» 18 / Kehf  47:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 47
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : O gün
2. نُسَيِّرُ (NSYR) = nuseyyiru : yürütürüz
3. الْجِبَالَ (ELCBEL) = l-cibāle : dağları
4. وَتَرَى (VTR) = ve terā : ve görürsün
5. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yeri
6. بَارِزَةً (BERZT) = bārizeten : çırılçıplak
7. وَحَشَرْنَاهُمْ (VḪŞRNEHM) = ve Haşernāhum : onları toplamışız
8. فَلَمْ (FLM) = fe lem : ve
9. نُغَادِرْ (NĞED̃R) = nuğādir : bırakmamışızdır
10. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onlardan
11. أَحَدًا (ÊḪD̃E) = eHaden : hiçbirini
O gün | yürütürüz | dağları | ve görürsün | yeri | çırılçıplak | onları toplamışız | ve | bırakmamışızdır | onlardan | hiçbirini |

[YVM] [SYR] [CBL] [REY] [ERŽ] [BRZ] [ḪŞR] [] [ĞD̃R] [] [EḪD̃]
VYVM NSYR ELCBEL VTR ELÊRŽ BERZT VḪŞRNEHM FLM NĞED̃R MNHM ÊḪD̃E

ve yevme nuseyyiru l-cibāle ve terā l-erDe bārizeten ve Haşernāhum fe lem nuğādir minhum eHaden
ويوم نسير الجبال وترى الأرض بارزة وحشرناهم فلم نغادر منهم أحدا

 » 18 / Kehf  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme O gün And the Day
نسير س ي ر | SYR NSYR nuseyyiru yürütürüz We will cause (to) move
الجبال ج ب ل | CBL ELCBEL l-cibāle dağları the mountains
وترى ر ا ي | REY VTR ve terā ve görürsün and you will see
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri the earth
بارزة ب ر ز | BRZ BERZT bārizeten çırılçıplak (as) a leveled plain
وحشرناهم ح ش ر | ḪŞR VḪŞRNEHM ve Haşernāhum onları toplamışız and We will gather them
فلم | FLM fe lem ve and not
نغادر غ د ر | ĞD̃R NĞED̃R nuğādir bırakmamışızdır We will leave behind
منهم | MNHM minhum onlardan from them
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden hiçbirini anyone.

18:47 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

O gün | yürütürüz | dağları | ve görürsün | yeri | çırılçıplak | onları toplamışız | ve | bırakmamışızdır | onlardan | hiçbirini |

[YVM] [SYR] [CBL] [REY] [ERŽ] [BRZ] [ḪŞR] [] [ĞD̃R] [] [EḪD̃]
VYVM NSYR ELCBEL VTR ELÊRŽ BERZT VḪŞRNEHM FLM NĞED̃R MNHM ÊḪD̃E

ve yevme nuseyyiru l-cibāle ve terā l-erDe bārizeten ve Haşernāhum fe lem nuğādir minhum eHaden
ويوم نسير الجبال وترى الأرض بارزة وحشرناهم فلم نغادر منهم أحدا

[ي و م] [س ي ر] [ج ب ل] [ر ا ي] [ا ر ض] [ب ر ز] [ح ش ر] [] [غ د ر] [] [ا ح د]

