» 18 / Kehf  7:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : şüphesiz biz
2. جَعَلْنَا (CALNE) = ceǎlnā : yarattık
3. مَا (ME) = mā : şeyleri
4. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerindeki
5. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yer
6. زِينَةً (ZYNT) = zīneten : süs olsun diye
7. لَهَا (LHE) = lehā : kendisine
8. لِنَبْلُوَهُمْ (LNBLVHM) = linebluvehum : onları denemek için
9. أَيُّهُمْ (ÊYHM) = eyyuhum : hangisinin
10. أَحْسَنُ (ÊḪSN) = eHsenu : daha güzel
11. عَمَلًا (AMLE) = ǎmelen : iş yaptığını
şüphesiz biz | yarattık | şeyleri | üzerindeki | yer | süs olsun diye | kendisine | onları denemek için | hangisinin | daha güzel | iş yaptığını |

[] [CAL] [] [] [ERŽ] [ZYN] [] [BLV] [] [ḪSN] [AML]
ÎNE CALNE ME AL ELÊRŽ ZYNT LHE LNBLVHM ÊYHM ÊḪSN AMLE

innā ceǎlnā ǎlā l-erDi zīneten lehā linebluvehum eyyuhum eHsenu ǎmelen
إنا جعلنا ما على الأرض زينة لها لنبلوهم أيهم أحسن عملا

 » 18 / Kehf  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā şüphesiz biz Indeed, We
جعلنا ج ع ل | CAL CALNE ceǎlnā yarattık We have made
ما | ME şeyleri what
على | AL ǎlā üzerindeki (is) on
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer the earth
زينة ز ي ن | ZYN ZYNT zīneten süs olsun diye adornment
لها | LHE lehā kendisine for it,
لنبلوهم ب ل و | BLV LNBLVHM linebluvehum onları denemek için that We may test [them]
أيهم | ÊYHM eyyuhum hangisinin which of them
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu daha güzel (is) best
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen iş yaptığını (in) deed.

18:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz biz | yarattık | şeyleri | üzerindeki | yer | süs olsun diye | kendisine | onları denemek için | hangisinin | daha güzel | iş yaptığını |

[] [CAL] [] [] [ERŽ] [ZYN] [] [BLV] [] [ḪSN] [AML]
ÎNE CALNE ME AL ELÊRŽ ZYNT LHE LNBLVHM ÊYHM ÊḪSN AMLE

innā ceǎlnā ǎlā l-erDi zīneten lehā linebluvehum eyyuhum eHsenu ǎmelen
إنا جعلنا ما على الأرض زينة لها لنبلوهم أيهم أحسن عملا

[] [ج ع ل] [] [] [ا ر ض] [ز ي ن] [] [ب ل و] [] [ح س ن] [ع م ل]

