» 17 / Isrâ  49:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 49
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالُوا (VGELVE) = ve ḳālū : ve dediler ki
2. أَإِذَا (ÊÎZ̃E) = eiƶā : mi?
3. كُنَّا (KNE) = kunnā : biz iken
4. عِظَامًا (AƵEME) = ǐZāmen : kemikler
5. وَرُفَاتًا (VRFETE) = ve rufāten : ve ufalanmış toprak
6. أَإِنَّا (ÊÎNE) = einnā : biz miyiz?
7. لَمَبْعُوثُونَ (LMBAVS̃VN) = lemeb'ǔṧūne : diriltilecek
8. خَلْقًا (ḢLGE) = ḣalḳan : yaratılışla
9. جَدِيدًا (CD̃YD̃E) = cedīden : yeni bir
ve dediler ki | mi? | biz iken | kemikler | ve ufalanmış toprak | biz miyiz? | diriltilecek | yaratılışla | yeni bir |

[GVL] [] [KVN] [AƵM] [RFT] [] [BAS̃] [ḢLG] [CD̃D̃]
VGELVE ÊÎZ̃E KNE AƵEME VRFETE ÊÎNE LMBAVS̃VN ḢLGE CD̃YD̃E

ve ḳālū eiƶā kunnā ǐZāmen ve rufāten einnā lemeb'ǔṧūne ḣalḳan cedīden
وقالوا أإذا كنا عظاما ورفاتا أإنا لمبعوثون خلقا جديدا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 49
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve dediler ki And they say,
أإذا | ÊÎZ̃E eiƶā mi? """Is it when"
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz iken we are
عظاما ع ظ م | AƵM AƵEME ǐZāmen kemikler bones
ورفاتا ر ف ت | RFT VRFETE ve rufāten ve ufalanmış toprak and crumbled particles,
أإنا | ÊÎNE einnā biz miyiz? will we
لمبعوثون ب ع ث | BAS̃ LMBAVS̃VN lemeb'ǔṧūne diriltilecek surely (be) resurrected
خلقا خ ل ق | ḢLG ḢLGE ḣalḳan yaratılışla (as) a creation
جديدا ج د د | CD̃D̃ CD̃YD̃E cedīden yeni bir "new."""

17:49 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dediler ki | mi? | biz iken | kemikler | ve ufalanmış toprak | biz miyiz? | diriltilecek | yaratılışla | yeni bir |

[GVL] [] [KVN] [AƵM] [RFT] [] [BAS̃] [ḢLG] [CD̃D̃]
VGELVE ÊÎZ̃E KNE AƵEME VRFETE ÊÎNE LMBAVS̃VN ḢLGE CD̃YD̃E

ve ḳālū eiƶā kunnā ǐZāmen ve rufāten einnā lemeb'ǔṧūne ḣalḳan cedīden
وقالوا أإذا كنا عظاما ورفاتا أإنا لمبعوثون خلقا جديدا

