» 9 / Tevbe  48:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 48
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَقَدِ (LGD̃) = leḳadi : andolsun ki
2. ابْتَغَوُا (EBTĞVE) = bteğavu : istediler
3. الْفِتْنَةَ (ELFTNT) = l-fitnete : fitne çıkarmak
4. مِنْ (MN) = min :
5. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : önceden de
6. وَقَلَّبُوا (VGLBVE) = ve ḳallebū : ve ters çevirdiler
7. لَكَ (LK) = leke : sana
8. الْأُمُورَ (ELÊMVR) = l-umūra : nice işleri
9. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : nihayet
10. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : geldi
11. الْحَقُّ (ELḪG) = l-Haḳḳu : hak
12. وَظَهَرَ (VƵHR) = ve Zehera : galebe çaldı
13. أَمْرُ (ÊMR) = emru : emri
14. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
15. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
16. كَارِهُونَ (KERHVN) = kārihūne : istemedikleri halde
andolsun ki | istediler | fitne çıkarmak | | önceden de | ve ters çevirdiler | sana | nice işleri | nihayet | geldi | hak | galebe çaldı | emri | Allah'ın | ve onlar | istemedikleri halde |

[] [BĞY] [FTN] [] [GBL] [GLB] [] [EMR] [] [CYE] [ḪGG] [ƵHR] [EMR] [] [] [KRH]
LGD̃ EBTĞVE ELFTNT MN GBL VGLBVE LK ELÊMVR ḪT CEÙ ELḪG VƵHR ÊMR ELLH VHM KERHVN

leḳadi bteğavu l-fitnete min ḳablu ve ḳallebū leke l-umūra Hattā cā'e l-Haḳḳu ve Zehera emru llahi vehum kārihūne
لقد ابتغوا الفتنة من قبل وقلبوا لك الأمور حتى جاء الحق وظهر أمر الله وهم كارهون

 » 9 / Tevbe  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لقد | LGD̃ leḳadi andolsun ki Verily,
ابتغوا ب غ ي | BĞY EBTĞVE bteğavu istediler they had sought
الفتنة ف ت ن | FTN ELFTNT l-fitnete fitne çıkarmak dissension
من | MN min before
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceden de before
وقلبوا ق ل ب | GLB VGLBVE ve ḳallebū ve ters çevirdiler and had upset
لك | LK leke sana for you
الأمور ا م ر | EMR ELÊMVR l-umūra nice işleri the matters
حتى | ḪT Hattā nihayet until
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e geldi came
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳu hak the truth
وظهر ظ ه ر | ƵHR VƵHR ve Zehera galebe çaldı and became manifest
أمر ا م ر | EMR ÊMR emru emri (the) Order of Allah,
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) Order of Allah,
وهم | VHM vehum ve onlar while they
كارهون ك ر ه | KRH KERHVN kārihūne istemedikleri halde disliked (it).

9:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun ki | istediler | fitne çıkarmak | | önceden de | ve ters çevirdiler | sana | nice işleri | nihayet | geldi | hak | galebe çaldı | emri | Allah'ın | ve onlar | istemedikleri halde |

[] [BĞY] [FTN] [] [GBL] [GLB] [] [EMR] [] [CYE] [ḪGG] [ƵHR] [EMR] [] [] [KRH]
LGD̃ EBTĞVE ELFTNT MN GBL VGLBVE LK ELÊMVR ḪT CEÙ ELḪG VƵHR ÊMR ELLH VHM KERHVN

leḳadi bteğavu l-fitnete min ḳablu ve ḳallebū leke l-umūra Hattā cā'e l-Haḳḳu ve Zehera emru llahi vehum kārihūne
لقد ابتغوا الفتنة من قبل وقلبوا لك الأمور حتى جاء الحق وظهر أمر الله وهم كارهون

