CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يقولون
ق و ل | GVL
YGVLVN
yeḳūlūne
diyorlardı ki
say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun, 10,100,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أئذا
|
ÊÙZ̃E
eiƶā
zaman mı?
"""When"
,,Zel,Elif, ,,700,1,
INTG – prefixed interrogative alif T – time adverb الهمزة همزة استفهام ظرف زمان
متنا
م و ت | MVT
MTNE
mitnā
biz öldükten
we die
Mim,Te,Nun,Elif, 40,400,50,1,
V – 1st person plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وكنا
ك و ن | KVN
VKNE
ve kunnā
ve olduğumuz
and become
Vav,Kef,Nun,Elif, 6,20,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ترابا
ت ر ب | TRB
TREBE
turāben
toprak
dust
Te,Re,Elif,Be,Elif, 400,200,1,2,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Dust" اسم منصوب
وعظاما
ع ظ م | AƵM
VAƵEME
ve ǐZāmen
ve kemik yığını
and bones,
Vav,Ayn,Zı,Elif,Mim,Elif, 6,70,900,1,40,1,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative masculine plural indefinite noun → Bone" الواو عاطفة اسم منصوب
أإنا
|
ÊÎNE
einnā
biz mi?
will we
,,Nun,Elif, ,,50,1,
INTG – prefixed interrogative alif ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun الهمزة همزة استفهام حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَكَانُوا: ve | يَقُولُونَ: diyorlardı ki | أَئِذَا: zaman mı? | مِتْنَا: biz öldükten | وَكُنَّا: ve olduğumuz | تُرَابًا: toprak | وَعِظَامًا: ve kemik yığını | أَإِنَّا: biz mi? | لَمَبْعُوثُونَ: bir daha diriltileceğiz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve kānū: ve | yeḳūlūne: diyorlardı ki | eiƶā: zaman mı? | mitnā: biz öldükten | ve kunnā: ve olduğumuz | turāben: toprak | ve ǐZāmen: ve kemik yığını | einnā: biz mi? | lemeb'ǔṧūne: bir daha diriltileceğiz |
Kırık Meal (Transcript) : |VKENVE: ve | YGVLVN: diyorlardı ki | ÊÙZ̃E: zaman mı? | MTNE: biz öldükten | VKNE: ve olduğumuz | TREBE: toprak | VAƵEME: ve kemik yığını | ÊÎNE: biz mi? | LMBAVS̃VN: bir daha diriltileceğiz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz derlerdi, ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı dirileceğiz?
Adem Uğur : Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?
Ahmed Hulusi : "Ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten yeni bir bedenle yaşama devam edecek miyiz = bâ's olunacak mıyız?" derlerdi.
Ahmet Tekin : Devamlı:
'Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz mi, yeniden diriltileceğiz?' diyorlardı.
Ahmet Varol : Ve diyorlardı ki: 'Biz öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı gerçekten biz mi diriltileceğiz?
Ali Bulaç : Ve derlerdi ki: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"
Ali Fikri Yavuz : Bir de diyorlardı ki: “- Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi dirilecek mişiz?
Bekir Sadak : soyle soylerlerdi: «Oldugumuzde, toprak ve kemik yigini oldugumuzda mi, biz mi tekrar dirilecegiz?»
Celal Yıldırım : Ve derlerdi ki, «sahi biz öldükten, toprak ve (ufalmış) kemik haline geldikten sonra gerçekten tekrar diriltilip kaldırılacak mıyız ?»
Diyanet İşleri : Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”
Diyanet İşleri (eski) : Şöyle söylerlerdi: 'Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?'
Diyanet Vakfi : Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?
Edip Yüksel : Diyorlardı ki, 'Biz öldükten, toz ve kemiğe dönüştükten sonra mı diriltileceğiz?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten biz mi bir daha diriltileceğiz?
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve diyorlardı ki: Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mi? Cidden biz mi mutlak ba'solunacakmışız?
Fizilal-il Kuran : «Ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz yeniden mi diriltileceğiz?
Gültekin Onan : Ve derlerdi ki: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"
Hakkı Yılmaz : (42-48) "Onlar içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler, serin olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Şüphesiz solun ashâbı bundan önce varlık içinde zevk ve eğlenceye dalanlar idiler. Ve büyük günah; Allah'a ortak kabul etme üzerine ısrar ediyorlardı. Ve “Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz gerçekten kaldırılacağız? Önceki atalarımız da mı?” diyorlardı. "
Hasan Basri Çantay : Bir de «Biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» derlerdi.
Hayrat Neşriyat : (47-48) Ve diyorlardı ki: '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek olan kimseleriz? Önceki atalarımız da mı?'
İbni Kesir : Ve derlerdi ki: Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi yeniden diriltileceğiz?
İskender Evrenosoğlu : Ve şöyle diyorlardı: “Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Biz gerçekten, mutlaka beas mı edileceğiz (yeniden mi diriltileceğiz)?”
Muhammed Esed : ve diyorlardı ki: "Ne Yani! Biz ölüp de toz ve kemik yığını haline geldikten sonra mı diriltileceğiz yeniden?
Mustafa İslamoğlu : ve "Ne yani" demiştiler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve demekte olmuşlardı ki: «Biz öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, mutlaka bizler mi elbette diriltilip kaldırılmış kimseleriz?»
Ömer Öngüt : Ve diyorlardı ki: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?"
Şaban Piriş : -Biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra tekrar mı dirileceğiz? diyorlardı.
Suat Yıldırım : (47-48) Ve derlerdi ki: "Ölüp toprak olduktan ve çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Gelip geçmiş atalarımız da mı?"
Süleyman Ateş : Ve diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?"
Tefhim-ul Kuran : Ve derlerdi ki: «Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?»
Ümit Şimşek : Ve diyorlardı ki: 'Biz ölüp de toprak olduktan ve kemik yığınına dönüştükten sonra tekrar mı diriltilecekmişiz?
Yaşar Nuri Öztürk : Ve şöyle derlerdi: "Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]