» 17 / Isrâ  36:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 36
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
2. تَقْفُ (TGF) = teḳfu : ardına düşme
3. مَا (ME) = mā : şeyin
4. لَيْسَ (LYS) = leyse : olmayan
5. لَكَ (LK) = leke : senin
6. بِهِ (BH) = bihi : hakkında
7. عِلْمٌ (ALM) = ǐlmun : bilgin
8. إِنَّ (ÎN) = inne : çünkü
9. السَّمْعَ (ELSMA) = s-sem'ǎ : kulak
10. وَالْبَصَرَ (VELBṦR) = velbeSara : ve göz
11. وَالْفُؤَادَ (VELFÙED̃) = velfu'āde : ve gönül
12. كُلُّ (KL) = kullu : hepsi
13. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : bunların
14. كَانَ (KEN) = kāne :
15. عَنْهُ (ANH) = ǎnhu : o(yaptığı)ndan
16. مَسْئُولًا (MSÙVLE) = mes'ūlen : sorumludur
ve | ardına düşme | şeyin | olmayan | senin | hakkında | bilgin | çünkü | kulak | ve göz | ve gönül | hepsi | bunların | | o(yaptığı)ndan | sorumludur |

[] [GFV] [] [LYS] [] [] [ALM] [] [SMA] [BṦR] [FED̃] [KLL] [] [KVN] [] [SEL]
VLE TGF ME LYS LK BH ALM ÎN ELSMA VELBṦR VELFÙED̃ KL ÊVLÙK KEN ANH MSÙVLE

ve lā teḳfu leyse leke bihi ǐlmun inne s-sem'ǎ velbeSara velfu'āde kullu ulāike kāne ǎnhu mes'ūlen
ولا تقف ما ليس لك به علم إن السمع والبصر والفؤاد كل أولئك كان عنه مسئولا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 36
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And (do) not
تقف ق ف و | GFV TGF teḳfu ardına düşme pursue
ما | ME şeyin what
ليس ل ي س | LYS LYS leyse olmayan not
لك | LK leke senin you have
به | BH bihi hakkında of it
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmun bilgin any knowledge.
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak the hearing,
والبصر ب ص ر | BṦR VELBṦR velbeSara ve göz and the sight,
والفؤاد ف ا د | FED̃ VELFÙED̃ velfu'āde ve gönül and the heart
كل ك ل ل | KLL KL kullu hepsi all
أولئك | ÊVLÙK ulāike bunların those
كان ك و ن | KVN KEN kāne will be
عنه | ANH ǎnhu o(yaptığı)ndan [about it]
مسئولا س ا ل | SEL MSÙVLE mes'ūlen sorumludur questioned.

17:36 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | ardına düşme | şeyin | olmayan | senin | hakkında | bilgin | çünkü | kulak | ve göz | ve gönül | hepsi | bunların | | o(yaptığı)ndan | sorumludur |

[] [GFV] [] [LYS] [] [] [ALM] [] [SMA] [BṦR] [FED̃] [KLL] [] [KVN] [] [SEL]
VLE TGF ME LYS LK BH ALM ÎN ELSMA VELBṦR VELFÙED̃ KL ÊVLÙK KEN ANH MSÙVLE

ve lā teḳfu leyse leke bihi ǐlmun inne s-sem'ǎ velbeSara velfu'āde kullu ulāike kāne ǎnhu mes'ūlen
ولا تقف ما ليس لك به علم إن السمع والبصر والفؤاد كل أولئك كان عنه مسئولا