[] [ب غ ي] [ف ت ن] [] [ق ب ل] [ق ل ب] [] [ا م ر] [] [ج ي ا] [ح ق ق] [ظ ه ر] [ا م ر] [] [] [ك ر ه]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لقد | LGD̃ leḳadi andolsun ki Verily,
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
ابتغوا ب غ ي | BĞY EBTĞVE bteğavu istediler they had sought
Elif,Be,Te,Ğayn,Vav,Elif,
1,2,400,1000,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الفتنة ف ت ن | FTN ELFTNT l-fitnete fitne çıkarmak dissension
Elif,Lam,Fe,Te,Nun,Te merbuta,
1,30,80,400,50,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
من | MN min before
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceden de before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
وقلبوا ق ل ب | GLB VGLBVE ve ḳallebū ve ters çevirdiler and had upset
Vav,Gaf,Lam,Be,Vav,Elif,
6,100,30,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لك | LK leke sana for you
Lam,Kef,
30,20,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
الأمور ا م ر | EMR ELÊMVR l-umūra nice işleri the matters
Elif,Lam,,Mim,Vav,Re,
1,30,,40,6,200,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
حتى | ḪT Hattā nihayet until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e geldi came
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳu hak the truth
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
وظهر ظ ه ر | ƵHR VƵHR ve Zehera galebe çaldı and became manifest
Vav,Zı,He,Re,
6,900,5,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أمر ا م ر | EMR ÊMR emru emri (the) Order of Allah,
,Mim,Re,
,40,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) Order of Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
كارهون ك ر ه | KRH KERHVN kārihūne istemedikleri halde disliked (it).
Kef,Elif,Re,He,Vav,Nun,
20,1,200,5,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَقَدِ: andolsun ki | ابْتَغَوُا: istediler | الْفِتْنَةَ: fitne çıkarmak | مِنْ: | قَبْلُ: önceden de | وَقَلَّبُوا: ve ters çevirdiler | لَكَ: sana | الْأُمُورَ: nice işleri | حَتَّىٰ: nihayet | جَاءَ: geldi | الْحَقُّ: hak | وَظَهَرَ: galebe çaldı | أَمْرُ: emri | اللَّهِ: Allah'ın | وَهُمْ: ve onlar | كَارِهُونَ: istemedikleri halde |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لقد LGD̃ andolsun ki | ابتغوا EBTĞWE istediler | الفتنة ELFTNT fitne çıkarmak | من MN | قبل GBL önceden de | وقلبوا WGLBWE ve ters çevirdiler | لك LK sana | الأمور ELÊMWR nice işleri | حتى ḪT nihayet | جاء CEÙ geldi | الحق ELḪG hak | وظهر WƵHR galebe çaldı | أمر ÊMR emri | الله ELLH Allah'ın | وهم WHM ve onlar | كارهون KERHWN istemedikleri halde |
Kırık Meal (Okunuş) : |leḳadi: andolsun ki | bteğavu: istediler | l-fitnete: fitne çıkarmak | min: | ḳablu: önceden de | ve ḳallebū: ve ters çevirdiler | leke: sana | l-umūra: nice işleri | Hattā: nihayet | cā'e: geldi | l-Haḳḳu: hak | ve Zehera: galebe çaldı | emru: emri | llahi: Allah'ın | vehum: ve onlar | kārihūne: istemedikleri halde |
Kırık Meal (Transcript) : |LGD̃: andolsun ki | EBTĞVE: istediler | ELFTNT: fitne çıkarmak | MN: | GBL: önceden de | VGLBVE: ve ters çevirdiler | LK: sana | ELÊMVR: nice işleri | ḪT: nihayet | CEÙ: geldi | ELḪG: hak | VƵHR: galebe çaldı | ÊMR: emri | ELLH: Allah'ın | VHM: ve onlar | KERHVN: istemedikleri halde |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki onlar, bundan önce de fitne ve fesat peşinde koşmuşlar, işini gevşetmeye uğraşıp aleyhine düzenler kurmuşlardı da sonucu gerçek olan yardım vaadi gelip çatmış ve Allah'ın dîni, onların zoruna gitse de meydana çıkmıştı.
Adem Uğur : Andolsun onlar önceden de fitne çıkarmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri yerini buldu.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, daha önce de fitne aradılar ve işleri senin için tersine çevirdiler. . . Nihayet Hak geldi ve onlar hoşlanmasa da Allâh'ın hükmü açığa çıktı.
Ahmet Tekin : Bunlar daha önce de fitne çıkarmak, bozgunculuk yapmak, mü’minler arasında ihtilâflar doğurmak, düşmanlarla gözünüzü korkutmak istediler. Sana karşı türlü türlü dümenler çevirip işlerini, planlarını, kurduğun düzeni altüst etmek istediler. Nihayet ilâhî yardım ve zafer müyesser oldu. Onlar istemese de, Allah’ın planı gerçekleşti, dini, düzeni hâkim hâle geldi.
Ahmet Varol : Onlar daha önce de fitne çıkarmaya çalışmış ve sana karşı birtakım işler çevirmişlerdi. Sonunda onlar istemedikleri halde hak geldi ve Allah'ın emri üstünlük sağladı.
Ali Bulaç : Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı. Ve sana karşı birtakım işler çevirmişlerdi. Sonunda onlar, istemedikleri halde hak geldi ve Allah'ın emri ortaya çıkıp üstünlük sağladı.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu bunlar, daha önce (Uhud savaşında) fitne çıkarmak istemişler ve sana türlü işler çevirmişlerdi. Nihayet onlar istemedikleri halde, zafer geldi ve Allah’ın dini üstün çıktı.
Bekir Sadak : And olsun ki, daha once de fitne koparmak istemislerdi. Sana karsi bir takim isler ceviriyorlardi, sonunda onlar istemedekleri halde hak ortaya cikti, Allah'in emri ustun geldi.
