Kırık Meal (Transcript) Meali |
|
|ELR: Elif Lam Ra | TLK: şunlar | ËYET: ayetleridir | ELKTEB: Kitabın | VGR ËN: ve Kur'an'ın | MBYN: apaçık | (15:1) | |
|RBME: bir zaman gelir ki | YVD̃: arzu ederler | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | LV: keşke | KENVE: olsaydılar (diye) | MSLMYN: müslüman | (15:2) | |
|Z̃RHM: bırak onları | YÊKLVE: yesinler | VYTMTAVE: ve eğlensinler | VYLHHM: ve onları oyalasın | ELÊML: arzu | FSVF: yakında | YALMVN: bileceklerdir | (15:3) | |
|VME: | ÊHLKNE: biz yok etmedik | MN: hiçbir | GRYT: kenti | ÎLE: dışında | VLHE: ve onlar | KTEB: bir yazısı | MALVM: bilinen | (15:4) | |
|ME: ne | TSBG: geçebilir | MN: hiçbir | ÊMT: millet | ÊCLHE: süresini | VME: ne de | YSTÊḢRVN: geri kalır | (15:5) | |
|VGELVE: dediler ki | YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃Y: kimse | NZL: indirilmiş olan | ALYH: kendisine | ELZ̃KR: Zikir (Kitap) | ÎNK: sen mutlaka | LMCNVN: delisin | (15:6) | |
|LV: neden | ME: | TÊTYNE: bize getirmiyorsun | BELMLEÙKT: melekleri | ÎN: eğer | KNT: isen | MN: -den | ELṦED̃GYN: salihler- | (15:7) | |
|ME: | NNZL: biz indirmeyiz | ELMLEÙKT: melekleri | ÎLE: olmaksızın | BELḪG: hak ile | VME: ve olmaz | KENVE: onların | ÎZ̃E: o zaman da | MNƵRYN: mühletleri | (15:8) | |
|ÎNE: şüphesiz | NḪN: biz | NZLNE: indirdik | ELZ̃KR: O Zikri (Kitap)ı | VÎNE: ve elbette biziz | LH: O'nun | LḪEFƵVN: koruyucuları | (15:9) | |
|VLGD̃: ve andolsun | ÊRSLNE: elçiler gönderdik | MN: | GBLK: senden önceki | FY: içine | ŞYA: milletlerin | ELÊVLYN: geçmiş | (15:10) | |
|VME: | YÊTYHM: onlara gelmezdi | MN: hiçbir | RSVL: elçi | ÎLE: | KENVE: olmadıkları | BH: onunla | YSTHZÙVN: alay ediyor | (15:11) | |
|KZ̃LK: işte böyle | NSLKH: onu sokarız | FY: içine | GLVB: kalbleri | ELMCRMYN: suçluların | (15:12) | |
|LE: | YÙMNVN: inanmazlar | BH: ona | VGD̃: elbette | ḢLT: geçtiği halde | SNT: sünneti | ELÊVLYN: öncekilerin | (15:13) | |
|VLV: şayet | FTḪNE: açsak da | ALYHM: onlara | BEBE: bir kapı | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | FƵLVE: olsalardı | FYH: oraya | YARCVN: çıkacak | (15:14) | |
|LGELVE: derlerdi | ÎNME: herhalde | SKRT: döndürüldü | ÊBṦERNE: gözlerimiz | BL: doğrusu | NḪN: biz | GVM: bir topluluğuz | MSḪVRVN: büyülenmiş | (15:15) | |
|VLGD̃: ve andolsun | CALNE: biz yaptık | FY: | ELSMEÙ: gökte | BRVCE: burçlar | VZYNEHE: ve onu süsledik | LLNEƵRYN: bakanlar için | (15:16) | |
|VḪFƵNEHE: ve onu koruduk | MN: | KL: her | ŞYŦEN: şeytandan | RCYM: recim (taşlanmış) | (15:17) | |
|ÎLE: ancak hariçtir | MN: kimse | ESTRG: hırsızlığı eden | ELSMA: kulak | FÊTBAH: onu kovalar | ŞHEB: bir alev | MBYN: parlak | (15:18) | |
