Ali Fikri Yavuz Meali |
|
Kıyamet koptuğu vakit,(56:1) | |
Onun kopmasını inkâr eden yok, (artık onu herkes tasdik eder).(56:2) | |
(Kimini ateşe) düşürür, (kimini cennete) yükseltir.(56:3) | |
Yer, dehşetli bir sarsılışla sarsılınca;(56:4) | |
Ve dağlar (toz halinde) bir serpiliş serpilince,(56:5) | |
Artık her şey etrafa dağılan toz duman olmuştur.(56:6) | |
Siz de (ey insanlar, bu kıyamet günü) üç sınıf olmuşsunuz:(56:7) | |
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!...(56:8) | |
Solcular (amel defterleri sol ellerine verilenler) ise, o solcular ne acıklı durumdalar!...(56:9) | |
(Bir de üçüncü sınıf, hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir, (ilk cennete girenlerdir.)(56:10) | |
Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar...(56:11) | |
Naîm cennetlerindedirler.(56:12) | |
Evvelki ümmetlerin (hayırda ileri geçenlerinden) çok kimseler,(56:13) | |
Biraz da sonrakilerden (ahir zaman peygamberinin hayırda ileri geçenleri),(56:14) | |
Mücevheratla işlemeli tahtlar üstünde,(56:15) | |
Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar...(56:16) | |
Dolaşır etraflarında, (tazelikleri) daimî genç hizmetçiler,(56:17) | |
Cennet şarabından dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle...(56:18) | |
Ondan başları ağrımaz, sarhoş da olmazlar...(56:19) | |
Bir de seçtikleri meyvelerle,(56:20) | |
Ve arzu ettikleri kuş etleri ile (hizmetçiler etraflarında dolanır.)(56:21) | |
Onlar için, iri gözlü (güzel yüzlü) hûriler de var;(56:22) | |
Gün görmemiş inci emsali...(56:23) | |
(Bütün bunlar, cennetliklerin) işledikleri amellere mükâfat içindir.(56:24) | |
Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan.(56:25) | |
Ancak bir söz işitirler: Selâm... (birbirleriyle selâmlaşır dururlar).(56:26) | |
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!...(56:27) | |
Onlar, dal bastı kirazlar,(56:28) | |
Dolgun salkımlı muzlar altında;(56:29) | |
Ve yaygın bir gölgede,(56:30) | |
Çağlayan bir su kenarında,(56:31) | |
(32-33) Ve tükenmeyen, yenmesi yasaklanmıyan birçok meyveler arasında,(56:32) | |
Kıymetleri yüksek döşeklerdedirler...(56:34) | |
Gerçekten biz, (dünyada kocalmış kadınları, gençleştirerek cennetde) onları yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.(56:35) | |
Böylece onları, hep bakir kızlar,(56:36) | |
Kocalarına âşık yaşıtlar yaptık;(56:37) | |
(Cennet ehli olan) sağcılar için...(56:38) | |
(Ahir zaman ümmetinden olan sağcılar, hayırda ileri geçen= Sabikûn gibi değil, çoktur.) Bunların bir çoğu evvelki ümmetlerden,(56:39) | |
Bir çoğu da sonraki (ahir zaman peygamberine bağlı) ümmetlerdendir.(56:40) | |
Solcular ise, onlar ne acıklı durumdalar!...(56:41) | |
Onlar ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.(56:42) | |
Bir de üzerlerinde cehennemin kapkara dumanı olan bir gölge var...(56:43) | |
O gölge ne serindir, ne mülâyim...(56:44) | |
Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) zevklerine düşkündüler;(56:45) | |
Ve en büyük günah (Allah’a ortak koşmak) üzerinde ısrar ediyorlardı...(56:46) | |
Bir de diyorlardı ki: “- Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi dirilecek mişiz?(56:47) | |
Evvelki atalarımızda mı?”(56:48) | |
(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,(56:49) | |
Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”(56:50) | |
Sonra, muhakkak ki siz ey sapkınlar, yalancılar!(56:51) | |
Elbette (cehennemde) zakkum ağacından yiyeceksiniz;(56:52) | |
Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.(56:53) | |
