» 17 / Isrâ  Suresi:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50

Kırık Meal (Harekesiz) Meali
|سبحان SBḪEN eksiklikten uzaktır | الذي ELZ̃Y O (Allah) ki | أسرى ÊSR yürüttü | بعبده BABD̃H kulunu | ليلا LYLE gecenin bir vaktinde | من MN | المسجد ELMSCD̃ Mescid-i | الحرام ELḪREM Haram'dan | إلى ÎL | المسجد ELMSCD̃ Mescid-i | الأقصى ELÊGṦ Aksa'ya | الذي ELZ̃Y öyle ki | باركنا BERKNE bereketli kıldığımız | حوله ḪWLH çevresini | لنريه LNRYH kendisine göstermemiz için | من MN bir bölümünü | آياتنا ËYETNE ayetlerimizden | إنه ÎNH gerçekten | هو HW O | السميع ELSMYA işitendir | البصير ELBṦYR görendir | (17:1)
|وآتينا W ËTYNE ve biz verdik | موسى MWS Musa'ya | الكتاب ELKTEB Kitabı | وجعلناه WCALNEH ve onu yaptık | هدى HD̃ bir kılavuz | لبني LBNY oğullarına | إسرائيل ÎSREÙYL İsrail | ألا ÊLE diye | تتخذوا TTḢZ̃WE edinmeyin | من MN | دوني D̃WNY benden başka | وكيلا WKYLE bir vekil | (17:2)
|ذرية Z̃RYT çocukları | من MN kimselerin | حملنا ḪMLNE taşıdığımız | مع MA ile beraber | نوح NWḪ Nuh | إنه ÎNH doğrusu o | كان KEN idi | عبدا ABD̃E bir kul | شكورا ŞKWRE çok şükreden | (17:3)
|وقضينا WGŽYNE ve şu hükmü verdik | إلى ÎL | بني BNY oğullarına | إسرائيل ÎSREÙYL İsrail | في FY | الكتاب ELKTEB Kitapta | لتفسدن LTFSD̃N bozgunculuk yapacaksınız | في FY | الأرض ELÊRŽ o ülkede | مرتين MRTYN iki kez | ولتعلن WLTALN ve çok böbürleneceksiniz | علوا ALWE büyüklenme ile | كبيرا KBYRE kibirli | (17:4)
|فإذا FÎZ̃E ne zaman ki | جاء CEÙ gelince | وعد WAD̃ zamanı | أولاهما ÊWLEHME birincisinin | بعثنا BAS̃NE gönderdik | عليكم ALYKM üzerinize | عبادا ABED̃E kullarımızı | لنا LNE bizim | أولي ÊWLY çok güçlü | بأس BÊS çok güçlü | شديد ŞD̃YD̃ çok güçlü | فجاسوا FCESWE (sizi) araştırdılar | خلال ḢLEL aralarına girip | الديار ELD̃YER evlerin | وكان WKEN idi | وعدا WAD̃E bir va'd | مفعولا MFAWLE yapılması gereken | (17:5)
|ثم S̃M sonra | رددنا RD̃D̃NE verdik | لكم LKM size | الكرة ELKRT tekrar | عليهم ALYHM onları yenme imkanı | وأمددناكم WÊMD̃D̃NEKM ve sizi destekledik | بأموال BÊMWEL mallarla | وبنين WBNYN ve oğullarla | وجعلناكم WCALNEKM ve yaptık sizi | أكثر ÊKS̃R daha çok | نفيرا NFYRE savaşçılarınızı | (17:6)
|إن ÎN eğer | أحسنتم ÊḪSNTM iyilik ederseniz | أحسنتم ÊḪSNTM iyilik etmiş olursunuz | لأنفسكم LÊNFSKM kendinize | وإن WÎN ve eğer | أسأتم ÊSÊTM kötülük ederseniz | فلها FLHE o da aleyhinizedir | فإذا FÎZ̃E ne zaman ki | جاء CEÙ gelince | وعد WAD̃ zamanı | الآخرة EL ËḢRT sonuncusunun | ليسوءوا LYSWÙWE kötü duruma soksunlar diye | وجوهكم WCWHKM yüzlerinizi | وليدخلوا WLYD̃ḢLWE ve girsinler diye | المسجد ELMSCD̃ Mescid'e (Kudüs'e) | كما KME gibi | دخلوه D̃ḢLWH girdikleri | أول ÊWL ilk | مرة MRT kez | وليتبروا WLYTBRWE ve mahvetsinler diye | ما ME şeyleri | علوا ALWE ele geçirdikleri | تتبيرا TTBYRE helak ederek | (17:7)
|عسى AS belki | ربكم RBKM Rabbiniz | أن ÊN | يرحمكم YRḪMKM size acır | وإن WÎN ve eğer | عدتم AD̃TM siz dönerseniz | عدنا AD̃NE biz de döneriz | وجعلنا WCALNE ve yapmışızdır | جهنم CHNM cehennemi | للكافرين LLKEFRYN kafirler için | حصيرا ḪṦYRE kuşatıcı | (17:8)
|إن ÎN gerçekten | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an | يهدي YHD̃Y iletir | للتي LLTY ki | هي HY o | أقوم ÊGWM doğrultur | ويبشر WYBŞR ve müjdeler | المؤمنين ELMÙMNYN mü'minleri | الذين ELZ̃YN kimseler | يعملون YAMLWN yapan | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | أن ÊN | لهم LHM onlara | أجرا ÊCRE bir ecir | كبيرا KBYRE büyük | (17:9)
|وأن WÊN ve şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmayan(lara) | بالآخرة BEL ËḢRT Ahirete | أعتدنا ÊATD̃NE hazırlamışızdır | لهم LHM onlara | عذابا AZ̃EBE bir azab | أليما ÊLYME acıklı | (17:10)
|ويدع WYD̃A ve du'a etmektedir | الإنسان ELÎNSEN insan | بالشر BELŞR şerre | دعاءه D̃AEÙH du'a eder (gibi) | بالخير BELḢYR hayra | وكان WKEN ve | الإنسان ELÎNSEN insan | عجولا ACWLE pek acelecidir | (17:11)
|وجعلنا WCALNE ve biz yaptık | الليل ELLYL geceyi | والنهار WELNHER ve gündüzü | آيتين ËYTYN iki ayet | فمحونا FMḪWNE (sonra) sildik | آية ËYT ayetini | الليل ELLYL gecenin | وجعلنا WCALNE ve yaptık | آية ËYT ayetini | النهار ELNHER gündüz | مبصرة MBṦRT aydınlatıcı | لتبتغوا LTBTĞWE aramanız için | فضلا FŽLE lutfunu | من MN | ربكم RBKM Rabbinizin | ولتعلموا WLTALMWE ve bilmeniz için | عدد AD̃D̃ sayısını | السنين ELSNYN yılların | والحساب WELḪSEB ve hesabı | وكل WKL her | شيء ŞYÙ şeyi | فصلناه FṦLNEH anlattık | تفصيلا TFṦYLE açık açık | (17:12)
|وكل WKL her | إنسان ÎNSEN insanın | ألزمناه ÊLZMNEH bağladık | طائره ŦEÙRH kuşunu (kaderini) | في FY | عنقه ANGH boynuna | ونخرج WNḢRC ve çıkarırız | له LH onun için | يوم YWM günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | كتابا KTEBE bir Kitap | يلقاه YLGEH bulacağı | منشورا MNŞWRE açılmış olarak | (17:13)
