» 12 / Yûsuf  100:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 100
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَرَفَعَ (VRFA) = ve rafeǎ : ve çıkardı
2. أَبَوَيْهِ (ÊBVYH) = ebeveyhi : ana-babasını
3. عَلَى (AL) = ǎlā : üstüne
4. الْعَرْشِ (ELARŞ) = l-ǎrşi : tahtın
5. وَخَرُّوا (VḢRVE) = ve ḣarrū : ve hepsi kapandılar
6. لَهُ (LH) = lehu : onun için
7. سُجَّدًا (SCD̃E) = succeden : secdeye
8. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : ve dedi
9. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
10. أَبَتِ (ÊBT) = ebeti : babacığım
11. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : işte bu
12. تَأْوِيلُ (TÊVYL) = te'vīlu : yorumudur
13. رُؤْيَايَ (RÙYEY) = ru'yāye : rü'yanın
14. مِنْ (MN) = min :
15. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : önceki
16. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
17. جَعَلَهَا (CALHE) = ceǎlehā : onu yaptı
18. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
19. حَقًّا (ḪGE) = Haḳḳan : gerçek
20. وَقَدْ (VGD̃) = ve ḳad : ve gerçekten
21. أَحْسَنَ (ÊḪSN) = eHsene : iyilik etti
22. بِي (BY) = bī : bana
23. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : zira
24. أَخْرَجَنِي (ÊḢRCNY) = eḣracenī : beni çıkardı
25. مِنَ (MN) = mine : -dan
26. السِّجْنِ (ELSCN) = s-sicni : zindan-
27. وَجَاءَ (VCEÙ) = ve cā'e : ve getirdi
28. بِكُمْ (BKM) = bikum : sizi de
29. مِنَ (MN) = mine : -den
30. الْبَدْوِ (ELBD̃V) = l-bedvi : çöl-
31. مِنْ (MN) = min :
32. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
33. أَنْ (ÊN) = en :
34. نَزَغَ (NZĞ) = nezeğa : fitne soktuktan
35. الشَّيْطَانُ (ELŞYŦEN) = ş-şeyTānu : şeytan
36. بَيْنِي (BYNY) = beynī : aramıza
37. وَبَيْنَ (VBYN) = ve beyne : ve arasına
38. إِخْوَتِي (ÎḢVTY) = iḣvetī : kardeşlerim
39. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
40. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
41. لَطِيفٌ (LŦYF) = leTīfun : çok ince düzenler
42. لِمَا (LME) = limā : şeyi
43. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
44. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
45. هُوَ (HV) = huve : O
46. الْعَلِيمُ (ELALYM) = l-ǎlīmu : bilendir
47. الْحَكِيمُ (ELḪKYM) = l-Hakīmu : her şeyi yerli yerince yapandır
ve çıkardı | ana-babasını | üstüne | tahtın | ve hepsi kapandılar | onun için | secdeye | ve dedi | EY/HEY/AH | babacığım | işte bu | yorumudur | rü'yanın | | önceki | muhakkak | onu yaptı | Rabbim | gerçek | ve gerçekten | iyilik etti | bana | zira | beni çıkardı | -dan | zindan- | ve getirdi | sizi de | -den | çöl- | | sonra | | fitne soktuktan | şeytan | aramıza | ve arasına | kardeşlerim | gerçekten | Rabbim | çok ince düzenler | şeyi | dilediği | şüphesiz O | O | bilendir | her şeyi yerli yerince yapandır |

[RFA] [EBV] [] [ARŞ] [ḢRR] [] [SCD̃] [GVL] [Y] [EBV] [] [EVL] [REY] [] [GBL] [] [CAL] [RBB] [ḪGG] [] [ḪSN] [] [] [ḢRC] [] [SCN] [CYE] [] [] [BD̃V] [] [BAD̃] [] [NZĞ] [ŞŦN] [BYN] [BYN] [EḢV] [] [RBB] [LŦF] [] [ŞYE] [] [] [ALM] [ḪKM]
