» 17 / Isrâ  1:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 1
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. سُبْحَانَ (SBḪEN) = subHāne : eksiklikten uzaktır
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : O (Allah) ki
3. أَسْرَىٰ (ÊSR) = esrā : yürüttü
4. بِعَبْدِهِ (BABD̃H) = biǎbdihi : kulunu
5. لَيْلًا (LYLE) = leylen : gecenin bir vaktinde
6. مِنَ (MN) = mine :
7. الْمَسْجِدِ (ELMSCD̃) = l-mescidi : Mescid-i
8. الْحَرَامِ (ELḪREM) = l-Harāmi : Haram'dan
9. إِلَى (ÎL) = ilā :
10. الْمَسْجِدِ (ELMSCD̃) = l-mescidi : Mescid-i
11. الْأَقْصَى (ELÊGṦ) = l-eḳSā : Aksa'ya
12. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : öyle ki
13. بَارَكْنَا (BERKNE) = bāraknā : bereketli kıldığımız
14. حَوْلَهُ (ḪVLH) = Havlehu : çevresini
15. لِنُرِيَهُ (LNRYH) = linuriyehu : kendisine göstermemiz için
16. مِنْ (MN) = min : bir bölümünü
17. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : ayetlerimizden
18. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : gerçekten
19. هُوَ (HV) = huve : O
20. السَّمِيعُ (ELSMYA) = s-semīǔ : işitendir
21. الْبَصِيرُ (ELBṦYR) = l-beSīru : görendir
eksiklikten uzaktır | O (Allah) ki | yürüttü | kulunu | gecenin bir vaktinde | | Mescid-i | Haram'dan | | Mescid-i | Aksa'ya | öyle ki | bereketli kıldığımız | çevresini | kendisine göstermemiz için | bir bölümünü | ayetlerimizden | gerçekten | O | işitendir | görendir |

[SBḪ] [] [SRY] [ABD̃] [LYL] [] [SCD̃] [ḪRM] [] [SCD̃] [GṦV] [] [BRK] [ḪVL] [REY] [] [EYY] [] [] [SMA] [BṦR]
SBḪEN ELZ̃Y ÊSR BABD̃H LYLE MN ELMSCD̃ ELḪREM ÎL ELMSCD̃ ELÊGṦ ELZ̃Y BERKNE ḪVLH LNRYH MN ËYETNE ÎNH HV ELSMYA ELBṦYR

subHāne lleƶī esrā biǎbdihi leylen mine l-mescidi l-Harāmi ilā l-mescidi l-eḳSā lleƶī bāraknā Havlehu linuriyehu min āyātinā innehu huve s-semīǔ l-beSīru
سبحان الذي أسرى بعبده ليلا من المسجد الحرام إلى المسجد الأقصى الذي باركنا حوله لنريه من آياتنا إنه هو السميع البصير

 » 17 / Isrâ  Suresi: 1
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
سبحان س ب ح | SBḪ SBḪEN subHāne eksiklikten uzaktır Exalted
الذي | ELZ̃Y lleƶī O (Allah) ki (is) the One Who
أسرى س ر ي | SRY ÊSR esrā yürüttü took
بعبده ع ب د | ABD̃ BABD̃H biǎbdihi kulunu His servant
ليلا ل ي ل | LYL LYLE leylen gecenin bir vaktinde (by) night
من | MN mine from
المسجد س ج د | SCD̃ ELMSCD̃ l-mescidi Mescid-i Al-Masjid Al-Haraam,
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāmi Haram'dan Al-Masjid Al-Haraam,
إلى | ÎL ilā to
المسجد س ج د | SCD̃ ELMSCD̃ l-mescidi Mescid-i Al-Masjid Al-Aqsa
الأقصى ق ص و | GṦV ELÊGṦ l-eḳSā Aksa'ya Al-Masjid Al-Aqsa
الذي | ELZ̃Y lleƶī öyle ki which
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketli kıldığımız We blessed
حوله ح و ل | ḪVL ḪVLH Havlehu çevresini its surroundings,
لنريه ر ا ي | REY LNRYH linuriyehu kendisine göstermemiz için that We may show him
من | MN min bir bölümünü of
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizden Our Signs.
