» 12 / Yûsuf  14:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler ki
2. لَئِنْ (LÙN) = lein : andolsun
3. أَكَلَهُ (ÊKLH) = ekelehu : onu yerse
4. الذِّئْبُ (ELZ̃ÙB) = ƶ-ƶi'bu : kurt
5. وَنَحْنُ (VNḪN) = veneHnu : biz (olduğumuz halde)
6. عُصْبَةٌ (AṦBT) = ǔSbetun : bir topluluk
7. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
8. إِذًا (ÎZ̃E) = iƶen : o zaman
9. لَخَاسِرُونَ (LḢESRVN) = leḣāsirūne : tamamen kaybedenlerdeniz
dediler ki | andolsun | onu yerse | kurt | biz (olduğumuz halde) | bir topluluk | elbette biz | o zaman | tamamen kaybedenlerdeniz |

[GVL] [] [EKL] [Z̃EB] [] [AṦB] [] [] [ḢSR]
GELVE LÙN ÊKLH ELZ̃ÙB VNḪN AṦBT ÎNE ÎZ̃E LḢESRVN

ḳālū lein ekelehu ƶ-ƶi'bu veneHnu ǔSbetun innā iƶen leḣāsirūne
قالوا لئن أكله الذئب ونحن عصبة إنا إذا لخاسرون

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
لئن | LÙN lein andolsun """If"
أكله ا ك ل | EKL ÊKLH ekelehu onu yerse eats him
الذئب ذ ا ب | Z̃EB ELZ̃ÙB ƶ-ƶi'bu kurt the wolf
ونحن | VNḪN veneHnu biz (olduğumuz halde) while we
عصبة ع ص ب | AṦB AṦBT ǔSbetun bir topluluk (are) a group,
إنا | ÎNE innā elbette biz indeed, we
إذا | ÎZ̃E iƶen o zaman then
لخاسرون خ س ر | ḢSR LḢESRVN leḣāsirūne tamamen kaybedenlerdeniz "surely (would be) losers."""

12:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | andolsun | onu yerse | kurt | biz (olduğumuz halde) | bir topluluk | elbette biz | o zaman | tamamen kaybedenlerdeniz |

[GVL] [] [EKL] [Z̃EB] [] [AṦB] [] [] [ḢSR]
GELVE LÙN ÊKLH ELZ̃ÙB VNḪN AṦBT ÎNE ÎZ̃E LḢESRVN

ḳālū lein ekelehu ƶ-ƶi'bu veneHnu ǔSbetun innā iƶen leḣāsirūne
قالوا لئن أكله الذئب ونحن عصبة إنا إذا لخاسرون

