» 12 / Yûsuf  97:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 97
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
3. أَبَانَا (ÊBENE) = ebānā : babamız
4. اسْتَغْفِرْ (ESTĞFR) = steğfir : bağışlanmasını dile
5. لَنَا (LNE) = lenā : bizim
6. ذُنُوبَنَا (Z̃NVBNE) = ƶunūbenā : günahlarımızın
7. إِنَّا (ÎNE) = innā : gerçekten biz
8. كُنَّا (KNE) = kunnā :
9. خَاطِئِينَ (ḢEŦÙYN) = ḣāTiīne : günah işledik
dediler | EY/HEY/AH | babamız | bağışlanmasını dile | bizim | günahlarımızın | gerçekten biz | | günah işledik |

[GVL] [Y] [EBV] [ĞFR] [] [Z̃NB] [] [KVN] [ḢŦE]
GELVE YE ÊBENE ESTĞFR LNE Z̃NVBNE ÎNE KNE ḢEŦÙYN

ḳālū ebānā steğfir lenā ƶunūbenā innā kunnā ḣāTiīne
قالوا يا أبانا استغفر لنا ذنوبنا إنا كنا خاطئين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أبانا ا ب و | EBV ÊBENE ebānā babamız our father
استغفر غ ف ر | ĞFR ESTĞFR steğfir bağışlanmasını dile Ask forgiveness
لنا | LNE lenā bizim for us
ذنوبنا ذ ن ب | Z̃NB Z̃NVBNE ƶunūbenā günahlarımızın (of) our sins.
إنا | ÎNE innā gerçekten biz Indeed, we
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā have been
خاطئين خ ط ا | ḢŦE ḢEŦÙYN ḣāTiīne günah işledik "sinners."""

12:97 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | EY/HEY/AH | babamız | bağışlanmasını dile | bizim | günahlarımızın | gerçekten biz | | günah işledik |

[GVL] [Y] [EBV] [ĞFR] [] [Z̃NB] [] [KVN] [ḢŦE]
GELVE YE ÊBENE ESTĞFR LNE Z̃NVBNE ÎNE KNE ḢEŦÙYN

ḳālū ebānā steğfir lenā ƶunūbenā innā kunnā ḣāTiīne
قالوا يا أبانا استغفر لنا ذنوبنا إنا كنا خاطئين

