» 23 / Mü’minûn  24:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 24
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَقَالَ (FGEL) = feḳāle : (şöyle) dedi
2. الْمَلَأُ (ELMLÊ) = l-meleu : ileri gelenler
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerden
4. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden
5. مِنْ (MN) = min : -nden
6. قَوْمِهِ (GVMH) = ḳavmihi : kavmi-
7. مَا (ME) = mā : değildir
8. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
10. بَشَرٌ (BŞR) = beşerun : bir insandan
11. مِثْلُكُمْ (MS̃LKM) = miṧlukum : sizin gibi
12. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istiyor
13. أَنْ (ÊN) = en :
14. يَتَفَضَّلَ (YTFŽL) = yetefeDDele : üstün gelmek
15. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
16. وَلَوْ (VLV) = velev : ve eğer
17. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dileseydi
18. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
19. لَأَنْزَلَ (LÊNZL) = leenzele : elbette indirirdi
20. مَلَائِكَةً (MLEÙKT) = melāiketen : melekleri
21. مَا (ME) = mā : yoktur
22. سَمِعْنَا (SMANE) = semiǎ'nā : işitiğimiz
23. بِهَٰذَا (BHZ̃E) = bihāƶā : böyle bir şey
24. فِي (FY) = fī :
25. ابَائِنَا ( ËBEÙNE) = ābāinā : babalarımızdan
26. الْأَوَّلِينَ (ELÊVLYN) = l-evvelīne : geçmişteki
(şöyle) dedi | ileri gelenler | kimselerden | inkar eden | -nden | kavmi- | değildir | bu | başka bir şey | bir insandan | sizin gibi | istiyor | | üstün gelmek | size | ve eğer | dileseydi | Allah | elbette indirirdi | melekleri | yoktur | işitiğimiz | böyle bir şey | | babalarımızdan | geçmişteki |

[GVL] [MLE] [] [KFR] [] [GVM] [] [] [] [BŞR] [MS̃L] [RVD̃] [] [FŽL] [] [] [ŞYE] [] [NZL] [MLK] [] [SMA] [] [] [EBV] [EVL]
FGEL ELMLÊ ELZ̃YN KFRVE MN GVMH ME HZ̃E ÎLE BŞR MS̃LKM YRYD̃ ÊN YTFŽL ALYKM VLV ŞEÙ ELLH LÊNZL MLEÙKT ME SMANE BHZ̃E FY ËBEÙNE ELÊVLYN

feḳāle l-meleu elleƶīne keferū min ḳavmihi hāƶā illā beşerun miṧlukum yurīdu en yetefeDDele ǎleykum velev şā'e llahu leenzele melāiketen semiǎ'nā bihāƶā ābāinā l-evvelīne
فقال الملأ الذين كفروا من قومه ما هذا إلا بشر مثلكم يريد أن يتفضل عليكم ولو شاء الله لأنزل ملائكة ما سمعنا بهذا في آبائنا الأولين

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle (şöyle) dedi But said
الملأ م ل ا | MLE ELMLÊ l-meleu ileri gelenler the chiefs
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerden (of) those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieved
من | MN min -nden among
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmi- his people,
ما | ME değildir """This is not"
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This is not"
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insandan a man
مثلكم م ث ل | MS̃L MS̃LKM miṧlukum sizin gibi like you,
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor he wishes
أن | ÊN en to
يتفضل ف ض ل | FŽL YTFŽL yetefeDDele üstün gelmek assert (his) superiority
عليكم | ALYKM ǎleykum size over you,
ولو | VLV velev ve eğer and if
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah had willed
الله | ELLH llahu Allah Allah had willed
لأنزل ن ز ل | NZL LÊNZL leenzele elbette indirirdi surely He (would have) sent down
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketen melekleri Angels.
ما | ME yoktur Not
سمعنا س م ع | SMA SMANE semiǎ'nā işitiğimiz we heard
بهذا | BHZ̃E bihāƶā böyle bir şey of this
في | FY from
آبائنا ا ب و | EBV ËBEÙNE ābāinā babalarımızdan our forefathers.
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne geçmişteki our forefathers.

23:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(şöyle) dedi | ileri gelenler | kimselerden | inkar eden | -nden | kavmi- | değildir | bu | başka bir şey | bir insandan | sizin gibi | istiyor | | üstün gelmek | size | ve eğer | dileseydi | Allah | elbette indirirdi | melekleri | yoktur | işitiğimiz | böyle bir şey | | babalarımızdan | geçmişteki |

[GVL] [MLE] [] [KFR] [] [GVM] [] [] [] [BŞR] [MS̃L] [RVD̃] [] [FŽL] [] [] [ŞYE] [] [NZL] [MLK] [] [SMA] [] [] [EBV] [EVL]
FGEL ELMLÊ ELZ̃YN KFRVE MN GVMH ME HZ̃E ÎLE BŞR MS̃LKM YRYD̃ ÊN YTFŽL ALYKM VLV ŞEÙ ELLH LÊNZL MLEÙKT ME SMANE BHZ̃E FY ËBEÙNE ELÊVLYN

feḳāle l-meleu elleƶīne keferū min ḳavmihi hāƶā illā beşerun miṧlukum yurīdu en yetefeDDele ǎleykum velev şā'e llahu leenzele melāiketen semiǎ'nā bihāƶā ābāinā l-evvelīne
فقال الملأ الذين كفروا من قومه ما هذا إلا بشر مثلكم يريد أن يتفضل عليكم ولو شاء الله لأنزل ملائكة ما سمعنا بهذا في آبائنا الأولين

[ق و ل] [م ل ا] [] [ك ف ر] [] [ق و م] [] [] [] [ب ش ر] [م ث ل] [ر و د] [] [ف ض ل] [] [] [ش ي ا] [] [ن ز ل] [م ل ك] [] [س م ع] [] [] [ا ب و] [ا و ل]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle (şöyle) dedi But said
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
الملأ م ل ا | MLE ELMLÊ l-meleu ileri gelenler the chiefs
Elif,Lam,Mim,Lam,,
1,30,40,30,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerden (of) those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -nden among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmi- his people,
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ما | ME değildir """This is not"
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This is not"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insandan a man
Be,Şın,Re,
2,300,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مثلكم م ث ل | MS̃L MS̃LKM miṧlukum sizin gibi like you,
Mim,Se,Lam,Kef,Mim,
40,500,30,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor he wishes
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
أن | ÊN en to
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يتفضل ف ض ل | FŽL YTFŽL yetefeDDele üstün gelmek assert (his) superiority
Ye,Te,Fe,Dad,Lam,
10,400,80,800,30,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
عليكم | ALYKM ǎleykum size over you,
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ولو | VLV velev ve eğer and if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah had willed
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah had willed
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لأنزل ن ز ل | NZL LÊNZL leenzele elbette indirirdi surely He (would have) sent down
Lam,,Nun,Ze,Lam,
30,,50,7,30,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketen melekleri Angels.
Mim,Lam,Elif,,Kef,Te merbuta,
40,30,1,,20,400,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
ما | ME yoktur Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
سمعنا س م ع | SMA SMANE semiǎ'nā işitiğimiz we heard
Sin,Mim,Ayn,Nun,Elif,
60,40,70,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بهذا | BHZ̃E bihāƶā böyle bir şey of this
Be,He,Zel,Elif,
2,5,700,1,
P – prefixed preposition bi
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
في | FY from
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
آبائنا ا ب و | EBV ËBEÙNE ābāinā babalarımızdan our forefathers.
,Be,Elif,,Nun,Elif,
,2,1,,50,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne geçmişteki our forefathers.
