: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: ancak hariç | رَحْمَةً: rahmeti | مِنْ: | رَبِّكَ: Rabbinin | إِنَّ: çünkü | فَضْلَهُ: O'nun lutfu | كَانَ: | عَلَيْكَ: sana olan | كَبِيرًا: cidden büyüktür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLEancak hariç | رحمة RḪMTrahmeti | من MN | ربك RBKRabbinin | إن ÎNçünkü | فضله FŽLHO'nun lutfu | كان KEN | عليك ALYKsana olan | كبيرا KBYREcidden büyüktür |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: ancak hariç | raHmeten: rahmeti | min: | rabbike: Rabbinin | inne: çünkü | feDlehu: O'nun lutfu | kāne: | ǎleyke: sana olan | kebīran: cidden büyüktür |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: ancak hariç | RḪMT: rahmeti | MN: | RBK: Rabbinin | ÎN: çünkü | FŽLH: O'nun lutfu | KEN: | ALYK: sana olan | KBYRE: cidden büyüktür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak Rabbinin rahmeti onu korumuştur; gerçekten de onun lütfü, ihsânı pek büyüktür sana.
Adem Uğur : Ancak Rabbinin rahmeti (sayesinde Kur'an bâki kalmıştır). Çünkü O'nun sana lütufkârlığı çok büyüktür.
Ahmed Hulusi : Rabbinden olan bir Rahmet dışında! Muhakkak ki O'nun senin üzerine olan lütfu çok büyüktür!
Ahmet Tekin : Ancak Rabbinin rahmeti sayesinde Kur’ân bâki kalmıştır. Onun sana olan lütufkârlığı çok büyüktür.
Ahmet Varol : Ancak (onu bırakması) Rabbinin bir rahmetidir. Şüphesiz O'nun senin üzerindeki lütfu büyüktür.
Ali Bulaç : (Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka (sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür.
Ali Fikri Yavuz : Fakat Kur’ân’ı kalbinde ezberlemen, ancak Rabbinin bir ihsanıdır. Gerçekten O’nun, senin üzerindeki ihsânı çok büyüktür.
Bekir Sadak : Bunu yapmayisi ancak Rabbinin sana merhamet etmesindendir. unku O'nun sana olan nimeti buyuktur.
Celal Yıldırım : Ancak Rabbinden bir rahmet (onu gidermiştir. Şüphesiz ki O'nun sana iyilik ve ikramı pek büyüktür.
Diyanet İşleri : Ancak Rabbin’den bir rahmet olarak böyle yapmadık. Çünkü O’nun sana olan lütfu büyüktür.
Diyanet İşleri (eski) : Bunu yapmayışı ancak Rabbinin sana merhamet etmesindendir. Çünkü O'nun sana olan nimeti büyüktür.
Diyanet Vakfi : Ancak Rabbinin rahmeti (sayesinde Kur'an bâki kalmıştır). Çünkü O'nun sana lütufkârlığı çok büyüktür.
Edip Yüksel : Ancak Rabbinin rahmeti var... O'nun sana olan nimeti büyüktür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadık). Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (vahyettiklerini ortadan kaldırma işini) yapmadık. Gerçekten O'nun sana olan lütfü çok büyüktür.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ancak rabbından bir rahmet başka, hakıkat senin üzerinde onun fazlı pek büyük bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Bunun böyle olmayışı, Rabbinin sana yönelik rahmetidir. Onun sana yönelik lütfu büyüktür.
Gültekin Onan : (Vahyi sende bırakan) rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür.
Hakkı Yılmaz : Rabbinden bir rahmet olarak Biz bunu yapmadık. Gerçekten O'nun senin üzerindeki armağanları çok büyüktür.
Hasan Basri Çantay : Ancak Rabbinden olan bir rahmetdir (ki onu ibkaa etmişdir). Hakıykat, Onun, senin üzerindeki fazl (-u keremi) büyükdür.
Hayrat Neşriyat : Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (Kur’ân’ı ortadan kaldırmadık); gerçekten O’nun, senin üzerindeki ihsânı (çok) büyüktür.
İbni Kesir : Ancak Rabbından bir rahmet iledir. Muhakkak ki O'nun sana olan lutfu, pek büyüktür.
İskender Evrenosoğlu : (Bu) sadece Rabbinden bir rahmettir. Muhakkak ki O'nun (Rabbinin), senin üzerindeki fazlı büyüktür.
Muhammed Esed : (Böyle bir şey olmuyorsa bu) yalnızca Rabbinden bir rahmet nedeniyledir: gerçekten de O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ancak Rabbinden bir rahmettir ki, (O vahyetiğini gidermiyor) şüphe yok ki, O'nun inâyeti senin üzerinde pek büyüktür.
Ömer Öngüt : Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (bâki kalmıştır). Çünkü O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Şaban Piriş : Ancak, Rabbinden bir rahmettir. Onun üzerindeki ikramı çok büyüktür.
Suat Yıldırım : Ama böyle yapmayıp Kur’ân âyetlerini muhafaza etmesi, sırf Rabbinin ihsanının sonucudur. Gerçekten O’nun sana olan lütfu pek büyüktür.
Süleyman Ateş : Ancak Rabbin sana acıyarak âyetlerini geri almamaktadır. Çünkü O'nun sana olan lutfu cidden büyüktür.
Tefhim-ul Kuran : (Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür.
Ümit Şimşek : Sana vahyettiklerimiz ancak Rabbinden bir rahmet ile korunur. Gerçekten de senin üzerinde Onun pek büyük lütfu vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ancak, Rabbinden bir rahmet müstesna. Kuşkusuz, O'nun sana lütfu pek büyüktür.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]