» 23 / Mü’minûn  46:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 46
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
2. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn'e
3. وَمَلَئِهِ (VMLÙH) = ve meleihi : ve ileri gelen adamlarına
4. فَاسْتَكْبَرُوا (FESTKBRVE) = festekberū : onlar büyüklük tasladılar
5. وَكَانُوا (VKENVE) = ve kānū : ve oldular
6. قَوْمًا (GVME) = ḳavmen : bir topluluk
7. عَالِينَ (AELYN) = ǎālīne : böbürlenen
| Fir'avn'e | ve ileri gelen adamlarına | onlar büyüklük tasladılar | ve oldular | bir topluluk | böbürlenen |

[] [] [MLE] [KBR] [KVN] [GVM] [ALV]
ÎL FRAVN VMLÙH FESTKBRVE VKENVE GVME AELYN

ilā fir'ǎvne ve meleihi festekberū ve kānū ḳavmen ǎālīne
إلى فرعون وملئه فاستكبروا وكانوا قوما عالين

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلى | ÎL ilā To
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'e Firaun
وملئه م ل ا | MLE VMLÙH ve meleihi ve ileri gelen adamlarına and his chiefs,
فاستكبروا ك ب ر | KBR FESTKBRVE festekberū onlar büyüklük tasladılar but they behaved arrogantly
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve oldular and they were
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk a people
عالين ع ل و | ALV AELYN ǎālīne böbürlenen haughty.

23:46 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| Fir'avn'e | ve ileri gelen adamlarına | onlar büyüklük tasladılar | ve oldular | bir topluluk | böbürlenen |

[] [] [MLE] [KBR] [KVN] [GVM] [ALV]
ÎL FRAVN VMLÙH FESTKBRVE VKENVE GVME AELYN

ilā fir'ǎvne ve meleihi festekberū ve kānū ḳavmen ǎālīne
إلى فرعون وملئه فاستكبروا وكانوا قوما عالين

