» 12 / Yûsuf  30:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : ve dediler ki
2. نِسْوَةٌ (NSVT) = nisvetun : birtakım kadınlar
3. فِي (FY) = fī :
4. الْمَدِينَةِ (ELMD̃YNT) = l-medīneti : şehirde
5. امْرَأَتُ (EMRÊT) = mraetu : karısı
6. الْعَزِيزِ (ELAZYZ) = l-ǎzīzi : Vezir'in
7. تُرَاوِدُ (TREVD̃) = turāvidu : murad almak istemiş
8. فَتَاهَا (FTEHE) = fetāhā : uşağının
9. عَنْ (AN) = ǎn :
10. نَفْسِهِ (NFSH) = nefsihi : nefsinden
11. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakak
12. شَغَفَهَا (ŞĞFHE) = şeğafehā : onun bağrını yakmış
13. حُبًّا (ḪBE) = Hubben : sevda
14. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
15. لَنَرَاهَا (LNREHE) = lenerāhā : onu görüyoruz
16. فِي (FY) = fī : içinde
17. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : bir sapıklık
18. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : açık
ve dediler ki | birtakım kadınlar | | şehirde | karısı | Vezir'in | murad almak istemiş | uşağının | | nefsinden | muhakak | onun bağrını yakmış | sevda | elbette biz | onu görüyoruz | içinde | bir sapıklık | açık |

[GVL] [NSV] [] [MD̃N] [MRE] [AZZ] [RVD̃] [FTY] [] [NFS] [] [ŞĞF] [ḪBB] [] [REY] [] [ŽLL] [BYN]
VGEL NSVT FY ELMD̃YNT EMRÊT ELAZYZ TREVD̃ FTEHE AN NFSH GD̃ ŞĞFHE ḪBE ÎNE LNREHE FY ŽLEL MBYN

ve ḳāle nisvetun l-medīneti mraetu l-ǎzīzi turāvidu fetāhā ǎn nefsihi ḳad şeğafehā Hubben innā lenerāhā Delālin mubīnin
وقال نسوة في المدينة امرأت العزيز تراود فتاها عن نفسه قد شغفها حبا إنا لنراها في ضلال مبين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve dediler ki And said
نسوة ن س و | NSV NSVT nisvetun birtakım kadınlar women
في | FY in
المدينة م د ن | MD̃N ELMD̃YNT l-medīneti şehirde the city,
امرأت م ر ا | MRE EMRÊT mraetu karısı """The wife of"
العزيز ع ز ز | AZZ ELAZYZ l-ǎzīzi Vezir'in Aziz
تراود ر و د | RVD̃ TREVD̃ turāvidu murad almak istemiş (is) seeking to seduce
فتاها ف ت ي | FTY FTEHE fetāhā uşağının her slave boy
عن | AN ǎn about
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsihi nefsinden "himself;"
قد | GD̃ ḳad muhakak indeed,
شغفها ش غ ف | ŞĞF ŞĞFHE şeğafehā onun bağrını yakmış he has impassioned her
حبا ح ب ب | ḪBB ḪBE Hubben sevda (with) love.
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, we
لنراها ر ا ي | REY LNREHE lenerāhā onu görüyoruz [we] surely see her
في | FY içinde in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık an error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""

12:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dediler ki | birtakım kadınlar | | şehirde | karısı | Vezir'in | murad almak istemiş | uşağının | | nefsinden | muhakak | onun bağrını yakmış | sevda | elbette biz | onu görüyoruz | içinde | bir sapıklık | açık |

[GVL] [NSV] [] [MD̃N] [MRE] [AZZ] [RVD̃] [FTY] [] [NFS] [] [ŞĞF] [ḪBB] [] [REY] [] [ŽLL] [BYN]
VGEL NSVT FY ELMD̃YNT EMRÊT ELAZYZ TREVD̃ FTEHE AN NFSH GD̃ ŞĞFHE ḪBE ÎNE LNREHE FY ŽLEL MBYN

ve ḳāle nisvetun l-medīneti mraetu l-ǎzīzi turāvidu fetāhā ǎn nefsihi ḳad şeğafehā Hubben innā lenerāhā Delālin mubīnin
وقال نسوة في المدينة امرأت العزيز تراود فتاها عن نفسه قد شغفها حبا إنا لنراها في ضلال مبين

