» 12 / Yûsuf  10:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
2. قَائِلٌ (GEÙL) = ḳāilun : bir sözcü
3. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : içlerinden
4. لَا (LE) = lā :
5. تَقْتُلُوا (TGTLVE) = teḳtulū : öldürmeyin
6. يُوسُفَ (YVSF) = yūsufe : Yusuf'u
7. وَأَلْقُوهُ (VÊLGVH) = veelḳūhu : onu atın
8. فِي (FY) = fī :
9. غَيَابَتِ (ĞYEBT) = ğayābeti : dibine
10. الْجُبِّ (ELCB) = l-cubbi : kuyunun
11. يَلْتَقِطْهُ (YLTGŦH) = yelteḳiThu : onu (görüp) alsın
12. بَعْضُ (BAŽ) = beǎ'Du : biri
13. السَّيَّارَةِ (ELSYERT) = s-seyyārati : kervanlardan
14. إِنْ (ÎN) = in : eğer
15. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : iseniz
16. فَاعِلِينَ (FEALYN) = fāǐlīne : yapacak
dedi | bir sözcü | içlerinden | | öldürmeyin | Yusuf'u | onu atın | | dibine | kuyunun | onu (görüp) alsın | biri | kervanlardan | eğer | iseniz | yapacak |

[GVL] [GVL] [] [] [GTL] [] [LGY] [] [ĞYB] [CBB] [LGŦ] [BAŽ] [SYR] [] [KVN] [FAL]
GEL GEÙL MNHM LE TGTLVE YVSF VÊLGVH FY ĞYEBT ELCB YLTGŦH BAŽ ELSYERT ÎN KNTM FEALYN

ḳāle ḳāilun minhum teḳtulū yūsufe veelḳūhu ğayābeti l-cubbi yelteḳiThu beǎ'Du s-seyyārati in kuntum fāǐlīne
قال قائل منهم لا تقتلوا يوسف وألقوه في غيابت الجب يلتقطه بعض السيارة إن كنتم فاعلين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi Said
قائل ق و ل | GVL GEÙL ḳāilun bir sözcü a speaker
منهم | MNHM minhum içlerinden among them,
لا | LE """(Do) not"
تقتلوا ق ت ل | GTL TGTLVE teḳtulū öldürmeyin kill
يوسف | YVSF yūsufe Yusuf'u Yusuf
وألقوه ل ق ي | LGY VÊLGVH veelḳūhu onu atın but throw him
في | FY in
غيابت غ ي ب | ĞYB ĞYEBT ğayābeti dibine the bottom
الجب ج ب ب | CBB ELCB l-cubbi kuyunun (of) the well,
يلتقطه ل ق ط | LGŦ YLTGŦH yelteḳiThu onu (görüp) alsın will pick him
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Du biri some
السيارة س ي ر | SYR ELSYERT s-seyyārati kervanlardan [the] caravan
إن | ÎN in eğer if
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
فاعلين ف ع ل | FAL FEALYN fāǐlīne yapacak "doing."""

12:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi | bir sözcü | içlerinden | | öldürmeyin | Yusuf'u | onu atın | | dibine | kuyunun | onu (görüp) alsın | biri | kervanlardan | eğer | iseniz | yapacak |

[GVL] [GVL] [] [] [GTL] [] [LGY] [] [ĞYB] [CBB] [LGŦ] [BAŽ] [SYR] [] [KVN] [FAL]
GEL GEÙL MNHM LE TGTLVE YVSF VÊLGVH FY ĞYEBT ELCB YLTGŦH BAŽ ELSYERT ÎN KNTM FEALYN

ḳāle ḳāilun minhum teḳtulū yūsufe veelḳūhu ğayābeti l-cubbi yelteḳiThu beǎ'Du s-seyyārati in kuntum fāǐlīne
قال قائل منهم لا تقتلوا يوسف وألقوه في غيابت الجب يلتقطه بعض السيارة إن كنتم فاعلين

