LVLE levlā gerekmez mi? Why not
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
EXH – exhortation particle
حرف تحضيض
يأتون ا ت ي | ETY YÊTVN ye'tūne getirmeleri they come
Ye,,Te,Vav,Nun,
10,,400,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
بسلطان س ل ط | SLŦ BSLŦEN bisulTānin bir delil with an authority
Be,Sin,Lam,Tı,Elif,Nun,
2,60,30,9,1,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
بين ب ي ن | BYN BYN beyyinin açık clear?
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
فمن | FMN fe men kim olabilir? And who
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
REL – relative pronoun
الفاء عاطفة
اسم موصول
أظلم ظ ل م | ƵLM ÊƵLM eZlemu daha zalim (is) more wrong
,Zı,Lam,Mim,
,900,30,40,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
ممن | MMN mimmeni than (one) who
Mim,Mim,Nun,
40,40,50,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
افترى ف ر ي | FRY EFTR fterā uydurandan invents
Elif,Fe,Te,Re,,
1,80,400,200,,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
على | AL ǎlā karşı against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben yalan a lie?
Kef,Zel,Be,Elif,
20,700,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هَٰؤُلَاءِ: şunlar | قَوْمُنَا: şu kavmimiz | اتَّخَذُوا: edindiler | مِنْ: | دُونِهِ: O'ndan başka | الِهَةً: tanrılar | لَوْلَا: gerekmez mi? | يَأْتُونَ: getirmeleri | عَلَيْهِمْ: onların | بِسُلْطَانٍ: bir delil | بَيِّنٍ: açık | فَمَنْ: kim olabilir? | أَظْلَمُ: daha zalim | مِمَّنِ: | افْتَرَىٰ: uydurandan | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | كَذِبًا: yalan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هؤلاء HÙLEÙ şunlar | قومنا GWMNE şu kavmimiz | اتخذوا ETḢZ̃WE edindiler | من MN | دونه D̃WNH O'ndan başka | آلهة ËLHT tanrılar | لولا LWLE gerekmez mi? | يأتون YÊTWN getirmeleri | عليهم ALYHM onların | بسلطان BSLŦEN bir delil | بين BYN açık | فمن FMN kim olabilir? | أظلم ÊƵLM daha zalim | ممن MMN | افترى EFTR uydurandan | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | كذبا KZ̃BE yalan |
Kırık Meal (Okunuş) : |hā'ulā'i: şunlar | ḳavmunā: şu kavmimiz | tteḣaƶū: edindiler | min: | dūnihi: O'ndan başka | āliheten: tanrılar | levlā: gerekmez mi? | ye'tūne: getirmeleri | ǎleyhim: onların | bisulTānin: bir delil | beyyinin: açık | fe men: kim olabilir? | eZlemu: daha zalim | mimmeni: | fterā: uydurandan | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | keƶiben: yalan |
Kırık Meal (Transcript) : |HÙLEÙ: şunlar | GVMNE: şu kavmimiz | ETḢZ̃VE: edindiler | MN: | D̃VNH: O'ndan başka | ËLHT: tanrılar | LVLE: gerekmez mi? | YÊTVN: getirmeleri | ALYHM: onların | BSLŦEN: bir delil | BYN: açık | FMN: kim olabilir? | ÊƵLM: daha zalim | MMN: | EFTR: uydurandan | AL: karşı | ELLH: Allah'a | KZ̃BE: yalan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şu kavmimiz, ondan başka mabut kabûl etti, bâri bu hususta açık bir delilleri olsaydı, kimdir yalan yere Allah'a iftirâ edenden daha zâlim dedikleri zaman.
Adem Uğur : Şu bizim kavmimiz Allah'tan başka tanrılar edindiler. Bari bu tanrılar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi var mı?
Ahmed Hulusi : İşte şunlar (asılsız zanlarının getirisini ilâh edinenler); şu bizim halkımız, O'nun dûnunda tanrılar edindiler. . . Bari bu ilâhlarının gücüne dair, açık bir delil gösterebilseler! Bu durumda, Allâh üzerine yalan söyleyerek iftira edenden daha zâlim kim olabilir?
Ahmet Tekin : 'Şu bizim kavmimiz Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden tanrılar edindiler. Bari bu tanrılar konusunda açık bir ferman, güçlü bir delil getirmiş olsalardı!.. Allah adına yalan uydurandan, kulluk ve ibadette ona ortak koşandan daha zâlim kim olabilir?'
Ahmet Varol : İşte şunlar kavmimiz; O'ndan başka ilahlar edindiler. Onlar (tanrıları) hakkında açık bir delil getirmeli değiller mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?'
Ali Bulaç : "Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?"
Ali Fikri Yavuz : Şu bizim kavmimiz, Allah’dan başka ilâh’lar edindiler. Bunlara ibadet etmek lâzım geldiğine dair açık bir delil getirselerdi ya! Artık bir yalan uydurup Allah’a iftira edenden daha zalim kim olabilir?” dedikleri zaman, kalblerine sebat verdik.