[ق و ل] [ن س و] [] [م د ن] [م ر ا] [ع ز ز] [ر و د] [ف ت ي] [] [ن ف س] [] [ش غ ف] [ح ب ب] [] [ر ا ي] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve dediler ki And said
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
نسوة ن س و | NSV NSVT nisvetun birtakım kadınlar women
Nun,Sin,Vav,Te merbuta,
50,60,6,400,
N – nominative feminine plural indefinite noun
اسم مرفوع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
المدينة م د ن | MD̃N ELMD̃YNT l-medīneti şehirde the city,
Elif,Lam,Mim,Dal,Ye,Nun,Te merbuta,
1,30,40,4,10,50,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
امرأت م ر ا | MRE EMRÊT mraetu karısı """The wife of"
Elif,Mim,Re,,Te,
1,40,200,,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
العزيز ع ز ز | AZZ ELAZYZ l-ǎzīzi Vezir'in Aziz
Elif,Lam,Ayn,Ze,Ye,Ze,
1,30,70,7,10,7,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
تراود ر و د | RVD̃ TREVD̃ turāvidu murad almak istemiş (is) seeking to seduce
Te,Re,Elif,Vav,Dal,
400,200,1,6,4,
V – 3rd person feminine singular (form III) imperfect verb
فعل مضارع
فتاها ف ت ي | FTY FTEHE fetāhā uşağının her slave boy
Fe,Te,Elif,He,Elif,
80,400,1,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عن | AN ǎn about
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsihi nefsinden "himself;"
Nun,Fe,Sin,He,
50,80,60,5,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قد | GD̃ ḳad muhakak indeed,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
شغفها ش غ ف | ŞĞF ŞĞFHE şeğafehā onun bağrını yakmış he has impassioned her
Şın,Ğayn,Fe,He,Elif,
300,1000,80,5,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
حبا ح ب ب | ḪBB ḪBE Hubben sevda (with) love.
Ha,Be,Elif,
8,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, we
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لنراها ر ا ي | REY LNREHE lenerāhā onu görüyoruz [we] surely see her
Lam,Nun,Re,Elif,He,Elif,
30,50,200,1,5,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY içinde in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık an error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: ve dediler ki | نِسْوَةٌ: birtakım kadınlar | فِي: | الْمَدِينَةِ: şehirde | امْرَأَتُ: karısı | الْعَزِيزِ: Vezir'in | تُرَاوِدُ: murad almak istemiş | فَتَاهَا: uşağının | عَنْ: | نَفْسِهِ: nefsinden | قَدْ: muhakak | شَغَفَهَا: onun bağrını yakmış | حُبًّا: sevda | إِنَّا: elbette biz | لَنَرَاهَا: onu görüyoruz | فِي: içinde | ضَلَالٍ: bir sapıklık | مُبِينٍ: açık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL ve dediler ki | نسوة NSWT birtakım kadınlar | في FY | المدينة ELMD̃YNT şehirde | امرأت EMRÊT karısı | العزيز ELAZYZ Vezir'in | تراود TREWD̃ murad almak istemiş | فتاها FTEHE uşağının | عن AN | نفسه NFSH nefsinden | قد GD̃ muhakak | شغفها ŞĞFHE onun bağrını yakmış | حبا ḪBE sevda | إنا ÎNE elbette biz | لنراها LNREHE onu görüyoruz | في FY içinde | ضلال ŽLEL bir sapıklık | مبين MBYN açık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāle: ve dediler ki | nisvetun: birtakım kadınlar | : | l-medīneti: şehirde | mraetu: karısı | l-ǎzīzi: Vezir'in | turāvidu: murad almak istemiş | fetāhā: uşağının | ǎn: | nefsihi: nefsinden | ḳad: muhakak | şeğafehā: onun bağrını yakmış | Hubben: sevda | innā: elbette biz | lenerāhā: onu görüyoruz | : içinde | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: açık |
Kırık Meal (Transcript) : |VGEL: ve dediler ki | NSVT: birtakım kadınlar | FY: | ELMD̃YNT: şehirde | EMRÊT: karısı | ELAZYZ: Vezir'in | TREVD̃: murad almak istemiş | FTEHE: uşağının | AN: | NFSH: nefsinden | GD̃: muhakak | ŞĞFHE: onun bağrını yakmış | ḪBE: sevda | ÎNE: elbette biz | LNREHE: onu görüyoruz | FY: içinde | ŽLEL: bir sapıklık | MBYN: açık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şehirdeki kadınlar, azîzin karısı, kölesinden murât almak istemiş, sevgi, bütün kalbini kaplamış, görüyoruz ki o, apaçık bir sapıklıkta dediler.
Adem Uğur : Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusufun sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
Ahmed Hulusi : O şehirdeki kadınlar arasında yayıldı: "Aziyz'in karısı hizmetlisini ayartmak istemiş! Yusuf'un muhabbeti kalbinin içine işlemiş! Apaçık sapıklık içinde görüyoruz onu!"
Ahmet Tekin : Şehirdeki kadınlar fikir birliği etmişçesine: 'Şu devletlü vezirin karısı, genç kölesine, sık sık yakınlık gösterip hile yaparak sahip olmaya kalkışıyormuş. Yûsuf’un sevdası onun yüreğini yakıp kavuruyormuş. Kadını açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz.' dediler.
Ahmet Varol : Şehirde birtakım kadınlar: 'Azizin hanımı kendi uşağının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Sevgi onun bağrını yakmış. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz' dediler.
Ali Bulaç : Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz." dedi.