إنه | ÎNH innehu gerçekten Indeed He,
هو | HV huve O He
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
البصير ب ص ر | BṦR ELBṦYR l-beSīru görendir the All-Seer.

17:1 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eksiklikten uzaktır | O (Allah) ki | yürüttü | kulunu | gecenin bir vaktinde | | Mescid-i | Haram'dan | | Mescid-i | Aksa'ya | öyle ki | bereketli kıldığımız | çevresini | kendisine göstermemiz için | bir bölümünü | ayetlerimizden | gerçekten | O | işitendir | görendir |

[SBḪ] [] [SRY] [ABD̃] [LYL] [] [SCD̃] [ḪRM] [] [SCD̃] [GṦV] [] [BRK] [ḪVL] [REY] [] [EYY] [] [] [SMA] [BṦR]
SBḪEN ELZ̃Y ÊSR BABD̃H LYLE MN ELMSCD̃ ELḪREM ÎL ELMSCD̃ ELÊGṦ ELZ̃Y BERKNE ḪVLH LNRYH MN ËYETNE ÎNH HV ELSMYA ELBṦYR

subHāne lleƶī esrā biǎbdihi leylen mine l-mescidi l-Harāmi ilā l-mescidi l-eḳSā lleƶī bāraknā Havlehu linuriyehu min āyātinā innehu huve s-semīǔ l-beSīru
سبحان الذي أسرى بعبده ليلا من المسجد الحرام إلى المسجد الأقصى الذي باركنا حوله لنريه من آياتنا إنه هو السميع البصير

[س ب ح] [] [س ر ي] [ع ب د] [ل ي ل] [] [س ج د] [ح ر م] [] [س ج د] [ق ص و] [] [ب ر ك] [ح و ل] [ر ا ي] [] [ا ي ي] [] [] [س م ع] [ب ص ر]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 1
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
سبحان س ب ح | SBḪ SBḪEN subHāne eksiklikten uzaktır Exalted
Sin,Be,Ha,Elif,Nun,
60,2,8,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī O (Allah) ki (is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
أسرى س ر ي | SRY ÊSR esrā yürüttü took
,Sin,Re,,
,60,200,,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بعبده ع ب د | ABD̃ BABD̃H biǎbdihi kulunu His servant
Be,Ayn,Be,Dal,He,
2,70,2,4,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليلا ل ي ل | LYL LYLE leylen gecenin bir vaktinde (by) night
Lam,Ye,Lam,Elif,
30,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المسجد س ج د | SCD̃ ELMSCD̃ l-mescidi Mescid-i Al-Masjid Al-Haraam,
Elif,Lam,Mim,Sin,Cim,Dal,
1,30,40,60,3,4,
"N – genitive masculine noun → Masjid al-Haram"
اسم مجرور
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāmi Haram'dan Al-Masjid Al-Haraam,
Elif,Lam,Ha,Re,Elif,Mim,
1,30,8,200,1,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
المسجد س ج د | SCD̃ ELMSCD̃ l-mescidi Mescid-i Al-Masjid Al-Aqsa
Elif,Lam,Mim,Sin,Cim,Dal,
1,30,40,60,3,4,
"N – genitive masculine noun → Masjid al-Aqsa"
اسم مجرور
الأقصى ق ص و | GṦV ELÊGṦ l-eḳSā Aksa'ya Al-Masjid Al-Aqsa
Elif,Lam,,Gaf,Sad,,
1,30,,100,90,,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
الذي | ELZ̃Y lleƶī öyle ki which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketli kıldığımız We blessed
Be,Elif,Re,Kef,Nun,Elif,
2,1,200,20,50,1,
V – 1st person plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
حوله ح و ل | ḪVL ḪVLH Havlehu çevresini its surroundings,
Ha,Vav,Lam,He,
8,6,30,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لنريه ر ا ي | REY LNRYH linuriyehu kendisine göstermemiz için that We may show him
Lam,Nun,Re,Ye,He,
30,50,200,10,5,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min bir bölümünü of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizden Our Signs.