Üstüne de (şiddetle susayacağınız için) o kaynar sudan içeceksiniz.(56:54) | |
Öyle ki, suya kanmayan develerin içişi gibi içeceksiniz.(56:55) | |
İşte hesap günü, onlara ziyafet bu!(56:56) | |
(Ey İnkârcılar), sizi biz yarattık; hâlâ (peygamberleri) tasdik etmiyecek misiniz?(56:57) | |
Şimdi gördünüz mü, (rahimlere) döktüğünüz menîyi?(56:58) | |
Onu (insan biçiminde) siz mi yaratıyorsunuz? Yoksa biz miyiz yaratan?(56:59) | |
Aranızda ölümü (ve ecelleri) biz takdir ettik; ve biz, dilediğimiz şeyi yerine getirmekten âciz de değiliz.(56:60) | |
Kılıklarınızı değiştirmeğe ve bilemiyeceğiniz bir surette sizi yaratmağa da gücümüz yeter.(56:61) | |
Her halde (bu dünya hayatında topraktan sonra nutfeden) ilk yaratılışınızı bildiniz. O halde (kıyamette sizi ikinci defa diriltmeğe kadir olduğumuzu) düşünseniz ya!...(56:62) | |
Şimdi gördünüz mü, o ektiğiniz tohumu?(56:63) | |
Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa biz miyiz bitiren?(56:64) | |
Dileseydik o ekini çörçöp haline getirirdik de şöyle gevelerdiniz:(56:65) | |
“-Doğrusu biz çok ziyandayız.(56:66) | |
Daha doğrusu (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz.”(56:67) | |
Şimdi içmekte olduğunuz suyu bildirin bana:(56:68) | |
Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa biz miyiz indiren?(56:69) | |
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde (bu türlü nimetlere karşı Allah’a) şükretseniz ya...(56:70) | |
Şimdi çakıp yakmakta olduğunuz ateşi bana haber verin:(56:71) | |
Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz miyiz yaratan?(56:72) | |
Biz bu ateşi, (cehennem ateşine) bir ibret ve sahradaki yolculara bir menfaat kıldık.(56:73) | |
O halde Rabbini, Azîm ismi ile tesbih et, (Sübhane Rabbiyel-Azîm, de).(56:74) | |
Peyderpey inen Kur’an’a yemin ederim,(56:75) | |
Ki eğer bilirseniz bu yemin, gerçekten büyük bir yemindir.(56:76) | |
Muhakkak ki o, (faydası çok) bir Kur’an-ı Kerim’dir.(56:77) | |
Öyle ki, (Allah katında) Levh-i Mahfûz’da saklıdır.(56:78) | |
Ona tertemiz (abdestli) olanlardan başkası el sürmesin.(56:79) | |
Âlemlerin Rabbinden indirilmedir o...(56:80) | |
Şimdi siz, bu (İlâhi) kelâma mı yağ (leke) süreceksiniz?(56:81) | |
Ve (Kur’an’dan nasibinizi), rızkınıza şükretmeyi inkâra mı kalkışacaksınız?(56:82) | |
(Haydi sizi görelim), can boğaza dayandığı zaman!...(56:83) | |
O vakit (ölünün etrafında bulunan sizler), bakar durursunuz. (Elinizden bir şey gelmez, canınızın çıkmasını beklersiniz).(56:84) | |
Biz ise, ona, ilim ve kudretimizle sizden çok yakınız; fakat siz, (yapılmakta olan işleri ) görmezsiniz, anlıyamazsınız.(56:85) | |
Haydi (bakalım), eğer hesaba çekilmiyecekseniz,(56:86) | |
(Boğaza kadar dayanan) o ruhu, geri çevirin (çıkmasın; ısrar ettiğiniz, öldükten sonra dirilme yok, hesaba çekilme yok) iddianızda doğru iseniz...(56:87) | |
Amma ölü, hayırda ileri geçenlerden (Mukarrebûn’dan) ise,(56:88) | |
Artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve Naîm Cenneti vardır. (Nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet.)(56:89) | |
Amma (amel defterleri sağ ellerine verilen) sağcılardan ise.(56:90) | |
Artık (ey sağcı), sana sağcı kardeşlerinden selâm olsun! (emniyet ve selâmet içindesin.)(56:91) | |
Amma ölü o inkâr eden sapıklardan ise,(56:92) | |
Ona da kaynar sudan bir ziyafet...(56:93) | |
Bir de cehenneme atılış...(56:94) | |
İşte budur şübhe götürmiyen gerçek.(56:95) | |
O halde, Rabbini yüce ismiyle tesbîh et, (Sübhane Rabbiyel Azîm, de; yahud Allah’ın emri ile namaz kıl).(56:96) | |