Celal Yıldırım : And olsun ki, onlar bundan önce de fitne çıkarmak istemişlerdi, sana karşı birtakım entrikalar çevirmişlerdi. Hoşlanmadıkları halde hak geldi ve Allah'ın emri üstünlük sağladı.
Diyanet İşleri : Andolsun, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve sana karşı türlü türlü işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri hâlde, Allah’ın dini galip geldi.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, daha önce de fitne koparmak istemişlerdi. Sana karşı bir takım işler çeviriyorlardı, sonunda onlar istemedikleri halde hak ortaya çıktı, Allah'ın emri üstün geldi.
Diyanet Vakfi : Andolsun onlar önceden de fitne çıkarmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri yerini buldu.
Edip Yüksel : Daha önce de kargaşalık çıkarmayı arzulamışlardı ve senin işlerini tersine çevirmişlerdi. Nihayet gerçek geldi ve ALLAH'ın yasası, onlara rağmen egemen oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şurası kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler. Nihayet hak yerini buldu ve Allah'ın emri onların zoruna gitmesine rağmen açığa çıktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gerçekte onlar, fitneyi daha önce çıkarmak istediler ve sana karşı türlü işler çevirdiler. Sonunda, onların hoşuna gitmemesine rağmen, hak yerini buldu ve Allah'ın emri üstün geldi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka bunlar fitneyi daha evvel çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler nihayet onların rağmına hak, yerine geldi ve Allahın emri galebe çaldı
Fizilal-il Kuran : Onlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler, sana karşı çeşitli entrikalar çevirmişlerdi. Sonunda gerçek geldi ve onların istememesine rağmen, Allah'ın emri üstün çıktı.
Gültekin Onan : Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı. Ve sana karşı birtakım / nice buyrukları (tersine) çevirmişlerdi (kallebu). Sonunda onlar, istemedikleri halde gerçek geldi ve Tanrı'nın buyruğu ortaya çıktı.
Hakkı Yılmaz : Andolsun ki onlar, bundan önce de insanları dinden çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler. Sonunda hak geldi ve onlar istemedikleri hâlde Allah'ın emri açığa çıktı.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki onlar bundan evvel de fitne (ve fesâd) aramışlar, senin hakkında bir takım işler (dolablar) çevirmişlerdi. Nihayet Hak (nusret ve te'yîd-i ilâhî) geldi. Allahın emri (dîni), onların fenalarına gitmesine rağmen, zuhur ve galebe etdi.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki (onlar) daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve sana birtakım işler çevirmişlerdi; nihâyet hak geldi ve onlar (bundan) hoşlanmayan kimseler oldukları hâlde Allah’ın emri galib geldi.
İbni Kesir : Andolsun ki, onlar daha önce de fitne aramışlar ve sana karşı bir takım işler çevirmişlerdi. Nihayet Hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri zahir oldu.
İskender Evrenosoğlu : Andolsun ki; daha önce de fitne çıkarmak istediler ve hak gelinceye kadar sana (birtakım) işler çevirdiler. Ve onlar, kârihûn (kerih görenler) olmalarına rağmen (istememelerine rağmen) Allah'ın emri zahir oldu (açığa çıktı, belli oldu).
Muhammed Esed : Aslında onlar bundan önce de fitne çıkarmaya çalışmışlar ve sana karşı (ey Peygamber) türlü türlü düzenler kuragelmişlerdi, ta ki onların hiç hoşuna gitmese de hak vahyedilip Allahın yargı ve iradesi kendini gösterinceye kadar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki onlar daha evvel fitne çıkarmak istemişlerdi ve sana işleri altüst etmişlerdi. Tâ ki, hak geldi ve onların kerih görmüş olmalarına rağmen Allah Teâlâ'nın emri zahir oldu.
Ömer Öngüt : Andolsun ki daha önce de fitne koparmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri galip geldi.
Şaban Piriş : Daha önce de fitne koparmak istemişlerdi. Sana karşı bir takım işler çeviriyorlardı. Sonunda hak geldi, onların istememesine rağmen Allah’ın emri üstün oldu.
Suat Yıldırım : Gerçekten bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve işleri tersyüz ederek seni yanıltmaya çalışmışlardı. Nihayet, onlar hoşlanmasa da hakikat ortaya çıkmış ve Allah’ın emri galebe çalmıştı.
Süleyman Ateş : (Onlar) önceden de fitne çıkarmak istediler ve sana nice işleri ters çevirdiler. Nihâyet hak geldi, onlar istemedikleri halde Allâh'ın emri galebe çaldı.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı. Ve sana karşı birtakım işler çevirmişlerdi. Sonunda onlar, istemedikleri halde hak geldi ve Allah'ın emri ortaya çıkıp üstünlük sağladı.
Ümit Şimşek : Bundan önce de onlar fitne çıkarmak istemiş ve senin işlerini alt üst etmeye çalışmışlardı. Nihayet hak gelmiş, onlar hoşlanmadığı halde Allah'ın emri gerçekleşmişti.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, onlar önceden de fitne çıkarmak istemiş ve nice işleri sana, olduğundan başka türlü göstermişlerdi. Nihayet hak geldi, onların istememesine rağmen Allah'ın emri galebe çaldı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}