|اقرأ EGRÊ oku | كتابك KTEBK Kitabını | كفى KF yeter | بنفسك BNFSK kendi nefsin | اليوم ELYWM bugün | عليك ALYK sana | حسيبا ḪSYBE hesapçı olarak | (17:14)
|من MN kim | اهتدى EHTD̃ hihayeti seçerse | فإنما FÎNME şüphesiz | يهتدي YHTD̃Y seçmiş olur | لنفسه LNFSH kendisi için | ومن WMN ve kim | ضل ŽL saparsa | فإنما FÎNME şüphesiz | يضل YŽL sapar | عليها ALYHE kendi aleyhine | ولا WLE ve | تزر TZR taşımaz | وازرة WEZRT hiçbir günahkar | وزر WZR günah yükünü | أخرى ÊḢR başkasının | وما WME ve | كنا KNE değiliz | معذبين MAZ̃BYN biz azab edecek | حتى ḪT sürece | نبعث NBAS̃ göndermedikçe | رسولا RSWLE elçi | (17:15)
|وإذا WÎZ̃E ve zaman | أردنا ÊRD̃NE biz istediğimiz | أن ÊN | نهلك NHLK helak etmek | قرية GRYT bir kenti | أمرنا ÊMRNE emrederiz | مترفيها MTRFYHE onun varlıklılarına | ففسقوا FFSGWE kötü işler yaparlar | فيها FYHE orada | فحق FḪG böylece gerekli olur | عليها ALYHE onlara | القول ELGWL (azab) karar(ı) | فدمرناها FD̃MRNEHE biz de orayı yıkarız | تدميرا TD̃MYRE darmadağın | (17:16)
|وكم WKM ve nice | أهلكنا ÊHLKNE helak ettik | من MN | القرون ELGRWN kuşakları | من MN | بعد BAD̃ sonra | نوح NWḪ Nuh'dan | وكفى WKF ve yeter | بربك BRBK Rabbin | بذنوب BZ̃NWB günahlarını | عباده ABED̃H kullarının | خبيرا ḢBYRE haber alıcı | بصيرا BṦYRE görücü olarak | (17:17)
|من MN kim | كان KEN ise | يريد YRYD̃ istiyor (dünyayı) | العاجلة ELAECLT acele olanı | عجلنا ACLNE çabucak veririz | له LH ona | فيها FYHE orada | ما ME kadar | نشاء NŞEÙ dilediğimiz | لمن LMN kimseye | نريد NRYD̃ istediğimiz | ثم S̃M sonra | جعلنا CALNE (yerini) yaparız | له LH ona | جهنم CHNM cehennem | يصلاها YṦLEHE oraya girer | مذموما MZ̃MWME kınanmış olarak | مدحورا MD̃ḪWRE ve kovulmuş olarak | (17:18)
|ومن WMN ve kim de | أراد ÊRED̃ isterse | الآخرة EL ËḢRT ahireti | وسعى WSA ve çalışırsa | لها LHE ona | سعيها SAYHE yaraşır biçimde | وهو WHW ve o | مؤمن MÙMN inanarak | فأولئك FÊWLÙK öylelerinin | كان KEN | سعيهم SAYHM çalışmalarının | مشكورا MŞKWRE karşılığı verilir | (17:19)
|كلا KLE hepsine | نمد NMD̃ uzatırız | هؤلاء HÙLEÙ onlara da | وهؤلاء WHÙLEÙ ve onlara da | من MN -ndan | عطاء AŦEÙ mükafatı- | ربك RBK Rabbinin | وما WME ve | كان KEN değildir | عطاء AŦEÙ hediyesi | ربك RBK Rabbinin | محظورا MḪƵWRE kısıtlanmış | (17:20)
|انظر ENƵR bak | كيف KYF nasıl | فضلنا FŽLNE üstün yaptık | بعضهم BAŽHM onların kimini | على AL üzerine | بعض BAŽ kimi | وللآخرة WLL ËḢRT elbette ahiret | أكبر ÊKBR daha büyüktür | درجات D̃RCET dereceler bakımından | وأكبر WÊKBR ve daha büyüktür | تفضيلا TFŽYLE üstünlük bakımından | (17:21)
|لا LE asla | تجعل TCAL edinme | مع MA ile beraber | الله ELLH Allah | إلها ÎLHE bir tanrı | آخر ËḢR başka | فتقعد FTGAD̃ sonra oturup kalırsın | مذموما MZ̃MWME kınanmış olarak | مخذولا MḢZ̃WLE ve yalnız başına bırakılmış olarak | (17:22)
|وقضى WGŽ ve emretti | ربك RBK Rabbin | ألا ÊLE | تعبدوا TABD̃WE tapmamanızı | إلا ÎLE başkasına | إياه ÎYEH kendisinden | وبالوالدين WBELWELD̃YN ve anaya babaya | إحسانا ÎḪSENE iyilik etmenizi | إما ÎME | يبلغن YBLĞN ulaşırsa | عندك AND̃K senin yanında | الكبر ELKBR ihtiyarlık çağına | أحدهما ÊḪD̃HME ikisinden birisi | أو ÊW yahut | كلاهما KLEHME her ikisi | فلا FLE sakın | تقل TGL deme | لهما LHME onlara | أف ÊF Öf! | ولا WLE ve | تنهرهما TNHRHME onları azarlama | وقل WGL söyle | لهما LHME onlara | قولا GWLE bir söz | كريما KRYME güzel | (17:23)
|واخفض WEḢFŽ ve indir | لهما LHME onlara | جناح CNEḪ kanadını | الذل ELZ̃L küçülme | من MN dolayı | الرحمة ELRḪMT acımadan | وقل WGL ve deki | رب RB Rabbim | ارحمهما ERḪMHME sen de bunlara acı | كما KME | ربياني RBYENY beni nasıl yetiştirdilerse | صغيرا ṦĞYRE küçükken | (17:24)
|ربكم RBKM Rabbiniz | أعلم ÊALM daha iyi bilir | بما BME şeyleri | في FY | نفوسكم NFWSKM içlerinizdeki | إن ÎN eğer | تكونوا TKWNWE siz olursanız | صالحين ṦELḪYN iyi kişiler | فإنه FÎNH şüphesiz O | كان KEN | للأوابين LLÊWEBYN tevbe edenleri | غفورا ĞFWRE bağışlayandır | (17:25)
|وآت W ËT ve ver | ذا Z̃E | القربى ELGRB akrabaya | حقه ḪGH hakkını | والمسكين WELMSKYN ve yoksula | وابن WEBN | السبيل ELSBYL ve yolcuya | ولا WLE (fakat) | تبذر TBZ̃R saçıp savurma | تبذيرا TBZ̃YRE savurarak | (17:26)
|إن ÎN çünkü | المبذرين ELMBZ̃RYN savurganlar | كانوا KENWE olmuşlardır | إخوان ÎḢWEN kardeşleri | الشياطين ELŞYEŦYN şeytanların | وكان WKEN ve ise | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | لربه LRBH Rabbine karşı | كفورا KFWRE çok nankördür | (17:27)