Elif,Lam,,Vav,Lam,Ye,Nun,
1,30,,6,30,10,50,
ADJ – genitive masculine plural adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَقَالَ: (şöyle) dedi | الْمَلَأُ: ileri gelenler | الَّذِينَ: kimselerden | كَفَرُوا: inkar eden | مِنْ: -nden | قَوْمِهِ: kavmi- | مَا: değildir | هَٰذَا: bu | إِلَّا: başka bir şey | بَشَرٌ: bir insandan | مِثْلُكُمْ: sizin gibi | يُرِيدُ: istiyor | أَنْ: | يَتَفَضَّلَ: üstün gelmek | عَلَيْكُمْ: size | وَلَوْ: ve eğer | شَاءَ: dileseydi | اللَّهُ: Allah | لَأَنْزَلَ: elbette indirirdi | مَلَائِكَةً: melekleri | مَا: yoktur | سَمِعْنَا: işitiğimiz | بِهَٰذَا: böyle bir şey | فِي: | ابَائِنَا: babalarımızdan | الْأَوَّلِينَ: geçmişteki |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فقال FGEL (şöyle) dedi | الملأ ELMLÊ ileri gelenler | الذين ELZ̃YN kimselerden | كفروا KFRWE inkar eden | من MN -nden | قومه GWMH kavmi- | ما ME değildir | هذا HZ̃E bu | إلا ÎLE başka bir şey | بشر BŞR bir insandan | مثلكم MS̃LKM sizin gibi | يريد YRYD̃ istiyor | أن ÊN | يتفضل YTFŽL üstün gelmek | عليكم ALYKM size | ولو WLW ve eğer | شاء ŞEÙ dileseydi | الله ELLH Allah | لأنزل LÊNZL elbette indirirdi | ملائكة MLEÙKT melekleri | ما ME yoktur | سمعنا SMANE işitiğimiz | بهذا BHZ̃E böyle bir şey | في FY | آبائنا ËBEÙNE babalarımızdan | الأولين ELÊWLYN geçmişteki |
Kırık Meal (Okunuş) : |feḳāle: (şöyle) dedi | l-meleu: ileri gelenler | elleƶīne: kimselerden | keferū: inkar eden | min: -nden | ḳavmihi: kavmi- | : değildir | hāƶā: bu | illā: başka bir şey | beşerun: bir insandan | miṧlukum: sizin gibi | yurīdu: istiyor | en: | yetefeDDele: üstün gelmek | ǎleykum: size | velev: ve eğer | şā'e: dileseydi | llahu: Allah | leenzele: elbette indirirdi | melāiketen: melekleri | : yoktur | semiǎ'nā: işitiğimiz | bihāƶā: böyle bir şey | : | ābāinā: babalarımızdan | l-evvelīne: geçmişteki |
Kırık Meal (Transcript) : |FGEL: (şöyle) dedi | ELMLÊ: ileri gelenler | ELZ̃YN: kimselerden | KFRVE: inkar eden | MN: -nden | GVMH: kavmi- | ME: değildir | HZ̃E: bu | ÎLE: başka bir şey | BŞR: bir insandan | MS̃LKM: sizin gibi | YRYD̃: istiyor | ÊN: | YTFŽL: üstün gelmek | ALYKM: size | VLV: ve eğer | ŞEÙ: dileseydi | ELLH: Allah | LÊNZL: elbette indirirdi | MLEÙKT: melekleri | ME: yoktur | SMANE: işitiğimiz | BHZ̃E: böyle bir şey | FY: | ËBEÙNE: babalarımızdan | ELÊVLYN: geçmişteki |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kavminin ileri gelenlerinden kâfir olanlar, bu dediler, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, size üstün olmayı dilemekte ve Allah isteseydi melekleri indirirdi, fakat bizden önce gelip geçen atalarımız zamanında da böyle bir şey olduğunu duymadık biz.
Adem Uğur : Bunun üzerine, kavminin inkarcı ileri gelenleri şöyle dediler: "Bu, tıpkı sizin gibi bir beşer olmaktan başka bir şey değildir. Size üstün ve hâkim olmak istiyor. Eğer Allah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki melekler gönderirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
Ahmed Hulusi : Onun (Nuh'un) kavminden, hakikat bilgisini inkâr eden geleneksel toplumun ileri gelenleri dedi ki: "Bu sizin gibi beşerden başka değil. . . Size üstünlük murat ediyor. . . Eğer Allâh dileseydi (bir beşer irsâl etmek yerine) elbette melekler inzâl ederdi. . . Biz ilk atalarımızdan böyle bilgi duymadık. "
Ahmet Tekin : Kavminden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplanan kodamanlar: 'Bu, sadece sizin gibi bir insan. Size üstün ve hâkim olmak istiyor. Eğer Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, mutlaka bir melek indirirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık.' dediler.