[ق و ل] [] [ا ك ل] [ذ ا ب] [] [ع ص ب] [] [] [خ س ر]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لئن | LÙN lein andolsun """If"
Lam,,Nun,
30,,50,
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
اللام لام التوكيد
حرف شرط
أكله ا ك ل | EKL ÊKLH ekelehu onu yerse eats him
,Kef,Lam,He,
,20,30,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الذئب ذ ا ب | Z̃EB ELZ̃ÙB ƶ-ƶi'bu kurt the wolf
Elif,Lam,Zel,,Be,
1,30,700,,2,
"N – nominative masculine noun → Wolf"
اسم مرفوع
ونحن | VNḪN veneHnu biz (olduğumuz halde) while we
Vav,Nun,Ha,Nun,
6,50,8,50,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 1st person plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
عصبة ع ص ب | AṦB AṦBT ǔSbetun bir topluluk (are) a group,
Ayn,Sad,Be,Te merbuta,
70,90,2,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
إنا | ÎNE innā elbette biz indeed, we
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
إذا | ÎZ̃E iƶen o zaman then
,Zel,Elif,
,700,1,
ANS – answer particle
حرف جواب
لخاسرون خ س ر | ḢSR LḢESRVN leḣāsirūne tamamen kaybedenlerdeniz "surely (would be) losers."""
Lam,Hı,Elif,Sin,Re,Vav,Nun,
30,600,1,60,200,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | لَئِنْ: andolsun | أَكَلَهُ: onu yerse | الذِّئْبُ: kurt | وَنَحْنُ: biz (olduğumuz halde) | عُصْبَةٌ: bir topluluk | إِنَّا: elbette biz | إِذًا: o zaman | لَخَاسِرُونَ: tamamen kaybedenlerdeniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | لئن LÙN andolsun | أكله ÊKLH onu yerse | الذئب ELZ̃ÙB kurt | ونحن WNḪN biz (olduğumuz halde) | عصبة AṦBT bir topluluk | إنا ÎNE elbette biz | إذا ÎZ̃E o zaman | لخاسرون LḢESRWN tamamen kaybedenlerdeniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | lein: andolsun | ekelehu: onu yerse | ƶ-ƶi'bu: kurt | veneHnu: biz (olduğumuz halde) | ǔSbetun: bir topluluk | innā: elbette biz | iƶen: o zaman | leḣāsirūne: tamamen kaybedenlerdeniz |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler ki | LÙN: andolsun | ÊKLH: onu yerse | ELZ̃ÙB: kurt | VNḪN: biz (olduğumuz halde) | AṦBT: bir topluluk | ÎNE: elbette biz | ÎZ̃E: o zaman | LḢESRVN: tamamen kaybedenlerdeniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz demişlerdi, güçlü kuvvetli bir toplulukken gelip onu kurt yerse artık şüphe yok ki ziyankârlardan oluruz.
Adem Uğur : Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Andolsun ki, biz kuvvetli bir grupken hâlâ Onu kurt kaparsa, gerçekten biz hüsrana uğrayanlar oluruz. "
Ahmet Tekin : Kardeşleri: 'Biz güçlü ve tutkun bir cemaatken, eğer onu kurt yerse, o zaman biz, gerçekten âciz, zavallı kimseler sayılırız' dediler.
Ahmet Varol : Onlar: 'Biz güçlü, kuvvetli bir topluluk olduğumuz halde onu kurt yerse şüphesiz o zaman hüsrana uğrayanlardan oluruz.'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz) kimseler oluruz."
Ali Fikri Yavuz : Onlar: “-VAllahi, biz kuvvetli bir topluluk iken onu kurt yerse, biz o halde çok ziyan çekeriz.” dediler.
Bekir Sadak : «And olsun ki, biz kuvvetli bir toplulukken kurt onu yerse, biz aciz sayiliriz» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar: «Eğer biz böyle güçlü bir toplulukken kurt onu yerse, o takdirde biz hüsrana uğramış oluruz,» dediler.
Diyanet İşleri : Onlar da, “Andolsun biz kuvvetli bir topluluk iken onu kurt yerse (o takdirde) biz gerçekten hüsrana uğramış oluruz” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : 'And olsun ki, biz kuvvetli bir toplulukken kurt onu yerse, biz aciz sayılırız' dediler.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Biz kalabalık bir grup olduğumuz halde onu kurt yerse, o zaman gerçekten kaybedenler oluruz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki: «Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna rağmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olmuş oluruz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Andolsun, biz böylesine birbirine sargın bir topluluk iken onu kurt yerse, o taktirde biz hüsran çekeriz!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vallahi, dediler, biz müteassıb bir kuvvet iken onu kurt yerse biz o halde çok husrân çekeriz
Fizilal-il Kuran : Üvey kardeşler dediler ki; «Bu kadar çok kişi olmamıza rağmen eğer onu kurt kaparsa yandık demektir.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz) kimseler oluruz.
Hakkı Yılmaz : Yûsuf'un kardeşleri dediler ki: “Andolsun ki biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken o'nu kurt yerse, o zaman şüphesiz biz kesinlikle zarara/kayba uğrayıp acı çekenlerden olmuş oluruz.”
Hasan Basri Çantay : «Andolsun ki, dediler, bizim (kuvvetli) bir cemâat olmamıza rağmen onu kurt yerse bu takdirde muhakkak biz de husrâne uğrayanlar (dan) oluruz».
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Yemîn olsun ki, biz birbirine bağlı bir cemâat olduğumuz hâlde eğer onu kurt yerse, o takdirde şübhesiz ki biz elbette hüsrâna uğrayanlar oluruz' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Biz bir toplulukken onu kurt yerse; bu takdirde biz, muhakkak hüsrana uğrayanlardan oluruz.
İskender Evrenosoğlu : “Ve biz gerçekten kuvvetli bir topluluk iken, eğer onu bir kurt yerse, o zaman biz mutlaka hüsrana düşen kimseler oluruz.” dediler.
Muhammed Esed : "Bu kadar insanın arasında, yine de o'nu kurt kapacaksa, o zaman, biz ölmüşüz demektir!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Biz kuvvetli bir topluluk olduğumuz halde O'nu eğer kurt yerse artık şüphesiz ki, biz elbette hüsrâna düşmüş kimseleriz.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Vallahi biz kuvvetli bir topluluk olduğumuz halde eğer onu kurt yerse, o zaman biz tamamen âciz, beceriksiz kimseleriz demektir. ”
Şaban Piriş : Onlar: -Biz sağlam bir topluluk iken eğer onu kurt yerse yazıklar olsun bize, dediler.
Suat Yıldırım : Onlar! "Vallahi!" dediler, "Biz böylesine güçlü bir grup iken onu kurt kapar da yerse, yazıklar olsun bize! Biz ne güne duruyoruz."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Biz bir topluluk olduğumuz halde onu kurt yerse, o zaman biz tamamen beceriksiz kimseleriz, demektir!"
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz kimseler) oluruz.»
Ümit Şimşek : 'Biz güçlü kuvvetli bir topluluk iken onu kurt yiyecek olursa yazıklar olsun bize!' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Vallahi biz böylesine dayanışma içinde bir ekipken onu kurt yerse, o takdirde biz hüsrana uğrayan kişiler oluruz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}