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه | ÎNH innehu gerçekten Indeed He,
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
هو | HV huve O He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
Elif,Lam,Sin,Mim,Ye,Ayn,
1,30,60,40,10,70,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
البصير ب ص ر | BṦR ELBṦYR l-beSīru görendir the All-Seer.
Elif,Lam,Be,Sad,Ye,Re,
1,30,2,90,10,200,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |سُبْحَانَ: eksiklikten uzaktır | الَّذِي: O (Allah) ki | أَسْرَىٰ: yürüttü | بِعَبْدِهِ: kulunu | لَيْلًا: gecenin bir vaktinde | مِنَ: | الْمَسْجِدِ: Mescid-i | الْحَرَامِ: Haram'dan | إِلَى: | الْمَسْجِدِ: Mescid-i | الْأَقْصَى: Aksa'ya | الَّذِي: öyle ki | بَارَكْنَا: bereketli kıldığımız | حَوْلَهُ: çevresini | لِنُرِيَهُ: kendisine göstermemiz için | مِنْ: bir bölümünü | ايَاتِنَا: ayetlerimizden | إِنَّهُ: gerçekten | هُوَ: O | السَّمِيعُ: işitendir | الْبَصِيرُ: görendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |سبحان SBḪEN eksiklikten uzaktır | الذي ELZ̃Y O (Allah) ki | أسرى ÊSR yürüttü | بعبده BABD̃H kulunu | ليلا LYLE gecenin bir vaktinde | من MN | المسجد ELMSCD̃ Mescid-i | الحرام ELḪREM Haram'dan | إلى ÎL | المسجد ELMSCD̃ Mescid-i | الأقصى ELÊGṦ Aksa'ya | الذي ELZ̃Y öyle ki | باركنا BERKNE bereketli kıldığımız | حوله ḪWLH çevresini | لنريه LNRYH kendisine göstermemiz için | من MN bir bölümünü | آياتنا ËYETNE ayetlerimizden | إنه ÎNH gerçekten | هو HW O | السميع ELSMYA işitendir | البصير ELBṦYR görendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |subHāne: eksiklikten uzaktır | lleƶī: O (Allah) ki | esrā: yürüttü | biǎbdihi: kulunu | leylen: gecenin bir vaktinde | mine: | l-mescidi: Mescid-i | l-Harāmi: Haram'dan | ilā: | l-mescidi: Mescid-i | l-eḳSā: Aksa'ya | lleƶī: öyle ki | bāraknā: bereketli kıldığımız | Havlehu: çevresini | linuriyehu: kendisine göstermemiz için | min: bir bölümünü | āyātinā: ayetlerimizden | innehu: gerçekten | huve: O | s-semīǔ: işitendir | l-beSīru: görendir |
Kırık Meal (Transcript) : |SBḪEN: eksiklikten uzaktır | ELZ̃Y: O (Allah) ki | ÊSR: yürüttü | BABD̃H: kulunu | LYLE: gecenin bir vaktinde | MN: | ELMSCD̃: Mescid-i | ELḪREM: Haram'dan | ÎL: | ELMSCD̃: Mescid-i | ELÊGṦ: Aksa'ya | ELZ̃Y: öyle ki | BERKNE: bereketli kıldığımız | ḪVLH: çevresini | LNRYH: kendisine göstermemiz için | MN: bir bölümünü | ËYETNE: ayetlerimizden | ÎNH: gerçekten | HV: O | ELSMYA: işitendir | ELBṦYR: görendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Noksan sıfatlardan münezzehtir kulunu geceleyin Mescid-i Harâm'dan çevresini kutladığımız Mescid-i Aksâ' ya götüren, âyetlerimizden bir kısmını ona da gösterelim diye, şüphe yok ki o, her şeyi duyar, görür.