VRFA ÊBVYH AL ELARŞ VḢRVE LH SCD̃E VGEL YE ÊBT HZ̃E TÊVYL RÙYEY MN GBL GD̃ CALHE RBY ḪGE VGD̃ ÊḪSN BY ÎZ̃ ÊḢRCNY MN ELSCN VCEÙ BKM MN ELBD̃V MN BAD̃ ÊN NZĞ ELŞYŦEN BYNY VBYN ÎḢVTY ÎN RBY LŦYF LME YŞEÙ ÎNH HV ELALYM ELḪKYM

ve rafeǎ ebeveyhi ǎlā l-ǎrşi ve ḣarrū lehu succeden ve ḳāle ebeti hāƶā te'vīlu ru'yāye min ḳablu ḳad ceǎlehā rabbī Haḳḳan ve ḳad eHsene eḣracenī mine s-sicni ve cā'e bikum mine l-bedvi min beǎ'di en nezeğa ş-şeyTānu beynī ve beyne iḣvetī inne rabbī leTīfun limā yeşā'u innehu huve l-ǎlīmu l-Hakīmu
ورفع أبويه على العرش وخروا له سجدا وقال يا أبت هذا تأويل رؤياي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد أحسن بي إذ أخرجني من السجن وجاء بكم من البدو من بعد أن نزغ الشيطان بيني وبين إخوتي إن ربي لطيف لما يشاء إنه هو العليم الحكيم

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 100
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ورفع ر ف ع | RFA VRFA ve rafeǎ ve çıkardı And he raised
أبويه ا ب و | EBV ÊBVYH ebeveyhi ana-babasını his parents
على | AL ǎlā üstüne upon
العرش ع ر ش | ARŞ ELARŞ l-ǎrşi tahtın the throne
وخروا خ ر ر | ḢRR VḢRVE ve ḣarrū ve hepsi kapandılar and they fell down
له | LH lehu onun için to him
سجدا س ج د | SCD̃ SCD̃E succeden secdeye prostrate.
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve dedi And he said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أبت ا ب و | EBV ÊBT ebeti babacığım my father
هذا | HZ̃E hāƶā işte bu This
تأويل ا و ل | EVL TÊVYL te'vīlu yorumudur (is the) interpretation
رؤياي ر ا ي | REY RÙYEY ru'yāye rü'yanın (of) my dream,
من | MN min (of) before.
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceki (of) before.
قد | GD̃ ḳad muhakkak Verily,
جعلها ج ع ل | CAL CALHE ceǎlehā onu yaptı has made it
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
حقا ح ق ق | ḪGG ḪGE Haḳḳan gerçek true.
وقد | VGD̃ ve ḳad ve gerçekten And indeed,
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsene iyilik etti He was good
بي | BY bana to me
إذ | ÎZ̃ zira when
أخرجني خ ر ج | ḢRC ÊḢRCNY eḣracenī beni çıkardı He took me out
من | MN mine -dan of
السجن س ج ن | SCN ELSCN s-sicni zindan- the prison,
وجاء ج ي ا | CYE VCEÙ ve cā'e ve getirdi and brought
بكم | BKM bikum sizi de you
من | MN mine -den from
البدو ب د و | BD̃V ELBD̃V l-bedvi çöl- the bedouin life
من | MN min after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
أن | ÊN en [that]
نزغ ن ز غ | NZĞ NZĞ nezeğa fitne soktuktan had caused discord
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytan the Shaitaan
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī aramıza between me
وبين ب ي ن | BYN VBYN ve beyne ve arasına and between
إخوتي ا خ و | EḢV ÎḢVTY iḣvetī kardeşlerim my brothers.
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
لطيف ل ط ف | LŦF LŦYF leTīfun çok ince düzenler (is) Most Subtle
لما | LME limā şeyi to what
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills.
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He,
هو | HV huve O He
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir (is) the All-Knower,
الحكيم ح ك م | ḪKM ELḪKYM l-Hakīmu her şeyi yerli yerince yapandır the All-Wise.