|VELÊRŽ: ve arzı | MD̃D̃NEHE: yaydık | VÊLGYNE: ve attık | FYHE: oraya | RVESY: sağlam dağlar | VÊNBTNE: ve bitirdik | FYHE: orada | MN: | KL: her | ŞYÙ: şey(den) | MVZVN: ölçülü mütenasib | (15:19) | |
|VCALNE: ve var ettik | LKM: sizin için | FYHE: orada | MAEYŞ: geçimlikler | VMN: ve canlılar için | LSTM: olmadığınız | LH: onları | BREZGYN: rızıklandırıcı | (15:20) | |
|VÎN: ve yoktur | MN: hiçbir | ŞYÙ: şey | ÎLE: sadece | AND̃NE: bizim yanımızdadır | ḢZEÙNH: hazineleri | VME: ve | NNZLH: biz indirmeyiz | ÎLE: dışında | BGD̃R: bir miktar | MALVM: bilinen | (15:21) | |
|VÊRSLNE: ve gönderdik | ELRYEḪ: rüzgarları | LVEGḪ: aşılayıcı olarak | FÊNZLNE: indirdik | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | MEÙ: su | FÊSGYNEKMVH: böylece sizi suladık | VME: ve değilsiniz | ÊNTM: siz | LH: onu | BḢEZNYN: depolayan | (15:22) | |
|VÎNE: biziz | LNḪN: elbette biz | NḪYY: yaşatırız | VNMYT: ve öldürürüz | VNḪN: ve biziz | ELVERS̃VN: gerçek varis olan | (15:23) | |
|VLGD̃: andolsun | ALMNE: biliriz | ELMSTGD̃MYN: önce geçenleri | MNKM: sizden | VLGD̃: ve elbette | ALMNE: biliriz | ELMSTÊḢRYN: geri kalanları da | (15:24) | |
|VÎN: ve gerçekten | RBK: Rabbindir | HV: O | YḪŞRHM: onları toplayacak olan | ÎNH: muhakak O | ḪKYM: Hakîmdir | ALYM: Bilendir | (15:25) | |
|VLGD̃: ve andolsun | ḢLGNE: biz yarattık | ELÎNSEN: insanı | MN: -dan | ṦLṦEL: pişmemiş çamur- | MN: -tan | ḪMÎ: cıvık balçık- | MSNVN: değişmiş | (15:26) | |
|VELCEN: ve Cinleri | ḢLGNEH: yarattık | MN: | GBL: daha önce | MN: -ten | NER: ateş- | ELSMVM: nüfuz eden | (15:27) | |
|VÎZ̃: ve bir zaman | GEL: demişti ki | RBK: Rabbin | LLMLEÙKT: meleklere | ÎNY: muhakkak ben | ḢELG: yaratacağım | BŞRE: bir insan | MN: | ṦLṦEL: kupkuru çamurdan | MN: -tan | ḪMÎ: balçık- | MSNVN: değişken | (15:28) | |
|FÎZ̃E: zaman | SVYTH: onu düzenlediğim | VNFḢT: ve üflediğimde | FYH: ona | MN: | RVḪY: ruhumdan | FGAVE: hemen kapanın | LH: ona | SECD̃YN: secdeye | (15:29) | |
|FSCD̃: secde ettiler | ELMLEÙKT: melekler | KLHM: hepsi | ÊCMAVN: topluca | (15:30) | |
|ÎLE: yalnız | ÎBLYS: İblis | ÊB: kabul etmedi | ÊN: | YKVN: olmayı | MA: beraber | ELSECD̃YN: secde edenlerle | (15:31) | |
|GEL: dedi ki | YE: EY/HEY/AH | ÎBLYS: İblis | ME: ne (oldu) | LK: sana | ÊLE: | TKVN: sen olmadın | MA: beraber | ELSECD̃YN: secde edenlerle | (15:32) | |
|GEL: dedi | LM: | ÊKN: ben edemem | LÊSCD̃: secde | LBŞR: insana | ḢLGTH: yarattığın | MN: -dan | ṦLṦEL: bir çamur- | MN: -tan | ḪMÎ: bir balçık- | MSNVN: değişken | (15:33) | |
|GEL: dedi | FEḢRC: öyleyse çık | MNHE: oradan | FÎNK: çünkü sen | RCYM: kovuldun | (15:34) | |
|VÎN: ve şüphesiz | ALYK: üzerine | ELLANT: la'net edilecektir | ÎL: kadar | YVM: gününe | ELD̃YN: ceza | (15:35) | |
