» 11 / Hûd  29:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ويَا (VYE) = ve yā : ve EY/HEY/AH
2. قَوْمِ (GVM) = ḳavmi : kavmim
3. لَا (LE) = lā :
4. أَسْأَلُكُمْ (ÊSÊLKM) = eselukum : sizden istemiyorum
5. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : bunun karşılığında
6. مَالًا (MELE) = mālen : bir mal
7. إِنْ (ÎN) = in :
8. أَجْرِيَ (ÊCRY) = ecriye : benim ecrim
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : yalnızca
10. عَلَى (AL) = ǎlā : aittir
11. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
12. وَمَا (VME) = ve mā : ve değilim
13. أَنَا (ÊNE) = enā : ben
14. بِطَارِدِ (BŦERD̃) = biTāridi : kovacak
15. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseleri
16. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : iman eden(leri)
17. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : şüphesiz onlar
18. مُلَاقُو (MLEGV) = mulāḳū : kavuşacaklardır
19. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rabblerine
20. وَلَٰكِنِّي (VLKNY) = velākinnī : ancak ben
21. أَرَاكُمْ (ÊREKM) = erākum : sizi görüyorum
22. قَوْمًا (GVME) = ḳavmen : bir topluluk olarak
23. تَجْهَلُونَ (TCHLVN) = techelūne : cahillik eden
ve EY/HEY/AH | kavmim | | sizden istemiyorum | bunun karşılığında | bir mal | | benim ecrim | yalnızca | aittir | Allah'a | ve değilim | ben | kovacak | kimseleri | iman eden(leri) | şüphesiz onlar | kavuşacaklardır | Rabblerine | ancak ben | sizi görüyorum | bir topluluk olarak | cahillik eden |

[Y] [GVM] [] [SEL] [] [MVL] [] [ECR] [] [] [] [] [] [ŦRD̃] [] [EMN] [] [LGY] [RBB] [] [REY] [GVM] [CHL]
VYE GVM LE ÊSÊLKM ALYH MELE ÎN ÊCRY ÎLE AL ELLH VME ÊNE BŦERD̃ ELZ̃YN ËMNVE ÎNHM MLEGV RBHM VLKNY ÊREKM GVME TCHLVN

ve yā ḳavmi eselukum ǎleyhi mālen in ecriye illā ǎlā llahi ve mā enā biTāridi elleƶīne āmenū innehum mulāḳū rabbihim velākinnī erākum ḳavmen techelūne
ويا قوم لا أسألكم عليه مالا إن أجري إلا على الله وما أنا بطارد الذين آمنوا إنهم ملاقو ربهم ولكني أراكم قوما تجهلون

 » 11 / Hûd  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويا ي | Y VYE ve yā ve EY/HEY/AH "and ""O!"
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
لا | LE not
أسألكم س ا ل | SEL ÊSÊLKM eselukum sizden istemiyorum I ask (of) you
عليه | ALYH ǎleyhi bunun karşılığında for it
مالا م و ل | MVL MELE mālen bir mal any wealth.
إن | ÎN in Not
أجري ا ج ر | ECR ÊCRY ecriye benim ecrim (is) my reward
إلا | ÎLE illā yalnızca except
على | AL ǎlā aittir from
الله | ELLH llahi Allah'a Allah.
وما | VME ve mā ve değilim And not
أنا | ÊNE enā ben I am
بطارد ط ر د | ŦRD̃ BŦERD̃ biTāridi kovacak going to drive away
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman eden(leri) believed.
إنهم | ÎNHM innehum şüphesiz onlar Indeed, they
ملاقو ل ق ي | LGY MLEGV mulāḳū kavuşacaklardır (will) be meeting
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine their Lord,
ولكني | VLKNY velākinnī ancak ben but I
أراكم ر ا ي | REY ÊREKM erākum sizi görüyorum see you
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk olarak (are) a people
تجهلون ج ه ل | CHL TCHLVN techelūne cahillik eden ignorant.

11:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve EY/HEY/AH | kavmim | | sizden istemiyorum | bunun karşılığında | bir mal | | benim ecrim | yalnızca | aittir | Allah'a | ve değilim | ben | kovacak | kimseleri | iman eden(leri) | şüphesiz onlar | kavuşacaklardır | Rabblerine | ancak ben | sizi görüyorum | bir topluluk olarak | cahillik eden |

[Y] [GVM] [] [SEL] [] [MVL] [] [ECR] [] [] [] [] [] [ŦRD̃] [] [EMN] [] [LGY] [RBB] [] [REY] [GVM] [CHL]
VYE GVM LE ÊSÊLKM ALYH MELE ÎN ÊCRY ÎLE AL ELLH VME ÊNE BŦERD̃ ELZ̃YN ËMNVE ÎNHM MLEGV RBHM VLKNY ÊREKM GVME TCHLVN

ve yā ḳavmi eselukum ǎleyhi mālen in ecriye illā ǎlā llahi ve mā enā biTāridi elleƶīne āmenū innehum mulāḳū rabbihim velākinnī erākum ḳavmen techelūne
ويا قوم لا أسألكم عليه مالا إن أجري إلا على الله وما أنا بطارد الذين آمنوا إنهم ملاقو ربهم ولكني أراكم قوما تجهلون

[ي] [ق و م] [] [س ا ل] [] [م و ل] [] [ا ج ر] [] [] [] [] [] [ط ر د] [] [ا م ن] [] [ل ق ي] [ر ب ب] [] [ر ا ي] [ق و م] [ج ه ل]

 » 11 / Hûd  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويا ي | Y VYE ve yā ve EY/HEY/AH "and ""O!"
Vav,Ye,Elif,
6,10,1,

قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
الواو عاطفة
أداة نداء
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
أسألكم س ا ل | SEL ÊSÊLKM eselukum sizden istemiyorum I ask (of) you
,Sin,,Lam,Kef,Mim,
,60,,30,20,40,
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عليه | ALYH ǎleyhi bunun karşılığında for it
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
مالا م و ل | MVL MELE mālen bir mal any wealth.
Mim,Elif,Lam,Elif,
40,1,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إن | ÎN in Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
أجري ا ج ر | ECR ÊCRY ecriye benim ecrim (is) my reward
,Cim,Re,Ye,
,3,200,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā yalnızca except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
على | AL ǎlā aittir from
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وما | VME ve mā ve değilim And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أنا | ÊNE enā ben I am
,Nun,Elif,
,50,1,
PRON – 1st person singular personal pronoun
ضمير منفصل
بطارد ط ر د | ŦRD̃ BŦERD̃ biTāridi kovacak going to drive away
Be,Tı,Elif,Re,Dal,
2,9,1,200,4,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine active participle
جار ومجرور
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman eden(leri) believed.
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنهم | ÎNHM innehum şüphesiz onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ملاقو ل ق ي | LGY MLEGV mulāḳū kavuşacaklardır (will) be meeting
Mim,Lam,Elif,Gaf,Vav,
40,30,1,100,6,
N – nominative masculine plural (form III) active participle
اسم مرفوع
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine their Lord,
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولكني | VLKNY velākinnī ancak ben but I
Vav,Lam,Kef,Nun,Ye,
6,30,20,50,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «لاكن»
أراكم ر ا ي | REY ÊREKM erākum sizi görüyorum see you
,Re,Elif,Kef,Mim,
,200,1,20,40,
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir topluluk olarak (are) a people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
تجهلون ج ه ل | CHL TCHLVN techelūne cahillik eden ignorant.
Te,Cim,He,Lam,Vav,Nun,
400,3,5,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ويَا: ve EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | لَا: | أَسْأَلُكُمْ: sizden istemiyorum | عَلَيْهِ: bunun karşılığında | مَالًا: bir mal | إِنْ: | أَجْرِيَ: benim ecrim | إِلَّا: yalnızca | عَلَى: aittir | اللَّهِ: Allah'a | وَمَا: ve değilim | أَنَا: ben | بِطَارِدِ: kovacak | الَّذِينَ: kimseleri | امَنُوا: iman eden(leri) | إِنَّهُمْ: şüphesiz onlar | مُلَاقُو: kavuşacaklardır | رَبِّهِمْ: Rabblerine | وَلَٰكِنِّي: ancak ben | أَرَاكُمْ: sizi görüyorum | قَوْمًا: bir topluluk olarak | تَجْهَلُونَ: cahillik eden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويا WYE ve EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | لا LE | أسألكم ÊSÊLKM sizden istemiyorum | عليه ALYH bunun karşılığında | مالا MELE bir mal | إن ÎN | أجري ÊCRY benim ecrim | إلا ÎLE yalnızca | على AL aittir | الله ELLH Allah'a | وما WME ve değilim | أنا ÊNE ben | بطارد BŦERD̃ kovacak | الذين ELZ̃YN kimseleri | آمنوا ËMNWE iman eden(leri) | إنهم ÎNHM şüphesiz onlar | ملاقو MLEGW kavuşacaklardır | ربهم RBHM Rabblerine | ولكني WLKNY ancak ben | أراكم ÊREKM sizi görüyorum | قوما GWME bir topluluk olarak | تجهلون TCHLWN cahillik eden |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yā : ve EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | : | eselukum: sizden istemiyorum | ǎleyhi: bunun karşılığında | mālen: bir mal | in: | ecriye: benim ecrim | illā: yalnızca | ǎlā: aittir | llahi: Allah'a | ve mā: ve değilim | enā: ben | biTāridi: kovacak | elleƶīne: kimseleri | āmenū: iman eden(leri) | innehum: şüphesiz onlar | mulāḳū: kavuşacaklardır | rabbihim: Rabblerine | velākinnī: ancak ben | erākum: sizi görüyorum | ḳavmen: bir topluluk olarak | techelūne: cahillik eden |
Kırık Meal (Transcript) : |VYE: ve EY/HEY/AH | GVM: kavmim | LE: | ÊSÊLKM: sizden istemiyorum | ALYH: bunun karşılığında | MELE: bir mal | ÎN: | ÊCRY: benim ecrim | ÎLE: yalnızca | AL: aittir | ELLH: Allah'a | VME: ve değilim | ÊNE: ben | BŦERD̃: kovacak | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNVE: iman eden(leri) | ÎNHM: şüphesiz onlar | MLEGV: kavuşacaklardır | RBHM: Rabblerine | VLKNY: ancak ben | ÊREKM: sizi görüyorum | GVME: bir topluluk olarak | TCHLVN: cahillik eden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey kavmim, bu yüzden bir mal da istemem sizden; ecrim, ancak Allah'a ait ve ben, inananları kovacak da değilim; şüphe yok ki onlar, Rablerine kavuşacaklar, fakat sizi görüyorum ki bilgisiz bir kavimsiniz.