[ق و ل] [ق و ل] [] [] [ق ت ل] [] [ل ق ي] [] [غ ي ب] [ج ب ب] [ل ق ط] [ب ع ض] [س ي ر] [] [ك و ن] [ف ع ل]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi Said
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
قائل ق و ل | GVL GEÙL ḳāilun bir sözcü a speaker
Gaf,Elif,,Lam,
100,1,,30,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
منهم | MNHM minhum içlerinden among them,
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
لا | LE """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تقتلوا ق ت ل | GTL TGTLVE teḳtulū öldürmeyin kill
Te,Gaf,Te,Lam,Vav,Elif,
400,100,400,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يوسف | YVSF yūsufe Yusuf'u Yusuf
Ye,Vav,Sin,Fe,
10,6,60,80,
"PN – accusative masculine proper noun → Yusuf"
اسم علم منصوب
وألقوه ل ق ي | LGY VÊLGVH veelḳūhu onu atın but throw him
Vav,,Lam,Gaf,Vav,He,
6,,30,100,6,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
غيابت غ ي ب | ĞYB ĞYEBT ğayābeti dibine the bottom
Ğayn,Ye,Elif,Be,Te,
1000,10,1,2,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الجب ج ب ب | CBB ELCB l-cubbi kuyunun (of) the well,
Elif,Lam,Cim,Be,
1,30,3,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يلتقطه ل ق ط | LGŦ YLTGŦH yelteḳiThu onu (görüp) alsın will pick him
Ye,Lam,Te,Gaf,Tı,He,
10,30,400,100,9,5,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Du biri some
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
السيارة س ي ر | SYR ELSYERT s-seyyārati kervanlardan [the] caravan
Elif,Lam,Sin,Ye,Elif,Re,Te merbuta,
1,30,60,10,1,200,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
فاعلين ف ع ل | FAL FEALYN fāǐlīne yapacak "doing."""
Fe,Elif,Ayn,Lam,Ye,Nun,
80,1,70,30,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | قَائِلٌ: bir sözcü | مِنْهُمْ: içlerinden | لَا: | تَقْتُلُوا: öldürmeyin | يُوسُفَ: Yusuf'u | وَأَلْقُوهُ: onu atın | فِي: | غَيَابَتِ: dibine | الْجُبِّ: kuyunun | يَلْتَقِطْهُ: onu (görüp) alsın | بَعْضُ: biri | السَّيَّارَةِ: kervanlardan | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | فَاعِلِينَ: yapacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL dedi | قائل GEÙL bir sözcü | منهم MNHM içlerinden | لا LE | تقتلوا TGTLWE öldürmeyin | يوسف YWSF Yusuf'u | وألقوه WÊLGWH onu atın | في FY | غيابت ĞYEBT dibine | الجب ELCB kuyunun | يلتقطه YLTGŦH onu (görüp) alsın | بعض BAŽ biri | السيارة ELSYERT kervanlardan | إن ÎN eğer | كنتم KNTM iseniz | فاعلين FEALYN yapacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | ḳāilun: bir sözcü | minhum: içlerinden | : | teḳtulū: öldürmeyin | yūsufe: Yusuf'u | veelḳūhu: onu atın | : | ğayābeti: dibine | l-cubbi: kuyunun | yelteḳiThu: onu (görüp) alsın | beǎ'Du: biri | s-seyyārati: kervanlardan | in: eğer | kuntum: iseniz | fāǐlīne: yapacak |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | GEÙL: bir sözcü | MNHM: içlerinden | LE: | TGTLVE: öldürmeyin | YVSF: Yusuf'u | VÊLGVH: onu atın | FY: | ĞYEBT: dibine | ELCB: kuyunun | YLTGŦH: onu (görüp) alsın | BAŽ: biri | ELSYERT: kervanlardan | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | FEALYN: yapacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : İçlerinden biri Yûsuf'u öldürmeyin demişti, mutlaka bir şey yapacaksınız bir kuyuya atın bâri de gelip geçenlerden onu bulup alan olsun.
Adem Uğur : Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
Ahmed Hulusi : Bir diğeri de akıl verdi: "Bir şey yapmak istiyorsanız. . . Öldürmeyin Yusuf'u! Onu (derin olmayan) bir kuyuya bırakın; bir kafile onu (bulup) alsın!"
Ahmet Tekin : İçlerinden sözü dinlenen biri: 'Yûsuf’u öldürmeyin, eğer mutlaka ona bir şey yapacaksanız, onu suyu çekilmek üzere olan bir kuyuya atın da, geçen kervanlardan biri onu alıp götürsün' dedi.
Ahmet Varol : İçlerinden bir söz sahibi dedi ki: 'Yusuf'u öldürmeyin. Eğer bir şey yapacaksanız, onu kuyunun derinliklerine atın; yolcu kafilelerinden biri kendisini bulsun.'
Ali Bulaç : İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın."
Ali Fikri Yavuz : İçlerinden bir söz sahibi de şöyle dedi: “- Yûsuf’u öldürmeyin de, bir kuyu dibine bırakın ki, bir yolcu kâfilesi onu yitik mal olarak alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.”
