» 18 / Kehf  79:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 79
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَمَّا (ÊME) = emmā :
2. السَّفِينَةُ (ELSFYNT) = s-sefīnetu : O gemi
3. فَكَانَتْ (FKENT) = fekānet : idi
4. لِمَسَاكِينَ (LMSEKYN) = limesākīne : yoksulların
5. يَعْمَلُونَ (YAMLVN) = yeǎ'melūne : çalışan
6. فِي (FY) = fī :
7. الْبَحْرِ (ELBḪR) = l-beHri : denizde
8. فَأَرَدْتُ (FÊRD̃T) = feeradtu : istedim
9. أَنْ (ÊN) = en : ki
10. أَعِيبَهَا (ÊAYBHE) = eǐybehā : onu kusurlu yapmak
11. وَكَانَ (VKEN) = vekāne : çünkü vardı
12. وَرَاءَهُمْ (VREÙHM) = verā'ehum : onların ilerisinde
13. مَلِكٌ (MLK) = melikun : bir kral
14. يَأْخُذُ (YÊḢZ̃) = ye'ḣuƶu : alan
15. كُلَّ (KL) = kulle : her
16. سَفِينَةٍ (SFYNT) = sefīnetin : gemiyi
17. غَصْبًا (ĞṦBE) = ğaSben : zorla
| O gemi | idi | yoksulların | çalışan | | denizde | istedim | ki | onu kusurlu yapmak | çünkü vardı | onların ilerisinde | bir kral | alan | her | gemiyi | zorla |

[] [SFN] [KVN] [SKN] [AML] [] [BḪR] [RVD̃] [] [AYB] [KVN] [VRY] [MLK] [EḢZ̃] [KLL] [SFN] [ĞṦB]
ÊME ELSFYNT FKENT LMSEKYN YAMLVN FY ELBḪR FÊRD̃T ÊN ÊAYBHE VKEN VREÙHM MLK YÊḢZ̃ KL SFYNT ĞṦBE

emmā s-sefīnetu fekānet limesākīne yeǎ'melūne l-beHri feeradtu en eǐybehā vekāne verā'ehum melikun ye'ḣuƶu kulle sefīnetin ğaSben
أما السفينة فكانت لمساكين يعملون في البحر فأردت أن أعيبها وكان وراءهم ملك يأخذ كل سفينة غصبا

 » 18 / Kehf  Suresi: 79
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أما | ÊME emmā As for
السفينة س ف ن | SFN ELSFYNT s-sefīnetu O gemi the ship,
فكانت ك و ن | KVN FKENT fekānet idi it was
لمساكين س ك ن | SKN LMSEKYN limesākīne yoksulların of (the) poor people
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne çalışan working
في | FY in
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHri denizde the sea.
فأردت ر و د | RVD̃ FÊRD̃T feeradtu istedim So I intended
أن | ÊN en ki that
أعيبها ع ي ب | AYB ÊAYBHE eǐybehā onu kusurlu yapmak I cause defect (in) it
وكان ك و ن | KVN VKEN vekāne çünkü vardı (as there) was
وراءهم و ر ي | VRY VREÙHM verā'ehum onların ilerisinde after them
ملك م ل ك | MLK MLK melikun bir kral a king
يأخذ ا خ ذ | EḢZ̃ YÊḢZ̃ ye'ḣuƶu alan who seized
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
سفينة س ف ن | SFN SFYNT sefīnetin gemiyi ship
غصبا غ ص ب | ĞṦB ĞṦBE ğaSben zorla (by) force.