Adem Uğur : Ey kavmim! Allah'ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim mükâfatım ancak Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim; çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir topluluk olarak görüyorum.
Ahmed Hulusi : "Ey halkım. . . Bunun için sizden bir karşılık istemiyorum. . . Benim yaptığımın karşılığı ancak Allâh'a aittir. . . Ben, (siz onları aşağı görseniz de) iman edenleri yanımdan uzaklaştıramam! Muhakkak ki onlar Rablerine kavuşacaklardır. . . Fakat ben sizi cahillik eden bir halk olarak görüyorum. "
Ahmet Tekin : 'Ey kavmim, tebliğ görevime karşılık sizden bir mal, bir bedel istemiyorum. Benim ücretim, mükâfatım ancak Allah’a aittir. Ben iman edenleri kovamam. Onlar Rablerine kavuşacaklar. Fakat ben sizi bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız davranan, cehalette ısrar eden bir kavim olarak görüyorum.' dedi.
Ahmet Varol : Ey kavmim! Bunun karşılığında sizden bir mal istemiyorum. Benim ecrim yalnızca Allah'a aittir. İman edenleri de kovacak değilim. Onlar Rabblerine kavuşacaklardır. Ancak ben sizi cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.
Ali Bulaç : "Ey Kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnızca Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum.
Ali Fikri Yavuz : Ey Kavmim! peygamberliği tebliğ işinden dolayı sizden bir mal istemiyorum. Benim mükâfatım ancak Allah’a aittir ve ben iman edenleri (isteğiniz gibi) kovacak değilim. Elbette onlar Rablerine kavuşacaklar (eğer kendilerini kovarsam, beni ona şikâyet ederler). Ancak ben, sizi cahillik yapmakta olan bir topluluk görüyorum.
Bekir Sadak : «Ey milletim! Buna karsilik ben sizden bir mal da istemiyorum. Benim ucretim Allah'a aittir; inananlari da kovacak degilim; cunku onlar Rableriyle karsilasacaklar; fakat ben sizi cahil bir millet olarak goruyorum.
Celal Yıldırım : Ey kavmim, buna karşılık sizden bir mal da istemiyorum. Benim ecrim (hizmetimin karşılığı) ancak Allah'a aittir ve şüphesiz ki ben o imân edenleri kovacak da değilim. Onlar mutlaka Rablarına kavuşacaklardır. Ama ben sizi cehalet içinde (bocalayan) bir kavim olarak görüyorum.
Diyanet İşleri : “Ey kavmim! Buna karşı ben sizden herhangi bir mal da istemiyorum. Benim mükâfatım ancak Allah’a âittir. Ben o iman edenleri (teklifinize uyarak) kovacak da değilim. Çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizin bilgisizce davranan bir toplum olduğunuzu görüyorum.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey milletim! Buna karşılık ben sizden bir mal da istemiyorum. Benim ücretim Allah'a aittir; inananları da kovacak değilim; çünkü onlar Rableriyle karşılaşacaklar; fakat ben sizi cahil bir millet olarak görüyorum.'
Diyanet Vakfi : Ey kavmim! Allah'ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim mükâfatım ancak Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim; çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir topluluk olarak görüyorum.
Edip Yüksel : 'Ey halkım, buna karşılık sizden herhangi bir para istemiyorum. Ücretim ancak ALLAH'tan gelir. İnananları da kovamam; onlar, Rab'leriyle karşılacaklar. Fakat, sizi cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ey kavmim! Ben sizden herhangi bir mal mülk istemiyorum. Benim mükafatım ancak Allah'a aittir. Ve ben ona iman edenleri kovacak değilim. Onlar elbette Rablerine kavuşacaklar. Fakat ben de sizi cahillik eden bir kavim görüyorum.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey kavmim, ben sizden buna karşı bir mal da istemiyorum. Benim mükafatım yalnızca Allah'a aittir ve ben, o iman edenleri kovacak değilim. Kesinlikle onlar Rablerine kavuşacaklar, ama ben sizi cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ey kavmim! Buna karşı ben sizden bir mal istemiyorum, benim ecrim ancak Allaha âiddir, ve ben o iyman edenleri koğacak değilim, elbette onlar rablarına kavuşacaklar, ve lâkin ben sizi cahillik eder bir kavim görüyorum
Gültekin Onan : "Ey kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim yalnızca Tanrı'ya aittir. Ben inananları kovacak değilim. Onlar gerçekten rablerine kavuşacaklar. Ancak ben sizi cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum."
Hakkı Yılmaz : Ve “Ey toplumum! Ben sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah'a aittir. Ve ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar elbette Rablerine kavuşacaklar. Velâkin ben sizi cahillik eden bir toplum olarak görüyorum.”