Ahmet Varol : Kavminden inkâr eden ileri gelenler dediler ki: 'Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Size üstün olmak istiyor. Allah dileseydi melekleri indirirdi. Biz önceki atalarımızdan da bunu duymadık.
Ali Bulaç : Bunun üzerine, kavminden inkâra sapmış önde gelenler dediler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah (öne sürdüklerini) dilemiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz."
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine kavminden küfre varanların ileri gelenleri (başları) dedi ki: “- Bu sizin gibi ancak bir insandır, size karşı üstünleşmek istiyor. Eğer Allah dileseydi, elbette (bize peygamber olarak insan değil) melekler gönderirdi. Biz bunu, (bir insanın peygamber olabileceğini) evvelki atalarımızdan duymadık.
Bekir Sadak : (24-25) Milletinin inkarci ileri gelenleri: «Bu, sizin gibi bir insandan baska birsey degildir. Sizden ustun olmak istiyor. Allah dilemis olsaydi melekler indirirdi. ilk atalarimizdan beri boyle birsey isitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir sureye kadar onu gzetleyin» dediler.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine kavminin ileri gelenlerinden inkâra sapan bir grup dedi ki: «Bu da ancak sizin gibi bir insandır. Size karşı üstünlük sağlamak ister. Allah, (peygamber göndermeyi) dilemiş olsaydı, elbette melekleri (görevlendirip) gönderirdi. Hem ilk atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik.»
Diyanet İşleri : Bunun üzerine kendi kavminden inkâr eden ileri gelenler şöyle dediler: “Bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi, bir melek gönderirdi. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık.”
Diyanet İşleri (eski) : (24-25) Milletinin inkarcı ileri gelenleri: 'Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi. İlk atalarımızdan beri böyle birşey işitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir süreye kadar onu gözetleyin' dediler.
Diyanet Vakfi : Bunun üzerine, kavminin inkarcı ileri gelenleri şöyle dediler: «Bu, sadece sizin gibi bir beşerdir. Size üstün ve hâkim olmak istiyor. Eğer Allah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki melekler gönderirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık.»
Edip Yüksel : Halkının ileri gelen inkarcıları, 'Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egemen olmak istiyor. ALLAH dileseydi bir melek indirirdi. İlk atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine, kavminin içinden kâfir kodaman topluluğu «Bu, dediler, tıpkı sizin gibi bir beşer olmaktan başka bir şey değildir. Size üstün ve hakim olmak istiyor. Eğer Allah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki bir melek gönderirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine kavminden küfreden kodaman güruh: «Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir, üstünüze geçmek istiyor. Eğer Allah dileseydi, elbette bir takım melekler gönderirdi. Biz eski atalarımız içinde bunu işitmedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine kavminden küfreden kodaman güruh şöyle dedi: bu, başka değil, ancak sizin gibi bir beşer, üstünüze geçmek istiyor, eğer Allah dilese idi elbette bir takım Melekler gönderirdi, biz evvelki atalarımız içinde bunu işitmedik
Fizilal-il Kuran : Soydaşlarının önde gelen kâfirleri dediler ki; «Bu adam tıpkı sizin gibi bir insandır. Üzerinizde üstünlük kurmak istiyor. Eğer Allah dileseydi, bize bir melek gönderirdi. Onun söylediklerini eski atalarımızdan hiç duymamıştık.»
Gültekin Onan : Bunun üzerine, kavminden küfreden önde gelenler dediler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Tanrı (öne sürdüklerini) dilemiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz."
Hakkı Yılmaz : (24,25) "Bunun üzerine, toplumundan kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden ileri gelenler, “Bu, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir. Size fazlalık sağlamak istiyor. Eğer Allah isteseydi, kesinlikle melekleri indirirdi. Biz evvelki atalarımızda bunu duymadık. Bu, yalnızca kendisinde delilik bulunan bir adamdır. Öyle ise, bir süreye kadar o'nu umutla bekleyin” dediler. "
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine kavminden ileri gelen kâfir bir güruh (şöyle) dedi: «Bu, sizin gibi bir insandan başkası değildir. Size karşı şereflenmek, üstünlük (sağlamak) istiyor o. Eğer Allah (peygamber göndermek) dileseydi elbette (bize) melekler indirirdi. Biz evvelki atalarımızdan bunu duymadık».