Bekir Sadak : (13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»
Celal Yıldırım : İşte şu bizim milletimiz, Allah'tan başka ilâhlar edindiler; onların (ilâh) olduğuna karşılık açık delil ve belge getirselerdi ya.. Artık Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim vardır?
Diyanet İşleri : (14-15) Kalkıp da, “Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O’ndan başkasına asla ilâh demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu kavmimiz, O’ndan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?” dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik.
Diyanet İşleri (eski) : (13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'
Diyanet Vakfi : Şu bizim kavmimiz Allah'tan başka tanrılar edindiler. Bari bu tanrılar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi var mı?
Edip Yüksel : 'Şu halkımız O'ndan başkasını tanrılar edindi. Onların tanrı olduğunu açık bir delille kanıtlamaları gerekmez miydi? ALLAH'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şu bizim kavmimiz, Allah'tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şunlar, bizim kavmimiz, tuttular O'ndan başka tanrılar edindiler; onların tanrı olduğuna açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a bir yalanı uydurandan daha zalim kim olabilir?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Şunlar şu bizim kavmimiz olacaklar, tuttular ondan başka ilâhlar edindiler, onlara karşı açık bir bürhan getirselerdi ya, artık bir yalanı Allaha iftira edenden daha zalim kim olabilir?
Fizilal-il Kuran : Şu soydaşlarımız, Allah'ı bir yana bırakarak çeşitli ilahlar edindiler, onların gerçekten ilah olduklarına ilişkin kesin delil göstermeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
Gültekin Onan : "Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını tanrılar edindiler onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Tanrı'ya karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?"
Hakkı Yılmaz : (14,15) "Ve Biz onlar ayaklanıp da: “Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'nun astlarına ilâh olarak yalvarmayız, yoksa kesinlikle saçma-sapan konuşmuş oluruz. Şunlar, Allah'ın astlarından ilâhlar edinen bizim toplumumuzdur. Edindikleri ilâhlara dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a karşı yalan uydurandan daha yanlış davranan; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir?” dediklerinde onların kalplerini sağlamlaştırdık. "
Hasan Basri Çantay : (14-15) Ve (zaalim hükümdarın önünde) dikilib de: «Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz ondan başkasına Tanrı demeyiz. (Dersek) o halde, andolsun ki, hakıykatden uzaklaşmış oluruz. Şunlar, şu bizim kavmimiz Ondan (Allahdan) başka Tanrılar edindiler. Bunların üzerine baari açık bir bürhan getirselerdi ya. Artık Allaha karşı yalan yere iftira edenlerden daha zaalim kimdir?» dedikleri zaman onların kalblerini (sabr ve sebat ile tamamen Hakka) bağlamışdık.
Hayrat Neşriyat : 'Şu bizim kavmimiz O’ndan başka ilâhlar edindiler. Onların üzerine (hak olduklarına dâir) apaçık bir delil getirselerdi ya! Artık Allah’a yalan yere iftirâ edenden daha zâlim kim olabilir?'
İbni Kesir : Şu bizim kavmimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir?
İskender Evrenosoğlu : İşte bu bizim kavmimizdir. Onlara açıkça bir delil (sultan) gelmemesine rağmen Allah'tan başkasını ilâhlar edindiler. Öyleyse Allah'a yalanla iftira edenden daha zalim kim vardır?
Muhammed Esed : Oysa, bu bizim soydaşlarımız, inançlarını destekleyen açık ve akla uygun bir delil getiremedikleri halde O'ndan başka varlıkları tanrı ediniyorlar: Allah hakkında yalan uyduran kimseden daha zalim kim olabilir?
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şunlar, şu bizim kavmimiz O'ndan başkasını ilâh ittihaz ettiler. Onların üzerine bir zahir hüccet getirmeli değil mi idiler? Artık bir yalanı Allah'a karşı iftira edenden daha zalim kim vardır?»
Ömer Öngüt : “Şu bizim kavmimiz O'nu bırakıp başka ilâhlar edindiler. Onların ilâh olduğuna dâir apaçık bir delil getirmeleri gerekmez mi? Allah hakkında yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir?”
Şaban Piriş : Onlar düşünüp, şöyle konuşuyorlardı -Şu bizim halkımız, Allah’tan başka ilah edindiler. Onların hakkında açık delil getirmeleri gerekmez miydi?
Suat Yıldırım : "Şu bizim halkımız var ya, işte onlar tuttular O’ndan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduklarına dair açık delil getirmeleri gerekmez miydi?Uydurduğu yalanı Allah’a mal edenden daha zalim kim olabilir ki?"
Süleyman Ateş : "Şunlar, şu kavmimiz O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduğuna açık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir?"
Tefhim-ul Kuran : «Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan düzüp uydurandan daha zalim kimdir?
Ümit Şimşek : 'Şu kavmimiz ise, Ondan başka tanrılar edindi. O zaman, niçin onların tanrılıklarına dair açık bir delil getirmiyorlar? Allah adına yalan uydurandan daha zalim kimse olur mu?
Yaşar Nuri Öztürk : "Şunlar, şu kavmimiz O'ndan başka ilahlar edindiler. Onlar hakkında açık bir kanıt getirselerdi ya! Yalan düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir?!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}