» 9 / Tevbe  102:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 102
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاخَرُونَ (V ËḢRVN) = ve āḣarūne : ve başka bir kısmı da
2. اعْتَرَفُوا (EATRFVE) = ǎ'terafū : itiraf ettiler
3. بِذُنُوبِهِمْ (BZ̃NVBHM) = biƶunūbihim : günahlarını
4. خَلَطُوا (ḢLŦVE) = ḣaleTū : birbirine karıştırdılar
5. عَمَلًا (AMLE) = ǎmelen : ameli
6. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : iyi
7. وَاخَرَ (V ËḢR) = ve āḣara : diğer
8. سَيِّئًا (SYÙE) = seyyien : kötüsüyle
9. عَسَى (AS) = ǎsā : belki
10. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. يَتُوبَ (YTVB) = yetūbe : tevbesini kabul eder
13. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların
14. إِنَّ (ÎN) = inne : çünkü
15. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
16. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : bağışlayandır
17. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : esirgeyendir
ve başka bir kısmı da | itiraf ettiler | günahlarını | birbirine karıştırdılar | ameli | iyi | diğer | kötüsüyle | belki | Allah | | tevbesini kabul eder | onların | çünkü | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[EḢR] [ARF] [Z̃NB] [ḢLŦ] [AML] [ṦLḪ] [EḢR] [SVE] [ASY] [] [] [TVB] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
V ËḢRVN EATRFVE BZ̃NVBHM ḢLŦVE AMLE ṦELḪE V ËḢR SYÙE AS ELLH ÊN YTVB ALYHM ÎN ELLH ĞFVR RḪYM

ve āḣarūne ǎ'terafū biƶunūbihim ḣaleTū ǎmelen SāliHen ve āḣara seyyien ǎsā llahu en yetūbe ǎleyhim inne llahe ğafūrun raHīmun
وآخرون اعترفوا بذنوبهم خلطوا عملا صالحا وآخر سيئا عسى الله أن يتوب عليهم إن الله غفور رحيم

 » 9 / Tevbe  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وآخرون ا خ ر | EḢR V ËḢRVN ve āḣarūne ve başka bir kısmı da And others
اعترفوا ع ر ف | ARF EATRFVE ǎ'terafū itiraf ettiler (who have) acknowledged
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarını their sins.
خلطوا خ ل ط | ḢLŦ ḢLŦVE ḣaleTū birbirine karıştırdılar They had mixed
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen ameli a deed
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi righteous
وآخر ا خ ر | EḢR V ËḢR ve āḣara diğer (with) other
سيئا س و ا | SVE SYÙE seyyien kötüsüyle (that was) evil.
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā belki Perhaps
الله | ELLH llahu Allah Allah
أن | ÊN en [that]
يتوب ت و ب | TVB YTVB yetūbe tevbesini kabul eder will turn (in mercy)
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların to them.
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.

9:102 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve başka bir kısmı da | itiraf ettiler | günahlarını | birbirine karıştırdılar | ameli | iyi | diğer | kötüsüyle | belki | Allah | | tevbesini kabul eder | onların | çünkü | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[EḢR] [ARF] [Z̃NB] [ḢLŦ] [AML] [ṦLḪ] [EḢR] [SVE] [ASY] [] [] [TVB] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
V ËḢRVN EATRFVE BZ̃NVBHM ḢLŦVE AMLE ṦELḪE V ËḢR SYÙE AS ELLH ÊN YTVB ALYHM ÎN ELLH ĞFVR RḪYM

ve āḣarūne ǎ'terafū biƶunūbihim ḣaleTū ǎmelen SāliHen ve āḣara seyyien ǎsā llahu en yetūbe ǎleyhim inne llahe ğafūrun raHīmun
وآخرون اعترفوا بذنوبهم خلطوا عملا صالحا وآخر سيئا عسى الله أن يتوب عليهم إن الله غفور رحيم