Adem Uğur : Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
Ahmed Hulusi : Subhan ki, kulunu gece Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya isrâ (tayy'i mekân) etti. . . O'na delillerimizi gösterelim diye. . . Hakikat şu; "HÛ"; Semi'dir, Basıyr'dir!
Ahmet Tekin : Bir gece, kulu Muhammedin Mescidi Haram’dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya, en yüce makama vuslatını gerçekleştiren, huzurunda secdesini sağlayan Allah’ı tesbih, tenzih ve takdis ederiz. Kudretimizin açık delillerinden olan o evrensel peygamberi ins-ü cinne, bütün kainata tanıtalım; kainat ve ötesinin, geçmişte olanlar ve gelecekte olacakların bir kısmını ona müşahede ettirelim diye bu miracı gerçekleştirdik.Şüphesiz Rasulü Muhammedin, kainat ve ötesinin duyduklarını ve gördüklerini duyuran ve gösteren Odur.
Ahmet Varol : Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir.
Ali Bulaç : Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir.
Ali Fikri Yavuz : Her türlü noksanlıktan münezzeh olan O Allah’dır ki, kulunu (Hz. Peygamber Aleyhisselâmı) gece Mescid-i Harâm’dan (Mekke’den alıp) o etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya kadar götürdü; ona, âyetlerimizden (kudretimize delâlet eden acaibliklerden) gösterelim diye yaptık. Hakikat bu: O Semî’dir = her şeyi işitir, Basîr’dir= her şeyi görür.
Bekir Sadak : Kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescidi Haram'dan, kendisine bir kisim ayetlerimizi gostermek icin, cevresini mubarek kildigimiz Mescidi Aksa'ya goturen Allah'in sani yucedir. dogrusu O, isitir ve gorur.
Celal Yıldırım : Kulu (Muhammedi) gecenin bir bölümünde —kendisine bir kısım âyetlerimizi (kudretimizi yansıtan belgelerimizi) göstermek için— Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah (bütün noksanlıklardan) yücedir, münezzehtir, işiten ve gören O'dur.
Diyanet İşleri : Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Diyanet İşleri (eski) : Kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescidi Haram'dan (Mekke'den), kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya (Kudüs'e) götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.
Diyanet Vakfi : Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
Edip Yüksel : Bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (Mekke'deki) Kutsal Mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok Yücedir. O kuşkusuz İşitendir, Görendir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid- i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Uzaktır bütün noksanlıklardan O ki, kulunu bir gece Mescidi Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya götürdü; ona ayetlerimizden gösterelim diye. Gerçek şu ki, O'dur işiten gören!
Elmalılı Hamdi Yazır : Tenzih o Sübhana ki kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan o havalisini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya isrâ buyurdu ona âyetlerimizden gösterelim diye, hakıkat bu: odur o işiden gören
Fizilal-il Kuran : Kulu Muhammed'i bir gece Mescidi Haram'dan (Kabe'den) yola çıkararak, kendisine bazı mucizelerimizi, olağanüstülüklerimizi gösterelim diye, çevresini kutsal kıldığımız Mescidi Aksa'ya (Kudüs'e) ulaştıran Allah, her türlü noksanlıktan uzaktır. O her şeyi işiten ve her şeyi görendir.
Gültekin Onan : Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Tanrı) yücedir. Gerçekten O işitendir, görendir.