[ق و ل] [ي] [ا ب و] [غ ف ر] [] [ذ ن ب] [] [ك و ن] [خ ط ا]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أبانا ا ب و | EBV ÊBENE ebānā babamız our father
,Be,Elif,Nun,Elif,
,2,1,50,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine singular noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
استغفر غ ف ر | ĞFR ESTĞFR steğfir bağışlanmasını dile Ask forgiveness
Elif,Sin,Te,Ğayn,Fe,Re,
1,60,400,1000,80,200,
V – 2nd person masculine singular (form X) imperative verb
فعل أمر
لنا | LNE lenā bizim for us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
ذنوبنا ذ ن ب | Z̃NB Z̃NVBNE ƶunūbenā günahlarımızın (of) our sins.
Zel,Nun,Vav,Be,Nun,Elif,
700,50,6,2,50,1,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنا | ÎNE innā gerçekten biz Indeed, we
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā have been
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
خاطئين خ ط ا | ḢŦE ḢEŦÙYN ḣāTiīne günah işledik "sinners."""
Hı,Elif,Tı,,Ye,Nun,
600,1,9,,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | يَا: EY/HEY/AH | أَبَانَا: babamız | اسْتَغْفِرْ: bağışlanmasını dile | لَنَا: bizim | ذُنُوبَنَا: günahlarımızın | إِنَّا: gerçekten biz | كُنَّا: | خَاطِئِينَ: günah işledik |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | يا YE EY/HEY/AH | أبانا ÊBENE babamız | استغفر ESTĞFR bağışlanmasını dile | لنا LNE bizim | ذنوبنا Z̃NWBNE günahlarımızın | إنا ÎNE gerçekten biz | كنا KNE | خاطئين ḢEŦÙYN günah işledik |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | : EY/HEY/AH | ebānā: babamız | steğfir: bağışlanmasını dile | lenā: bizim | ƶunūbenā: günahlarımızın | innā: gerçekten biz | kunnā: | ḣāTiīne: günah işledik |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | YE: EY/HEY/AH | ÊBENE: babamız | ESTĞFR: bağışlanmasını dile | LNE: bizim | Z̃NVBNE: günahlarımızın | ÎNE: gerçekten biz | KNE: | ḢEŦÙYN: günah işledik |
Abdulbaki Gölpınarlı : Babamız dediler, suçlarımızın yarlıganmasını dile, gerçekten de yanlış bir harekette bulunduk biz.
Adem Uğur : (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.
Ahmed Hulusi : (Yusuf'un kardeşleri) dediler ki: "Ey babamız. . . Bizim için suçlarımızın bağışlanmasını dile. . . Doğrusu biz hata edenler olduk. "
Ahmet Tekin : Oğulları: 'Ey babamız, bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz gerçekten günahkâr idik.' dediler.
Ahmet Varol : (Oğulları): 'Ey babamız! Bizim için günâhlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hata ettik' dediler.
Ali Bulaç : (Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik" dediler.
Ali Fikri Yavuz : Oğulları kendisine; “- Ey babamız! Günahlarımız için bize mağfiret dile, doğrusu biz günah işlemiştik.” dediler.
Bekir Sadak : Ogullari: «Ey Babamiz! Suclarimizin bagislanmasini dile, bizler hic suphesiz sucluyuz» dediler.
Celal Yıldırım : Oğullan, «Ey babamız I Günahlarımızın bizim için bağışlanmasını dile ; doğrusu bizler günahkâr olarak bulunuyorduk» dediler.
Diyanet İşleri : Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Oğulları: 'Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, bizler hiç şüphesiz suçluyuz' dediler.
Diyanet Vakfi : (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Ey babamız, günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten yanlış davrandık.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki: «Ey babamız, bizim için Allah'a istiğfar eyle. Biz gerçekten büyük günah işlemiştik.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dediler ki: «Ey bizim şefkatli babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile, bizler gerçekten büyük günah işlemiştik!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Dediler, ey bizim şefkatli pederimiz, bizim için günahlarımızı istiğfar ediver, bizler hakıkaten büyük günah işlemiştik
Fizilal-il Kuran : Oğulları; «Ey babamız! Bizim adımıza Allah'tan günahlarımızı affetmesini dile, biz kesinlikle suçluyuz» dediler.
Gültekin Onan : (Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik" dediler.
Hakkı Yılmaz : Dediler ki: “Ey babamız! Bizim için günahlarımıza bağışlama dile. Şüphesiz biz hatalılar idik.”
Hasan Basri Çantay : (Mısırdan gelen evlâdları) dediler: «Ey pederimiz, bizim için (günâhlarımıza) istiğfar ediver. Biz hakıykaten suçlular idik».
Hayrat Neşriyat : (Oğulları:) 'Ey babamız! Bizim için (Allahdan) günahlarımıza mağfiret dile; biz gerçekten hatâ eden kimseler idik' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Ey babamız; bizim için mağfiret dile, biz gerçekten suçlular idik.
İskender Evrenosoğlu : (Yusuf (A.S)'ın kardeşleri) şöyle dediler: “Ey babamız! Bizim günahlarımız için mağfiret dile. Gerçekten biz, bilerek günah işleyenlerden olduk."
Muhammed Esed : (Oğulları:) "Ey babamız!" dediler, "Bizim için Allah'tan günahlarımızı bağışlamasını dile; çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk".
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Ey babamız! Bizim için günahlarımız hakkında istiğfarda bulun, muhakkak ki biz hata ediciler olmuşuzdur.»
Ömer Öngüt : (Oğulları): “Ey babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dileyiver, bizler hiç şüphesiz hata edenlerden idik. ” dediler.
Şaban Piriş : Oğulları: -Ey Babamız! Günahlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten günahkarız, dediler.
Suat Yıldırım : Evlatları ise şöyle dediler: "Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allah’tan mağfiret dile. Doğrusu biz günahkârız."
Süleyman Ateş : (Oğulları): "Ey babamız, bizim günâhlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz günâh işledik." dediler.
Tefhim-ul Kuran : (Çocukları da:) «Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik» dediler.
Ümit Şimşek : 'Baba, bizim için Allah'tan af dile,' dediler. 'Çünkü biz günahkârız.'
Yaşar Nuri Öztürk : Oğulları dediler ki: "Ey babamız! Günahlarımızın affını dile. Gerçekten biz hata işledik."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}