18:79 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| O gemi | idi | yoksulların | çalışan | | denizde | istedim | ki | onu kusurlu yapmak | çünkü vardı | onların ilerisinde | bir kral | alan | her | gemiyi | zorla |

[] [SFN] [KVN] [SKN] [AML] [] [BḪR] [RVD̃] [] [AYB] [KVN] [VRY] [MLK] [EḢZ̃] [KLL] [SFN] [ĞṦB]
ÊME ELSFYNT FKENT LMSEKYN YAMLVN FY ELBḪR FÊRD̃T ÊN ÊAYBHE VKEN VREÙHM MLK YÊḢZ̃ KL SFYNT ĞṦBE

emmā s-sefīnetu fekānet limesākīne yeǎ'melūne l-beHri feeradtu en eǐybehā vekāne verā'ehum melikun ye'ḣuƶu kulle sefīnetin ğaSben
أما السفينة فكانت لمساكين يعملون في البحر فأردت أن أعيبها وكان وراءهم ملك يأخذ كل سفينة غصبا

[] [س ف ن] [ك و ن] [س ك ن] [ع م ل] [] [ب ح ر] [ر و د] [] [ع ي ب] [ك و ن] [و ر ي] [م ل ك] [ا خ ذ ] [ك ل ل] [س ف ن] [غ ص ب]