|وإما WÎME ve eğer | تعرضن TARŽN yüz çevirecek olursan | عنهم ANHM onlardan | ابتغاء EBTĞEÙ bekleyerek | رحمة RḪMT bir rahmeti | من MN | ربك RBK Rabbinden | ترجوها TRCWHE umduğun | فقل FGL bari söyle | لهم LHM onlara | قولا GWLE bir söz | ميسورا MYSWRE yumuşak | (17:28)
|ولا WLE ve asla | تجعل TCAL yapma | يدك YD̃K el(ler)ini | مغلولة MĞLWLT bağlanmış | إلى ÎL | عنقك ANGK boynuna | ولا WLE ve | تبسطها TBSŦHE açma | كل KL tamamen | البسط ELBSŦ açarak | فتقعد FTGAD̃ sonra kalırsın | ملوما MLWME kınanmış | محسورا MḪSWRE hasret içinde | (17:29)
|إن ÎN şüphesiz | ربك RBK Rabbin | يبسط YBSŦ açar (bol bol verir) | الرزق ELRZG rızkı | لمن LMN kimseye | يشاء YŞEÙ dilediği | ويقدر WYGD̃R ve kısar | إنه ÎNH çünkü O | كان KEN | بعباده BABED̃H kullarını | خبيرا ḢBYRE bilir | بصيرا BṦYRE görür | (17:30)
|ولا WLE | تقتلوا TGTLWE öldürmeyin | أولادكم ÊWLED̃KM çocuklarınızı | خشية ḢŞYT korkusuyla | إملاق ÎMLEG fakirlik | نحن NḪN biz | نرزقهم NRZGHM sizi de besliyoruz | وإياكم WÎYEKM onları da | إن ÎN şüphesiz | قتلهم GTLHM onları öldürmek | كان KEN | خطئا ḢŦÙE günahtır | كبيرا KBYRE büyük | (17:31)
|ولا WLE ve asla | تقربوا TGRBWE yaklaşmayın | الزنا ELZNE zinaya | إنه ÎNH çünkü o | كان KEN | فاحشة FEḪŞT açık bir kötülüktür | وساء WSEÙ ve çok kötü | سبيلا SBYLE bir yoldur | (17:32)
|ولا WLE ve asla | تقتلوا TGTLWE öldürmeyin | النفس ELNFS canı | التي ELTY | حرم ḪRM haram kıldığı | الله ELLH Allah'ın | إلا ÎLE | بالحق BELḪG haksız yere | ومن WMN ve kim | قتل GTL öldürülürse | مظلوما MƵLWME haksızlıkla | فقد FGD̃ muhakkak | جعلنا CALNE vermişizdir | لوليه LWLYH onun velisine | سلطانا SLŦENE bir yetki | فلا FLE fakat | يسرف YSRF aşırı gitmesin | في FY | القتل ELGTL öldürmede | إنه ÎNH çünkü | كان KEN | منصورا MNṦWRE kendisine yardım edilmiştir | (17:33)
|ولا WLE ve asla | تقربوا TGRBWE yaklaşmayın | مال MEL malına | اليتيم ELYTYM yetimin | إلا ÎLE dışında | بالتي BELTY | هي HY o | أحسن ÊḪSN en güzel tarz | حتى ḪT kadar | يبلغ YBLĞ erginlik çağına | أشده ÊŞD̃H erişinceye | وأوفوا WÊWFWE ve yerine getirin | بالعهد BELAHD̃ ahdi | إن ÎN çünkü | العهد ELAHD̃ ahd'den | كان KEN | مسئولا MSÙWLE sorulacaktır | (17:34)
|وأوفوا WÊWFWE tam yapın | الكيل ELKYL ölçüyü | إذا ÎZ̃E zaman | كلتم KLTM ölçtüğünüz | وزنوا WZNWE tartın | بالقسطاس BELGSŦES terazi ile | المستقيم ELMSTGYM doğru | ذلك Z̃LK bu | خير ḢYR daha iyidir | وأحسن WÊḪSN ve daha güzeldir | تأويلا TÊWYLE sonuç bakımından | (17:35)
|ولا WLE ve | تقف TGF ardına düşme | ما ME şeyin | ليس LYS olmayan | لك LK senin | به BH hakkında | علم ALM bilgin | إن ÎN çünkü | السمع ELSMA kulak | والبصر WELBṦR ve göz | والفؤاد WELFÙED̃ ve gönül | كل KL hepsi | أولئك ÊWLÙK bunların | كان KEN | عنه ANH o(yaptığı)ndan | مسئولا MSÙWLE sorumludur | (17:36)
|ولا WLE ve | تمش TMŞ yürüme | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | مرحا MRḪE kabara kabara | إنك ÎNK çünkü sen | لن LN | تخرق TḢRG yırtamazsın | الأرض ELÊRŽ yeri | ولن WLN ve | تبلغ TBLĞ erişemezsin | الجبال ELCBEL dağlara | طولا ŦWLE boyca | (17:37)
|كل KL hepsi | ذلك Z̃LK bunların | كان KEN olandır | سيئه SYÙH kötü | عند AND̃ katında | ربك RBK Rabbinin | مكروها MKRWHE hoş görülmeyen şeylerdir | (17:38)
|ذلك Z̃LK şunlar | مما MME şeyndendir | أوحى ÊWḪ vahyettiği | إليك ÎLYK sana | ربك RBK Rabbinin | من MN -ten | الحكمة ELḪKMT Hikmet- | ولا WLE | تجعل TCAL edinme | مع MA ile bereber | الله ELLH Allah | إلها ÎLHE tanrı | آخر ËḢR başka | فتلقى FTLG sonra atılırsın | في FY | جهنم CHNM cehenneme | ملوما MLWME kınanmış olarak | مدحورا MD̃ḪWRE uzaklaştırılmış olarak | (17:39)
|أفأصفاكم ÊFÊṦFEKM size seçti, (öyle) mi? | ربكم RBKM Rabbiniz | بالبنين BELBNYN oğulları | واتخذ WETḢZ̃ ve edindi (kendisine) | من MN -den | الملائكة ELMLEÙKT melekler- | إناثا ÎNES̃E kadınlar | إنكم ÎNKM gerçekten siz | لتقولون LTGWLWN söylüyorsunuz | قولا GWLE bir söz | عظيما AƵYME büyük (çok tehlikeli) | (17:40)
|ولقد WLGD̃ andolsun | صرفنا ṦRFNE biz türlü biçimlerde anlattık | في FY | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | ليذكروا LYZ̃KRWE düşünüp anlasınlar diye | وما WME fakat (bu) | يزيدهم YZYD̃HM artırmıyor | إلا ÎLE başkasını | نفورا NFWRE nefretlerinden | (17:41)
|قل GL de ki | لو LW eğer | كان KEN olsaydı | معه MAH O'nunla beraber | آلهة ËLHT tanrılar | كما KME gibi | يقولون YGWLWN dedikleri | إذا ÎZ̃E o zaman | لابتغوا LEBTĞWE onlar da ararlardı | إلى ÎL | ذي Z̃Y sahibine | العرش ELARŞ Arşın | سبيلا SBYLE bir yol | (17:42)
|سبحانه SBḪENH (haşa) münezzehtir O | وتعالى WTAEL ve uludur | عما AME -nden | يقولون YGWLWN onların dedikleri- | علوا ALWE yücedir | كبيرا KBYRE çok | (17:43)