[] [ق ف و] [] [ل ي س] [] [] [ع ل م] [] [س م ع] [ب ص ر] [ف ا د] [ك ل ل] [] [ك و ن] [] [س ا ل]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 36
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تقف ق ف و | GFV TGF teḳfu ardına düşme pursue
Te,Gaf,Fe,
400,100,80,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
ما | ME şeyin what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ليس ل ي س | LYS LYS leyse olmayan not
Lam,Ye,Sin,
30,10,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض من اخوات «كان»
لك | LK leke senin you have
Lam,Kef,
30,20,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
به | BH bihi hakkında of it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmun bilgin any knowledge.
Ayn,Lam,Mim,
70,30,40,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak the hearing,
Elif,Lam,Sin,Mim,Ayn,
1,30,60,40,70,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
والبصر ب ص ر | BṦR VELBṦR velbeSara ve göz and the sight,
Vav,Elif,Lam,Be,Sad,Re,
6,1,30,2,90,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
والفؤاد ف ا د | FED̃ VELFÙED̃ velfu'āde ve gönül and the heart
Vav,Elif,Lam,Fe,,Elif,Dal,
6,1,30,80,,1,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
كل ك ل ل | KLL KL kullu hepsi all
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
أولئك | ÊVLÙK ulāike bunların those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
كان ك و ن | KVN KEN kāne will be
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عنه | ANH ǎnhu o(yaptığı)ndan [about it]
Ayn,Nun,He,
70,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
مسئولا س ا ل | SEL MSÙVLE mes'ūlen sorumludur questioned.
Mim,Sin,,Vav,Lam,Elif,
40,60,,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve | تَقْفُ: ardına düşme | مَا: şeyin | لَيْسَ: olmayan | لَكَ: senin | بِهِ: hakkında | عِلْمٌ: bilgin | إِنَّ: çünkü | السَّمْعَ: kulak | وَالْبَصَرَ: ve göz | وَالْفُؤَادَ: ve gönül | كُلُّ: hepsi | أُولَٰئِكَ: bunların | كَانَ: | عَنْهُ: o(yaptığı)ndan | مَسْئُولًا: sorumludur |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve | تقف TGF ardına düşme | ما ME şeyin | ليس LYS olmayan | لك LK senin | به BH hakkında | علم ALM bilgin | إن ÎN çünkü | السمع ELSMA kulak | والبصر WELBṦR ve göz | والفؤاد WELFÙED̃ ve gönül | كل KL hepsi | أولئك ÊWLÙK bunların | كان KEN | عنه ANH o(yaptığı)ndan | مسئولا MSÙWLE sorumludur |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve | teḳfu: ardına düşme | : şeyin | leyse: olmayan | leke: senin | bihi: hakkında | ǐlmun: bilgin | inne: çünkü | s-sem'ǎ: kulak | velbeSara: ve göz | velfu'āde: ve gönül | kullu: hepsi | ulāike: bunların | kāne: | ǎnhu: o(yaptığı)ndan | mes'ūlen: sorumludur |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve | TGF: ardına düşme | ME: şeyin | LYS: olmayan | LK: senin | BH: hakkında | ALM: bilgin | ÎN: çünkü | ELSMA: kulak | VELBṦR: ve göz | VELFÙED̃: ve gönül | KL: hepsi | ÊVLÙK: bunların | KEN: | ANH: o(yaptığı)ndan | MSÙVLE: sorumludur |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrâr etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan.
Adem Uğur : Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.
Ahmed Hulusi : Hakkında ilmin olmayan şeyin ardına düşme (zanla karar verme)! Muhakkak ki sem' (algılama), basar (değerlendirme) ve fuad (Esmâ mânâ özelliklerini beyne yansıtıcılar - {kalp nöronları ana rahminde 120. günde kendilerini beyne kopyalar ve beyinden devam eder}), işte onların hepsi ondan mesûldür!
Ahmet Tekin : Hakkında bilgin olmayan alanlarda konuşma, görmediğin, duymadığın, bilmediğin konulara takılıp insanlara iftira etme. Çünkü kulak, göz, gönül ve akıl bunların her biri, yaptıklarından sorumludur.
Ahmet Varol : Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Şüphesiz kulak, göz ve kalb; bunların tümü ondan sorumludur.
Ali Bulaç : Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur.
Ali Fikri Yavuz : Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardınca gitme, çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur.
Bekir Sadak : Bilmedigin seyin ardina dusme; dogrusu kulak, goz ve kalp, bunlarin hepsi o seyden sorumlu olur.
Celal Yıldırım : Bilmediğin bir şeyin ardına düşme; çünkü doğrusu kulak, göz ve kalb, bunların herbiri ondan (ardına düştüğün şeyden) sorumludur.
Diyanet İşleri : Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.
Diyanet İşleri (eski) : Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.
Diyanet Vakfi : Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.
Edip Yüksel : Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardınca gitme; çünkü kulak, göz, gönül; bunların her biri ondan sorumludur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de hiç bilmediğin bir şey'in ardınca gitme, çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri ondan mes'ul bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz.
Gültekin Onan : Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve yürek (fuade), bunların hepsi ondan sorumludur.
Hakkı Yılmaz : Ve hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Şüphesiz kulak, göz, gönül, bunların her biri ondan sorumludurlar.
Hasan Basri Çantay : Senin için hakkında bir bilgi haasıl olmayan şey'in ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalb: Bunların her biri bundan mes'uldür.
Hayrat Neşriyat : Hakkında bilgi sâhibi olmadığın bir şeyin ardına da düşme! Çünki kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan mes’ûldür.
İbni Kesir : Hakkında bilgin olmadığı şey üzerinde durma. Çünkü kulak da, göz de, kalb de bütün bunlar ondan sorumludurlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve (hakkında) ilmin olmayan bir şeyin ardına düşme (karışma) (açıklamaya çalışma)! Muhakkak ki işitme, görme ve idrak, onların hepsi, ondan (takfu'dan) mesul (sorumlu) oldu (mesuldürler).
Muhammed Esed : Bilmediğin şeyin ardına düşme; çünkü, işitme duyusu, görme duyusu ve kalp, bunların hepsi (Hesap Günü'nde) bundan sorguya çekilecektir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve senin için kendisine bilgi olmayan bir şeyin arkasına düşme. Şüphe yok ki kulak, göz, gönül, hepsinden (sahibi) sorulmuş olacaktır.
Ömer Öngüt : Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.
Şaban Piriş : Bilmediğin bir şeyin ardına düşme; zira kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.
Suat Yıldırım : Bilmediğin şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz, kalb gibi azaların hepsi de sorguya çekilecektir.
Süleyman Ateş : Bilmediğin bir şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi o(yaptığı)ndan sorumludur.
Tefhim-ul Kuran : Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur.
Ümit Şimşek : Bilmediğin şeyin peşine takılma. Çünkü kulak olsun, göz olsun, kalp olsun, hepsi bundan sorumlu tutulmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk : Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}