[] [] [م ل ا] [ك ب ر] [ك و ن] [ق و م] [ع ل و]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلى | ÎL ilā To
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'e Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وملئه م ل ا | MLE VMLÙH ve meleihi ve ileri gelen adamlarına and his chiefs,
Vav,Mim,Lam,,He,
6,40,30,,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاستكبروا ك ب ر | KBR FESTKBRVE festekberū onlar büyüklük tasladılar but they behaved arrogantly
Fe,Elif,Sin,Te,Kef,Be,Re,Vav,Elif,
80,1,60,400,20,2,200,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وكانوا ك و ن | KVN VKENVE ve kānū ve oldular and they were
Vav,Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
6,20,1,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk a people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
عالين ع ل و | ALV AELYN ǎālīne böbürlenen haughty.
Ayn,Elif,Lam,Ye,Nun,
70,1,30,10,50,
ADJ – accusative masculine plural active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِلَىٰ: | فِرْعَوْنَ: Fir'avn'e | وَمَلَئِهِ: ve ileri gelen adamlarına | فَاسْتَكْبَرُوا: onlar büyüklük tasladılar | وَكَانُوا: ve oldular | قَوْمًا: bir topluluk | عَالِينَ: böbürlenen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلى ÎL | فرعون FRAWN Fir'avn'e | وملئه WMLÙH ve ileri gelen adamlarına | فاستكبروا FESTKBRWE onlar büyüklük tasladılar | وكانوا WKENWE ve oldular | قوما GWME bir topluluk | عالين AELYN böbürlenen |
Kırık Meal (Okunuş) : |ilā: | fir'ǎvne: Fir'avn'e | ve meleihi: ve ileri gelen adamlarına | festekberū: onlar büyüklük tasladılar | ve kānū: ve oldular | ḳavmen: bir topluluk | ǎālīne: böbürlenen |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎL: | FRAVN: Fir'avn'e | VMLÙH: ve ileri gelen adamlarına | FESTKBRVE: onlar büyüklük tasladılar | VKENVE: ve oldular | GVME: bir topluluk | AELYN: böbürlenen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine, ululanmak istediler ve kibirli bir topluluktu onlar.
Adem Uğur : Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Ahmed Hulusi : Firavun'a ve onun ileri gelenlerine. . . Sadece kibirlilik tasladılar ve baş eğmeyen bir topluluk oldular.
Ahmet Tekin : Firavun’a, devlet büyüklerine ve kodamanlarına gönderdik. Onlar gurura kapılmışlar, zorbalık etmişlerdi. Diktatörlük taslayan zorba bir kavim idiler.
Ahmet Varol : Firavun'a ve ileri gelenlerine. Ancak onlar büyüklendiler. Onlar üstünlük taslayan bir topluluktu.
Ali Bulaç : Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen, zorba' bir topluluktu.
Ali Fikri Yavuz : (45-46) Sonra Mûsa ile kardeşi Harûn’u, mucizelerimizle ve açık bir hüccetle, Firavun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik de bunlar, (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar büyüklenen bir kavimdiler.
Bekir Sadak : (45-46) Sonra Musa ve kardesi Harun'u, Firavun ve erkanina mucizelerimiz ve apacik delille gonderdik. Buyukluk tasladilar. Zaten magrur bir topluluktular.
Celal Yıldırım : (45-46) Sonra da Musâ ile kardeşi Harun'u, Fir'avn'a ve onun yandaşlarına mu'cizelerle ve çok açık belge ve delillerle gönderdik. Onlar ise büyüklük tasladılar. Zaten dik başlı, kendilerini çok yükseklerde gören bir milletti.
Diyanet İşleri : (45-46) Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn’u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.
Diyanet İşleri (eski) : (45-46) Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
Diyanet Vakfi : (45-46) Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Edip Yüksel : Firavun ve ileri gelen takımına... Ancak onlar büyüklendiler. Onlar küstah bir topluluk olmuştu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Bunun üzerine onlar kibire kapıldılar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun'a ve ileri gelenlerine. Fakat bunlar, kibirlerine yediremediler ve zaten dik başlı bir topluluk idiler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fir'avna ve cem'ıyyetine de bunlar kibirlerine yediremediler ve dik başlı bir kavm idiler
Fizilal-il Kuran : Firavun ile onun önde gelen adamlarına. Fakat onlar büyüklük kompleksine kapılarak iman etmeye yanaşmadılar. Zaten onlar kendilerini beğenmiş kimselerdi.
Gültekin Onan : Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen, zorba' bir topluluktu.
Hakkı Yılmaz : (45,46) Sonra da Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u âyetlerimizle/ alâmetlerimizle/ göstergelerimizle ve apaçık bir güç ile Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik/elçi yaptık. Bunun üzerine kendilerinin büyüklüğüne inandılar ve ululuk taslayan bir toplum oldular.
Hasan Basri Çantay : (45-46) Daha sonra Musâyi ve biraderi Hârunu bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetimizle Fir'avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik de (îman etmeyi bir türlü) kibirlerine yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı.
Hayrat Neşriyat : (45-46) Sonra Mûsâ’yı ve kardeşi Hârûn’u, âyetlerimizle ve apaçık bir delil ile Fir'avun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik, fakat (onlar) kibirlendiler; zâten büyüklük taslayan bir kavim idiler.
İbni Kesir : Firavun'a ve erkanına. Bunun üzerine büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
İskender Evrenosoğlu : (Hz. Musa'yı ve Hz. Harun'u), firavun ve onun ileri gelenlerine (gönderdik). Fakat onlar, kibirlendiler (büyüklendiler). Ve âlîn (mağrur, zorba) bir kavim oldular.
Muhammed Esed : Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik; fakat bunlar büyüklük tasladılar; zaten (oldum olası) kendilerini büyük gören bir toplumdu bunlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir'avun'a ve onun kavmine. Onlar ise ululandılar ve kendilerini yüksek görür bir kavim oldular.
Ömer Öngüt : (45-46) Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
Şaban Piriş : Firavun’a ve çevresine. Ama onlar, büyüklendiler, zaten mağrur bir kavim idiler.
Suat Yıldırım : (45-46) Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun’u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik. Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler. Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi.
Süleyman Ateş : Fir'avn'e ve ileri gelen adamlarına. Onlar büyüklük tasladılar ve böbürlenen bir topluluk oldular.
Tefhim-ul Kuran : Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen, zorba' bir topluluktu.
Ümit Şimşek : Firavun ile adamlarına gittiler; fakat onlar iman etmeyi kibirlerine yediremediler. Zaten onlar büyüklük taslayan bir zümre idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun'a ve kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}