Bekir Sadak : Iclerinden biri: Yusuf'u oldurmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine birakin. Boyle yaparsaniz yolculardan onu bulup alan olur» dedi.
Celal Yıldırım : Onlardan bir sözcü de dedi ki: «Yûsuf'u öldürmeyin, onu kuyunun derinliğine atın da gelip geçen kafilelerden biri onu orada raslayıp alır; eğer (ona elbette) bir şey yapmak istiyorsanız, böyle yapın.»
Diyanet İşleri : Onlardan bir sözcü, “Yûsuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kervanlardan biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : İçlerinden biri: 'Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur' dedi.
Diyanet Vakfi : Onlardan biri: Yusuf'u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
Edip Yüksel : Onlardan birisi şöyle dedi: 'Yusuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın. Böyle yaparsanız kervanlardan biri onu bulup götürebilir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İçlerinden bir söz sahibi şöyle dedi: «Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyunun dibine bırakın da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İçlerinden biri: «Yusuf'u öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki, onu geçen bir kervan bulup alsın; eğer yapacaksanız böyle yapın!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : İçlerinden bir söz sahibi, Yusüfü, dedi öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki kafilenin biri onu lekît olarak alsın, eğer yapacaksanız böyle yapın
Fizilal-il Kuran : Üvey kardeşlerden biri dedi ki; «Yusuf'u öldürmeyiniz; eğer mutlaka bir şey yapmak istiyorsanız, onu bir kuyunun dibine atınız da yoldan geçecek kervanlardan biri onu çıkarıp alsın.»
Gültekin Onan : İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın."
Hakkı Yılmaz : Onlardan bir sözcü, “Yûsuf'u öldürmeyin, o'nu o kuyunun dibine bırakın da oradan geçen kafilenin biri o'nu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın” dedi.
Hasan Basri Çantay : İçlerinden bir sözcü: «Yuusufu öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın da bir yolcu kaafilesinden biri onu (yetik olarak) alsın. Eğer (mutlakaa) yapacaksanız (bari böyle yapın)» dedi.
Hayrat Neşriyat : İçlerinden söz sâhibi olan biri (Yehûda ise): 'Yûsuf’u öldürmeyin; onu kuyunun dibine bırakın da, geçen kafilenin biri onu (bulup) alsın; eğer (gerçekten ona bir şey)yapacak kimseler iseniz (bâri böyle yapın!)' dedi.
İbni Kesir : İçlerinden bir sözcü dedi ki: Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın da yolculardan bir onu bulup alsın, eğer yapacaksanız.
İskender Evrenosoğlu : İçlerinden bir sözcü şöyle dedi: “Yusuf'u öldürmeyin. Bir şey yapacaksanız onu, kuyunun dibine atın. Bir yolcu kafilesi, onu bulur.”
Muhammed Esed : Bir diğeri: "Hayır, Yusuf'u öldürmeyin!" diye söze karıştı, "Eğer mutlaka bir şey yapmanız gerekiyorsa, o'nu bir kuyunun dibine atın; (nasıl olsa) o'nu (orada) bir kervan bulup yanına alır."
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlardan bir söyleyici dedi ki: «Yusuf'u öldürmeyin ve O'nu kuyunun dibine atıverin, O'nu kâfilelerden biri alıverir, eğer siz yapacak kimselerden iseniz» (böyle yapınız).
Ömer Öngüt : İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine atın, geçen bir yolcu kafilesi onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın. ”
Şaban Piriş : İçlerinden biri: -Yusuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Yolculardan biri alıp götürsün. Yapacaksanız böyle yapın, dedi.
Suat Yıldırım : İçlerinden biri: "Yusuf’u öldürmeyin de bir kuyu dibine bırakın. Yolcu kafilelerinden biri onu yitik olarak alıp götürsün. Eğer yapacaksanız böyle yapın!" dedi.
Süleyman Ateş : İçlerinden bir sözcü: "Yûsuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın, kervanlardan biri onu (görüp) alsın; eğer yapacaksanız (böyle yapın)," dedi.
Tefhim-ul Kuran : Onlardan bir sözcü dedi ki: «Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi onu alsın.»
Ümit Şimşek : İçlerinden biri 'Yusuf'u öldürmeyin,' dedi. 'Eğer yapacaksanız, bir kuyu dibine bırakın da kafilelerden biri onu bulup alsın.'
Yaşar Nuri Öztürk : İçlerinden söz alan biri şöyle konuştu: "Yûsuf'u öldürmeyin. Onu bir kuyunun dibine bırakın; gelip geçen kafilelerden biri onu bulup alır. Yapacaksanız böyle yapın!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}