|GEL: dedi ki | RB: Rabbim | FÊNƵRNY: (bari) beni ertele | ÎL: kadar | YVM: güne | YBAS̃VN: tekrar dirilecekleri | (15:36) | |
|GEL: dedi | FÎNK: haydi sen | MN: | ELMNƵRYN: ertelenmişlerdensin | (15:37) | |
|ÎL: kadar | YVM: gününe | ELVGT: vaktin | ELMALVM: bilinen | (15:38) | |
|GEL: dedi | RB: Rabbim | BME: ötürü | ÊĞVYTNY: beni azdırmandan | LÊZYNN: andolsun (günahları) süsleyeceğim | LHM: onlara | FY: | ELÊRŽ: yer yüzünde | VLÊĞVYNHM: ve onları azdıracağım | ÊCMAYN: hepsini | (15:39) | |
|ÎLE: ancak hariç | ABED̃K: kulların | MNHM: içlerinden | ELMḢLṦYN: ihlâslı | (15:40) | |
|GEL: buyurdu ki | HZ̃E: işte budur | ṦREŦ: yol | ALY: bana varan | MSTGYM: dosdoğru | (15:41) | |
|ÎN: şüphesiz | ABED̃Y: benim kullarım | LYS: yoktur | LK: senin | ALYHM: üzerinde | SLŦEN: bir gücün | ÎLE: dışında | MN: kimseler | ETBAK: sana uyan | MN: -dan | ELĞEVYN: azgınlar- | (15:42) | |
|VÎN: ve şüphesiz | CHNM: Cehennem | LMVAD̃HM: onların buluşma yeridir | ÊCMAYN: hepsinin | (15:43) | |
|LHE: onun vardır | SBAT: yedi | ÊBVEB: kapısı | LKL: her | BEB: kapıya | MNHM: onlardan | CZÙ: bir bölüm | MGSVM: ayrılmıştır | (15:44) | |
|ÎN: muhakkak | ELMTGYN: muttakiler | FY: | CNET: cennetlerde | VAYVN: pınar başlarındadırlar | (15:45) | |
|ED̃ḢLVHE: oraya girin | BSLEM: esenlikle | ËMNYN: güven içinde | (15:46) | |
|VNZANE: çıkarıp atmışızdır | ME: olan | FY: | ṦD̃VRHM: göğüslerindeki | MN: | ĞL: kini | ÎḢVENE: kardeşler olarak | AL: üzerinde | SRR: divanlar | MTGEBLYN: karşı karşıya otururlar | (15:47) | |
|LE: | YMSHM: onlara dokunmaz | FYHE: orada | NṦB: hiçbir yorgunluk | VME: ve değillerdir | HM: onlar | MNHE: oradan | BMḢRCYN: çıkarılacak | (15:48) | |
|NBÙ: haber ver | ABED̃Y: kullarıma | ÊNY: şüphesiz | ÊNE: ben | ELĞFVR: bağışlayanım | ELRḪYM: esirgeyenim | (15:49) | |
|VÊN: fakat | AZ̃EBY: benim azabım | HV: o | ELAZ̃EB: bir azabdır | ELÊLYM: çok acı | (15:50) | |
|VNBÙHM: onlara haber ver | AN: -ndan | ŽYF: konukları- | ÎBREHYM: İbrahim'in | (15:51) | |
|ÎZ̃: ne zaman ki | D̃ḢLVE: girmdiler | ALYH: onun yanına | FGELVE: ve dediler | SLEME: Selam | GEL: dedi ki | ÎNE: elbette biz | MNKM: sizden | VCLVN: korkuyoruz | (15:52) | |
|GELVE: dediler | LE: | TVCL: korkma | ÎNE: biz | NBŞRK: sana müjdeleriz | BĞLEM: bir çocuk | ALYM: bilgin | (15:53) | |
|GEL: dedi ki | ÊBŞRTMVNY: beni mi müjdelediniz? | AL: (rağmen) | ÊN: | MSNY: bana dokunasına | ELKBR: ihtiyarlık | FBM: ne tuhaf | TBŞRVN: müjdeliyorsunuz | (15:54) | |
|GELVE: dediler | BŞRNEK: sana müjdeledik | BELḪG: gerçeği | FLE: asla | TKN: olma | MN: -den | ELGENŦYN: umut kesenler- | (15:55) | |
|GEL: dedi | VMN: kim | YGNŦ: umut keser | MN: -nden | RḪMT: rahmeti- | RBH: Rabbinin | ÎLE: başka | ELŽELVN: sapıklardan | (15:56) | |