12:100 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve çıkardı | ana-babasını | üstüne | tahtın | ve hepsi kapandılar | onun için | secdeye | ve dedi | EY/HEY/AH | babacığım | işte bu | yorumudur | rü'yanın | | önceki | muhakkak | onu yaptı | Rabbim | gerçek | ve gerçekten | iyilik etti | bana | zira | beni çıkardı | -dan | zindan- | ve getirdi | sizi de | -den | çöl- | | sonra | | fitne soktuktan | şeytan | aramıza | ve arasına | kardeşlerim | gerçekten | Rabbim | çok ince düzenler | şeyi | dilediği | şüphesiz O | O | bilendir | her şeyi yerli yerince yapandır |

[RFA] [EBV] [] [ARŞ] [ḢRR] [] [SCD̃] [GVL] [Y] [EBV] [] [EVL] [REY] [] [GBL] [] [CAL] [RBB] [ḪGG] [] [ḪSN] [] [] [ḢRC] [] [SCN] [CYE] [] [] [BD̃V] [] [BAD̃] [] [NZĞ] [ŞŦN] [BYN] [BYN] [EḢV] [] [RBB] [LŦF] [] [ŞYE] [] [] [ALM] [ḪKM]
VRFA ÊBVYH AL ELARŞ VḢRVE LH SCD̃E VGEL YE ÊBT HZ̃E TÊVYL RÙYEY MN GBL GD̃ CALHE RBY ḪGE VGD̃ ÊḪSN BY ÎZ̃ ÊḢRCNY MN ELSCN VCEÙ BKM MN ELBD̃V MN BAD̃ ÊN NZĞ ELŞYŦEN BYNY VBYN ÎḢVTY ÎN RBY LŦYF LME YŞEÙ ÎNH HV ELALYM ELḪKYM

ve rafeǎ ebeveyhi ǎlā l-ǎrşi ve ḣarrū lehu succeden ve ḳāle ebeti hāƶā te'vīlu ru'yāye min ḳablu ḳad ceǎlehā rabbī Haḳḳan ve ḳad eHsene eḣracenī mine s-sicni ve cā'e bikum mine l-bedvi min beǎ'di en nezeğa ş-şeyTānu beynī ve beyne iḣvetī inne rabbī leTīfun limā yeşā'u innehu huve l-ǎlīmu l-Hakīmu
ورفع أبويه على العرش وخروا له سجدا وقال يا أبت هذا تأويل رؤياي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد أحسن بي إذ أخرجني من السجن وجاء بكم من البدو من بعد أن نزغ الشيطان بيني وبين إخوتي إن ربي لطيف لما يشاء إنه هو العليم الحكيم

[ر ف ع] [ا ب و] [] [ع ر ش] [خ ر ر] [] [س ج د] [ق و ل] [ي] [ا ب و] [] [ا و ل] [ر ا ي] [] [ق ب ل] [] [ج ع ل] [ر ب ب] [ح ق ق] [] [ح س ن] [] [] [خ ر ج] [] [س ج ن] [ج ي ا] [] [] [ب د و] [] [ب ع د] [] [ن ز غ] [ش ط ن] [ب ي ن] [ب ي ن] [ا خ و] [] [ر ب ب] [ل ط ف] [] [ش ي ا] [] [] [ع ل م] [ح ك م]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 100
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ورفع ر ف ع | RFA VRFA ve rafeǎ ve çıkardı And he raised
Vav,Re,Fe,Ayn,
6,200,80,70,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أبويه ا ب و | EBV ÊBVYH ebeveyhi ana-babasını his parents
,Be,Vav,Ye,He,
,2,6,10,5,
N – nominative masculine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üstüne upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
العرش ع ر ش | ARŞ ELARŞ l-ǎrşi tahtın the throne
Elif,Lam,Ayn,Re,Şın,
1,30,70,200,300,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وخروا خ ر ر | ḢRR VḢRVE ve ḣarrū ve hepsi kapandılar and they fell down
Vav,Hı,Re,Vav,Elif,
6,600,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu onun için to him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
سجدا س ج د | SCD̃ SCD̃E succeden secdeye prostrate.
Sin,Cim,Dal,Elif,
60,3,4,1,
N – accusative masculine plural indefinite active participle
اسم منصوب
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve dedi And he said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine singular noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أبت ا ب و | EBV ÊBT ebeti babacığım my father
,Be,Te,
,2,400,

هذا | HZ̃E hāƶā işte bu This
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
تأويل ا و ل | EVL TÊVYL te'vīlu yorumudur (is the) interpretation
Te,,Vav,Ye,Lam,
400,,6,10,30,
N – nominative masculine (form II) verbal noun
اسم مرفوع
رؤياي ر ا ي | REY RÙYEY ru'yāye rü'yanın (of) my dream,
Re,,Ye,Elif,Ye,
200,,10,1,10,
N – nominative feminine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min (of) before.
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceki (of) before.
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
قد | GD̃ ḳad muhakkak Verily,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
جعلها ج ع ل | CAL CALHE ceǎlehā onu yaptı has made it
Cim,Ayn,Lam,He,Elif,
3,70,30,5,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
حقا ح ق ق | ḪGG ḪGE Haḳḳan gerçek true.
