» 11 / Hûd  105:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 105
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَوْمَ (YVM) = yevme : O gün
2. يَأْتِ (YÊT) = ye'ti : gelince
3. لَا (LE) = lā :
4. تَكَلَّمُ (TKLM) = tekellemu : konuşamaz
5. نَفْسٌ (NFS) = nefsun : hiç kimse
6. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
7. بِإِذْنِهِ (BÎZ̃NH) = biiƶnihi : O'nun izni
8. فَمِنْهُمْ (FMNHM) = feminhum : onlardan kimi
9. شَقِيٌّ (ŞGY) = şeḳiyyun : bedbahtttır
10. وَسَعِيدٌ (VSAYD̃) = ve seǐydun : (kimi de) mutludur
O gün | gelince | | konuşamaz | hiç kimse | dışında | O'nun izni | onlardan kimi | bedbahtttır | (kimi de) mutludur |

[YVM] [ETY] [] [KLM] [NFS] [] [EZ̃N] [] [ŞGV] [SAD̃]
YVM YÊT LE TKLM NFS ÎLE BÎZ̃NH FMNHM ŞGY VSAYD̃

yevme ye'ti tekellemu nefsun illā biiƶnihi feminhum şeḳiyyun ve seǐydun
يوم يأت لا تكلم نفس إلا بإذنه فمنهم شقي وسعيد

 » 11 / Hûd  Suresi: 105
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوم ي و م | YVM YVM yevme O gün (The) Day
يأت ا ت ي | ETY YÊT ye'ti gelince (it) comes
لا | LE not
تكلم ك ل م | KLM TKLM tekellemu konuşamaz will speak
نفس ن ف س | NFS NFS nefsun hiç kimse a soul
إلا | ÎLE illā dışında except
بإذنه ا ذ ن | EZ̃N BÎZ̃NH biiƶnihi O'nun izni by His leave.
فمنهم | FMNHM feminhum onlardan kimi Then among them
شقي ش ق و | ŞGV ŞGY şeḳiyyun bedbahtttır (will be the) wretched,
وسعيد س ع د | SAD̃ VSAYD̃ ve seǐydun (kimi de) mutludur and (the) glad.

11:105 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

O gün | gelince | | konuşamaz | hiç kimse | dışında | O'nun izni | onlardan kimi | bedbahtttır | (kimi de) mutludur |

[YVM] [ETY] [] [KLM] [NFS] [] [EZ̃N] [] [ŞGV] [SAD̃]
YVM YÊT LE TKLM NFS ÎLE BÎZ̃NH FMNHM ŞGY VSAYD̃

yevme ye'ti tekellemu nefsun illā biiƶnihi feminhum şeḳiyyun ve seǐydun
يوم يأت لا تكلم نفس إلا بإذنه فمنهم شقي وسعيد

[ي و م] [ا ت ي] [] [ك ل م] [ن ف س] [] [ا ذ ن] [] [ش ق و] [س ع د]