 » 18 / Kehf  Suresi: 79
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أما | ÊME emmā As for
,Mim,Elif,
,40,1,
COND – conditional particle
حرف شرط
السفينة س ف ن | SFN ELSFYNT s-sefīnetu O gemi the ship,
Elif,Lam,Sin,Fe,Ye,Nun,Te merbuta,
1,30,60,80,10,50,400,
"N – nominative feminine noun → Boat"
اسم مرفوع
فكانت ك و ن | KVN FKENT fekānet idi it was
Fe,Kef,Elif,Nun,Te,
80,20,1,50,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
لمساكين س ك ن | SKN LMSEKYN limesākīne yoksulların of (the) poor people
Lam,Mim,Sin,Elif,Kef,Ye,Nun,
30,40,60,1,20,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne çalışan working
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHri denizde the sea.
Elif,Lam,Be,Ha,Re,
1,30,2,8,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فأردت ر و د | RVD̃ FÊRD̃T feeradtu istedim So I intended
Fe,,Re,Dal,Te,
80,,200,4,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en ki that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
أعيبها ع ي ب | AYB ÊAYBHE eǐybehā onu kusurlu yapmak I cause defect (in) it
,Ayn,Ye,Be,He,Elif,
,70,10,2,5,1,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وكان ك و ن | KVN VKEN vekāne çünkü vardı (as there) was
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
وراءهم و ر ي | VRY VREÙHM verā'ehum onların ilerisinde after them
Vav,Re,Elif,,He,Mim,
6,200,1,,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ملك م ل ك | MLK MLK melikun bir kral a king
Mim,Lam,Kef,
40,30,20,
"N – nominative masculine singular indefinite noun → King"
اسم مرفوع
يأخذ ا خ ذ | EḢZ̃ YÊḢZ̃ ye'ḣuƶu alan who seized
Ye,,Hı,Zel,
10,,600,700,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
Kef,Lam,
20,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
سفينة س ف ن | SFN SFYNT sefīnetin gemiyi ship
Sin,Fe,Ye,Nun,Te merbuta,
60,80,10,50,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
غصبا غ ص ب | ĞṦB ĞṦBE ğaSben zorla (by) force.
Ğayn,Sad,Be,Elif,
1000,90,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَمَّا: | السَّفِينَةُ: O gemi | فَكَانَتْ: idi | لِمَسَاكِينَ: yoksulların | يَعْمَلُونَ: çalışan | فِي: | الْبَحْرِ: denizde | فَأَرَدْتُ: istedim | أَنْ: ki | أَعِيبَهَا: onu kusurlu yapmak | وَكَانَ: çünkü vardı | وَرَاءَهُمْ: onların ilerisinde | مَلِكٌ: bir kral | يَأْخُذُ: alan | كُلَّ: her | سَفِينَةٍ: gemiyi | غَصْبًا: zorla |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أما ÊME | السفينة ELSFYNT O gemi | فكانت FKENT idi | لمساكين LMSEKYN yoksulların | يعملون YAMLWN çalışan | في FY | البحر ELBḪR denizde | فأردت FÊRD̃T istedim | أن ÊN ki | أعيبها ÊAYBHE onu kusurlu yapmak | وكان WKEN çünkü vardı | وراءهم WREÙHM onların ilerisinde | ملك MLK bir kral | يأخذ YÊḢZ̃ alan | كل KL her | سفينة SFYNT gemiyi | غصبا ĞṦBE zorla |
Kırık Meal (Okunuş) : |emmā: | s-sefīnetu: O gemi | fekānet: idi | limesākīne: yoksulların | yeǎ'melūne: çalışan | : | l-beHri: denizde | feeradtu: istedim | en: ki | eǐybehā: onu kusurlu yapmak | vekāne: çünkü vardı | verā'ehum: onların ilerisinde | melikun: bir kral | ye'ḣuƶu: alan | kulle: her | sefīnetin: gemiyi | ğaSben: zorla |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊME: | ELSFYNT: O gemi | FKENT: idi | LMSEKYN: yoksulların | YAMLVN: çalışan | FY: | ELBḪR: denizde | FÊRD̃T: istedim | ÊN: ki | ÊAYBHE: onu kusurlu yapmak | VKEN: çünkü vardı | VREÙHM: onların ilerisinde | MLK: bir kral | YÊḢZ̃: alan | KL: her | SFYNT: gemiyi | ĞṦBE: zorla |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gemi, denizde çalışan yoksul kimselerindi, onu kusurlu bir hale getirmek istedim, çünkü ilerde bir padişah var, bütün gemileri zaptetmede.
Adem Uğur : Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.
Ahmed Hulusi : "O tekneden başlayalım: O tekne, denizde çalışan yoksullarındı. Ben onu kusurlu yapmayı diledim. . . (Çünkü) onların karşılaşacağı, her tekneye el koyan bir Melik var idi" (yaralı tekneyi almayacağı için tekneyi kurtardım, onlara iyilik olsun diye).
Ahmet Tekin : 'Gemi, çevresi, çaresi olmayan bir kısım yoksul insanlarındı. Denizde taşımacılık yaparak, çalışarak nafakalarını kazanıyorlardı. O gemiyi, ayıplı, kusurlu hale getirmek istedim. Daha ilerde, her sağlam gemiye el koymayı alışkanlık haline getiren zâlim zorba bir kral vardı.' dedi.
Ahmet Varol : Gemi, denizde çalışan birtakım yoksullara aitti. Ben onu kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) arkalarında her (sağlam) gemiyi zorla alan bir kral vardı.
Ali Bulaç : "Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı."
Ali Fikri Yavuz : Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım yoksullarındı. Ben, o gemiyi kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) ötelerinde, her sağlam gemiyi zorla alan bir padişah vardı.
Bekir Sadak : «emi, denizde calisan birkac yoksula aitti; onu kusurlu kilmak istedim, cunku peslerinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hukumdar vardi.»