Ha,Gaf,Elif,
8,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وقد | VGD̃ ve ḳad ve gerçekten And indeed,
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
حرف تحقيق
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsene iyilik etti He was good
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بي | BY bana to me
Be,Ye,
2,10,
P – prefixed preposition bi
PRON – 1st person singular personal pronoun
جار ومجرور
إذ | ÎZ̃ zira when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
أخرجني خ ر ج | ḢRC ÊḢRCNY eḣracenī beni çıkardı He took me out
,Hı,Re,Cim,Nun,Ye,
,600,200,3,50,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل ماض والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السجن س ج ن | SCN ELSCN s-sicni zindan- the prison,
Elif,Lam,Sin,Cim,Nun,
1,30,60,3,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وجاء ج ي ا | CYE VCEÙ ve cā'e ve getirdi and brought
Vav,Cim,Elif,,
6,3,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بكم | BKM bikum sizi de you
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
البدو ب د و | BD̃V ELBD̃V l-bedvi çöl- the bedouin life
Elif,Lam,Be,Dal,Vav,
1,30,2,4,6,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
من | MN min after
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
نزغ ن ز غ | NZĞ NZĞ nezeğa fitne soktuktan had caused discord
Nun,Ze,Ğayn,
50,7,1000,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytan the Shaitaan
Elif,Lam,Şın,Ye,Tı,Elif,Nun,
1,30,300,10,9,1,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Satan"
اسم علم مرفوع
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī aramıza between me
Be,Ye,Nun,Ye,
2,10,50,10,
LOC – location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبين ب ي ن | BYN VBYN ve beyne ve arasına and between
Vav,Be,Ye,Nun,
6,2,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب
إخوتي ا خ و | EḢV ÎḢVTY iḣvetī kardeşlerim my brothers.
,Hı,Vav,Te,Ye,
,600,6,400,10,
N – nominative plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لطيف ل ط ف | LŦF LŦYF leTīfun çok ince düzenler (is) Most Subtle
Lam,Tı,Ye,Fe,
30,9,10,80,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
لما | LME limā şeyi to what
Lam,Mim,Elif,
30,40,1,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills.
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He,
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
هو | HV huve O He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir (is) the All-Knower,
Elif,Lam,Ayn,Lam,Ye,Mim,
1,30,70,30,10,40,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الحكيم ح ك م | ḪKM ELḪKYM l-Hakīmu her şeyi yerli yerince yapandır the All-Wise.
Elif,Lam,Ha,Kef,Ye,Mim,
1,30,8,20,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَرَفَعَ: ve çıkardı | أَبَوَيْهِ: ana-babasını | عَلَى: üstüne | الْعَرْشِ: tahtın | وَخَرُّوا: ve hepsi kapandılar | لَهُ: onun için | سُجَّدًا: secdeye | وَقَالَ: ve dedi | يَا: EY/HEY/AH | أَبَتِ: babacığım | هَٰذَا: işte bu | تَأْوِيلُ: yorumudur | رُؤْيَايَ: rü'yanın | مِنْ: | قَبْلُ: önceki | قَدْ: muhakkak | جَعَلَهَا: onu yaptı | رَبِّي: Rabbim | حَقًّا: gerçek | وَقَدْ: ve gerçekten | أَحْسَنَ: iyilik etti | بِي: bana | إِذْ: zira | أَخْرَجَنِي: beni çıkardı | مِنَ: -dan | السِّجْنِ: zindan- | وَجَاءَ: ve getirdi | بِكُمْ: sizi de | مِنَ: -den | الْبَدْوِ: çöl- | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | أَنْ: | نَزَغَ: fitne soktuktan | الشَّيْطَانُ: şeytan | بَيْنِي: aramıza | وَبَيْنَ: ve arasına | إِخْوَتِي: kardeşlerim | إِنَّ: gerçekten | رَبِّي: Rabbim | لَطِيفٌ: çok ince düzenler | لِمَا: şeyi | يَشَاءُ: dilediği | إِنَّهُ: şüphesiz O | هُوَ: O | الْعَلِيمُ: bilendir | الْحَكِيمُ: her şeyi yerli yerince yapandır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ورفع WRFA ve çıkardı | أبويه ÊBWYH ana-babasını | على AL üstüne | العرش ELARŞ tahtın | وخروا WḢRWE ve hepsi kapandılar | له LH onun için | سجدا SCD̃E secdeye | وقال WGEL ve dedi | يا YE EY/HEY/AH | أبت ÊBT babacığım | هذا HZ̃E işte bu | تأويل TÊWYL yorumudur | رؤياي RÙYEY rü'yanın | من MN | قبل GBL önceki | قد GD̃ muhakkak | جعلها CALHE onu yaptı | ربي RBY Rabbim | حقا ḪGE gerçek | وقد WGD̃ ve gerçekten | أحسن ÊḪSN iyilik etti | بي BY bana | إذ ÎZ̃ zira | أخرجني ÊḢRCNY beni çıkardı | من MN -dan | السجن ELSCN zindan- | وجاء WCEÙ ve getirdi | بكم BKM sizi de | من MN -den | البدو ELBD̃W çöl- | من MN | بعد BAD̃ sonra | أن ÊN | نزغ NZĞ fitne soktuktan | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | بيني BYNY aramıza | وبين WBYN ve arasına | إخوتي ÎḢWTY kardeşlerim | إن ÎN gerçekten | ربي RBY Rabbim | لطيف LŦYF çok ince düzenler | لما LME şeyi | يشاء YŞEÙ dilediği | إنه ÎNH şüphesiz O | هو HW O | العليم ELALYM bilendir | الحكيم ELḪKYM her şeyi yerli yerince yapandır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve rafeǎ: ve çıkardı | ebeveyhi: ana-babasını | ǎlā: üstüne | l-ǎrşi: tahtın | ve ḣarrū: ve hepsi kapandılar | lehu: onun için | succeden: secdeye | ve ḳāle: ve dedi | : EY/HEY/AH | ebeti: babacığım | hāƶā: işte bu | te'vīlu: yorumudur | ru'yāye: rü'yanın | min: | ḳablu: önceki | ḳad: muhakkak | ceǎlehā: onu yaptı | rabbī: Rabbim | Haḳḳan: gerçek | ve ḳad: ve gerçekten | eHsene: iyilik etti | : bana | : zira | eḣracenī: beni çıkardı | mine: -dan | s-sicni: zindan- | ve cā'e: ve getirdi | bikum: sizi de | mine: -den | l-bedvi: çöl- | min: | beǎ'di: sonra | en: | nezeğa: fitne soktuktan | ş-şeyTānu: şeytan | beynī: aramıza | ve beyne: ve arasına | iḣvetī: kardeşlerim | inne: gerçekten | rabbī: Rabbim | leTīfun: çok ince düzenler | limā: şeyi | yeşā'u: dilediği | innehu: şüphesiz O | huve: O | l-ǎlīmu: bilendir | l-Hakīmu: her şeyi yerli yerince yapandır |
Kırık Meal (Transcript) : |VRFA: ve çıkardı | ÊBVYH: ana-babasını | AL: üstüne | ELARŞ: tahtın | VḢRVE: ve hepsi kapandılar | LH: onun için | SCD̃E: secdeye | VGEL: ve dedi | YE: EY/HEY/AH | ÊBT: babacığım | HZ̃E: işte bu | TÊVYL: yorumudur | RÙYEY: rü'yanın | MN: | GBL: önceki | GD̃: muhakkak | CALHE: onu yaptı | RBY: Rabbim | ḪGE: gerçek | VGD̃: ve gerçekten | ÊḪSN: iyilik etti | BY: bana | ÎZ̃: zira | ÊḢRCNY: beni çıkardı | MN: -dan | ELSCN: zindan- | VCEÙ: ve getirdi | BKM: sizi de | MN: -den | ELBD̃V: çöl- | MN: | BAD̃: sonra | ÊN: | NZĞ: fitne soktuktan | ELŞYŦEN: şeytan | BYNY: aramıza | VBYN: ve arasına | ÎḢVTY: kardeşlerim | ÎN: gerçekten | RBY: Rabbim | LŦYF: çok ince düzenler | LME: şeyi | YŞEÙ: dilediği | ÎNH: şüphesiz O | HV: O | ELALYM: bilendir | ELḪKYM: her şeyi yerli yerince yapandır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Anasıyla babasını tahta çıkartıp oturttu ve hepsi de ona karşı secdeye kapandılar. Babacığım dedi, evvelce gördüğüm rüya, bu işte, Rabbim onu gerçekleştirdi ve beni zindandan çıkararak lûtfetti bana; Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra da sizi çölden getirdi. Şüphe yok ki Rabbim, dilediği şeyi tedbîr edip lütfuyla meydana getirir; şüphe yok ki o her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Adem Uğur : Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: "Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir."