|تسبح TSBḪ tesbih ederler | له LH O'nu | السماوات ELSMEWET gök | السبع ELSBA yedi | والأرض WELÊRŽ ve yeryüzü | ومن WMN ve kimseler | فيهن FYHN bunların içindeki | وإن WÎN ve yoktur | من MN hiçbir | شيء ŞYÙ şey | إلا ÎLE | يسبح YSBḪ tesbih etmeyen | بحمده BḪMD̃H hamd ile | ولكن WLKN ama | لا LE | تفقهون TFGHWN siz anlamazsınız | تسبيحهم TSBYḪHM onların tesbihlerini | إنه ÎNH şüphesiz O | كان KEN | حليما ḪLYME halimdir | غفورا ĞFWRE çok bağışlayandır | (17:44)
|وإذا WÎZ̃E ve zaman | قرأت GRÊT okuduğun | القرآن ELGR ËN Kur'an | جعلنا CALNE çekeriz | بينك BYNK seninle (aranıza) | وبين WBYN arasına | الذين ELZ̃YN kimselerin | لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmayan(ların) | بالآخرة BEL ËḢRT ahirete | حجابا ḪCEBE bir perde | مستورا MSTWRE gizli | (17:45)
|وجعلنا WCALNE ve kılarız (koyarız) | على AL üzerine | قلوبهم GLWBHM kableri | أكنة ÊKNT kabuklar | أن ÊN | يفقهوه YFGHWH onu anlamalarına engel olacak | وفي WFY ve | آذانهم ËZ̃ENHM kulaklarına | وقرا WGRE bir ağırlık | وإذا WÎZ̃E ve zaman | ذكرت Z̃KRT andığın | ربك RBK Rabbini | في FY | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | وحده WḪD̃H birliğini | ولوا WLWE dönüp | على AL | أدبارهم ÊD̃BERHM arkalarına | نفورا NFWRE kaçarlar | (17:46)
|نحن NḪN biz | أعلم ÊALM gayet iyi biliyoruz | بما BME ne sebeple | يستمعون YSTMAWN dinlediklerini | به BH onların | إذ ÎZ̃ | يستمعون YSTMAWN dinlerken | إليك ÎLYK seni | وإذ WÎZ̃ ve zaman | هم HM onlar | نجوى NCW fısıldaşırken | إذ ÎZ̃ zaman | يقول YGWL dedikleri | الظالمون ELƵELMWN zalimlerin | إن ÎN | تتبعون TTBAWN siz uymuyorsunuz | إلا ÎLE başkasına | رجلا RCLE bir adamdan | مسحورا MSḪWRE büyülenmiş | (17:47)
|انظر ENƵR bak | كيف KYF nasıl | ضربوا ŽRBWE misaller verdiler | لك LK sana | الأمثال ELÊMS̃EL bezetmelerle | فضلوا FŽLWE şaştılar | فلا FLE artık bir daha | يستطيعون YSTŦYAWN bulamazlar | سبيلا SBYLE yolu | (17:48)
|وقالوا WGELWE ve dediler ki | أإذا ÊÎZ̃E mi? | كنا KNE biz iken | عظاما AƵEME kemikler | ورفاتا WRFETE ve ufalanmış toprak | أإنا ÊÎNE biz miyiz? | لمبعوثون LMBAWS̃WN diriltilecek | خلقا ḢLGE yaratılışla | جديدا CD̃YD̃E yeni bir | (17:49)
|قل GL de ki | كونوا KWNWE (ister) olun | حجارة ḪCERT taş | أو ÊW veya | حديدا ḪD̃YD̃E demir | (17:50)
|أو ÊW veya | خلقا ḢLGE yaratık | مما MME herhangi bir | يكبر YKBR büyüyen | في FY | صدوركم ṦD̃WRKM gönlünüzde | فسيقولون FSYGWLWN diyecekler ki | من MN kim | يعيدنا YAYD̃NE bizi tekrar döndürebilir | قل GL de ki | الذي ELZ̃Y | فطركم FŦRKM sizi yaratan | أول ÊWL ilk | مرة MRT defa | فسينغضون FSYNĞŽWN alaylı alaylı sallayacaklar | إليك ÎLYK sana | رءوسهم RÙWSHM başlarını | ويقولون WYGWLWN ve diyecekler | متى MT Ne zaman? | هو HW o | قل GL de ki | عسى AS belki de | أن ÊN | يكون YKWN olabilir | قريبا GRYBE pek yakın | (17:51)
|يوم YWM gün | يدعوكم YD̃AWKM sizi çağıracağı | فتستجيبون FTSTCYBWN çağrısına uyarsınız | بحمده BḪMD̃H O'na hamdederek | وتظنون WTƵNWN ve sanırsınız | إن ÎN | لبثتم LBS̃TM (dünyada) kalmadınız | إلا ÎLE dışında | قليلا GLYLE pek az (bir süre) | (17:52)
|وقل WGL ve söyle | لعبادي LABED̃Y kullarıma | يقولوا YGWLWE söylesinler | التي ELTY | هي HY o | أحسن ÊḪSN en güzel (sözü) | إن ÎN çünkü | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | ينزغ YNZĞ girer | بينهم BYNHM aralarına | إن ÎN doğrusu | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | كان KEN | للإنسان LLÎNSEN insanın | عدوا AD̃WE düşmanıdır | مبينا MBYNE apaçık | (17:53)
|ربكم RBKM Rabbiniz | أعلم ÊALM daha iyi bilir | بكم BKM sizi | إن ÎN eğer | يشأ YŞÊ dilerse | يرحمكم YRḪMKM size acır | أو ÊW veya | إن ÎN eğer | يشأ YŞÊ dilerse | يعذبكم YAZ̃BKM size azabeder | وما WME | أرسلناك ÊRSLNEK biz seni göndermedik | عليهم ALYHM onların üzerine | وكيلا WKYLE bir vekil | (17:54)
|وربك WRBK ve Rabbin | أعلم ÊALM daha iyi bilir | بمن BMN olanları | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | ولقد WLGD̃ ve andolsun ki | فضلنا FŽLNE biz üstün kıldık | بعض BAŽ kimini | النبيين ELNBYYN peygamberlerin | على AL üzerine | بعض BAŽ kimi | وآتينا W ËTYNE ve verdik | داوود D̃EWWD̃ Davud'a da | زبورا ZBWRE Zebur'u | (17:55)
|قل GL de ki | ادعوا ED̃AWE yalvarın | الذين ELZ̃YN | زعمتم ZAMTM (tanrı olduğunu) sandığınız şeylere | من MN | دونه D̃WNH O'ndan başka | فلا FLE (fakat) | يملكون YMLKWN güçleri yetmez | كشف KŞF gidermeye | الضر ELŽR sıkıntıyı | عنكم ANKM sizden | ولا WLE ve | تحويلا TḪWYLE değiştirmeye | (17:56)
|أولئك ÊWLÙK onların | الذين ELZ̃YN kimseler | يدعون YD̃AWN yalvardıkları | يبتغون YBTĞWN ararlar | إلى ÎL | ربهم RBHM Rablerine | الوسيلة ELWSYLT bir vesile | أيهم ÊYHM hangisi | أقرب ÊGRB en yakın (diye) | ويرجون WYRCWN ve umarlar | رحمته RḪMTH O'nun merhametini | ويخافون WYḢEFWN ve korkarlar | عذابه AZ̃EBH azabından | إن ÎN çünkü | عذاب AZ̃EB azabı | ربك RBK Rabbinin | كان KEN | محذورا MḪZ̃WRE cidden korkunçtur | (17:57)
