» 12 / Yûsuf  60:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 60
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
2. لَمْ (LM) = lem :
3. تَأْتُونِي (TÊTVNY) = te'tūnī : bana getirmezseniz
4. بِهِ (BH) = bihi : onu
5. فَلَا (FLE) = felā : artık yoktur
6. كَيْلَ (KYL) = keyle : ölçecek bir şey
7. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
8. عِنْدِي (AND̃Y) = ǐndī : benim yanımda
9. وَلَا (VLE) = ve lā :
10. تَقْرَبُونِ (TGRBVN) = teḳrabūni : (bir daha) bana yaklaşmayın
eğer | | bana getirmezseniz | onu | artık yoktur | ölçecek bir şey | size | benim yanımda | | (bir daha) bana yaklaşmayın |

[] [] [ETY] [] [] [KYL] [] [AND̃] [] [GRB]
FÎN LM TÊTVNY BH FLE KYL LKM AND̃Y VLE TGRBVN

fein lem te'tūnī bihi felā keyle lekum ǐndī ve lā teḳrabūni
فإن لم تأتوني به فلا كيل لكم عندي ولا تقربون

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fein eğer But if
لم | LM lem not
تأتوني ا ت ي | ETY TÊTVNY te'tūnī bana getirmezseniz you bring him to me
به | BH bihi onu you bring him to me
فلا | FLE felā artık yoktur then (there will be) no
كيل ك ي ل | KYL KYL keyle ölçecek bir şey measure
لكم | LKM lekum size for you
عندي ع ن د | AND̃ AND̃Y ǐndī benim yanımda from me,
ولا | VLE ve lā and not
تقربون ق ر ب | GRB TGRBVN teḳrabūni (bir daha) bana yaklaşmayın "you will come near me."""

12:60 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | | bana getirmezseniz | onu | artık yoktur | ölçecek bir şey | size | benim yanımda | | (bir daha) bana yaklaşmayın |

[] [] [ETY] [] [] [KYL] [] [AND̃] [] [GRB]
FÎN LM TÊTVNY BH FLE KYL LKM AND̃Y VLE TGRBVN

fein lem te'tūnī bihi felā keyle lekum ǐndī ve lā teḳrabūni
فإن لم تأتوني به فلا كيل لكم عندي ولا تقربون