 » 18 / Kehf  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme O gün And the Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
نسير س ي ر | SYR NSYR nuseyyiru yürütürüz We will cause (to) move
Nun,Sin,Ye,Re,
50,60,10,200,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الجبال ج ب ل | CBL ELCBEL l-cibāle dağları the mountains
Elif,Lam,Cim,Be,Elif,Lam,
1,30,3,2,1,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
وترى ر ا ي | REY VTR ve terā ve görürsün and you will see
Vav,Te,Re,,
6,400,200,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
بارزة ب ر ز | BRZ BERZT bārizeten çırılçıplak (as) a leveled plain
Be,Elif,Re,Ze,Te merbuta,
2,1,200,7,400,
N – accusative feminine indefinite active participle
اسم منصوب
وحشرناهم ح ش ر | ḪŞR VḪŞRNEHM ve Haşernāhum onları toplamışız and We will gather them
Vav,Ha,Şın,Re,Nun,Elif,He,Mim,
6,8,300,200,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فلم | FLM fe lem ve and not
Fe,Lam,Mim,
80,30,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
NEG – negative particle
الفاء عاطفة
حرف نفي
نغادر غ د ر | ĞD̃R NĞED̃R nuğādir bırakmamışızdır We will leave behind
Nun,Ğayn,Elif,Dal,Re,
50,1000,1,4,200,
V – 1st person plural (form III) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
منهم | MNHM minhum onlardan from them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden hiçbirini anyone.
,Ha,Dal,Elif,
,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَوْمَ: O gün | نُسَيِّرُ: yürütürüz | الْجِبَالَ: dağları | وَتَرَى: ve görürsün | الْأَرْضَ: yeri | بَارِزَةً: çırılçıplak | وَحَشَرْنَاهُمْ: onları toplamışız | فَلَمْ: ve | نُغَادِرْ: bırakmamışızdır | مِنْهُمْ: onlardan | أَحَدًا: hiçbirini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويوم WYWM O gün | نسير NSYR yürütürüz | الجبال ELCBEL dağları | وترى WTR ve görürsün | الأرض ELÊRŽ yeri | بارزة BERZT çırılçıplak | وحشرناهم WḪŞRNEHM onları toplamışız | فلم FLM ve | نغادر NĞED̃R bırakmamışızdır | منهم MNHM onlardan | أحدا ÊḪD̃E hiçbirini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yevme: O gün | nuseyyiru: yürütürüz | l-cibāle: dağları | ve terā: ve görürsün | l-erDe: yeri | bārizeten: çırılçıplak | ve Haşernāhum: onları toplamışız | fe lem: ve | nuğādir: bırakmamışızdır | minhum: onlardan | eHaden: hiçbirini |
Kırık Meal (Transcript) : |VYVM: O gün | NSYR: yürütürüz | ELCBEL: dağları | VTR: ve görürsün | ELÊRŽ: yeri | BERZT: çırılçıplak | VḪŞRNEHM: onları toplamışız | FLM: ve | NĞED̃R: bırakmamışızdır | MNHM: onlardan | ÊḪD̃E: hiçbirini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve o gün dağları yerinden sökeriz ve görürsün ki yeryüzü dümdüz olmuş ve onları diriltiriz, haşrederiz, hiçbir tanesini bırakmayız.
Adem Uğur : (Düşün) o günü ki, dağları yerinden götürürüz ve yeryüzünün çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.
Ahmed Hulusi : Dağları yürüttüğümüz gün (organları işlevsiz bıraktığımızda), arzı çırılçıplak görürsün! Onların hepsini bir araya toplamışızdır; öyle ki hiçbiri ihmal edilmez!
Ahmet Tekin : Dağları yürüteceğimiz, yerin, içindeki ağırlıkları ve ölüleri dışına atacağı, yeryüzünü çıplak göreceğin ve bütün insanları haşredip toplayacağımız gün, onlardan hiçbirini mahşerin dışında bırakmayacağız.
Ahmet Varol : O gün dağları yürütürüz, yeri dümdüz görürsün, onların hepsini bir yere toplarız ve hiçbirini bırakmayız.
Ali Bulaç : Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.
Ali Fikri Yavuz : O kıyamet gününü hatırla ki, dağları yürüteceğiz ve arzı çırılçıplak göreceksin. İnsanları, hesap yerine toplamışız da onlardan hiç bir kimse bırakmamışız.
Bekir Sadak : Bir gun daglari yuruturuz de yeri dumduz gorursun. Hic birini birakmaksizin diriltip bir araya toplariz.