|GEL: dedi | FME: nedir? | ḢŦBKM: işiniz | ÊYHE: Ey | ELMRSLVN: elçiler | (15:57) | |
|GELVE: dediler | ÎNE: şüphesiz biz | ÊRSLNE: gönderildik | ÎL: | GVM: bir kavme | MCRMYN: suç işleyen | (15:58) | |
|ÎLE: yalnız hariç | ËL: ailesi | LVŦ: Lut | ÎNE: elbette biz | LMNCVHM: onları kurtaracağız | ÊCMAYN: hepsini | (15:59) | |
|ÎLE: ancak hariç | EMRÊTH: karısı | GD̃RNE: olmasını uygun gördük | ÎNHE: onun | LMN: | ELĞEBRYN: geri kalanlardan | (15:60) | |
|FLME: ne zaman ki | CEÙ: geldiklerinde | ËL: ailesine | LVŦ: Lut | ELMRSLVN: Elçiler | (15:61) | |
|GEL: dedi | ÎNKM: şüphesiz siz | GVM: kimselersiniz | MNKRVN: hiç tanınmamış | (15:62) | |
|GELVE: dediler ki | BL: doğrusu | CÙNEK: biz sana getirdik | BME: | KENVE: olduklarını | FYH: hakkında | YMTRVN: şüphe etmekte | (15:63) | |
|VÊTYNEK: ve sana getirdik | BELḪG: gerçeği | VÎNE: ve biz elbette | LṦED̃GVN: doğru söyleyenleriz | (15:64) | |
|FÊSR: hemen yürüt | BÊHLK: aileni | BGŦA: bir parçasında | MN: | ELLYL: gecenin | VETBA: ve git | ÊD̃BERHM: arkalarından | VLE: | YLTFT: ardına dönüp bakmasın | MNKM: içinizden | ÊḪD̃: hiç kimse | VEMŽVE: ve gidin | ḪYS̃: yere | TÙMRVN: emredildiğiniz | (15:65) | |
|VGŽYNE: ve bildirdik | ÎLYH: ona | Z̃LK: şu | ELÊMR: buyruğu | ÊN: mutlaka | D̃EBR: arkaları | HÙLEÙ: şunların | MGŦVA: kesilecektir | MṦBḪYN: sabaha girerlerken | (15:66) | |
|VCEÙ: ve geldiler | ÊHL: halkı | ELMD̃YNT: şehrin | YSTBŞRVN: sevinerek | (15:67) | |
|GEL: dedi | ÎN: şüphesiz | HÙLEÙ: bunlar | ŽYFY: benim konuğumdur | FLE: | TFŽḪVN: beni mahcubetmeyin | (15:68) | |
|VETGVE: ve korkun | ELLH: Allah'tan | VLE: ve | TḢZVN: beni rezil etmeyin | (15:69) | |
|GELVE: dediler | ÊVLM: | NNHK: seni menetmemiş miydik? | AN: -den | ELAELMYN: alemler- | (15:70) | |
|GEL: dedi | HÙLEÙ: işte | BNETY: kızlarım | ÎN: eğer | KNTM: siz | FEALYN: yapacaksanız | (15:71) | |
|LAMRK: ömrüne andolsun ki | ÎNHM: onlar | LFY: içinde | SKRTHM: sarhoşlukları | YAMHVN: bocalıyorlardı | (15:72) | |
|FÊḢZ̃THM: onları yakaladı | ELṦYḪT: korkunç bir ses | MŞRGYN: güneşin doğarken | (15:73) | |
|FCALNE: ve getirdik | AELYHE: üstünü | SEFLHE: altına | VÊMŦRNE: ve yağdırdık | ALYHM: üzerlerine | ḪCERT: taşlar | MN: | SCYL: çamurdan pişmiş | (15:74) | |
|ÎN: şüphesiz | FY: | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler vardır | LLMTVSMYN: işaretten anlayanlara | (15:75) | |
|VÎNHE: ve şüphesiz o | LBSBYL: bir yol üzerinde | MGYM: durmaktadır | (15:76) | |
|ÎN: elbette | FY: | Z̃LK: bunda | L ËYT: bir ibret vardır | LLMÙMNYN: inananlar için | (15:77) | |
|VÎN: ve gerçekten | KEN: idiler | ÊṦḪEB: halkı | ELÊYKT: Eyke | LƵELMYN: zalim kimseler | (15:78) | |