[ا خ ر] [ع ر ف] [ذ ن ب] [خ ل ط] [ع م ل] [ص ل ح] [ا خ ر] [س و ا] [ع س ي] [] [] [ت و ب] [] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وآخرون ا خ ر | EḢR V ËḢRVN ve āḣarūne ve başka bir kısmı da And others
Vav,,Hı,Re,Vav,Nun,
6,,600,200,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
اعترفوا ع ر ف | ARF EATRFVE ǎ'terafū itiraf ettiler (who have) acknowledged
Elif,Ayn,Te,Re,Fe,Vav,Elif,
1,70,400,200,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarını their sins.
Be,Zel,Nun,Vav,Be,He,Mim,
2,700,50,6,2,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خلطوا خ ل ط | ḢLŦ ḢLŦVE ḣaleTū birbirine karıştırdılar They had mixed
Hı,Lam,Tı,Vav,Elif,
600,30,9,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen ameli a deed
Ayn,Mim,Lam,Elif,
70,40,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi righteous
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
وآخر ا خ ر | EḢR V ËḢR ve āḣara diğer (with) other
Vav,,Hı,Re,
6,,600,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine singular noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
سيئا س و ا | SVE SYÙE seyyien kötüsüyle (that was) evil.
Sin,Ye,,Elif,
60,10,,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā belki Perhaps
Ayn,Sin,,
70,60,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يتوب ت و ب | TVB YTVB yetūbe tevbesini kabul eder will turn (in mercy)
Ye,Te,Vav,Be,
10,400,6,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların to them.
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاخَرُونَ: ve başka bir kısmı da | اعْتَرَفُوا: itiraf ettiler | بِذُنُوبِهِمْ: günahlarını | خَلَطُوا: birbirine karıştırdılar | عَمَلًا: ameli | صَالِحًا: iyi | وَاخَرَ: diğer | سَيِّئًا: kötüsüyle | عَسَى: belki | اللَّهُ: Allah | أَنْ: | يَتُوبَ: tevbesini kabul eder | عَلَيْهِمْ: onların | إِنَّ: çünkü | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: bağışlayandır | رَحِيمٌ: esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وآخرون W ËḢRWN ve başka bir kısmı da | اعترفوا EATRFWE itiraf ettiler | بذنوبهم BZ̃NWBHM günahlarını | خلطوا ḢLŦWE birbirine karıştırdılar | عملا AMLE ameli | صالحا ṦELḪE iyi | وآخر W ËḢR diğer | سيئا SYÙE kötüsüyle | عسى AS belki | الله ELLH Allah | أن ÊN | يتوب YTWB tevbesini kabul eder | عليهم ALYHM onların | إن ÎN çünkü | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR bağışlayandır | رحيم RḪYM esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve āḣarūne: ve başka bir kısmı da | ǎ'terafū: itiraf ettiler | biƶunūbihim: günahlarını | ḣaleTū: birbirine karıştırdılar | ǎmelen: ameli | SāliHen: iyi | ve āḣara: diğer | seyyien: kötüsüyle | ǎsā: belki | llahu: Allah | en: | yetūbe: tevbesini kabul eder | ǎleyhim: onların | inne: çünkü | llahe: Allah | ğafūrun: bağışlayandır | raHīmun: esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |V ËḢRVN: ve başka bir kısmı da | EATRFVE: itiraf ettiler | BZ̃NVBHM: günahlarını | ḢLŦVE: birbirine karıştırdılar | AMLE: ameli | ṦELḪE: iyi | V ËḢR: diğer | SYÙE: kötüsüyle | AS: belki | ELLH: Allah | ÊN: | YTVB: tevbesini kabul eder | ALYHM: onların | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bedevîlerle Medinelilerden başka bir bölüğü de günahlarını îtirâf etmiştir, onlar, iyi bir işi bir başka kötü işe katmışlardır. Allah'ın, onlara tövbe nasîb etmesi ve tövbelerini kabûl eylemesi umulur. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Diğerleri ise günahlarını itiraf ettiler, iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (Tevbe ederlerse) umulur ki Allah onların tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : (Sefere çıkmayanların) diğer bir kısmı ise suçlarını itiraf ettiler. . . Onlar doğru iş ile diğer kötü bir işi karıştırdılar. . . Umulur ki Allâh onların tövbesini kabul eder. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Bir diğerleri de günahlarını itiraf ettiler. Bunlar orduya katılmayarak, hâlis niyet ve amaçlarla hayata geçirilen İslâm esaslarını ve İslâmî düzeni, kamuya zararları dokunacak şekilde sarstılar, gevşettiler, daha önce sevap hanelerine yazılan hayırları ve sâlih amelleri değersiz hale getirdiler. Üstelik savaş ve savunma harcamalarını desteklemeyerek bir suç-bir günah daha işlediler. Ümit edilir ki, Allah tevbelerini, günah işlemekten vazgeçmelerini, kendisine itaate yönelişlerini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Diğerleri de günahlarını itiraf ettiler. Onlar iyi ameli kötü amele karıştırdılar. Olur ki Allah, onların tevbelerini kabul eder. Şüphesiz Allah bağışlayıcı, rahmet edicidir.
Ali Bulaç : Diğerleri günahlarını itiraf ettiler, onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Münafıklardan diğer bir kısmı da, günahlarını itiraf ettiler ve (evvelce yapmış oldukları) iyi bir ameli, sonradan yaptıkları başka bir kötü (Nifak) ile karıştırdılar. Olur ki Allah, onların tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.
Bekir Sadak : Savastan geri kalanlarin bir kismi da, suclarini itiraf ettiler. Onlar iyi isi kotuyle karistirmislardi. Allah'in onlarin tevbesini kabul etmesi umulur; cunku O bagislayandir, merhamet edendir.