Hakkı Yılmaz : "Ve ben size, ‘Allah'ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ve ben görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği bilmem. Ben size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. O sizin kendinize göre, hor gördükleriniz hakkında, ‘Allah onlara hiçbir hayır vermez’ de demiyorum. Allah, onların içlerindekini, en iyi bilendir. İşte asıl o zaman ben kesinlikle yanlış; kendi zararlarına iş yapanlardan olurum” "
Hasan Basri Çantay : Ey kavmim, bundan (bu tebliğlerimden) dolayı sizden hiç bir mal istemiyorum. Benim mükâfatım Allahdan başkasına âid değildir ve ben îman edenleri tardedici de değilim. Çünkü onlar muhakkak ki Rablerine kavuşanlardır. Ancak ben sizi cahillik eder bir kavm görüyorum».
Hayrat Neşriyat : 'Ey kavmim! Buna (bu yaptığım teblîğe) karşı sizden bir mal istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah’a âiddir ve ben îmân edenleri kovucu da değilim. Şübhesiz ki onlar, Rablerine kavuşacak kimselerdir; fakat ben, sizi câhillik etmekte olan bir kavim olarak görüyorum.'
İbni Kesir : Ey kavmim: buna karşılık olarak sizden hiç bir mal istemiyorum. Benim ücretim yalnız Allah'a aittir. İnananları da kovacak değilim. Çünkü onlar, Rabblarına kavuşacaklardır. Ne var ki ben; sizi, cahil bir kavim olarak görüyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve ey kavmim! Buna (tebliğ ettiğim şeylere) karşılık sizden mal olarak (bir şey) istemiyorum. Eğer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah'a aittir. Ve ben âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) tardedecek (uzaklaştıracak, kovacak) değilim. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine mülâki olacaklar (ulaşacaklar). Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.
Muhammed Esed : "Ey kavmim; üstelik bu mesaj(ı size ulaştırdığım) için sizden bir çıkar da ummuyorum; benim (çabalarımın) karşılığı ancak Allah katındadır. Ayrıca, ben imana erişenler(in hiç birini) yanımdan kovmayacağım. Çünkü onlar Rablerine kavuşacaklar(ını biliyorlar); ama size gelince, sizin (doğrudan eğriden habersiz, yol yordam) bilmez bir topluluk olduğunuzu görüyorum!
Mustafa İslamoğlu : İmdi ey kavmim! (Çabama karşılık) sizden bir bedel beklentisi içerisinde değilim! Benim (çabamın) karşılığı Allah'a aittir. Dahası, (bana) güvenip inanan kimseleri de etrafımdan uzaklaştıracak değilim. Çünkü onlar Rablerine kavuşacaklar(ına inanıyorlar). Ve fakat bu arada, ben de sizin cahilce davranan bir topluluk olduğunuzu düşünüyorum.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve ey kavmim! Sizden onun üzerine bir mal istemiyorum. Benim mükâfaatım ancak Allah Teâlâ'ya aittir ve ben imân edenleri kovucu değilim. Şüphe yok ki, onlar Rablerine kavuşanlardır velâkin ben sizi cahillik eder bir tâife görüyorum.»
Ömer Öngüt : “Ey kavmim! Buna karşılık olarak sizden hiçbir mal istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah'a âittir. Ben iman edenleri tard edecek değilim. Çünkü onlar Rableriyle mülâkî olacaklardır. Fakat ben sizi câhillik eden bir topluluk olarak görüyorum. ”
Şaban Piriş : -Ey Halkım, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ücretimi Allah verecektir. Ben, inanan kimseleri kovamam. Onlar, elbette Rab’lerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizin cahillik eden bir halk olduğunuzu görüyorum.
Suat Yıldırım : "Hem ey halkım! Bu tebliğimden ötürü sizden maddî bir karşılık istiyor değilim. Benim mükâfatımı verecek olan yalnız Allah Teâlâdır. Ben o iman edenleri kovacak da değilim. Elbette onlar Rab’lerine kavuşacaklar (O da onları imanlarından dolayı ödüllendirecektir). Ama ben sizin cehalet içinde yuvarlanan bir toplum olduğunuzu görüyorum."
Süleyman Ateş : "Ey kavmim, buna karşı ben sizden bir mal istemiyorum, benim ücretim Allah'a âittir. Ve (siz istemiyor, hor görüyorsunuz diye) ben, inananları (yanımdan) kovacak değilim. Çünkü onlar Rablerinin huzûruna gidecek(yaptıklarının hesabını verecek)lerdir. (Herkes kendi amelinden sorumludur. Onları niçin kovayım?) Fakat ben sizi, câhillik eden bir kavim görüyorum."
Tefhim-ul Kuran : «Ey kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnızca Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum.
Ümit Şimşek : 'Ey kavmim, bunun için ben sizden bir karşılık beklemiyorum. Benim ücretim Allah'a aittir. İman edenleri ise kovacak değilim; hiç şüphesiz onlar Rablerine kavuşacaklardır. Ben de sizi cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.
Yaşar Nuri Öztürk : "Hem ben sizden buna karşı bir mal da istemiyorum. Benim ücretim Allah'tandır. Ama ben iman edenleri paylayıp kovamam. Çünkü onlar Rablerine varacaklar. Ama sizin cehalete batmış bir toplum olduğunuzu görüyorum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}