» 12 / Yûsuf  73:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 73
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. تَاللَّهِ (TELLH) = tāllehi : Allah'a and olsun
3. لَقَدْ (LGD̃) = leḳad : elbette
4. عَلِمْتُمْ (ALMTM) = ǎlimtum : siz de bilmişsinizdir ki
5. مَا (ME) = mā :
6. جِئْنَا (CÙNE) = ci'nā : biz gelmedik
7. لِنُفْسِدَ (LNFSD̃) = linufside : bozgunculuk yapmak için
8. فِي (FY) = fī :
9. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : bu yere
10. وَمَا (VME) = ve mā : ve
11. كُنَّا (KNE) = kunnā : değiliz
12. سَارِقِينَ (SERGYN) = sāriḳīne : hırsız
dediler | Allah'a and olsun | elbette | siz de bilmişsinizdir ki | | biz gelmedik | bozgunculuk yapmak için | | bu yere | ve | değiliz | hırsız |

[GVL] [ELH] [] [ALM] [] [CYE] [FSD̃] [] [ERŽ] [] [KVN] [SRG]
GELVE TELLH LGD̃ ALMTM ME CÙNE LNFSD̃ FY ELÊRŽ VME KNE SERGYN

ḳālū tāllehi leḳad ǎlimtum ci'nā linufside l-erDi ve mā kunnā sāriḳīne
قالوا تالله لقد علمتم ما جئنا لنفسد في الأرض وما كنا سارقين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
تالله ا ل ه | ELH TELLH tāllehi Allah'a and olsun """By Allah"
لقد | LGD̃ leḳad elbette certainly
علمتم ع ل م | ALM ALMTM ǎlimtum siz de bilmişsinizdir ki you know,
ما | ME not
جئنا ج ي ا | CYE CÙNE ci'nā biz gelmedik we came
لنفسد ف س د | FSD̃ LNFSD̃ linufside bozgunculuk yapmak için that we cause corruption
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi bu yere the land,
وما | VME ve mā ve and not
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā değiliz we are
سارقين س ر ق | SRG SERGYN sāriḳīne hırsız "thieves."""

12:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | Allah'a and olsun | elbette | siz de bilmişsinizdir ki | | biz gelmedik | bozgunculuk yapmak için | | bu yere | ve | değiliz | hırsız |

[GVL] [ELH] [] [ALM] [] [CYE] [FSD̃] [] [ERŽ] [] [KVN] [SRG]
GELVE TELLH LGD̃ ALMTM ME CÙNE LNFSD̃ FY ELÊRŽ VME KNE SERGYN

ḳālū tāllehi leḳad ǎlimtum ci'nā linufside l-erDi ve mā kunnā sāriḳīne
قالوا تالله لقد علمتم ما جئنا لنفسد في الأرض وما كنا سارقين