Celal Yıldırım : Gemiye gelince, o, denizde iş gören birkaç yoksulundu, onu kusurlu kılmak istedim ki arkalarında (veya önlerinde) her (sağlam) gemiyi zorla alan bir hükümdar bulunuyordu.
Diyanet İşleri : “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Gemi, denizde çalışan birkaç yoksula aitti; onu kusurlu kılmak istedim, çünkü peşlerinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.'
Diyanet Vakfi : «Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.»
Edip Yüksel : 'Gemi, denizde çalışan yoksul (balıkçı)lara aitti. Gemiyi kusurlu yapmak istedim; zira peşlerinde, tüm gemileri zorla ele geçiren bir kral vardı.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Önce gemi, denizde çalışan birtakım zavallılarındı. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim; çünkü ötelerinde bütün sağlam gemileri gaspedip alan bir hükümdar vardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım biçarelerin idi, ben onu ayıblandırmak istedim ki: ötelerinde bir Melik vardı, her sağlam gemiyi gasben alıyordu
Fizilal-il Kuran : O gemi var ya, yoksul deniz işçilerinin malı idi. Onda bir kusur meydana getirmek istedim. Çünkü bu denizcileri, rastladığı her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar kovalıyordu.
Gültekin Onan : "Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı."
Hakkı Yılmaz : (78-82) "Âlim ve rahmete mazhar kul: “İşte bu, aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o, üzerine sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin birinci anlamlarını haber vereyim: “Gemi olayına gelince; o, denizde çalışan birtakım miskinlerindi. İşte o nedenle ben onu kusurlu hâle getirmek istedim. Ötelerinde de bütün güzel, sağlam gemileri gasp edip alan bir kral vardı. Delikanlıya da gelince; onun anne-babası mü’min kimselerdi. İşte o nedenle biz, onun, anne-babasını azdırmasından ve küfre; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye sürüklemesinden korktuk. Sonra da ‘Rableri onun yerine kendilerine temizlikçe daha hayırlı ve merhamet bakımından daha yakınını versin’ istedik. Duvara da gelince; o, şehirdeki iki yetim oğlanındı ve onun altında onlar için bir define vardı. Babaları da iyi bir zat idi. İşte onun için, –Rabbinden bir rahmet olmak üzere– Rabbin onların erginlik çağına ermelerini, definelerini çıkarmalarını diledi. Ve ben onu [duvar doğrultma işini] kendi görüşümle yapmadım. İşte senin, üzerine sabretmeye takat getiremediğin şeylerin ilk plândaki anlamı!” "
Hasan Basri Çantay : «Gemiye gelince: (o,) denizde iş yapan yoksullarındı. Ben onu kusurlu yapmak istedim (ki) arkalarında her (sağlam) gemiyi zorla almakda olan bir hükümdar vardı».
Hayrat Neşriyat : 'O gemi var ya, işte (o,) denizde çalışan yoksul kimselere âid idi; bu yüzden onu kusurlu kılmak istedim; çünki onların ilerisinde bir hükümdar vardı; her (sağlam) gemiyi zorla alıyordu.'
İbni Kesir : Gemi; denizde çalışan yoksullara aitti. Onu kusurlu kılmak istedim. Zira arkalarında, her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.
İskender Evrenosoğlu : Lâkin gemi, denizde çalışan fakirlerindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Onların arkasında, bütün gemileri gasbederek (zorla) alan bir melik (kral) vardı.
Muhammed Esed : O tekne, geçimini denizden sağlayan yoksul insanlara aitti; ona hasar vermek istedim, çünkü peşlerinde her (sağlam) tekneye zorla el koyan bir hükümdar oldu(ğunu biliyordum).
Ömer Nasuhi Bilmen : Şöyle ki: «Gemi, denizde çalışan birtakım zayıflara ait idi. Artık ben onu kusurlu yapmak istedim ve onların ötesinde bir hükümdar vardır ki, her (sağlam) gemiyi zulmen alıvermektedir.»
Ömer Öngüt : “Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula âit idi. Ben onu (tamire muhtaç) ayıplı göstermek istedim. Çünkü gideceği yerde her güzel gemiyi zorla alan bir kral vardı. ”
Şaban Piriş : Birincisi gemi, denizde çalışan fakirlere aitti. Onun kusurlu görünmesini istedim. Çünkü arkalarında, her sağlam gemiyi gasp eden bir kral vardı.
Suat Yıldırım : Evvela, o gemi, denizde çalışan birtakım fakirlere ait idi. Ben onu kasden bir miktar zedeledim. Zira öte yanında, sağlam olan bütün gemileri gasbeden zalim bir hükümdar vardı.
Süleyman Ateş : "O (yaraladığım) gemi, denizde çalışan yoksullarındı. Onu kusurlu yapmak istedim, çünkü onların ilerisinde her (sağlam) gemiyi zorla alan bir kral vardı."
Tefhim-ul Kuran : Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.»
Ümit Şimşek : 'O gemi, denizde hayatını kazanan yoksullara aitti. Onu kusurlu hale getirmek istedim; çünkü peşlerinde, bulduğu her gemiyi gasp eden bir hükümdar vardı.
Yaşar Nuri Öztürk : "Gemiden başlayayım: O gemi, denizde işçilik yapan bir grup yoksulundu. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü biraz ötelerinde bir kral vardı; tüm gemilere zorla el koyuyordu."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}