[ق و ل] [] [ك و ن] [ع ظ م] [ر ف ت] [] [ب ع ث] [خ ل ق] [ج د د]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 49
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve dediler ki And they say,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أإذا | ÊÎZ̃E eiƶā mi? """Is it when"
,,Zel,Elif,
,,700,1,
INTG – prefixed interrogative alif
T – time adverb
الهمزة همزة استفهام
ظرف زمان
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz iken we are
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
عظاما ع ظ م | AƵM AƵEME ǐZāmen kemikler bones
Ayn,Zı,Elif,Mim,Elif,
70,900,1,40,1,
"N – accusative masculine plural indefinite noun → Bone"
اسم منصوب
ورفاتا ر ف ت | RFT VRFETE ve rufāten ve ufalanmış toprak and crumbled particles,
Vav,Re,Fe,Elif,Te,Elif,
6,200,80,1,400,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
أإنا | ÊÎNE einnā biz miyiz? will we
,,Nun,Elif,
,,50,1,
INTG – prefixed interrogative alif
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الهمزة همزة استفهام
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لمبعوثون ب ع ث | BAS̃ LMBAVS̃VN lemeb'ǔṧūne diriltilecek surely (be) resurrected
Lam,Mim,Be,Ayn,Vav,Se,Vav,Nun,
30,40,2,70,6,500,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural passive participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
خلقا خ ل ق | ḢLG ḢLGE ḣalḳan yaratılışla (as) a creation
Hı,Lam,Gaf,Elif,
600,30,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
جديدا ج د د | CD̃D̃ CD̃YD̃E cedīden yeni bir "new."""
Cim,Dal,Ye,Dal,Elif,
3,4,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالُوا: ve dediler ki | أَإِذَا: mi? | كُنَّا: biz iken | عِظَامًا: kemikler | وَرُفَاتًا: ve ufalanmış toprak | أَإِنَّا: biz miyiz? | لَمَبْعُوثُونَ: diriltilecek | خَلْقًا: yaratılışla | جَدِيدًا: yeni bir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالوا WGELWE ve dediler ki | أإذا ÊÎZ̃E mi? | كنا KNE biz iken | عظاما AƵEME kemikler | ورفاتا WRFETE ve ufalanmış toprak | أإنا ÊÎNE biz miyiz? | لمبعوثون LMBAWS̃WN diriltilecek | خلقا ḢLGE yaratılışla | جديدا CD̃YD̃E yeni bir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳālū: ve dediler ki | eiƶā: mi? | kunnā: biz iken | ǐZāmen: kemikler | ve rufāten: ve ufalanmış toprak | einnā: biz miyiz? | lemeb'ǔṧūne: diriltilecek | ḣalḳan: yaratılışla | cedīden: yeni bir |
Kırık Meal (Transcript) : |VGELVE: ve dediler ki | ÊÎZ̃E: mi? | KNE: biz iken | AƵEME: kemikler | VRFETE: ve ufalanmış toprak | ÊÎNE: biz miyiz? | LMBAVS̃VN: diriltilecek | ḢLGE: yaratılışla | CD̃YD̃E: yeni bir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz dediler, kemik ve toz haline geldikten sonra mı yeniden halk edilecek, dirileceğiz?
Adem Uğur : Bir de onlar dediler ki: Sahi biz, bir kemik yığını ve kokuşmuş bir toprak olmuş iken, yepyeni bir hilkatte diriltileceğiz, öyle mi!
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Kemik yığını ve toz toprak olduktan sonra, biz mi gerçekten yepyeni bir yaradılış ile bâ'solunacaklarız?"
Ahmet Tekin : Bir de onlar: 'Sahi biz, bir kemik yığını, kokmuş toz toprak olmuşken mi; yepyeni bir hilkat, yepyeni bir yaratılışla mı, biz mi diriltileceğiz?' diyorlar.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Kemikler ve ufalanmış toz haline geldikten sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Ali Fikri Yavuz : Bir de şöyle dediler: “-Biz, kemik ve toz yığını olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?”
Bekir Sadak : «Biz kemik ve ufalanmis toprak oldugumuz zaman, yeniden mutlaka dirilecek miyiz? derler.
Celal Yıldırım : Biz kemik (yığını) ve ufalanmış toz haline geldiğimiz zaman, biz mi yepyeni bir yaratık olarak diriltilip kaldırılacağız? derler.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?”
Diyanet İşleri (eski) : 'Biz kemik ve ufalanmış toprak olduğumuz zaman, yeniden mutlaka dirilecek miyiz? derler.
Diyanet Vakfi : Bir de onlar dediler ki: Sahi biz, bir kemik yığını ve kokuşmuş bir toprak olmuş iken, yepyeni bir hilkatte diriltileceğiz, öyle mi!
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Kemik ve ufak parçalar haline geldikten sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?!'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de onlar dediler ki: «Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de dediler ki: «Biz bir sürü kemik olduğumuz ve ufalanıp tozduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de dediler ki: biz bir sürü kemik olduğumuz ve ufalanıp tozduğumuz vakıt mı cidden biz mi yeni bir hılkatle ba's olunacağız?
Fizilal-il Kuran : Dediler ki; «Biz kemik ve toz haline dönüştükten sonra diriltilerek yaradılışın yeni bir aşamasına mı geçeceğiz?
Gültekin Onan : Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Hakkı Yılmaz : Ve onlar dediler ki: “Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz, yeni bir oluşturuluşla diriltilecek miyiz?”
Hasan Basri Çantay : Dediler ki: «Biz bir sürü kemik, kırıntı ve döküntü (haalinde bir toprak) olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz»?
Hayrat Neşriyat : Ve dediler ki: '(Biz) bir kemik yığını ve ufalanmış bir toprak hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltilecek kimseleriz?'
İbni Kesir : Ve dediler ki: Biz, kemik ve ufalanmış toprak olduğumuzda mı, cidden biz yeni bir yaratılışla diriltilecek miyiz?
İskender Evrenosoğlu : Ve “Biz, kemik ve kırıntı (ufalanmış toprak) olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz, mutlaka yeni bir yaratılışla mı beas edileceğiz (diriltileceğiz)?” dediler.
Muhammed Esed : Ve onlar (bir de şöyle) diyorlar: "Demek biz kemiğe, toza toprağa dönüştükten sonra, gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi?"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve dediler ki: «Biz kemikler ve döküntüler olduğumuz zaman mı, biz mi yeni bir yaradılmış olarak elbette diriltileceğiz?»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Biz bir kemik yığını ve ufalanmış bir toprak olduktan sonra mı, biz mi yeniden dirilecekmişiz?”
Şaban Piriş : “Biz kemik ve ufalanmış toprak olduğumuz zaman, yeni bir yaratılışla mı diriltileceğiz?“ derler.
Suat Yıldırım : Bir de şöyle dediler: "Sahi, biz kupkuru kemik yığını ve ufalanmış toz haline geldiğimiz zaman, biz mi yeniden yaratılıp dirileceğiz! (bu olacak iş değil!)"
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, ufalanıp toprak olduktan sonra mı sâhiden biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?»
Ümit Şimşek : Bir de diyorlar ki: 'Biz kemik olup toza toprağa karıştıktan sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Biz bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}