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine kavminden inkâr eden ileri gelenler şöyle dedi: 'Bu, sâdece sizin gibi bir insandır; size üstünlük sağlamak istiyor. Eğer Allah (peygamber göndermek)isteseydi, elbette melekleri indirirdi. (Biz) bunu evvelki atalarımızdan işitmedik.'
İbni Kesir : Bunun üzerine kavminin önde gelen kafirlerinden bir grup dediler ki: Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Şayet Allah dilemiş olsaydı; melekler indirirdi. İlk atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik.
İskender Evrenosoğlu : Onun kavminden kâfir olanların ileri gelenleri: “Bu, sizin gibi beşerden (insandan) başka bir şey değil. Size üstün gelmek (hükmetmek) istiyor. Ve eğer Allah dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Atalarımızdan bunun hakkında bir şey işitmedik.” dediler.
Muhammed Esed : Ama o'nun kavmi içinde hakkı kabule yanaşmayan seçkinler çevresi: "Bu (adam) kendine sizin üstünüzde bir yer sağlamak isteyen, sizin gibi ölümlü bir kişiden başka biri değil ki!" dediler, "Çünkü, Allah (bize bir mesaj ulaştırmak) isteseydi, herhalde melekleri gönderirdi; (üstelik,) biz atalarımızdan asla bu(na benzer herhangi bir) şey işitmedik!
Ömer Nasuhi Bilmen : Bunun üzerine kavminden kâfirler olmuş olan ileri gelen zümre dedi ki: «Bu başka değil ancak sizin gibi bir insan; istiyor ki, sizin üzerinize tefevvuk etsin. Ve eğer Allah dilemiş olsa idi elbette melekleri indirirdi. Biz bunu evvelki babalarımızdan işitmedik.»
Ömer Öngüt : Bunun üzerine, kavminin içinden ileri gelen kâfirleri dediler ki: “Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Size üstün gelmek istiyor. Eğer Allah dilemiş olsaydı, melekler indirirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık. ”
Şaban Piriş : Kavminden ileri gelen kafirler: -Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Sizden üstün olmak istiyor. Eğer Allah dileseydi melekleri gönderirdi. Biz, daha önceki atalarımızdan da bunu duymadık.
Suat Yıldırım : (24-25) Halkından ileri gelen birtakım kâfirler: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, böyleyken size hakim olmak istiyor." "Allah bize mesaj ulaştırmak isteseydi, (böyle sizin gibi bir insan göndermez), melaike indirirdi. Nitekim biz atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik. Bu delinin tekinden başka biri değil. Ona biraz süre tanıyın, sonra iş aydınlanır, siz de gereğini yaparsınız."
Süleyman Ateş : Kavminin içinden ileri gelen inkârcı bir grup (şöyle) dedi: "Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Size üstün gelmek istiyor. Eğer Allâh (elçi göndermek) dileseydi, melekleri indirirdi. Biz ilk babalarımızdan böyle bir şey işitmedik."
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine, kavminden küfre sapmış önde gelenler dediler ki: «Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah (öne sürdüklerini) dilemiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarınızdan da bunu işitmiş değiliz.»
Ümit Şimşek : Kavminin ileri gelen kâfirleri ise 'Bu da sizin gibi bir beşerdir,' dediler. 'Ancak size karşı üstünlük taslıyor. Allah dileseydi pekalâ bir melek indirebilirdi. Biz gelip geçmiş atalarımız içinde böyle birisini işitmedik.
Yaşar Nuri Öztürk : Toplumu içinden inkârcı kodaman grup şöyle dedi: "Bu adam, sizin gibi bir insandan başka şey değil; size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi, melekler indirirdi. Biz ilk atalarımız arasında böyle bir şey duymadık."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}