|وإن WÎN yoktur ki | من MN hiçbir | قرية GRYT kent | إلا ÎLE ancak | نحن NḪN biz | مهلكوها MHLKWHE onu yok ederiz | قبل GBL önce | يوم YWM gününden | القيامة ELGYEMT kıyamet | أو ÊW yahut | معذبوها MAZ̃BWHE ona azab ederiz | عذابا AZ̃EBE azap ile | شديدا ŞD̃YD̃E şiddetli bir | كان KEN | ذلك Z̃LK Bu | في FY | الكتاب ELKTEB Kitapta | مسطورا MSŦWRE yazılmıştır | (17:58)
|وما WME ve yoktur | منعنا MNANE bizi alıkoyan | أن ÊN | نرسل NRSL göndermekten | بالآيات BEL ËYET ayetler (mu'cizeler) | إلا ÎLE dışında | أن ÊN | كذب KZ̃B yalanlamaları | بها BHE (onları) | الأولون ELÊWLWN evvelkilerin | وآتينا W ËTYNE ve verdik | ثمود S̃MWD̃ Semud'a | الناقة ELNEGT dişi deveyi | مبصرة MBṦRT açık bir mu'cize olarak | فظلموا FƵLMWE o zulmetmelerine sebeb oldu | بها BHE onlara | وما WME ve | نرسل NRSL biz göndermeyiz | بالآيات BEL ËYET mu'cizeleri | إلا ÎLE dışında | تخويفا TḢWYFE korkutmak | (17:59)
|وإذ WÎZ̃ bir zaman | قلنا GLNE demiştik | لك LK sana | إن ÎN şüphesiz | ربك RBK Rabbin | أحاط ÊḪEŦ kuşatmıştır | بالناس BELNES insanları | وما WME | جعلنا CALNE biz yapmadık | الرؤيا ELRÙYE rü'yayı | التي ELTY | أريناك ÊRYNEK sana gösterdiğimiz | إلا ÎLE başka bir şey | فتنة FTNT sınama (aracı) | للناس LLNES insanlar için | والشجرة WELŞCRT ve ağacı | الملعونة ELMLAWNT la'netlenmiş | في FY | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | ونخوفهم WNḢWFHM biz onları korkutuyoruz | فما FME fakat | يزيدهم YZYD̃HM artırmıyor | إلا ÎLE başkasını | طغيانا ŦĞYENE azgınlıklarından | كبيرا KBYRE daha da fazla | (17:60)
|وإذ WÎZ̃ bir zaman | قلنا GLNE demiştik | للملائكة LLMLEÙKT meleklere | اسجدوا ESCD̃WE secde edin | لآدم L ËD̃M Adem'e | فسجدوا FSCD̃WE secde ettiler | إلا ÎLE dışında | إبليس ÎBLYS İblis | قال GEL dedi | أأسجد ÊÊSCD̃ ben mi secde edeceğim? | لمن LMN kimseye | خلقت ḢLGT yarattığın | طينا ŦYNE çamur olarak | (17:61)
|قال GEL dedi | أرأيتك ÊRÊYTK gördün mü? | هذا HZ̃E şu | الذي ELZ̃Y | كرمت KRMT üstün yaptığını | علي ALY benden | لئن LÙN andolsun eğer | أخرتن ÊḢRTN beni ertelersen | إلى ÎL kadar | يوم YWM gününe | القيامة ELGYEMT kıyamet | لأحتنكن LÊḪTNKN hakimiyetime alacağım | ذريته Z̃RYTH onun zürriyetini | إلا ÎLE hariç | قليلا GLYLE pek azı | (17:62)
|قال GEL (Allah) dedi ki | اذهب EZ̃HB git | فمن FMN kim | تبعك TBAK sana uyarsa | منهم MNHM onlardan | فإن FÎN şüphesiz | جهنم CHNM cehennemdir | جزاؤكم CZEÙKM cezanız | جزاء CZEÙ bir ceza | موفورا MWFWRE mükemmel | (17:63)
|واستفزز WESTFZZ yerinden oynat | من MN kimseyi | استطعت ESTŦAT gücünün yettiği | منهم MNHM onlardan | بصوتك BṦWTK sesinle | وأجلب WÊCLB ve yaygarayı bas | عليهم ALYHM onların üzerine | بخيلك BḢYLK atlılarınla | ورجلك WRCLK ve yayalarınla | وشاركهم WŞERKHM ve onlara ortak ol | في FY | الأموال ELÊMWEL mallarda | والأولاد WELÊWLED̃ ve evladlarda | وعدهم WAD̃HM ve onlara va'dler yap | وما WME | يعدهم YAD̃HM onlara va'detmez | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | إلا ÎLE başka bir şey | غرورا ĞRWRE aldatıştan | (17:64)
|إن ÎN şüphesiz | عبادي ABED̃Y benim kullarıma | ليس LYS yoktur | لك LK senin | عليهم ALYHM onların üzerinde | سلطان SLŦEN bir gücün | وكفى WKF ve yeter | بربك BRBK Rabbin | وكيلا WKYLE vekil olarak | (17:65)
|ربكم RBKM Rabbiniz | الذي ELZ̃Y O'dur ki | يزجي YZCY yürütür | لكم LKM size | الفلك ELFLK gemileri | في FY | البحر ELBḪR denizde | لتبتغوا LTBTĞWE (payınızı) aramanız için | من MN | فضله FŽLH lutfundan | إنه ÎNH doğrsu O | كان KEN | بكم BKM size | رحيما RḪYME çok acır | (17:66)
|وإذا WÎZ̃E zaman | مسكم MSKM size dokunduğu | الضر ELŽR bir sıkıntı | في FY | البحر ELBḪR denizde | ضل ŽL kaybolur | من MN | تدعون TD̃AWN bütün yalvardıklarınız | إلا ÎLE başka | إياه ÎYEH O'ndan | فلما FLME fakat (O) | نجاكم NCEKM sizi kurtarıp çıkarınca | إلى ÎL | البر ELBR karaya | أعرضتم ÊARŽTM yine yüz çevirirsiniz | وكان WKEN gerçekten | الإنسان ELÎNSEN insan | كفورا KFWRE nankördür | (17:67)
|أفأمنتم ÊFÊMNTM emin misiniz? | أن ÊN | يخسف YḢSF batırmayacağından | بكم BKM sizi | جانب CENB ters çevirip | البر ELBR karayı | أو ÊW yahut | يرسل YRSL göndermeyeceğinden | عليكم ALYKM üzerinize | حاصبا ḪEṦBE taşlar savuran bir kasırga | ثم S̃M sonra | لا LE | تجدوا TCD̃WE bulamazsınız | لكم LKM kendinize | وكيلا WKYLE bir koruyucu | (17:68)
