» 23 / Mü’minûn  106:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 106
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. رَبَّنَا (RBNE) = rabbenā : Rabbimiz
3. غَلَبَتْ (ĞLBT) = ğalebet : yendi
4. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : bizi
5. شِقْوَتُنَا (ŞGVTNE) = şiḳvetunā : bahtsızlığımız
6. وَكُنَّا (VKNE) = ve kunnā : ve biz olduk
7. قَوْمًا (GVME) = ḳavmen : bir topluluk
8. ضَالِّينَ (ŽELYN) = Dāllīne : sapık
dediler | Rabbimiz | yendi | bizi | bahtsızlığımız | ve biz olduk | bir topluluk | sapık |

[GVL] [RBB] [ĞLB] [] [ŞGV] [KVN] [GVM] [ŽLL]
GELVE RBNE ĞLBT ALYNE ŞGVTNE VKNE GVME ŽELYN

ḳālū rabbenā ğalebet ǎleynā şiḳvetunā ve kunnā ḳavmen Dāllīne
قالوا ربنا غلبت علينا شقوتنا وكنا قوما ضالين

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 106
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They (will) say,
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord!"
غلبت غ ل ب | ĞLB ĞLBT ğalebet yendi Overcame
علينا | ALYNE ǎleynā bizi [on] us
شقوتنا ش ق و | ŞGV ŞGVTNE şiḳvetunā bahtsızlığımız our wretchedness,
وكنا ك و ن | KVN VKNE ve kunnā ve biz olduk and we were
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk a people
ضالين ض ل ل | ŽLL ŽELYN Dāllīne sapık astray.

23:106 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | Rabbimiz | yendi | bizi | bahtsızlığımız | ve biz olduk | bir topluluk | sapık |

[GVL] [RBB] [ĞLB] [] [ŞGV] [KVN] [GVM] [ŽLL]
GELVE RBNE ĞLBT ALYNE ŞGVTNE VKNE GVME ŽELYN

ḳālū rabbenā ğalebet ǎleynā şiḳvetunā ve kunnā ḳavmen Dāllīne
قالوا ربنا غلبت علينا شقوتنا وكنا قوما ضالين

