INTG – prefixed interrogative alif V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun الهمزة همزة استفهام فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنما
|
ÊNME
ennemā
ile
that what
,Nun,Mim,Elif, ,50,40,1,
ACC – accusative particle REL – relative pronoun حرف نصب من اخوات «ان» اسم موصول
نمدهم
م د د | MD̃D̃
NMD̃HM
numidduhum
kendilerine verdiğimiz
We extend to them
Nun,Mim,Dal,He,Mim, 50,40,4,5,40,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
به
|
BH
bihi
[with it]
Be,He, 2,5,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
من
|
MN
min
of
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
مال
م و ل | MVL
MEL
mālin
mal
wealth
Mim,Elif,Lam, 40,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
وبنين
ب ن ي | BNY
VBNYN
ve benīne
ve oğullar
and children
Vav,Be,Nun,Ye,Nun, 6,2,50,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine plural noun الواو عاطفة اسم مجرور
Kırık Meal (Okunuş) : |eyeHsebūne: onlar sanıyorlar mı? | ennemā: ile | numidduhum: kendilerine verdiğimiz | bihi: | min: | mālin: mal | ve benīne: ve oğullar |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊYḪSBVN: onlar sanıyorlar mı? | ÊNME: ile | NMD̃HM: kendilerine verdiğimiz | BH: | MN: | MEL: mal | VBNYN: ve oğullar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sanıyorlar mı ki onlara mal ve evlât vererek mükâfatlandırmadayız, yardım etmedeyiz onlara.
Adem Uğur : Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile.
Ahmed Hulusi : Sanıyorlar mı ki, zenginlik ve oğulları (dünya hayatının süslerini) kendilerine vermekle;
Ahmet Tekin : Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, kendilerine yardım ettiğimizi mi sanıyorlar?
Ahmet Varol : Onlar sanıyorlar mı ki kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla,
Ali Bulaç : Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla
Ali Fikri Yavuz : (55-56) Onlara dünyada verdiğimiz mal ve evlâddan dolayı, biz onların hayırlarına acele ediyoruz, zannında mı bulunuyorlar? Hayır, anlamıyorlar, (dünya haline aldanıyorlar, ahiretteki perişanlığı düşünmüyorlar).
Bekir Sadak : (55-56) Kendilerine mal ve ogullar vermekle, iyiliklerde onlar icin acele ettigimizi mi zannederler? Hayir; farkinda degiller.
Celal Yıldırım : (55-56) Kendilerine mal ve oğullardan verdiğimizle onlar hakkında hayırlarda acele koşuştuğumuzu mu sanırlar ? Hayır, onlar (ilâhî sünnetin hükmünü yürüteceğini) bir türlü anlayamıyorlar.
Diyanet İşleri : (55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!
Diyanet İşleri (eski) : (55-56) Kendilerine mal ve oğullar vermekle, iyiliklerde onlar için acele ettiğimizi mi zannederler? Hayır; farkında değiller.
Diyanet Vakfi : (55-56) Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile kendilerine faydalar sağlamak için can atıyoruz? Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar.
Edip Yüksel : Sanıyorlar mı ki, kendilerine bağışladığımız paralar ve çocuklar ile,
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerine imdad ettiğimiz mal ve evlâd ile sanıyorlar mı ki
Fizilal-il Kuran : Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servetle ve evlatlarla,
Gültekin Onan : Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla,
Hakkı Yılmaz : (55,56) Onlar, kendilerini hayırlarda koşturalım diye, kendilerine maldan ve oğullardan bir şeyler vermekte olduğumuzu mu sanıyorlar? Tam tersi, işin farkına varamıyorlar.
Hasan Basri Çantay : (55-56) Onlar kendilerine imdâd etdiğimiz (verdiğimiz) mal ve evlâd ile bizim hayırlarına acele etdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onlar (işin) farkına varmıyorlar.
Hayrat Neşriyat : (55-56) (Onlar,) kendilerine vermekte olduğumuz mal ve oğullar ile, onların hayırlarınamı koşuyoruz sanıyorlar? Hayır! (Onlar işin) farkına varmıyorlar!
İbni Kesir : Zannederler mi ki; kendilerine mal ve oğullar vermekle,
Muhammed Esed : Kendilerine mal mülk ve çocuklar vermekle, sanıyorlar mı ki,
Ömer Nasuhi Bilmen : Zannediyorlar mı ki, onlara kendisiyle imdad ettiğimiz mal ve evlat ile.
Ömer Öngüt : Kendilerine servet ve oğullar vermekle zannediyorlar mı ki,
Şaban Piriş : Zannediyorlar mı ki kendilerine mal ve oğullar sunduk diye.
Suat Yıldırım : (55-56) Kendilerine verdiğimiz servet ve evlatlarla iyiliklerine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller!
Süleyman Ateş : Onlar sanıyorlar mı ki kendilerine verdiğimiz mal ve oğullar ile,
Tefhim-ul Kuran : Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine vermekte olduğumuz mal ve çocuklarla,
Ümit Şimşek : Onlar, kendilerine verdiğimiz servet ve oğullarla,
Yaşar Nuri Öztürk : Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları,
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]