CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun الواو عاطفة حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
على
|
AL
ǎlā
on
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – preposition حرف جر
أن
|
ÊN
en
that
,Nun, ,50,
SUB – subordinating conjunction حرف مصدري
نريك
ر ا ي | REY
NRYK
nuriyeke
sana göstermeğe
We show you
Nun,Re,Ye,Kef, 50,200,10,20,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood PRON – 2nd person masculine singular object pronoun فعل مضارع منصوب والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما
|
ME
mā
şeyi
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
نعدهم
و ع د | VAD̃
NAD̃HM
neǐduhum
onları tehdidettiğimiz
We have promised them
Nun,Ayn,Dal,He,Mim, 50,70,4,5,40,
V – 1st person plural imperfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لقادرون
ق د ر | GD̃R
LGED̃RVN
leḳādirūne
elbette kadiriz
surely able.
Lam,Gaf,Elif,Dal,Re,Vav,Nun, 30,100,1,4,200,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām N – nominative masculine plural active participle اللام لام التوكيد اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنَّا: şüphesiz biz | عَلَىٰ: | أَنْ: | نُرِيَكَ: sana göstermeğe | مَا: şeyi | نَعِدُهُمْ: onları tehdidettiğimiz | لَقَادِرُونَ: elbette kadiriz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإنا WÎNEşüphesiz biz | على AL | أن ÊN | نريك NRYKsana göstermeğe | ما MEşeyi | نعدهم NAD̃HMonları tehdidettiğimiz | لقادرون LGED̃RWNelbette kadiriz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve innā: şüphesiz biz | ǎlā: | en: | nuriyeke: sana göstermeğe | mā: şeyi | neǐduhum: onları tehdidettiğimiz | leḳādirūne: elbette kadiriz |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎNE: şüphesiz biz | AL: | ÊN: | NRYK: sana göstermeğe | ME: şeyi | NAD̃HM: onları tehdidettiğimiz | LGED̃RVN: elbette kadiriz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki bizim, onlara vaadettiğimiz şeyleri sana göstermeye gücümüz yeter elbette.
Adem Uğur : Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.
Ahmed Hulusi : Doğrusu biz, onları tehdit ediyor olduğumuz şeyi sana gösterecek güce sahibiz!
Ahmet Tekin : 'Bizim onlara yaptığımız tehdidi, kesinlikle sana göstermeye gücümüz yeter.'
Ahmet Varol : Biz, onlara vaad ettiğimizi sana göstermeye güç yetiririz.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), onlara vaad ettiğimiz azabı sana göstermeğe elbette kadiriz.
Bekir Sadak : Biz onlara vadettigimizi sana elbette gosterebiliriz.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki (Peygamberim ) onlara va'dettiğimiz azabı sana göstermeye kudretimiz yeter.
Diyanet İşleri : Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki Biz, onlara yaptığımız tehdidi sana gösterme gücüne sahibiz elbette.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz ki biz, onlara yaptığımız vaîdi sana göstermeğe elbette kadiriz
Fizilal-il Kuran : Onlara yönelttiğimiz tehdidin gerçekleştiğini sana göstermeye elbette gücümüz yeter.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.
Hakkı Yılmaz : Ve şüphesiz Biz, onlara vaat ettiğimiz şeyleri sana göstermeye elbette ki güç yetirenleriz.
Hasan Basri Çantay : Hakîkat, biz onlara va'd (ve tehdîd) etdiğimizi sana göstermiye de elbette kaadiriz.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Şübhesiz ki biz, onlara va'd etmekte olduğumuz (azâb)ı sana da göstermeye elbette gücü yetenleriz.
İbni Kesir : Biz, onlara vaad ettiğimizi sana göstermeye elbette kadiriz.
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki Biz, onlara vaadettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kaadir olanlarız.
Muhammed Esed : (İşte böyle dua et) çünkü, şüphesiz Biz, onlara vaad ettiğimiz (azabın, bu dünyada dahi gerçekleşmesine) seni tanık kılacak güçteyiz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve şüphe yok ki, Biz onlara yapmış olduğumuz vaîdi sana göstermeğe elbette kadirleriz.
Ömer Öngüt : Onlara vâdettiğimizi sana göstermeye biz elbette kâdiriz.
Şaban Piriş : Şüphesiz biz, onlara vaat ettiğimiz (azabı) sana göstermeye kadiriz.
Suat Yıldırım : Biz onlara vâd ettiğimiz azabı sana göstermeye elbette kadiriz.
Süleyman Ateş : Biz, onları tehdid ettiğimiz şeyi sana göstermeğe elbette kâdiriz (onları cezâlandıracağız ve sen bunu göreceksin).
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.
Ümit Şimşek : Onlara vaad ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette gücümüz yeter.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kadiriz.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]