[ق و ل] [ر ب ب] [غ ل ب] [] [ش ق و] [ك و ن] [ق و م] [ض ل ل]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 106
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They (will) say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord!"
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
غلبت غ ل ب | ĞLB ĞLBT ğalebet yendi Overcame
Ğayn,Lam,Be,Te,
1000,30,2,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
علينا | ALYNE ǎleynā bizi [on] us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
شقوتنا ش ق و | ŞGV ŞGVTNE şiḳvetunā bahtsızlığımız our wretchedness,
Şın,Gaf,Vav,Te,Nun,Elif,
300,100,6,400,50,1,
N – nominative feminine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وكنا ك و ن | KVN VKNE ve kunnā ve biz olduk and we were
Vav,Kef,Nun,Elif,
6,20,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk a people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ضالين ض ل ل | ŽLL ŽELYN Dāllīne sapık astray.
Dad,Elif,Lam,Ye,Nun,
800,1,30,10,50,
ADJ – accusative masculine plural active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | رَبَّنَا: Rabbimiz | غَلَبَتْ: yendi | عَلَيْنَا: bizi | شِقْوَتُنَا: bahtsızlığımız | وَكُنَّا: ve biz olduk | قَوْمًا: bir topluluk | ضَالِّينَ: sapık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | ربنا RBNE Rabbimiz | غلبت ĞLBT yendi | علينا ALYNE bizi | شقوتنا ŞGWTNE bahtsızlığımız | وكنا WKNE ve biz olduk | قوما GWME bir topluluk | ضالين ŽELYN sapık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | rabbenā: Rabbimiz | ğalebet: yendi | ǎleynā: bizi | şiḳvetunā: bahtsızlığımız | ve kunnā: ve biz olduk | ḳavmen: bir topluluk | Dāllīne: sapık |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | RBNE: Rabbimiz | ĞLBT: yendi | ALYNE: bizi | ŞGVTNE: bahtsızlığımız | VKNE: ve biz olduk | GVME: bir topluluk | ŽELYN: sapık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbimiz derler, kötülüğümüz üst oldu bize ve doğru yoldan sapmış bir topluluk olduk.
Adem Uğur : Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Rabbimiz! Mutsuzluğa yol açan arzularımız ağır bastı; sapıp kaybolmuş bir topluluk olduk. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Ey Rabbimiz, azgınlığımız, bayağı zevklerimiz bizi alt etti. Biz hak yoldan uzaklaşarak, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden bir toplum haline geldik.' derler.
Ahmet Varol : Derler ki: 'Ey Rabbimiz! Bahtsızlığımız bize üstün geldi ve biz sapık bir topluluk olduk.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."
Ali Fikri Yavuz : Onlar (cehennemde oldukları halde) derler ki: “- Ey Rabbimiz! Bizi kötü talihimiz mağlûb etti ve biz, hak yoldan çıkan (kâfir) bir kavim idik.
Bekir Sadak : soyle derler: «Rabbimiz! Bizi bedbahtligimiz yenmisti; sapik bir millet olmustuk.»
Celal Yıldırım : Onlar, Rabbimiz! Haydutluğumuz bize üstün geldi de (doğru yoldan) sapıtan bir millet olduk.
Diyanet İşleri : Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Biz azgınlığımıza yenik düştük ve sapık bir toplum olduk.”
Diyanet İşleri (eski) : Şöyle derler: 'Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet olmuştuk.'
Diyanet Vakfi : Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.
Edip Yüksel : 'Rabbimiz,' diyecekler, 'Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derler: «Rabbimiz, bizi azgınlığımız altetti ve biz, sapık bir kavim idik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Rabbımız! derler: bize şekavetimiz galebe etti ve biz bir sapgın bir kavm idik
Fizilal-il Kuran : Cehennemlikler derler ki; «Ey Rabb'imiz, kötü arzularımıza yenik düşerek sapık bir topluluk olduk.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."
Hakkı Yılmaz : (106,107) "Dediler ki: “Rabbimiz! Azgınlığımız bizi yendi ve biz, bir sapıklar topluluğu olduk. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha aynısını yaparsak işte o zaman gerçekten biz yanlış; kendi zararlarına iş yapanlarız.” "
Hasan Basri Çantay : Dediler (diyecekler): «Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe etmişdi. Doğru yoldan sapanlar güruhu idik biz».
Hayrat Neşriyat : (Onlar şöyle) derler: 'Rabbimiz! Bedbahtlığımız bize galib geldi de dalâlete düşenler topluluğu olduk.'
İbni Kesir : Derler ki: Rabbımız, bedbahtlığımız bizi yenmişti. Sapıklar topluluğu olmuştuk.
İskender Evrenosoğlu : Dediler ki: “Ey Rabbimiz! Şâkîliğimiz (azgınlığımız), bize gâlip geldi ve biz, dalâlette olan bir kavim idik.”
Muhammed Esed : "Ey Rabbimiz!" diye yakaracaklar, "Bize kötü talihimiz galebe çaldı ve biz de bu yüzden eğri yola saptık!
Ömer Nasuhi Bilmen : Diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizim üzerimize şekâvetimiz galebe etti ve biz sapıtmışlar olan bir kavim olduk.»
Ömer Öngüt : Derler ki: “Ey Rabbimiz! Bedbahtlığımız bizi yenmişti, sapık bir topluluk olmuştuk. ”
Şaban Piriş : Onlar da: -Rabbimiz. İsyankarlığımız bizi yendi ve sapık bir kavim olduk.
Suat Yıldırım : (106-107) "Ey Ulu Rabbimiz", derler, "azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!"
Süleyman Ateş : "Rabbimiz, dediler, bahtsızlığımız bizi yendi. Biz sapık bir topluluk olduk."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi; biz de sapan bir topluluk imişiz.»
Ümit Şimşek : 'Rabbimiz,' derler. 'Bedbahtlığımız galebe çaldı da böyle bir sapıklar güruhu olup çıktık.
Yaşar Nuri Öztürk : Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}