|أم ÊM yoksa | أمنتم ÊMNTM emin misiniz? | أن ÊN | يعيدكم YAYD̃KM sizi gönderip | فيه FYH oraya | تارة TERT bir kez daha | أخرى ÊḢR bir kez daha | فيرسل FYRSL salarak | عليكم ALYKM üstünüze | قاصفا GEṦFE bir fırtına | من MN | الريح ELRYḪ kırıp geçiren | فيغرقكم FYĞRGKM ve sizi boğmayacağından | بما BME dolayı | كفرتم KFRTM inkar ettiğinizden | ثم S̃M O zaman | لا LE | تجدوا TCD̃WE bulamazsınız | لكم LKM kendinize | علينا ALYNE bize karşı | به BH onu | تبيعا TBYAE izleyip koruyacak birini | (17:69)
|ولقد WLGD̃ ve andolsun | كرمنا KRMNE biz çok ikram ettik | بني BNY oğullarına | آدم ËD̃M Adem | وحملناهم WḪMLNEHM ve onları taşıdık | في FY | البر ELBR karada | والبحر WELBḪR ve denizde | ورزقناهم WRZGNEHM ve onları besledik | من MN | الطيبات ELŦYBET güzel rızıklarla | وفضلناهم WFŽLNEHM ve onları üstün kıldık | على AL üzerine | كثير KS̃YR bir çoğu | ممن MMN | خلقنا ḢLGNE yarattıklarımızın | تفضيلا TFŽYLE tam bir üstünlükle | (17:70)
|يوم YWM gün | ندعو ND̃AW çağırdığımız | كل KL her | أناس ÊNES milleti | بإمامهم BÎMEMHM imamıyla | فمن FMN kimlerin | أوتي ÊWTY verilirse | كتابه KTEBH Kitabı | بيمينه BYMYNH sağından | فأولئك FÊWLÙK işte onlar | يقرءون YGRÙWN okurlar | كتابهم KTEBHM Kitaplarını | ولا WLE ve | يظلمون YƵLMWN haksızlığa uğratılmazlar | فتيلا FTYLE en ufak | (17:71)
|ومن WMN ve kimse | كان KEN olan | في FY | هذه HZ̃H şu (dünyada) | أعمى ÊAM kör | فهو FHW o | في FY | الآخرة EL ËḢRT ahirette de | أعمى ÊAM kördür | وأضل WÊŽL ve daha da sapıktır | سبيلا SBYLE yolu | (17:72)
|وإن WÎN ve eğer | كادوا KED̃WE az daha onlar | ليفتنونك LYFTNWNK seni kandıracaklardı | عن AN | الذي ELZ̃Y | أوحينا ÊWḪYNE vahyettiğimizden | إليك ÎLYK sana | لتفتري LTFTRY iftira atman için | علينا ALYNE üstümüze | غيره ĞYRH ondan başkasını | وإذا WÎZ̃E işte o zaman | لاتخذوك LETḢZ̃WK seni edinirlerdi | خليلا ḢLYLE dost | (17:73)
|ولولا WLWLE eğer olmasaydık | أن ÊN | ثبتناك S̃BTNEK biz seni sağlamlaştırmış | لقد LGD̃ gerçekten | كدت KD̃T neredeyse | تركن TRKN yanaşacaktın | إليهم ÎLYHM onlara | شيئا ŞYÙE | قليلا GLYLE bir parça | (17:74)
|إذا ÎZ̃E o takdirde | لأذقناك LÊZ̃GNEK sana taddırırdık | ضعف ŽAF kat kat | الحياة ELḪYET hayatı | وضعف WŽAF ve kat kat | الممات ELMMET ölümü | ثم S̃M sonra | لا LE | تجد TCD̃ bulamazdın | لك LK kendine | علينا ALYNE bize karşı | نصيرا NṦYRE bir yardımcı | (17:75)
|وإن WÎN ve | كادوا KED̃WE neredeyse | ليستفزونك LYSTFZWNK seni tedirgin edeceklerdi | من MN | الأرض ELÊRŽ yurdundan | ليخرجوك LYḢRCWK çıkarmak için | منها MNHE oradan | وإذا WÎZ̃E o takdirde | لا LE | يلبثون YLBS̃WN kalamazlar | خلافك ḢLEFK senin ardından | إلا ÎLE ancak | قليلا GLYLE pek az | (17:76)
|سنة SNT yasası (budur) | من MN kimsenin | قد GD̃ | أرسلنا ÊRSLNE gönderdiğimiz | قبلك GBLK senden önce | من MN -den | رسلنا RSLNE elçilerimiz- | ولا WLE ve asla | تجد TCD̃ bulamazsın | لسنتنا LSNTNE bizim yasamızda | تحويلا TḪWYLE bir değişiklik | (17:77)
|أقم ÊGM -doğrul | الصلاة ELṦLET SaLâTe/Desteğe- | لدلوك LD̃LWK sarkmasından | الشمس ELŞMS güneşin | إلى ÎL kadar | غسق ĞSG kararmasına | الليل ELLYL gecenin | وقرآن WGR ËN ve Kur'an'ını da (unutma) | الفجر ELFCR sabahın | إن ÎN çünkü | قرآن GR ËN Kur'an | الفجر ELFCR sabah | كان KEN | مشهودا MŞHWD̃E görülecek şeydir | (17:78)
|ومن WMN bir kısmında | الليل ELLYL gecenin | فتهجد FTHCD̃ uyan (teheccüd kıl) | به BH | نافلة NEFLT özgü olarak | لك LK sana | عسى AS umulur ki | أن ÊN | يبعثك YBAS̃K seni ulaştırır | ربك RBK Rabbin | مقاما MGEME bir makama | محمودا MḪMWD̃E güzel | (17:79)
|وقل WGL ve de ki | رب RB Rabbim | أدخلني ÊD̃ḢLNY beni girdir | مدخل MD̃ḢL girdirişiyle | صدق ṦD̃G doğruluk | وأخرجني WÊḢRCNY ve beni çıkar | مخرج MḢRC çıkarışiyle | صدق ṦD̃G doğruluk | واجعل WECAL ve ver | لي LY bana | من MN | لدنك LD̃NK katından | سلطانا SLŦENE bir güç | نصيرا NṦYRE yardımcı | (17:80)
|وقل WGL ve de ki | جاء CEÙ geldi | الحق ELḪG Hak | وزهق WZHG ve gitti | الباطل ELBEŦL batıl | إن ÎN zaten | الباطل ELBEŦL batıl | كان KEN | زهوقا ZHWGE yok olmağa mahkumdur | (17:81)
|وننزل WNNZL ve biz indiriyoruz | من MN -dan | القرآن ELGR ËN Kur'an- | ما ME şeyler | هو HW o | شفاء ŞFEÙ şifa (olan) | ورحمة WRḪMT ve rahmet | للمؤمنين LLMÙMNYN mü'minlere | ولا WLE ama (bu) | يزيد YZYD̃ artırmaz | الظالمين ELƵELMYN zalimlerin | إلا ÎLE başka bir şey | خسارا ḢSERE ziyanından | (17:82)
|وإذا WÎZ̃E ne zaman | أنعمنا ÊNAMNE ni'met versek | على AL | الإنسان ELÎNSEN insana | أعرض ÊARŽ yüz çevirip | ونأى WNÊ döner | بجانبه BCENBH yanını | وإذا WÎZ̃E ve ne zaman ki | مسه MSH ona dokunsa | الشر ELŞR bir zarar | كان KEN | يئوسا YÙWSE umutsuzluğa düşer | (17:83)
|قل GL de ki | كل KL herkes | يعمل YAML hareket eder | على AL üzerine | شاكلته ŞEKLTH kendi karakteri | فربكم FRBKM Rabbiniz | أعلم ÊALM daha iyi bilir | بمن BMN kimin | هو HW o | أهدى ÊHD̃ en doğru | سبيلا SBYLE yoldadır | (17:84)