Ahmed Hulusi : (Yusuf) ana-babasını tahta oturttu. . . Kardeşleri, önünde saygıyla yere kapandılar. . . (Yusuf) dedi ki: "Babacığım. . . İşte bu önceden (gördüğüm) rüyanın (baba = güneş, Anne = Ay, on bir kardeş = on bir gezegen olarak) tevilidir (anlamının gerçeğidir). . . Rabbim onu Hak kıldı (gerçekleştirdi). . . (Rabbim) bana hakikaten ihsanda bulundu. . . Şeytan benimle kardeşlerim arasına fit soktuktan sonra; beni zindandan çıkardı ve sizi de çölden getirdi. . . Muhakkak ki Rabbim dilediğine Latiyf'tir. . . Çünkü O, Aliym'dir, Hakiym'dir. "
Ahmet Tekin : Anasını, babasını yüksek bir taht üzerine oturttu. Hepsi birden saygılarından, sübhânallah diyerek Yûsuf için secdeye kapandılar. Yûsuf: 'Babacığım, bu daha önceki rüyamın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Bana ihsanda bulundu. Beni zindandan çıkardı. Şeytan, şeytanî güçler benimle kardeşlerimin arasına fitne sokarak bozduktan sonra sizi, sıkıntılı zor bir hayattan, çölden kurtararak getirtti. Rabbimin kulları için, sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan şeyleri yapmasına akıl sır ermez. İlim, hikmet sahibi ve hükümran olan yalnızca O’dur.
Ahmet Varol : Anne ve babasını tahtın üzerine çıkardı ve hep birlikte onun için secdeye kapandılar. [5] Dedi ki: 'Ey babacığım! İşte bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Gerçekten Rabbim onu doğru çıkardı. Allah, beni zindandan çıkarmakla ve şeytanın benimle kardeşlerimin arasına fitne sokmasından sonra sizi çölden getirmekle bana iyilik etti. Şüphesiz Rabbim dilediği şeyi çok ince düzenleyendir. Muhakkak O alimdir, hakimdir.
Ali Bulaç : Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O'dur."
Ali Fikri Yavuz : Ebeveynini taht üzerine çıkardı, onlar da (ebeveyn ve on bir kardeş) kendisine hürmet için eğildiler (veya kendisine kavuştuklarından şükür secdesine kapandılar). Yûsuf dedi ki: “-Ey babacığım! işte bu, önceden gördüğüm rüyanın tâbiridir. Doğrusu Rabbim onu tahakkuk ettirdi, hakikaten bana ihsan buyurdu. Çünkü beni zindandan çıkardı, şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi, çölden (bana) getirdi. Muhakkak ki Rabbim, dilediğine lütfedicidir; çünkü O Alîm’dir, Hakîm’dir.
Bekir Sadak : Ana babasini tahtin uzerine oturttu, hepsi onun onunde (Allah'a secde edip) egildiler. O zaman Yusuf: «Babacigim! Iste bu, vaktiyle gordugum ruyanin cikisidir; Rabbim onu gerceklestirdi. µeytan, benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni hapisten cÙkaran, sizi colden getiren Rabbim bana pek cok iyilikte bulundu. Dogrusu Rabbim diledigine lutufkardÙr, O suphesiz bilendir, Hakim'dir» dedi.
Celal Yıldırım : Ve ana-babasını tutup taht, üzerine çıkardı. Onlar da eğilip Yûsuf'a saygı (Allah'a şükür secdesinde bulunarak teslimiyet) gösterdiler. Yûsuf, «Babacığım,» dedi, «işte daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur bu ! Rabbim onu gerçekleştirdi; cidden bana büyük iyiliklerde bulundu : Beni zindandan çıkardı; şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra size çölden (veya Bedâ adlı yerden buraya) getirdi. Şüphesiz ki Rabbim, dilediği hususlarda çok lütuf sahibidir. Hem doğrusu Rabbim bilendir, hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yûsuf’a) saygı ile eğildiler. Yûsuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra; Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Diyanet İşleri (eski) : Ana babasını tahtın üzerine oturttu, hepsi onun önünde (Allah'a secde edip) eğildiler. O zaman Yusuf: 'Babacığım! İşte bu, vaktiyle gördüğüm rüyanın çıkışıdır; Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni hapisten çıkaran, sizi çölden getiren Rabbim bana pek çok iyilikte bulundu. Doğrusu Rabbim dilediğine lütufkardır, O şüphesiz bilendir, Hakim'dir' dedi.
Diyanet Vakfi : Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: «Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.»