[ق و ل] [ا ل ه] [] [ع ل م] [] [ج ي ا] [ف س د] [] [ا ر ض] [] [ك و ن] [س ر ق]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
تالله ا ل ه | ELH TELLH tāllehi Allah'a and olsun """By Allah"
Te,Elif,Lam,Lam,He,
400,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition ta (oath)
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
لقد | LGD̃ leḳad elbette certainly
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
علمتم ع ل م | ALM ALMTM ǎlimtum siz de bilmişsinizdir ki you know,
Ayn,Lam,Mim,Te,Mim,
70,30,40,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
جئنا ج ي ا | CYE CÙNE ci'nā biz gelmedik we came
Cim,,Nun,Elif,
3,,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
لنفسد ف س د | FSD̃ LNFSD̃ linufside bozgunculuk yapmak için that we cause corruption
Lam,Nun,Fe,Sin,Dal,
30,50,80,60,4,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi bu yere the land,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā değiliz we are
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
سارقين س ر ق | SRG SERGYN sāriḳīne hırsız "thieves."""
Sin,Elif,Re,Gaf,Ye,Nun,
60,1,200,100,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | تَاللَّهِ: Allah'a and olsun | لَقَدْ: elbette | عَلِمْتُمْ: siz de bilmişsinizdir ki | مَا: | جِئْنَا: biz gelmedik | لِنُفْسِدَ: bozgunculuk yapmak için | فِي: | الْأَرْضِ: bu yere | وَمَا: ve | كُنَّا: değiliz | سَارِقِينَ: hırsız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | تالله TELLH Allah'a and olsun | لقد LGD̃ elbette | علمتم ALMTM siz de bilmişsinizdir ki | ما ME | جئنا CÙNE biz gelmedik | لنفسد LNFSD̃ bozgunculuk yapmak için | في FY | الأرض ELÊRŽ bu yere | وما WME ve | كنا KNE değiliz | سارقين SERGYN hırsız |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | tāllehi: Allah'a and olsun | leḳad: elbette | ǎlimtum: siz de bilmişsinizdir ki | : | ci'nā: biz gelmedik | linufside: bozgunculuk yapmak için | : | l-erDi: bu yere | ve mā: ve | kunnā: değiliz | sāriḳīne: hırsız |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | TELLH: Allah'a and olsun | LGD̃: elbette | ALMTM: siz de bilmişsinizdir ki | ME: | CÙNE: biz gelmedik | LNFSD̃: bozgunculuk yapmak için | FY: | ELÊRŽ: bu yere | VME: ve | KNE: değiliz | SERGYN: hırsız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, andolsun Allah'a ki dediler, biz yeryüzünde bir bozgunculuk, bir kötülük yapmak için gelmedik buraya, bunu siz de biliyorsunuz ve biz hırsız değiliz.
Adem Uğur : Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.
Ahmed Hulusi : (Kardeşler) dediler ki: "Tallahi! Gerçekten bilirsiniz ki biz buraya bozgunculuk için gelmedik. . . Hırsız da değiliz. "
Ahmet Tekin : Yûsuf’un kardeşleri: 'Allah’a andolsun ki, bizim ülkede, yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz.' dediler.
Ahmet Varol : Onlar: 'Hayret! Allah'a yemin ederiz ki; bizim bu yere bozgunculuk etmek için gelmediğimizi ve hırsız olmadığımızı siz de bilmişsinizdir' dediler.
Ali Bulaç : "Allah adına, hayret" dediler. "Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz."
Ali Fikri Yavuz : Kardeşler şöyle dediler; “- Allah’a yemin ederiz, siz de muhakkak anlamışsınız ki, biz buraya fesad çıkarmak için gelmedik, hırsız da değiliz.”
Bekir Sadak : Allah'a yemin ederiz ki memleketi ifsat etmege gelmedigimizi ve hirsiz da olmadigimizi biliyorsunuz» dediler.
Celal Yıldırım : Allah'a yemin ederiz ki, sizin de bildiğiniz gibi biz (Mısır) toprağında fesâd çıkarmaya gelmedik ve hırsız da değilizdir, dediler.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Allah’a andolsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmaya gelmedik, hırsız da değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Allah'a yemin ederiz ki memleketi ifsat etmeğe gelmediğimizi ve hırsız da olmadığımızı biliyorsunuz' dediler.
Diyanet Vakfi : Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'ALLAH'a andolsun, siz de bilirsiniz ki biz bu ülkede bozgunculuk çıkarmaya gelmedik, biz hırsız da değiliz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Allah'a yemin ederiz ki,» dediler, «Muhakkak siz de anlamışsınızdır ya, biz buraya fesat çıkarmak için gelmedik. Biz hırsız da değiliz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a yemin ederiz, kesin olarak bilirsiniz ki, biz bu ülkede fesat çıkarmak için gelmedik; hırsız da değiliz! dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tallahi, dediler: size muhakkak ma'lûmdur ki biz Arzda fesad çıkarmak için gelmedik, hırsızda değiliz.
Fizilal-il Kuran : Yusuf'un kardeşleri «Allah aşkına, siz de biliyorsunuz ki, biz bu ülkeye kargaşa çıkarmak için gelmedik, biz hırsız değiliz» dediler.
Gültekin Onan : "Tanrı adına, hayret" dediler. "Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz."
Hakkı Yılmaz : Kafile: “Allah'a yemin ederiz ki kati sûrette, siz de bildiniz ki, biz yeryüzünde/ burada kargaşa çıkarmak için gelmedik. Biz hırsızlar da değiliz” dediler.
Hasan Basri Çantay : (Ya'kub oğulları): «Allah Allah! (Hüviyyetimizi, ahlâkımızı) siz de öğrenmişsinizdir. Biz bu yere, andolsun ki, fesâd çıkarmak için gelmedik. Hırsız kimseler de değiliz biz» dediler.
Hayrat Neşriyat : (Yûsuf’un kardeşleri:) 'Allah’a yemîn olsun, şübhesiz (siz de) bilmişsinizdir ki(biz) bu yerde (Mısır’da) fesad çıkarmak için gelmedik; (biz) hırsız kimseler de değiliz' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Allah'a yemin ederiz, siz de öğrendiniz ki biz, yeryüzünde fesad çıkarmak için gelmedik. Ve biz hırsızlar da olmadık.
İskender Evrenosoğlu : Allah'a andolsun ki; siz de biliyorsunuz biz burada fesat çıkarmak için gelmedik. Ve biz, hırsız değiliz (olmadık).
Muhammed Esed : (Kardeşleri) "Allah şahittir, siz de çok iyi biliyorsunuz ki" dediler, "bu ülkeye kötü işler yapıp bozgunculuk çıkarmak için gelmedik biz; hırsızlık yapmış da değiliz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Allah'a kasem olsun, siz de muhakkak bilmişsinizdir ki, biz bu yerde fesat çıkarmak için gelmedik ve biz hırsız kimseler olmadık.»
Ömer Öngüt : “Allah Allah. . . Siz de muhakkak anlamışsınızdır ki, biz bu yere fesat çıkarmak için gelmedik ve biz hırsız da değiliz. ” dediler.
Şaban Piriş : -Vallahi, ülkede bozgunculuk çıkarmak için gelmediğimizi ve hırsız da olmadığımızı biliyorsunuz, dediler.
Suat Yıldırım : "Allah’a yemin olsun ki, biz ülkede fesat çıkarmak, nizamı bozmak için gelmedik, siz de bunu biliyorsunuz. Hele hırsız, hiç değiliz!" dediler.
Süleyman Ateş : (Yûsuf'un kardeşleri): "Allâh, Allâh! dediler, herhalde siz de bilmişsinizdir ki biz bu yere bozgunculuk yapmak için gelmedik. Ve biz hırsız değiliz!"
Tefhim-ul Kuran : «Allah adına, hayret» dediler. «Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz.»
Ümit Şimşek : Yusuf'un kardeşleri 'Allah'a yemin olsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmak için gelmedik,' dediler. 'Biz hırsız da değiliz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Kardeşler dediler: "Vallahi, siz de iyi biliyorsunuz ki, biz bu toprağa bozgunculuk yapmak için gelmedik, hırsız da değiliz biz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}