P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun جار ومجرور
لنبلوهم
ب ل و | BLV
LNBLVHM
linebluvehum
onları denemek için
that We may test [them]
Lam,Nun,Be,Lam,Vav,He,Mim, 30,50,2,30,6,5,40,
PRP – prefixed particle of purpose lām V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood PRON – 3rd person masculine plural object pronoun اللام لام التعليل فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أيهم
|
ÊYHM
eyyuhum
hangisinin
which of them
,Ye,He,Mim, ,10,5,40,
INTG – nominative interrogative noun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun اسم استفهام مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أحسن
ح س ن | ḪSN
ÊḪSN
eHsenu
daha güzel
(is) best
,Ha,Sin,Nun, ,8,60,50,
N – nominative masculine singular noun اسم مرفوع
عملا
ع م ل | AML
AMLE
ǎmelen
iş yaptığını
(in) deed.
Ayn,Mim,Lam,Elif, 70,40,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: şüphesiz biz | جَعَلْنَا: yarattık | مَا: şeyleri | عَلَى: üzerindeki | الْأَرْضِ: yer | زِينَةً: süs olsun diye | لَهَا: kendisine | لِنَبْلُوَهُمْ: onları denemek için | أَيُّهُمْ: hangisinin | أَحْسَنُ: daha güzel | عَمَلًا: iş yaptığını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNEşüphesiz biz | جعلنا CALNEyarattık | ما MEşeyleri | على ALüzerindeki | الأرض ELÊRŽyer | زينة ZYNTsüs olsun diye | لها LHEkendisine | لنبلوهم LNBLWHMonları denemek için | أيهم ÊYHMhangisinin | أحسن ÊḪSNdaha güzel | عملا AMLEiş yaptığını |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: şüphesiz biz | ceǎlnā: yarattık | mā: şeyleri | ǎlā: üzerindeki | l-erDi: yer | zīneten: süs olsun diye | lehā: kendisine | linebluvehum: onları denemek için | eyyuhum: hangisinin | eHsenu: daha güzel | ǎmelen: iş yaptığını |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: şüphesiz biz | CALNE: yarattık | ME: şeyleri | AL: üzerindeki | ELÊRŽ: yer | ZYNT: süs olsun diye | LHE: kendisine | LNBLVHM: onları denemek için | ÊYHM: hangisinin | ÊḪSN: daha güzel | AMLE: iş yaptığını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, gerçekten de insanların hangisi daha iyi ve güzel iş işleyecek, bunu sınamak için yeryüzünde ne varsa, yere biz ziynet olarak halkettik onu.
Adem Uğur : Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
Ahmed Hulusi : En güzel davranışı kimin ortaya koyacağı açığa çıksın diye, arzda bulunan her şeyi (veya bedensellik yaşamını) kendisine süsledik!
Ahmet Tekin : Biz, onların, hangilerinin daha güzel, daha değerli, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı, devamlı ameller işleyeceğini denemek için, yeryüzündeki her şeyi, kendine has cezbedici güzelliklere sahip varlıklar olarak yarattık.
Ahmet Varol : Biz, onların (insanların) hangilerinin daha iyi amel edeceklerini deneyelim diye yeryüzünde olanları onun için bir süs kıldık.
Ali Bulaç : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Ali Fikri Yavuz : Biz, yeryüzünde olan şeyleri, yer halkına bir süs yaptık ki, insanların hangisi daha güzel bir amelde bulunacağını imtihan edelim.
Bekir Sadak : Insanlarin hangisinin daha iyi is isledigini ortaya koyalim diye, yeryuzunde olan seyleri, yeryuzunun susu yaptik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz yeryüzünde bulunan şeyleri ona bir süs yaptık, tâ ki onlardan (insanlardan) hangisinin daha güzel-iyi amel ettiğini deneyelim.
Diyanet İşleri : İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.
Diyanet İşleri (eski) : İnsanların hangisinin daha iyi iş işlediğini ortaya koyalım diye, yeryüzünde olan şeyleri, yeryüzünün süsü yaptık.
Diyanet Vakfi : Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
Edip Yüksel : Biz, kimlerin erdemli davranacağını sınamak için, üzerindeki maddelerle yeryüzünü süsledik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz yeryüzünde olan şeyleri ona bir süs yaptık ki insanları imtihan edelim: Hangisi daha güzel bir amel yapacak?
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz Yer yüzündeki şeyleri ona bir ziynet yaptık ki insanları imtihan edelim: hangisi daha güzel bir amel yapacak?
Fizilal-il Kuran : Biz dünyadaki her şeyi yeryüzünün süsü yaptık. Amacımız, insanları sınavdan geçirerek hangilerinin daha iyi işler yapacaklarını görmektir.
Gültekin Onan : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz yeryüzündeki, ona süs olan şeyleri insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini sınamamız için yaptık.
Hasan Basri Çantay : Biz yer üzerinde olan şeylere, onlara mahsus, birer zînet verdik, (insanların) hangisinin ameli daha güzel, onları imtihan edelim diye.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, yeryüzündeki şeyleri kendine bir ziynet kıldık ki, (insanların)hangileri amelce daha güzeldir diye onları imtihân edelim.
İbni Kesir : İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini deneyelim diye, yeryüzünde olan şeylere bir süs verdik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, yeryüzünde olan şeyleri, onların hangisi daha güzel amel edecek diye imtihan etmemiz için, ona (arza) ziynet kıldık.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, yeryüzünde güzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandığını ortaya koymak üzere, insanları sınamak için bir araç kıldık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz yeryüzünde olanları onun için bir ziynet kıldık ki, hangisi amelce daha güzeldir diye insanları imtihan edelim.
Ömer Öngüt : İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini imtihan etmek için yeryüzünde olan şeylere bir ziynet verdik.
Şaban Piriş : İnsanların hangisi daha güzel hareket edecek diye denemek için yeryüzünde bulunanları, oranın süsü yaptık.
Suat Yıldırım : Biz, yeryüzünde bulunan her şeyi bir dünya zineti kıldık. Böylece insanlardan kimin daha iyi iş gerçekleştireceğini ortaya koymak istedik.
Süleyman Ateş : Biz yeryüzündeki şeyleri, kendisine süs olsun diye yarattık ki onların, hangisinin daha güzel iş yaptığını deneyelim.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Ümit Şimşek : Biz yeryüzünü üzerindekilerle süsledik ki, hangisi daha güzel işler yapacak diye insanları sınayalım.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]