|ويسألونك WYSÊLWNK ve sana sorarlar | عن AN -tan | الروح ELRWḪ ruh- | قل GL de ki | الروح ELRWḪ Ruh | من MN | أمر ÊMR emrindendir | ربي RBY Rabbimin | وما WME ve | أوتيتم ÊWTYTM size verilmemiştir | من MN -den | العلم ELALM ilim- | إلا ÎLE dışında | قليلا GLYLE pek az bir şey | (17:85)
|ولئن WLÙN andolsun eğer | شئنا ŞÙNE biz dilesek | لنذهبن LNZ̃HBN tamamen gideririz | بالذي BELZ̃Y | أوحينا ÊWḪYNE vahyettiğimizi | إليك ÎLYK sana | ثم S̃M sonra | لا LE | تجد TCD̃ bulamazsın | لك LK sana | به BH bu konuda | علينا ALYNE bize karşı | وكيلا WKYLE bir yardımcı | (17:86)
|إلا ÎLE ancak hariç | رحمة RḪMT rahmeti | من MN | ربك RBK Rabbinin | إن ÎN çünkü | فضله FŽLH O'nun lutfu | كان KEN | عليك ALYK sana olan | كبيرا KBYRE cidden büyüktür | (17:87)
|قل GL de ki | لئن LÙN andolsun eğer | اجتمعت ECTMAT toplansalar | الإنس ELÎNS insan(lar) | والجن WELCN ve cin(ler) | على AL üzere | أن ÊN | يأتوا YÊTWE getirmek | بمثل BMS̃L bir benzerini | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'ın | لا LE | يأتون YÊTWN getiremezler | بمثله BMS̃LH onun benzerini | ولو WLW ve eğer | كان KEN olsalar | بعضهم BAŽHM biri | لبعض LBAŽ diğerine | ظهيرا ƵHYRE arka (destek) | (17:88)
|ولقد WLGD̃ ve andolsun | صرفنا ṦRFNE biz türlü biçimlerde anlattık | للناس LLNES insanlara | في FY | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | من MN her | كل KL çeşit | مثل MS̃L misali | فأبى FÊB ama direttiler | أكثر ÊKS̃R çoğu | الناس ELNES insanlardan | إلا ÎLE ancak | كفورا KFWRE inkarda | (17:89)
|وقالوا WGELWE dediler ki | لن LN | نؤمن NÙMN inanmayız | لك LK sana | حتى ḪT kadar | تفجر TFCR fışkırtıncaya | لنا LNE bize | من MN -nden | الأرض ELÊRŽ yeryüzü- | ينبوعا YNBWAE bir göze | (17:90)
|أو ÊW yahut | تكون TKWN olmalı | لك LK senin | جنة CNT bir bahçen | من MN -dan | نخيل NḢYL hurmalar- | وعنب WANB ve üzümlerden | فتفجر FTFCR fışkırtmalısın | الأنهار ELÊNHER ırmaklar | خلالها ḢLELHE aralarından | تفجيرا TFCYRE gürül gürül | (17:91)
|أو ÊW yahut | تسقط TSGŦ düşürmelisin | السماء ELSMEÙ gökten | كما KME gibi | زعمت ZAMT zannettiğin | علينا ALYNE üzerimize | كسفا KSFE parçalar | أو ÊW yahut | تأتي TÊTY getirmelisin | بالله BELLH Allah'ı | والملائكة WELMLEÙKT ve melekleri | قبيلا GBYLE karşımıza | (17:92)
|أو ÊW yahut | يكون YKWN olmalı | لك LK senin | بيت BYT Yapın | من MN | زخرف ZḢRF altından | أو ÊW ya da | ترقى TRG çıkmalısın | في FY | السماء ELSMEÙ göğe | ولن WLN ama asla | نؤمن NÙMN inanmayız | لرقيك LRGYK senin (göğe) çıkmana | حتى ḪT | تنزل TNZL indirmedikçe | علينا ALYNE üzerimize | كتابا KTEBE bir Kitap | نقرؤه NGRÙH okuyacağımız | قل GL de ki | سبحان SBḪEN şanı yücedir | ربي RBY Rabbimin | هل HL miyim? | كنت KNT ben | إلا ÎLE başka bir şey | بشرا BŞRE bir insan(dan) | رسولا RSWLE elçi ol(arak gönderil)en | (17:93)
|وما WME ve | منع MNA alıkoyan şey | الناس ELNES insanları | أن ÊN | يؤمنوا YÙMNWE iman etmekten | إذ ÎZ̃ zaman | جاءهم CEÙHM kendilerine geldiği | الهدى ELHD̃ hidayet | إلا ÎLE ancak | أن ÊN | قالوا GELWE demeleridir | أبعث ÊBAS̃ mı gönderdi? | الله ELLH Allah | بشرا BŞRE bir insanı | رسولا RSWLE elçi olarak | (17:94)
|قل GL de ki | لو LW eğer | كان KEN olsaydı | في FY | الأرض ELÊRŽ yer yüzünde | ملائكة MLEÙKT melekler | يمشون YMŞWN yürüyen | مطمئنين MŦMÙNYN uslu uslu | لنزلنا LNZLNE elbette gönderirdik | عليهم ALYHM onlara | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | ملكا MLKE bir meleği | رسولا RSWLE elçi | (17:95)
|قل GL de ki | كفى KF yeter | بالله BELLH Allah | شهيدا ŞHYD̃E şahid olarak | بيني BYNY benimle | وبينكم WBYNKM sizin aranızda | إنه ÎNH şüphesiz O | كان KEN | بعباده BABED̃H kullarını | خبيرا ḢBYRE haber alır | بصيرا BṦYRE görür | (17:96)
|ومن WMN ve kime | يهد YHD̃ hidayet ederse | الله ELLH Allah | فهو FHW işte odur | المهتد ELMHTD̃ doğru yolu bulan | ومن WMN kimi de | يضلل YŽLL sapıklıkta bırakırsa | فلن FLN artık | تجد TCD̃ bulamazsın | لهم LHM onlar için | أولياء ÊWLYEÙ veliler | من MN | دونه D̃WNH O'ndan başka | ونحشرهم WNḪŞRHM ve onları süreriz | يوم YWM günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | على AL üyerine | وجوههم WCWHHM yüzleri | عميا AMYE kör | وبكما WBKME ve dilsiz | وصما WṦME ve sağır | مأواهم MÊWEHM varacakları yer | جهنم CHNM cehennemdir | كلما KLME her seferinde | خبت ḢBT (ateş) dindiği | زدناهم ZD̃NEHM onlara artırırız | سعيرا SAYRE çılgın alevi | (17:97)