Celal Yıldırım : O gün dağlan yerinden ayırıp yürütürüz. Yeryüzünü düz ve pürüzsüz görürsün. (İnsanları) kaldırıp mahşer alanına toplarız da onlardan hiçbirini geride bırakmamış oluruz.
Diyanet İşleri : Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla. Biz onları mahşerde toplarız da içlerinden hiçbirini bırakmayız.
Diyanet İşleri (eski) : Bir gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın diriltip bir araya toplarız.
Diyanet Vakfi : (Düşün) o günü ki, dağları yerinden götürürüz ve yeryüzünün çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.
Edip Yüksel : Dağları silip götürdüğümüz ve yeri çıplak bıraktığımız gün onları toplarız; bir tanesini bile bırakmadan.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kıyamet gününü hatırla ki, dağları yürüteceğiz ve yeryüzünü çırılçıplak göreceksin. Bütün insanları, mahşerde toplayacağız hiçbir kimseyi bırakmayacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Düşün o günü ki, dağları yürüteceğiz; yeryüzünü çırılçıplak göreceksin. Onları mahşer meydanına toplamışızdır, hiçbir kimseyi geride bırakmamışızdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Düşün o günü ki dağları yürütürüz, Arzı görürsün çırçıplak ve onları hep mahşere toplamışızdır da hiç bir kimse bırakmamışızdır
Fizilal-il Kuran : O gün dağları yerlerinden, söküp yürütürüz. Yeryüzünü çırılçıplak ve dümdüz görürsün. Tek bir kişiyi gözardı etmeksizin tüm insanları biraraya toplarız.
Gültekin Onan : Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.
Hakkı Yılmaz : "Ve Bizim dağları yürüttüğümüz gün; ve sen yeryüzünü çırılçıplak/ dümdüz göreceksin. Ve Biz onları bir araya topladık. Böylece onlardan hiçbir kimseyi bırakmadık. "
Hasan Basri Çantay : (Düşün) o gün (ü) ki biz dağları yürüteceğiz ve sen yeri (çırçıplak) bir çöl göreceksin. Onları da mahşerde toplamışızdır da içlerinden hiç birini bırakmamışızdır.
Hayrat Neşriyat : Öyle bir gün ki, dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün; artık onların hiçbirini bırakmaksızın hepsini (mahşerde) toplamışızdır!
İbni Kesir : Bir gün dağları yürütürüz de; sen, yeri dümdüz görürsün. Hiç birini bırakmaksızın toplarız onları.
İskender Evrenosoğlu : Ve o gün dağları yürüteceğiz. Ve (o gün) yeryüzünü bariz (açık ve net) olarak görürsün. Ve onları, (huzurumuzda) haşredip toplamak suretiyle (insanlardan) onlardan (hiç) birini bırakmayacağız.
Muhammed Esed : Çünkü, dağları ortadan kaldıracağımız o Gün yeryüzünü boş ve çıplak görürsün; (o Gün) kimseyi bırakmaksızın herkesi (diriltip) bir araya toplayacağız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yâd et (o günü ki) dağları yürütürüz ve yeri apaçık görürsün. Ve onları haşretmiş oluruz. Artık onlardan bir ferdi bile terketmemişizdir.
Ömer Öngüt : O gün dağları yürütürüz, yeryüzünün ise çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları mahşerde bir araya toplarız.
Şaban Piriş : O gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Onlardan hiç birini bırakmadan, toplarız.
Suat Yıldırım : Gün gelir, dağları yürütürüz, yerin dümdüz hale geldiğini görürsün. İşte bütün insanları mahşer meydanına topladık, eksik bıraktığımız bir tek kişi bile kalmadı.
Süleyman Ateş : (Yalnız kalıcı eylemlerin yarar sağlayacağı) O gün dağları yürütürüz; yeri alaçık (çırılçıplak) görürsün (dağlar savrulup dümdüz olmuş, engebeler kalkmıştır) onları (hep bir yere) toplamışız, hiçbirini bırakmamışızdır.
Tefhim-ul Kuran : Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.
Ümit Şimşek : O gün dağları yürütürüz; yeri ise dümdüz görürsün. Hiçbirini eksik bırakmadan onları huzurumuzda toplarız.
Yaşar Nuri Öztürk : Gün olur, dağları yürütürüz de yeryüzünü çırılçıplak görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış, içlerinden hiçbirisini hesap dışı bırakmamışızdır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}