Hakkı Yılmaz : {Kasas:85-88: Şüphesiz ki Kur’ân'ı sana farz kılan Allah, elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: “Benim Rabbim, kimin doğru yol kılavuzu ile geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu daha iyi bilendir.” Ve sen Kitab'ın sana vahyedileceğini/indirileceğini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir rahmet olarak verildi. Öyleyse sakın kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere arka çıkma/ yardımcı olma. Ve ortak koşanlar sana indirildikten sonra, sakın seni Allah'ın âyetlerinden alıkoymasınlar. Ve Rabbine davet et. Ve asla ortak koşanlardan olma!} + Kulunu, bir gece, âyetlerimizden/ alâmetlerimizden/ göstergelerimizden gösterelim diye, Mescid-i Haram'dan bir kenarını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüten Zat, her türlü noksan sıfatlardan arınıktır. Şüphesiz O, en iyi işitenin, en iyi görenin ta kendisidir.
Hasan Basri Çantay : Kulunu (Muhammed sallellâhü aleyhi ve sellemî) bir gece Mescid-i haramdan (alıb) Mescid-i Aksaaya kadar götüren (Zât-i ecelle ve a'lâ her dürlü nakıysalardan) münezzehdir. (O Mescid-i Aksaa ki) biz onun etrafına (feyz ve) bereket verdik (ve bu gece yolculuğunu) ona (o peygambere) âyetlerimizden ba'zısını gösterelim diye (yapdırdık). Şübhesiz ki O, (asıl) O (her şey'i) hakkıyle işiden, (her şey'i) kemâliyle görendir.
Hayrat Neşriyat : Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Harâm’dan, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya (İsrâ -gece yürüyüşü- ile) götüren (Allah, her türlü noksanlıktan) münezzehtir. Şübhesiz ki Semî'(herşeyi işiten), Basîr (hakkıyla gören), ancak O’dur.
İbni Kesir : Şanı yücedir o Allah'ın ki; kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götürmüştür. Bir kısım ayetlerimizi gösterelim diye. Muhakkak ki O'dur O, Semi', Basir.
İskender Evrenosoğlu : Âyetlerimizi göstermek için, kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüten Allah, Sübhan'dır (bütün noksanlıklardan münezzehtir). Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi görendir.
Muhammed Esed : Yüceliğinde sınır olmayan O (Allah) ki kulunu geceleyin, kendisine bazı alametlerimizi göstermek için (Mekke'deki) Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götürdü. Çünkü, gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Münezehtir o (Hâlik-i Kudret) ki, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürüttü. Tâ ki, O'na âyetlerimizden gösterelim. Şüphe yok ki, ancak O (Hâlik-i Kadîm)dir ve herşeyi işiten, gören.
Ömer Öngüt : Kulunu (Muhammed'i) gecenin bir anında Mescid-i Haram'dan alıp civarını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Ona âyetlerimizden nicelerini gösterelim diye böyle yaptık. Şüphesiz ki Allah işitendir, görendir.
Şaban Piriş : Bir gece kulunu, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya ayetlerimizi O’na göstermek için götüren (Allah) her türlü noksanlıktan uzaktır. Şüphesiz O, her şeyi işiten ve görendir.
Suat Yıldırım : Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O’dur.
Süleyman Ateş : Eksiklikten uzaktır O (Allâh) ki gecenin bir vaktinde kulunu, âyetlerimizden bir bölümünü, kendisine göstermemiz için, Mescid-i Harâm'dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya yürüttü. Gerçekten O, işitendir, görendir.
Tefhim-ul Kuran : Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir görendir.
Ümit Şimşek : Her türlü eksiklikten münezzehtir o Allah ki, bir kısım âyetlerimizi göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alarak çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettirmiştir. O herşeyi işiten, herşeyi görendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bütün varlıkların tespihi o kudretdir ki, ayetlerimizden bazılarını kendisine gösterelim/kendisini ayetlerimizden bir parça olarak gösterelim diye kulunu, gecenin birinde Mescit-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya yürütmüştür. Hiç kuşkusuz, O'dur Semî' ve Basîr.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}