|ذلك Z̃LK işte budur | جزاؤهم CZEÙHM cezaları | بأنهم BÊNHM çünkü onlar | كفروا KFRWE inkar ettiler | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | وقالوا WGELWE ve dediler | أإذا ÊÎZ̃E sonra mı? | كنا KNE biz olduktan | عظاما AƵEME kemikler | ورفاتا WRFETE ve ufalanmış toprak | أإنا ÊÎNE biz mi? | لمبعوثون LMBAWS̃WN diriltileceğiz | خلقا ḢLGE bir yaratılışla | جديدا CD̃YD̃E yeni | (17:98)
|أولم ÊWLM | يروا YRWE görmediler mi ki? | أن ÊN şüphesiz | الله ELLH Allah | الذي ELZ̃Y | خلق ḢLG yaratan | السماوات ELSMEWET gökleri | والأرض WELÊRŽ ve yeri | قادر GED̃R kadirdir | على AL | أن ÊN | يخلق YḢLG yaratmağa da | مثلهم MS̃LHM kendilerinin benzerini | وجعل WCAL ve koymuştur | لهم LHM kendileri için | أجلا ÊCLE bir süre | لا LE yoktur | ريب RYB şüphe | فيه FYH onda | فأبى FÊB ama yapmazlar | الظالمون ELƵELMWN zalimler | إلا ÎLE başka bir şey | كفورا KFWRE inkardan | (17:99)
|قل GL de ki | لو LW eğer | أنتم ÊNTM siz | تملكون TMLKWN sahip olsaydınız | خزائن ḢZEÙN hazinelerine | رحمة RḪMT rahmet | ربي RBY Rabbimin | إذا ÎZ̃E o zaman | لأمسكتم LÊMSKTM tutardınız | خشية ḢŞYT korkarak | الإنفاق ELÎNFEG harcamaktan | وكان WKEN gerçekten | الإنسان ELÎNSEN insan | قتورا GTWRE çok cimridir | (17:100)
|ولقد WLGD̃ andolsun | آتينا ËTYNE biz vermiştik | موسى MWS Musa'ya | تسع TSA dokuz | آيات ËYET mu'cize | بينات BYNET açık açık | فاسأل FESÊL sor | بني BNY oğullarına | إسرائيل ÎSREÙYL İsrail | إذ ÎZ̃ zaman | جاءهم CEÙHM (Musa) onlara geldiği | فقال FGEL demişti | له LH ona | فرعون FRAWN Fir'avn | إني ÎNY şüphesiz ben | لأظنك LÊƵNK sanıyorum ki sen | يا YE EY/HEY/AH | موسى MWS Musa | مسحورا MSḪWRE büyülenmişsin | (17:101)
|قال GEL (Musa) dedi ki | لقد LGD̃ andolsun | علمت ALMT sen biliyorsun ki | ما ME | أنزل ÊNZL indirmez | هؤلاء HÙLEÙ bunları | إلا ÎLE başkası | رب RB Rabbinden | السماوات ELSMEWET göklerin | والأرض WELÊRŽ ve yerin | بصائر BṦEÙR kanıtlar olarak | وإني WÎNY şüphesiz ben de | لأظنك LÊƵNK seni görüyorum | يا YE EY/HEY/AH | فرعون FRAWN Fir'avn | مثبورا MS̃BWRE mahvolmuş | (17:102)
|فأراد FÊRED̃ (Fir'avn) istedi | أن ÊN | يستفزهم YSTFZHM onları sürüp çıkarmak | من MN | الأرض ELÊRŽ o ülkeden | فأغرقناه FÊĞRGNEH biz de onu boğduk | ومن WMN kimselerle | معه MAH yanındaki | جميعا CMYAE toptan | (17:103)
|وقلنا WGLNE ve dedik | من MN | بعده BAD̃H onun ardından | لبني LBNY oğullarına | إسرائيل ÎSREÙYL İsrail | اسكنوا ESKNWE oturun | الأرض ELÊRŽ o ülkede | فإذا FÎZ̃E | جاء CEÙ gelince | وعد WAD̃ zamanı | الآخرة EL ËḢRT ahiret | جئنا CÙNE getireceğiz | بكم BKM hepinizi | لفيفا LFYFE bir araya | (17:104)
|وبالحق WBELḪG ve hak olarak | أنزلناه ÊNZLNEH biz o(Kur'a)nı indirdik | وبالحق WBELḪG ve hak ile | نزل NZL inmiştir | وما WME | أرسلناك ÊRSLNEK seni göndermedik | إلا ÎLE dışında | مبشرا MBŞRE müjdeleyici olmak | ونذيرا WNZ̃YRE ve uyarıcı olmak | (17:105)
|وقرآنا WGR ËNE ve Kur'an'ı | فرقناه FRGNEH parçalara ayırdık | لتقرأه LTGRÊH okuman için | على AL | الناس ELNES insanlara | على AL | مكث MKS̃ ağır ağır | ونزلناه WNZLNEH ve onu indirdik | تنزيلا TNZYLE birbiri ardınca | (17:106)
|قل GL de ki | آمنوا ËMNWE siz inanın | به BH ona | أو ÊW veya | لا LE | تؤمنوا TÙMNWE inanmayın | إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | أوتوا ÊWTWE verilen(ler) | العلم ELALM bilgi | من MN | قبله GBLH daha önce | إذا ÎZ̃E zaman | يتلى YTL okunduğu | عليهم ALYHM kendilerine | يخرون YḢRWN onlar derhal kapanırlar | للأذقان LLÊZ̃GEN çeneleri üstüne | سجدا SCD̃E secdeye | (17:107)
|ويقولون WYGWLWN ve derler | سبحان SBḪEN şanı yücedir | ربنا RBNE Rabbimizin | إن ÎN gerçekten | كان KEN | وعد WAD̃ va'di (sözü) | ربنا RBNE Rabbimizin | لمفعولا LMFAWLE mutlaka yerine getirilir | (17:108)
|ويخرون WYḢRWN ve kapanırlar | للأذقان LLÊZ̃GEN çeneleri üstüne | يبكون YBKWN ağlayarak | ويزيدهم WYZYD̃HM ve onların (Kur'an) artırır | خشوعا ḢŞWAE derin saygısını | (17:109)
|قل GL de ki | ادعوا ED̃AWE çağır | الله ELLH Allaha | أو ÊW veya | ادعوا ED̃AWE çağır | الرحمن ELRḪMN Rahmana | أيا ÊYE senin | ما ME -şeyler | تدعوا TD̃AWE çağırdın- | فله FLH Zira onlar/onlarsa | الأسماء ELÊSMEÙ nitelikler/esmalar | الحسنى ELḪSN güzel | ولا WLE | تجهر TCHR abartma | بصلاتك BṦLETK SaLâTın/Desteğin ile | ولا WLE ve | تخافت TḢEFT hafifsetme | بها BHE onunla | وابتغ WEBTĞ -bul | بين BYN arasını- | ذلك Z̃LK Budur | سبيلا SBYLE yolun | (17:110)
|وقل WGL ve de ki | الحمد ELḪMD̃ sorumluluk | لله LLH Allah'a | الذي ELZ̃Y | لم LM | يتخذ YTḢZ̃ edinmeyen | ولدا WLD̃E çocuk | ولم WLM ve | يكن YKN olmayan | له LH onun | شريك ŞRYK ortağı | في FY | الملك ELMLK mülkte | ولم WLM ve | يكن YKN (ihtiyacı) olmayan | له LH onun | ولي WLY yardımcıya | من MN | الذل ELZ̃L acze düşüp de | وكبره WKBRH ve O'nu yücelt | تكبيرا TKBYRE tam bir yüceltme ile | (17:111)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}