Ali Fikri Yavuz : Şehirdeki bir takım kadınlar da dediler ki: “- Vezir’in karısı, delikanlısının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Ona olan aşkı, kalbinin içine nüfuz etmiş. O hanımı görüyoruz ki, çıldırmış besbelli...
Bekir Sadak : µehirde bir takim kadinlar: «Vezirin karisi kolesinin olmak istiyormus; sevgisi bagrini yakmis; dogrusu onun besbelli sapitmis oldugunu goruyoruz.» dediler.
Celal Yıldırım : Şehirde (olayı duyan soylu) kadınlar, «Aziz (vezir)in karısı delikanlısıyla ilişki kurmak için onu kendine davet ediyormuş; ona olan aşkı yüreğinin derinliğine işlemiş. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz» diye (dedikodu yapmışlardı).
Diyanet İşleri : Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Şehirde bir takım kadınlar: 'Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz.' dediler.
Diyanet Vakfi : Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusuf'un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
Edip Yüksel : Şehirde bir takım kadınlar: 'Valinin karısı hizmetçisini baştan çıkarmaya çalışıyor,' dediler, 'Ona çılgıncasına aşık. Onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şehirde bazı kadınlar da «Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli...» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şehirdeki bir takım kadınlar da: «Azizin karısı delikanlısının nefsinden murat istiyormuş (onunla birlikte olmak istiyormuş), onun aşkından yüreğinin zarı çatlamış; karı besbelli çıldırmış!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şehirde bir takım kadınlar da Azîzin karısı, dediler: delikanlısının nefsinden murad isteyormuş ona aşkından yüreğinin zarı çatlamış, karı bes belli çıldırmış
Fizilal-il Kuran : Şehirdeki birtakım kadınlar «Başbakanın karısı, kölesini yatağına çağırmış; delikanlının aşkı iliklerine işlemiş; anlaşılan (gördüğümüz o ki), iyice sapıtmış» dediler.
Gültekin Onan : Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz" dedi.
Hakkı Yılmaz : Şehirde kadınlar da, “Aziz'in karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istermiş. Kesinlikle sevgi onun yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz, kesinlikle onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Hasan Basri Çantay : Şehirdeki bir kısım kadınlar: «Azîzin karısı, delikanlısının nefsinden murad almak istiyormuş. Sevgi, yüreğinin zarına işlemiş! Görüyoruz ki o, muhakkak apaçık bir sapıklıkdadır» dedi (ler).
Hayrat Neşriyat : Şehirdeki birtakım kadınlar ise dedi ki: 'Vezîrin karısı, delikanlısının nefsinden murâd almak istiyormuş. Doğrusu (ona duyduğu) aşk, kalbine işlemiş. Muhakkak ki biz, onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.'
İbni Kesir : Şehirde bir takım kadınlar dediler ki: Aziz'in karısı delikanlısını kendine ram etmek istiyormuş, sevgisi bağrını yakmış. Görüyoruz ki; o, apaçık bir sapıklıktadır.
İskender Evrenosoğlu : Şehirdeki kadınlar: “Azîzin (vezirin) hanımı, onun (emrinde) olan (kölesi) genç delikanlıyı elde etmek istiyor. Aşk onun kalbine işlemiş. Biz, gerçekten onu apaçık bir sapıklıkta görüyoruz.” dedi(ler).
Muhammed Esed : Ve şehirde kadınlar (birbirleriyle): "Falan kişizadenin karısı genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış!" diye dedikodu etmeye başladılar, "Tutkudan yüreği paralanmış kadının; doğrusu, açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz onu!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve şehirdeki birtakım kadınlar dedi ki: «Azîz'in refikası, genç kölesinin nefsinden muradını almak istiyormuş. Muhakkak ki, onun yüreğini kaplayan ince deriyi bir sevgi parçalamış. Şüphe yok ki, biz onu elbette bir apaçık sapıklık içinde görüyoruz.»
Ömer Öngüt : Şehirde bazı kadınlar dediler ki: “Vezirin karısı, delikanlının nefsinden murad almak, onu kendisine râm etmek istiyormuş. Yusuf'un sevgisi Züleyha'nın kalbini zar gibi kaplamış. Biz onu gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz. ”
Şaban Piriş : Şehirde bazı kadınlar: -Vezirin karısı, kölesiyle beraber olmak istiyormuş, onun sevdası bağrını delmiş. Biz, onu açıkça sapıtmış görüyoruz, dediler.
Suat Yıldırım : Şehirde birtakım kadınlar: "Duydunuz mu?" dediler: "Vezirin hanımı uşağına gönlünü kaptırmış, ondan kâm almak istemiş! Sevda ateşi bağrını yakmış. Kadın besbelli çıldırmış!"
Süleyman Ateş : Şehirde birtakım kadınlar: Vezir'in karısı, uşağının nefsinden murâd almak istemiş! Sevda, onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Şehirde (birtakım) kadınlar: «Aziz (Vezir') in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görmekteyiz.» dedi.
Ümit Şimşek : Şehirdeki kadınlar 'Azizin hanımı genç kölesinden kâm almak istemiş,' dediler. 'Besbelli onun aşkı yüreğine işlemiş. Görüyoruz ki kadın iyice şaşırmış.'
Yaşar Nuri Öztürk : Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}