|FENTGMNE: öcümüzü aldık | MNHM: onlardan | VÎNHME: her ikisi de | LBÎMEM: (gözler) ön(ün)dedir | MBYN: apaçık | (15:79) | |
|VLGD̃: ve andolsun | KZ̃B: yalanladılar | ÊṦḪEB: halkı | ELḪCR: Hicr | ELMRSLYN: peygamberleri | (15:80) | |
|V ËTYNEHM: ve onlara verdik | ËYETNE: ayetlerimizi | FKENVE: fakat idiler | ANHE: onlardan | MARŽYN: yüz çeviriyorlar | (15:81) | |
|VKENVE: ve | YNḪTVN: yontuyorlardı | MN: | ELCBEL: dağlardan | BYVTE: evler | ËMNYN: güvenli | (15:82) | |
|FÊḢZ̃THM: fakat onları da yakaladı | ELṦYḪT: (o) korkunç ses | MṦBḪYN: sabaha girerlerken | (15:83) | |
|FME: | ÊĞN: hiçbir şeyi savamadı | ANHM: kendilerinden | ME: şeyler | KENVE: oldukları | YKSBVN: kazanıyor(lar) | (15:84) | |
|VME: ve | ḢLGNE: biz yaratmadık | ELSMEVET: gökleri | VELÊRŽ: ve yeri | VME: ve ne de | BYNHME: bunlar arasındakileri | ÎLE: ancak (yarattık) | BELḪG: hak ile | VÎN: ve mutlaka | ELSEAT: o sa'at | L ËTYT: gelecektir | FEṦFḪ: şimdi sen hareket et | ELṦFḪ: bir hoşgörü ile | ELCMYL: güzel | (15:85) | |
|ÎN: şüphesiz | RBK: Rabbin | HV: O | ELḢLEG: yaratandır | ELALYM: bilendir | (15:86) | |
|VLGD̃: ve andolsun | ËTYNEK: sana verdik | SBAE: yedi | MN: | ELMS̃ENY: ikililerden | VELGR ËN: ve Kur'an'ı | ELAƵYM: büyük | (15:87) | |
|LE: | TMD̃N: dikme | AYNYK: gözlerini | ÎL: | ME: | MTANE: verdiğimiz dünyalığa | BH: onunla | ÊZVECE: bazı çiftlere | MNHM: onlardan | VLE: ve | TḪZN: üzülme | ALYHM: onlara | VEḢFŽ: ve indir | CNEḪK: kanadını | LLMÙMNYN: mü'minlere | (15:88) | |
|VGL: ve de ki | ÎNY: ben ancak | ÊNE: ben | ELNZ̃YR: bir uyarıcıyım | ELMBYN: apaçık | (15:89) | |
|KME: gibi | ÊNZLNE: indirdiğimiz | AL: | ELMGTSMYN: kısımlara ayıranlara | (15:90) | |
|ELZ̃YN: onlar ki | CALVE: ettiler | ELGR ËN: Kur'an'ı | AŽYN: bölük bölük | (15:91) | |
|FVRBK: Rabbin hakkı için | LNSÊLNHM: biz mutlaka soracağız | ÊCMAYN: hepsine | (15:92) | |
|AME: | KENVE: şeylerden | YAMLVN: yaptıkları | (15:93) | |
|FEṦD̃A: açıkça söyle | BME: şeyi | TÙMR: emrolunduğun | VÊARŽ: ve aldırma | AN: | ELMŞRKYN: ortak koşanlara | (15:94) | |
|ÎNE: şüphesiz biz | KFYNEK: sana yeteriz | ELMSTHZÙYN: alay edenler(e karşı) | (15:95) | |
|ELZ̃YN: kimseler | YCALVN: edinen(ler) | MA: ile beraber | ELLH: Allah | ÎLHE: tanrı | ËḢR: başka | FSVF: yakında | YALMVN: bileceklerdir | (15:96) | |
|VLGD̃: ve andolsun | NALM: biliyoruz (ki) | ÊNK: senin | YŽYG: daralıyor | ṦD̃RK: göğsün | BME: şeylere | YGVLVN: onların söylediklerine | (15:97) | |
|FSBḪ: (o halde) tesbih et | BḪMD̃: hamd ile | RBK: Rabbini | VKN: ve ol | MN: -den | ELSECD̃YN: secde edenler- | (15:98) | |
|VEABD̃: ve kulluk et | RBK: Rabbine | ḪT: kadar | YÊTYK: sana gelinceye | ELYGYN: yakîn | (15:99) | |