Edip Yüksel : Ana ve babasını tahtın üzerine kaldırdı. Hepsi onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: 'Babacığım, bu, önceden görmüş bulunduğum rüyanın gerçekleşmesidir. Rabbim onu gerçekleştirdi. şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra O beni hapishaneden çıkararak ve sizi çölden getirerek bana iyilikte bulundu. Gerçekten Rabbim dilediğine karşı çok şefkatlidir. O, Bilendir, Bilgedir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf için secdeye kapandılar. Bunun üzerine Yusuf dedi ki: «İşte bu durum, o rüyamın çıkmasıdır. Gerçekten Rabbim onu hak rüya kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Doğrusu Rabbim dilediğine lutfunu ihsan eder. Şüphesiz O, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ana ve babasını taht üzerine çıkardı, hepsi Yusuf için secdeye kapandılar. Yusuf da: «Ey babacığım, işte bundan önceki rüyamın yorumu bu; gerçekten Rabbim onu gerçekleştirdi, cidden bana iyilikte bulundu; çünkü beni zindandan çıkardı; şeytan benimle kardeşlerimin arasını dürtüştürdükten (bozduktan) sonra sizi çölden buraya getirdi. Gerçekten Rabbim, dilediği şey için aldığı tedbirde çok hoş davranır. Gerçek şu ki, O, herşeyi çok iyi bilen, her yaptığın bir hikmete göre yapandır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve ebeveynini taht üzerine çıkardı, hepsi onun için secdeye kapandılar, ve ey babacığım, dedi: işte bundan evvelki ru'yamın te'vili bu, hakikaten rabbım, onu hak kıldı, hakikaten bana ihsan buyurdu çünkü beni zındandan çıkardı ve sizi badiyeden getirdi. Şeytan benimle biraderlerimin arasını dürtüşdürdükten sonra, hakikat rabbım meşiyetinde lâtif, hakikat bu, o, öyle alîm, öyle hakîm
Fizilal-il Kuran : Ana babasını makam koltuğuna oturttu, bu arada hep birlikte önünde secdeye kapandılar. Bunun üzerine Hz. Yusuf, babasına dedi ki; «Babacığım, bu olay, bir zamanlar gördüğüm rüyanın somut yorumudur, Rabbim o rüyayı gerçeğe dönüştürdü. Ayrıca beni hapisten çıkararak ve şeytanın kışkırtması sonucunda kardeşlerimle aramın açılmasından sonra sizleri çöl ortasından kaldırıp yanıma getirerek bana lütufta bulundu. Hiç kuşkusuz Rabbim dilediklerine karşı lütufkâr davranır. O her şeyi bilen ve her yaptığını yerinde yapandır.»
Gültekin Onan : Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendir. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O'dur."
Hakkı Yılmaz : Ve anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine yükseltti. Ve hepsi boyun eğip teslimiyet göstererek o'nun için yere kapandılar. Ve Yûsuf: “Babacığım! İşte bu durum, o gördüğümün te’vîlidir. Gerçekten Rabbim onu hak kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Şüphesiz Rabbim dilediği şeye armağan vericidir. Şüphesiz O, en iyi bilen, hüküm koyanın ta kendisidir.” –“
Hasan Basri Çantay : Babasını ve anasını tahtının üstüne çıkarıb oturtdu. Hepsi onun için (ona kavuşdukları için) secdeye kapandılar. (Yuusuf) dedi ki: Ey babam, işte bu, evvelce gördüğüm rü'yânın tehakkukudur. Gerçek, Rabbim onu doğru çıkardı. Bana iyilik etdi. Çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimizin arasını bozduktan sonra da O, sizi çölden getirdi. Şübhesiz ki Rabbim, dileyeceği şeyleri çok güzel, çok ince tedbîr edendir. Hakkıyle bilen, tam hikmet saahibi olan Odur».
Hayrat Neşriyat : Böylece (sarayına geldiklerinde) ana-babasını (kendi) tahtın(ın) üstüne çıkardı ve (derken hepsi) onun (Yûsuf) için secde ediciler olarak, secdeye kapandılar. (Yûsuf) dedi ki: 'Ey Babacığım! İşte bu, evvelki rüyâmın ta'bîridir. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Hem şübhesiz bana ihsanda bulundu; çünki beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Muhakkak ki Rabbim, ne dilerse çok hoş tedbîr edendir. Şübhesiz ki, Alîm (hakkıyla bilen), Hakîm (her işi hikmetli olan)ancak O’dur.'
İbni Kesir : Ana-babasını tahtın üzerine çıkarıp oturttu. Hepsi onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: Babacığım; işte bu; vaktiyle gördüğüm rüyanın gerçekleşmesidir. Doğrusu Rabbım, onu gerçekleştirdi ve bana ihsan etti de; şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi. Muhakkak ki Rabbım, dilediğine lütufkardır. Muhakkak ki O'dur O, Hakim, Alim.
İskender Evrenosoğlu : Ve anne babasını tahtın üstüne çıkarttı. Ona secde ederek eğildiler. Yusuf (A.S) şöyle dedi: “Ey babacığım! Bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Rabbim onu hakikat kıldı (gerçekleştirdi). Ve beni zindandan çıkardığı zaman bana en güzelini yaptı (Benim için en güzelini dizayn etti). Ve şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra sizi çölden getirdi. Muhakkak ki; benim Rabbim, dilediğine lütuf sahibidir. Alîm (en iyi bilen) ve Hakîm (en iyi hüküm veren, hikmet sahibi) olan muhakkak ki; “O” dur.”