Celal Yıldırım : (Tebük Seferi'ne katılmayanlardan) diğer bir kısmı da günahlarını itiraf ettiler, iyi bir ameli kötüsüyle karıştırdılar. Allah'ın onların tevbesini kabul etmesi umulur. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Diğer bir kısmı ise, günahlarını itiraf ettiler. Bunlar salih amelle kötü ameli birbirine karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tövbelerini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : Savaştan geri kalanların bir kısmı da, suçlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın onların tevbesini kabul etmesi umulur; çünkü O bağışlayandır, merhamet edendir.
Diyanet Vakfi : Diğerleri ise günahlarını itiraf ettiler, iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (Tevbe ederlerse) umulur ki Allah onların tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Edip Yüksel : Diğerleri ise günahlarını itiraf ettiler, iyi işlerle kötü işleri birbirine karıştırdılar. Umulur ki ALLAH kendilerini affetsin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlardan bir kısmı günahlarını itiraf ettiler. Ve iyi bir amelle kötü bir ameli karıştırdılar. Ola ki, Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Diğer bir kısmı ise suçlarını itiraf ettiler ve iyi bir ameli kötüsüyle karıştırdılar. Umulur ki, Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Diğer bir takımı ise günahlarını itiraf ettiler ve iyi bir amel ile diğer bir kötüyü karıştırdılar, ola ki Allah tevbelerini kabul ede, çünkü Allah gafurdur, rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Savaşa katılmayanların bir bölümü de suçlarını itiraf ettiler ve iyiliği kötülüğe eklediler. Belki Allah onların tevbesini kabul eder. Hiç kuşkusuz Allah affedicidir, merhametlidir.
Gültekin Onan : Diğerleri günahlarını itiraf ettiler, onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Tanrı tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Diğerleri de günahlarını itiraf ettiler. Sâlih bir amelle diğer kötüyü karıştırdılar. Olur ki Allah, onların tevbelerini kabul eder. Şüphesiz Allah, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır, engin merhamet sahibidir.
Hasan Basri Çantay : (Onlardan) diğer bir kısmı da günâhlarını i'tiraf etdiler. Onlar iyi bir ameli başka bir kötü ile karışdırmışlardır. Olur ki Allah onların tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah hiç şübhesiz ki yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Diğerleri de günahlarını i'tirâf ettiler; sâlih bir ameli, kötü olan bir başkasıyla karıştırdılar. Umulur ki Allah, onların tevbesini kabûl eder. Şübhesiz Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Diğer bir kısımı da günahlarını itiraf ettiler. Onlar iyi ameli kötü ile karıştırdılar. Onlar ki, Allah onların tevbelerini kabul eder. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve diğerleri (savaştan geri kalanların bir kısmı), günahlarını itiraf ettiler. Salih ameli, diğer kötü (amel)le karıştırdılar. Umulur ki; Allah, onların tövbelerini kabul eder, muhakkak ki; Allah, Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.
Muhammed Esed : Bir de, iyi davranışlarını kötü olanlarla karıştırdıktan sonra günahlarının farkında olan başkaları (var): Allah'ın onların tevbelerini kabul etmesi umulabilir. Çünkü Allah, hiç şüphesiz, çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve günahlarını itiraf eden başkaları da iyi bir ameli diğer bir kötü ile karıştırmışlardır. Umulur ki, Allah Teâlâ onların tevbelerini kabul eder. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt : Onlardan diğer bir kısmı da günahlarını itiraf ettiler. Onlar iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. Bunlar tevbe ederlerse, umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.
Şaban Piriş : Geri kalanlar günahlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüsüyle karıştırdılar. Allah’ın onların tevbesini kabul etmesi umulur.Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhametlidir.
Suat Yıldırım : Diğer bir kısmı ise günahlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işlerle kötü işleri birbirine karıştırdılar. Onlar tövbe ederlerse umulur ki Allah da onların tövbelerini kabul buyurur.Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).
Süleyman Ateş : Başka bir kısmı da günâhlarını itiraf ettiler, iyi işle kötü işi birbirine karıştırdılar. Belki Allâh, onların tevbesini kabul eder. Çünkü Allâh bağışlayandır, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Diğerleri de günahlarını itiraf ettiler, onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Günahlarını itiraf eden diğerleri ise, güzel işlerine kötü bir iş karıştırmışlardır. Bakarsın, Allah onların tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Diğer bazıları da günahlarını itiraf ettiler. Bunlar, iyi bir işle kötü olan diğer bir işi birbirine karıştırdılar. Belki Allah tövbelerini kabul eder. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}