[] [] [ا ت ي] [] [] [ك ي ل] [] [ع ن د] [] [ق ر ب]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fein eğer But if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تأتوني ا ت ي | ETY TÊTVNY te'tūnī bana getirmezseniz you bring him to me
Te,,Te,Vav,Nun,Ye,
400,,400,6,50,10,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
به | BH bihi onu you bring him to me
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
فلا | FLE felā artık yoktur then (there will be) no
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
كيل ك ي ل | KYL KYL keyle ölçecek bir şey measure
Kef,Ye,Lam,
20,10,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لكم | LKM lekum size for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عندي ع ن د | AND̃ AND̃Y ǐndī benim yanımda from me,
Ayn,Nun,Dal,Ye,
70,50,4,10,
LOC – location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تقربون ق ر ب | GRB TGRBVN teḳrabūni (bir daha) bana yaklaşmayın "you will come near me."""
Te,Gaf,Re,Be,Vav,Nun,
400,100,200,2,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِنْ: eğer | لَمْ: | تَأْتُونِي: bana getirmezseniz | بِهِ: onu | فَلَا: artık yoktur | كَيْلَ: ölçecek bir şey | لَكُمْ: size | عِنْدِي: benim yanımda | وَلَا: | تَقْرَبُونِ: (bir daha) bana yaklaşmayın |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإن FÎN eğer | لم LM | تأتوني TÊTWNY bana getirmezseniz | به BH onu | فلا FLE artık yoktur | كيل KYL ölçecek bir şey | لكم LKM size | عندي AND̃Y benim yanımda | ولا WLE | تقربون TGRBWN (bir daha) bana yaklaşmayın |
Kırık Meal (Okunuş) : |fein: eğer | lem: | te'tūnī: bana getirmezseniz | bihi: onu | felā: artık yoktur | keyle: ölçecek bir şey | lekum: size | ǐndī: benim yanımda | ve lā: | teḳrabūni: (bir daha) bana yaklaşmayın |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎN: eğer | LM: | TÊTVNY: bana getirmezseniz | BH: onu | FLE: artık yoktur | KYL: ölçecek bir şey | LKM: size | AND̃Y: benim yanımda | VLE: | TGRBVN: (bir daha) bana yaklaşmayın |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onunla berâber gelmezseniz size benden bir ölçek bir şey bile yok, yaklaşmayın artık buraya.
Adem Uğur : Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!"
Ahmed Hulusi : "Eğer onu bana getirmezseniz, ne benden bir ölçek bekleyin ne de yanıma gelin. "
Ahmet Tekin : 'Siz eğer onu bana getirmezseniz, bundan sonra, benim hazinelerimden size bir ölçek zahire bile yok. Bana da yaklaşmayın' dedi.
Ahmet Varol : Eğer onu getirmezseniz artık benim yanımda size ölçek (erzak) yok ve bana da yaklaşmayın.'
Ali Bulaç : "Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın."
Ali Fikri Yavuz : Eğer onu bana getirmezseniz, benim yanımda ölçek (zahire) yok ve bana yaklaşmayın.”
Bekir Sadak : «Eger onu bana getirmezseniz bundan boyle benden bir olcek bile alamazsiniz ve bana artik yaklasmayin da.»
Celal Yıldırım : «Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size tek ölçek (zahire) yok ve bir daha bana yaklaşmayın.»
Diyanet İşleri : “Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek tek ölçek (zahire) bile yoktur ve bir daha da bana yaklaşmayın.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Eğer onu bana getirmezseniz bundan böyle benden bir ölçek bile alamazsınız ve bana artık yaklaşmayın da.'
Diyanet Vakfi : Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!»
Edip Yüksel : 'Onu bana getirmezseniz, artık benden ölçülüp tartılacak bir şey beklemeyin ve bana yaklaşmayın.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Siz eğer onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsınız) yanıma da yaklaşmayın».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size zahire yok ve bana da yaklaşmayım»
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer onu bana getirmezseniz artık benim yanımda size kile yok ve bana yaklaşmayın
Fizilal-il Kuran : Ama eğer babadan kardeşinizi bana getirmezseniz, artık size erzak yok, bir daha semtime yaklaşmayınız.
Gültekin Onan : "Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın."
Hakkı Yılmaz : (59,60) Ne zaman ki onların teçhizatlarını hazırladı, “Babanızdan olan kardeşinizi bana getirin. Görüyorsunuz ya, ben ölçeği tam ölçüyorum ve ben konuk ağırlayanların en iyisiyim. Siz eğer onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç tahıl yok, yanıma da yaklaşmayın!” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Eğer onu bana getirmezseniz artık benim yanımda size hiç bir kile yok. (Bîhûde) bana yaklaşmayın».
Hayrat Neşriyat : 'Buna rağmen (bir daha geldiğinizde) onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size ölçek(le verilecek bir şey) yok ve bana yaklaşmayın!'
İbni Kesir : Eğer onu bana getirmezseniz; benden bir ölçek dahi alamazsınız ve bir daha bana yaklaşmayın.
İskender Evrenosoğlu : “Eğer onu bana getirmezseniz, o taktirde benim yanımda sizin için bir ölçek (zahire bile) yoktur. Ve bir daha yanıma gelmeyin (bana yaklaşmayın).”
Muhammed Esed : Ama eğer kardeşinizi bana getirmezseniz o zaman benden ne bir ölçek olsun (zahire) bekleyin, ne de yanıma yaklaşın!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «İmdi O'nu bana getirmezseniz artık benim yanımda sizin için bir (kile bile zahire) yoktur ve bana yaklaşmayınız.»
Ömer Öngüt : “Eğer onu bana getirmezseniz, artık bundan böyle benden bir ölçek dahi zahire beklemeyin ve bana yaklaşmayın!”
Şaban Piriş : -Eğer onu bana getirmezseniz bundan böyle benden bir ölçek erzak bile alamazsınız ve bana yaklaşmayın da.
Suat Yıldırım : (59-60) Yusuf onların zahîre yüklerini hazırlatınca dedi ki: "Siz, baba bir kardeşinizi de yanıma getirin, gördüğünüz gibi ben size tam ölçek veriyorum ve ben dışardan gelen misafirleri ağırlamaya, başka herkesten fazla özen göstermekteyim. Eğer onu getirmezseniz, o zaman, ne bir ölçek olsun zahire bekleyin, ne de yanıma yaklaşın!"
Süleyman Ateş : "Eğer onu bana getirmezseniz artık benim yanımda size ölçü(lüp verilecek bir şey) yok. (Bir daha) bana yaklaşmayın!"
Tefhim-ul Kuran : «Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın.»
Ümit Şimşek : 'Onu getirmezseniz artık benden size erzak yok; sakın yanıma yaklaşmayın.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer onu bana getirmezseniz, artık yanımda sizin için ölçülecek birşey yok, bir daha bana yaklaşmayın."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}