V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood فعل مضارع مجزوم
لا
|
LE
lā
not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
تكلم
ك ل م | KLM
TKLM
tekellemu
konuşamaz
will speak
Te,Kef,Lam,Mim, 400,20,30,40,
V – 3rd person feminine singular (form V) imperfect verb فعل مضارع
نفس
ن ف س | NFS
NFS
nefsun
hiç kimse
a soul
Nun,Fe,Sin, 50,80,60,
N – nominative feminine singular indefinite noun اسم مرفوع
إلا
|
ÎLE
illā
dışında
except
,Lam,Elif, ,30,1,
RES – restriction particle أداة حصر
بإذنه
ا ذ ن | EZ̃N
BÎZ̃NH
biiƶnihi
O'nun izni
by His leave.
Be,,Zel,Nun,He, 2,,700,50,5,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فمنهم
|
FMNHM
feminhum
onlardan kimi
Then among them
Fe,Mim,Nun,He,Mim, 80,40,50,5,40,
REM – prefixed resumption particle P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية جار ومجرور
شقي
ش ق و | ŞGV
ŞGY
şeḳiyyun
bedbahtttır
(will be the) wretched,
Şın,Gaf,Ye, 300,100,10,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
وسعيد
س ع د | SAD̃
VSAYD̃
ve seǐydun
(kimi de) mutludur
and (the) glad.
Vav,Sin,Ayn,Ye,Dal, 6,60,70,10,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative masculine singular indefinite noun الواو عاطفة اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |يَوْمَ: O gün | يَأْتِ: gelince | لَا: | تَكَلَّمُ: konuşamaz | نَفْسٌ: hiç kimse | إِلَّا: dışında | بِإِذْنِهِ: O'nun izni | فَمِنْهُمْ: onlardan kimi | شَقِيٌّ: bedbahtttır | وَسَعِيدٌ: (kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يوم YWMO gün | يأت YÊTgelince | لا LE | تكلم TKLMkonuşamaz | نفس NFShiç kimse | إلا ÎLEdışında | بإذنه BÎZ̃NHO'nun izni | فمنهم FMNHMonlardan kimi | شقي ŞGYbedbahtttır | وسعيد WSAYD̃(kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Okunuş) : |yevme: O gün | ye'ti: gelince | lā: | tekellemu: konuşamaz | nefsun: hiç kimse | illā: dışında | biiƶnihi: O'nun izni | feminhum: onlardan kimi | şeḳiyyun: bedbahtttır | ve seǐydun: (kimi de) mutludur |
Kırık Meal (Transcript) : |YVM: O gün | YÊT: gelince | LE: | TKLM: konuşamaz | NFS: hiç kimse | ÎLE: dışında | BÎZ̃NH: O'nun izni | FMNHM: onlardan kimi | ŞGY: bedbahtttır | VSAYD̃: (kimi de) mutludur |
Abdulbaki Gölpınarlı : O gün geldi mi hiçbir kimse, Rabbinin izni olmaksızın konuşamaz; onların bir kısmı kutsuzdur, bir kısmı kutlu.
Adem Uğur : O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
Ahmed Hulusi : O süreç başladığında, O'nun elvermesi dışında, hiçbir nefs konuşamaz! Onlardan kimi şakî (imanı olmayan, sonsuza dek cehennemlik) kimi de saîddir (imanı olan, sonsuza dek cennetlik).
Ahmet Tekin : O gün gelince, Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. O gün, insanların bir kısmı bedbaht, bir kısmı mutludur.
Ahmet Varol : O gün gelince, O'nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbaht kimi de mutludur.
Ali Bulaç : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Ali Fikri Yavuz : O gün gelince, Allah’ın izni olmadıkça, hiç kimse konuşamaz. Artık insanlardan bir kısmı muazzebdir; bir kısmı da bahtiyardır.
Bekir Sadak : O gun gelince, Allah'in izni olmaksizin hic kimse konusamaz: Iclerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardir.
Celal Yıldırım : O gün geldikte Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbaht-mutsuz, kimi de bahtlı-mutludur.
Diyanet İşleri : O gün geldiği zaman Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
Diyanet İşleri (eski) : O gün gelince, Allah'ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz: İçlerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardır.
Diyanet Vakfi : O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
Edip Yüksel : O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O gün gelince Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onların kimi bedbaht, kimi de mutludur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onun geleceği günde hiçbir kimse, Allah'ın izni olmadan konuşamayacaktır. Artık onlardan kimi mutsuz, kimi mutludur.
Elmalılı Hamdi Yazır : O geleceği gün hiç bir nefis, tekellüm edemez, ancak onun iznile başka, artık kimi bedbaht kimi mes'ud
Fizilal-il Kuran : O gün geldiğinde Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse konuşamaz. O gün kimi insanlar mutlu, kimisi ise bedbahttır.
Gültekin Onan : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Hakkı Yılmaz : O gün geldiğinde Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşmaz. İşte o gün insanlardan bir kısmı bedbaht ve bir kısmı da mutludur.
Hasan Basri Çantay : Gelecek olan o günde Allahdan izinsiz hiç bir kimse konuşmaz. Artık onlardan kimi şakıy (bedbaht), kimi de saîd (bahtiyar) dir.
Hayrat Neşriyat : Gelecek olan o gün, O’nun izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz! Artık onlardan kimi şakidir (bedbahttır), kimi de saîddir (bahtiyârdır)!
İbni Kesir : O gün gelince; Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimisi bedbaht, kimisi de bahtiyardır.
İskender Evrenosoğlu : O gün gelince, O'nun izni olmaksızın kimse konuşamaz. O zaman onlardan bir kısmı şâkîdir (bedbaht), bir kısmı saiddir (mutlu).
Muhammed Esed : O Gün gelince, O'nun izni olmadıkça kimse konuşamayacak; ve (bir araya getirilenlerden) kimileri bedbaht, kimileri de bahtiyar olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen : O geldiği gün hiçbir şahıs konuşamaz. Ancak onun izniyle (konuşmak müstesna). Artık onlardan kimi şakidir, kimi de saiddir.
Ömer Öngüt : O gün geldiği zaman Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. İçlerinde bedbaht olanlar da vardır, bahtiyar olanlar da vardır.
Şaban Piriş : O gün gelince, Allah’ın izni olmadıkça hiç kimse konuşamaz. Onların bir kısmı şakidir, bir kısmı mesuttur.
Suat Yıldırım : O gün gelince, Allah’ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz. Artık onlardan kimi bedbaht, kimi mutludur.
Süleyman Ateş : O geldiği gün, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. O(raya toplana)nlardan kimi şaki (bahtsız), kimi sa'id(mutlu)dur.
Tefhim-ul Kuran : (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Ümit Şimşek : O gün geldiğinde, kimse Allah'tan izinsiz konuşamaz. Onlardan bedbahtlar da vardır, mutlu olanlar da.
Yaşar Nuri Öztürk : O geldiği gün hiçbir benlik, O'nun izni olmadan söz söyleyemez. Onların bir kısmı bahtsız, bir kısmı mutludur.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]