 » 18 / Kehf  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā şüphesiz biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
جعلنا ج ع ل | CAL CALNE ceǎlnā yarattık We have made
Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
3,70,30,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
على | AL ǎlā üzerindeki (is) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
زينة ز ي ن | ZYN ZYNT zīneten süs olsun diye adornment
Ze,Ye,Nun,Te merbuta,
7,10,50,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
لها | LHE lehā kendisine for it,
Lam,He,Elif,
30,5,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
لنبلوهم ب ل و | BLV LNBLVHM linebluvehum onları denemek için that We may test [them]
Lam,Nun,Be,Lam,Vav,He,Mim,
30,50,2,30,6,5,40,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أيهم | ÊYHM eyyuhum hangisinin which of them
,Ye,He,Mim,
,10,5,40,
INTG – nominative interrogative noun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اسم استفهام مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu daha güzel (is) best
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen iş yaptığını (in) deed.
Ayn,Mim,Lam,Elif,
70,40,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: şüphesiz biz | جَعَلْنَا: yarattık | مَا: şeyleri | عَلَى: üzerindeki | الْأَرْضِ: yer | زِينَةً: süs olsun diye | لَهَا: kendisine | لِنَبْلُوَهُمْ: onları denemek için | أَيُّهُمْ: hangisinin | أَحْسَنُ: daha güzel | عَمَلًا: iş yaptığını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE şüphesiz biz | جعلنا CALNE yarattık | ما ME şeyleri | على AL üzerindeki | الأرض ELÊRŽ yer | زينة ZYNT süs olsun diye | لها LHE kendisine | لنبلوهم LNBLWHM onları denemek için | أيهم ÊYHM hangisinin | أحسن ÊḪSN daha güzel | عملا AMLE iş yaptığını |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: şüphesiz biz | ceǎlnā: yarattık | : şeyleri | ǎlā: üzerindeki | l-erDi: yer | zīneten: süs olsun diye | lehā: kendisine | linebluvehum: onları denemek için | eyyuhum: hangisinin | eHsenu: daha güzel | ǎmelen: iş yaptığını |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: şüphesiz biz | CALNE: yarattık | ME: şeyleri | AL: üzerindeki | ELÊRŽ: yer | ZYNT: süs olsun diye | LHE: kendisine | LNBLVHM: onları denemek için | ÊYHM: hangisinin | ÊḪSN: daha güzel | AMLE: iş yaptığını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, gerçekten de insanların hangisi daha iyi ve güzel iş işleyecek, bunu sınamak için yeryüzünde ne varsa, yere biz ziynet olarak halkettik onu.
Adem Uğur : Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
Ahmed Hulusi : En güzel davranışı kimin ortaya koyacağı açığa çıksın diye, arzda bulunan her şeyi (veya bedensellik yaşamını) kendisine süsledik!
Ahmet Tekin : Biz, onların, hangilerinin daha güzel, daha değerli, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı, devamlı ameller işleyeceğini denemek için, yeryüzündeki her şeyi, kendine has cezbedici güzelliklere sahip varlıklar olarak yarattık.
Ahmet Varol : Biz, onların (insanların) hangilerinin daha iyi amel edeceklerini deneyelim diye yeryüzünde olanları onun için bir süs kıldık.
Ali Bulaç : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Ali Fikri Yavuz : Biz, yeryüzünde olan şeyleri, yer halkına bir süs yaptık ki, insanların hangisi daha güzel bir amelde bulunacağını imtihan edelim.
Bekir Sadak : Insanlarin hangisinin daha iyi is isledigini ortaya koyalim diye, yeryuzunde olan seyleri, yeryuzunun susu yaptik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz yeryüzünde bulunan şeyleri ona bir süs yaptık, tâ ki onlardan (insanlardan) hangisinin daha güzel-iyi amel ettiğini deneyelim.
Diyanet İşleri : İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.
Diyanet İşleri (eski) : İnsanların hangisinin daha iyi iş işlediğini ortaya koyalım diye, yeryüzünde olan şeyleri, yeryüzünün süsü yaptık.
Diyanet Vakfi : Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
Edip Yüksel : Biz, kimlerin erdemli davranacağını sınamak için, üzerindeki maddelerle yeryüzünü süsledik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz yeryüzünde olan şeyleri ona bir süs yaptık ki insanları imtihan edelim: Hangisi daha güzel bir amel yapacak?
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz Yer yüzündeki şeyleri ona bir ziynet yaptık ki insanları imtihan edelim: hangisi daha güzel bir amel yapacak?
Fizilal-il Kuran : Biz dünyadaki her şeyi yeryüzünün süsü yaptık. Amacımız, insanları sınavdan geçirerek hangilerinin daha iyi işler yapacaklarını görmektir.
Gültekin Onan : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz yeryüzündeki, ona süs olan şeyleri insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini sınamamız için yaptık.
Hasan Basri Çantay : Biz yer üzerinde olan şeylere, onlara mahsus, birer zînet verdik, (insanların) hangisinin ameli daha güzel, onları imtihan edelim diye.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, yeryüzündeki şeyleri kendine bir ziynet kıldık ki, (insanların)hangileri amelce daha güzeldir diye onları imtihân edelim.
İbni Kesir : İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini deneyelim diye, yeryüzünde olan şeylere bir süs verdik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, yeryüzünde olan şeyleri, onların hangisi daha güzel amel edecek diye imtihan etmemiz için, ona (arza) ziynet kıldık.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, yeryüzünde güzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandığını ortaya koymak üzere, insanları sınamak için bir araç kıldık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz yeryüzünde olanları onun için bir ziynet kıldık ki, hangisi amelce daha güzeldir diye insanları imtihan edelim.
Ömer Öngüt : İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini imtihan etmek için yeryüzünde olan şeylere bir ziynet verdik.
Şaban Piriş : İnsanların hangisi daha güzel hareket edecek diye denemek için yeryüzünde bulunanları, oranın süsü yaptık.
Suat Yıldırım : Biz, yeryüzünde bulunan her şeyi bir dünya zineti kıldık. Böylece insanlardan kimin daha iyi iş gerçekleştireceğini ortaya koymak istedik.
Süleyman Ateş : Biz yeryüzündeki şeyleri, kendisine süs olsun diye yarattık ki onların, hangisinin daha güzel iş yaptığını deneyelim.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Ümit Şimşek : Biz yeryüzünü üzerindekilerle süsledik ki, hangisi daha güzel işler yapacak diye insanları sınayalım.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}