Muhammed Esed : Ve ana babasını en yüksek onur katına çıkardı; ve onlar(ın hepsi) O'nun önünde hürmet ve tazimle yere kapandılar. Bunun üzerine (Yusuf:) "Ey babacığım!" dedi, "Vaktiyle gördüğüm rüyanın gerçek anlamı buydu demek; ve Rabbim onu gerçekleştirdi. O beni hapisten çıkarmakla ve Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra sizi(n hepinizi) çölden çıkar(arak bana ulaştır)makla bana lütfetti. Gerçek şu ki, benim Rabbim, olmasını istediği şeyi akıl, sır yetmez yollarla gerçekleştirir. Çünkü O doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve babası ile anasını yüksek bir taht üzerine kaldırdı ve onun için hepsi secdeye kapandılar ve dedi ki: «Ey pederim! İşte bu, evvelce görmüş olduğum rüyamın te'vilidir. Onu Rabbim vakıa mutabık kıldı ve muhakkak ki, bana ihsanda bulundu. Çünkü beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi, benim ile kardeşlerimin arasını şeytan bozduktan sonra. Şüphe yok ki, Rabbim dilediği şey için pek latîf tedbir sahibidir. Muhakkak ki alîm, hakîm olan O'dur O.
Ömer Öngüt : Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu. Hepsi onun için secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: “Ey Babacığım! İşte bu, vaktiyle gördüğüm rüyânın tahakkukudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana gerçekten pek çok iyilikte bulundu. Şüphesiz ki Rabbim dileyeceği şeyleri çok ince düzenler. O her şeyi hakkıyla bilendir, hükmünde hikmet sahibidir. ”
Şaban Piriş : Ana babasını tahtın üzerine oturttu, hepsi onun önünde (Allah’a secde edip) eğildiler. O zaman Yusuf: -Babacığım! İşte bu, önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni hapisten çıkaran, sizi çölden getiren Rabbim bana çok iyilikte bulundu. Gerçekten Rabbim dilediğine lütfeder, O şüphesiz bilir (ve en iyi) hükmü verir, dedi.
Suat Yıldırım : Annesi ile babasını tahtına oturttu. Hepsi onun önünde saygı ile eğildiler. Yusuf: "Babacığım! dedi, işte küçükken gördüğüm rüyanın tabiri! Rabbim o rüyayı gerçekleştirdi. O, bana nice ihsanlarda bulundu: Beni zindandan kurtardı ve nihayet,Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirip bana kavuşturmakla da beni ihsanına mazhar etti. Gerçekten Rabbim dilediği kimse hakkında latifdir (dilediği hususları çok güzel, pek ince bir tarzda gerçekleştirir). Şüphesiz O alîmdir, hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilen, tam hikmet sahibidir)"
Süleyman Ateş : Ana babasını tahtın üstüne çıkardı ve hepsi onun için secdeye kapandılar (önünde saygı ile eğildiler. Yûsuf): "Babacığım, dedi, işte bu, önceden (gördüğüm) rü'yânın yorumudur. Rabbim onu gerçek yaptı, bana iyilik etti; zira şeytân, benimle kardeşlerim arasına fitne soktuktan sonra O, beni zindandan çıkardı, sizi de çölden getirdi. Gerçekten Rabbim dilediği şeyi çok ince düzenler. O, (her tedbiri) bilen, her şeyi yerli yerince yapandır."
Tefhim-ul Kuran : Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: «Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendir. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan O'dur.»
Ümit Şimşek : Anne ve babasını tahtına çıkardı. Hepsi birden onun önünde secdeye kapandılar. Yusuf, 'İşte, baba,' dedi, 'daha önce gördüğüm rüyanın tabiri budur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Beni zindandan çıkarmakla ve şeytan kardeşlerimle aramı açtıktan sonra sizi çölden getirip bana kavuşturmakla da Rabbim bana lütufta bulundu. Şüphesiz ki Rabbim dilediğini pek ince tedbirleriyle gerçekleştirir. O herşeyi bilen, herşeyi hikmetle yapandır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ana babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi, Yûsuf'un önünde secde eder gibi eğildiler. Yûsuf dedi: "Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu, şeytan, benimle kardeşlerim arasına yamukluk soktuktan sonra, O beni zındandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Rabbim, dilediği şeyde çok ince lütuflar sergiliyor. Alîm olan O'dur, Hakîm olan O'dur."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}