 » 11 / Hûd  Suresi: 105
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوم ي و م | YVM YVM yevme O gün (The) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يأت ا ت ي | ETY YÊT ye'ti gelince (it) comes
Ye,,Te,
10,,400,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تكلم ك ل م | KLM TKLM tekellemu konuşamaz will speak
Te,Kef,Lam,Mim,
400,20,30,40,
V – 3rd person feminine singular (form V) imperfect verb
فعل مضارع
نفس ن ف س | NFS NFS nefsun hiç kimse a soul
Nun,Fe,Sin,
50,80,60,
N – nominative feminine singular indefinite noun
اسم مرفوع
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بإذنه ا ذ ن | EZ̃N BÎZ̃NH biiƶnihi O'nun izni by His leave.
Be,,Zel,Nun,He,
2,,700,50,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فمنهم | FMNHM feminhum onlardan kimi Then among them
Fe,Mim,Nun,He,Mim,
80,40,50,5,40,
REM – prefixed resumption particle
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
جار ومجرور
شقي ش ق و | ŞGV ŞGY şeḳiyyun bedbahtttır (will be the) wretched,
Şın,Gaf,Ye,
300,100,10,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
وسعيد س ع د | SAD̃ VSAYD̃ ve seǐydun (kimi de) mutludur and (the) glad.
Vav,Sin,Ayn,Ye,Dal,
6,60,70,10,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَوْمَ: O gün | يَأْتِ: gelince | لَا: | تَكَلَّمُ: konuşamaz | نَفْسٌ: hiç kimse | إِلَّا: dışında | بِإِذْنِهِ: O'nun izni | فَمِنْهُمْ: onlardan kimi | شَقِيٌّ: bedbahtttır | وَسَعِيدٌ: (kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يوم YWM O gün | يأت YÊT gelince | لا LE | تكلم TKLM konuşamaz | نفس NFS hiç kimse | إلا ÎLE dışında | بإذنه BÎZ̃NH O'nun izni | فمنهم FMNHM onlardan kimi | شقي ŞGY bedbahtttır | وسعيد WSAYD̃ (kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Okunuş) : |yevme: O gün | ye'ti: gelince | : | tekellemu: konuşamaz | nefsun: hiç kimse | illā: dışında | biiƶnihi: O'nun izni | feminhum: onlardan kimi | şeḳiyyun: bedbahtttır | ve seǐydun: (kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Transcript) : |YVM: O gün | YÊT: gelince | LE: | TKLM: konuşamaz | NFS: hiç kimse | ÎLE: dışında | BÎZ̃NH: O'nun izni | FMNHM: onlardan kimi | ŞGY: bedbahtttır | VSAYD̃: (kimi de) mutludur |
Abdulbaki Gölpınarlı : O gün geldi mi hiçbir kimse, Rabbinin izni olmaksızın konuşamaz; onların bir kısmı kutsuzdur, bir kısmı kutlu.
Adem Uğur : O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
Ahmed Hulusi : O süreç başladığında, O'nun elvermesi dışında, hiçbir nefs konuşamaz! Onlardan kimi şakî (imanı olmayan, sonsuza dek cehennemlik) kimi de saîddir (imanı olan, sonsuza dek cennetlik).
Ahmet Tekin : O gün gelince, Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. O gün, insanların bir kısmı bedbaht, bir kısmı mutludur.
Ahmet Varol : O gün gelince, O'nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbaht kimi de mutludur.
Ali Bulaç : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Ali Fikri Yavuz : O gün gelince, Allah’ın izni olmadıkça, hiç kimse konuşamaz. Artık insanlardan bir kısmı muazzebdir; bir kısmı da bahtiyardır.
Bekir Sadak : O gun gelince, Allah'in izni olmaksizin hic kimse konusamaz: Iclerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardir.
Celal Yıldırım : O gün geldikte Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbaht-mutsuz, kimi de bahtlı-mutludur.
Diyanet İşleri : O gün geldiği zaman Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
Diyanet İşleri (eski) : O gün gelince, Allah'ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz: İçlerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardır.
Diyanet Vakfi : O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
Edip Yüksel : O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O gün gelince Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onların kimi bedbaht, kimi de mutludur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onun geleceği günde hiçbir kimse, Allah'ın izni olmadan konuşamayacaktır. Artık onlardan kimi mutsuz, kimi mutludur.
Elmalılı Hamdi Yazır : O geleceği gün hiç bir nefis, tekellüm edemez, ancak onun iznile başka, artık kimi bedbaht kimi mes'ud
Fizilal-il Kuran : O gün geldiğinde Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse konuşamaz. O gün kimi insanlar mutlu, kimisi ise bedbahttır.
Gültekin Onan : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Hakkı Yılmaz : O gün geldiğinde Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşmaz. İşte o gün insanlardan bir kısmı bedbaht ve bir kısmı da mutludur.
Hasan Basri Çantay : Gelecek olan o günde Allahdan izinsiz hiç bir kimse konuşmaz. Artık onlardan kimi şakıy (bedbaht), kimi de saîd (bahtiyar) dir.
Hayrat Neşriyat : Gelecek olan o gün, O’nun izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz! Artık onlardan kimi şakidir (bedbahttır), kimi de saîddir (bahtiyârdır)!
İbni Kesir : O gün gelince; Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimisi bedbaht, kimisi de bahtiyardır.
İskender Evrenosoğlu : O gün gelince, O'nun izni olmaksızın kimse konuşamaz. O zaman onlardan bir kısmı şâkîdir (bedbaht), bir kısmı saiddir (mutlu).
Muhammed Esed : O Gün gelince, O'nun izni olmadıkça kimse konuşamayacak; ve (bir araya getirilenlerden) kimileri bedbaht, kimileri de bahtiyar olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen : O geldiği gün hiçbir şahıs konuşamaz. Ancak onun izniyle (konuşmak müstesna). Artık onlardan kimi şakidir, kimi de saiddir.
Ömer Öngüt : O gün geldiği zaman Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. İçlerinde bedbaht olanlar da vardır, bahtiyar olanlar da vardır.
Şaban Piriş : O gün gelince, Allah’ın izni olmadıkça hiç kimse konuşamaz. Onların bir kısmı şakidir, bir kısmı mesuttur.
Suat Yıldırım : O gün gelince, Allah’ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz. Artık onlardan kimi bedbaht, kimi mutludur.
Süleyman Ateş : O geldiği gün, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. O(raya toplana)nlardan kimi şaki (bahtsız), kimi sa'id(mutlu)dur.
Tefhim-ul Kuran : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Ümit Şimşek : O gün geldiğinde, kimse Allah'tan izinsiz konuşamaz. Onlardan bedbahtlar da vardır, mutlu olanlar da.
Yaşar Nuri Öztürk : O geldiği gün hiçbir benlik, O'nun izni olmadan söz söyleyemez. Onların bir kısmı bahtsız, bir kısmı mutludur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}