» 20 / Tâ-Hâ  113:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 113
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : ve böyle
2. أَنْزَلْنَاهُ (ÊNZLNEH) = enzelnāhu : sana onu indirdik
3. قُرْانًا (GR ËNE) = ḳur'ānen : bir Kur'an olarak
4. عَرَبِيًّا (ARBYE) = ǎrabiyyen : Arapça
5. وَصَرَّفْنَا (VṦRFNE) = ve Sarrafnā : ve türlü biçimlere açıkladık
6. فِيهِ (FYH) = fīhi : onda
7. مِنَ (MN) = mine :
8. الْوَعِيدِ (ELVAYD̃) = l-veǐydi : tehditleri
9. لَعَلَّهُمْ (LALHM) = leǎllehum : umulur ki
10. يَتَّقُونَ (YTGVN) = yetteḳūne : korunurlar
11. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
12. يُحْدِثُ (YḪD̃S̃) = yuHdiṧu : (Kur'an) yaptırır
13. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
14. ذِكْرًا (Z̃KRE) = ƶikran : bir hatırlama
ve böyle | sana onu indirdik | bir Kur'an olarak | Arapça | ve türlü biçimlere açıkladık | onda | | tehditleri | umulur ki | korunurlar | yahut | (Kur'an) yaptırır | onlara | bir hatırlama |

[] [NZL] [GRE] [ARB] [ṦRF] [] [] [VAD̃] [] [VGY] [] [ḪD̃S̃] [] [Z̃KR]
VKZ̃LK ÊNZLNEH GR ËNE ARBYE VṦRFNE FYH MN ELVAYD̃ LALHM YTGVN ÊV YḪD̃S̃ LHM Z̃KRE

ve keƶālike enzelnāhu ḳur'ānen ǎrabiyyen ve Sarrafnā fīhi mine l-veǐydi leǎllehum yetteḳūne ev yuHdiṧu lehum ƶikran
وكذلك أنزلناه قرآنا عربيا وصرفنا فيه من الوعيد لعلهم يتقون أو يحدث لهم ذكرا

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 113
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böyle And thus
أنزلناه ن ز ل | NZL ÊNZLNEH enzelnāhu sana onu indirdik We have sent it down,
قرآنا ق ر ا | GRE GR ËNE ḳur'ānen bir Kur'an olarak (the) Quran
عربيا ع ر ب | ARB ARBYE ǎrabiyyen Arapça (in) Arabic
وصرفنا ص ر ف | ṦRF VṦRFNE ve Sarrafnā ve türlü biçimlere açıkladık and We have explained
فيه | FYH fīhi onda in it
من | MN mine of
الوعيد و ع د | VAD̃ ELVAYD̃ l-veǐydi tehditleri the warnings
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki that they may
يتقون و ق ي | VGY YTGVN yetteḳūne korunurlar fear
أو | ÊV ev yahut or
يحدث ح د ث | ḪD̃S̃ YḪD̃S̃ yuHdiṧu (Kur'an) yaptırır it may cause
لهم | LHM lehum onlara [for] them
ذكرا ذ ك ر | Z̃KR Z̃KRE ƶikran bir hatırlama remembrance.

20:113 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve böyle | sana onu indirdik | bir Kur'an olarak | Arapça | ve türlü biçimlere açıkladık | onda | | tehditleri | umulur ki | korunurlar | yahut | (Kur'an) yaptırır | onlara | bir hatırlama |

[] [NZL] [GRE] [ARB] [ṦRF] [] [] [VAD̃] [] [VGY] [] [ḪD̃S̃] [] [Z̃KR]
VKZ̃LK ÊNZLNEH GR ËNE ARBYE VṦRFNE FYH MN ELVAYD̃ LALHM YTGVN ÊV YḪD̃S̃ LHM Z̃KRE

ve keƶālike enzelnāhu ḳur'ānen ǎrabiyyen ve Sarrafnā fīhi mine l-veǐydi leǎllehum yetteḳūne ev yuHdiṧu lehum ƶikran
وكذلك أنزلناه قرآنا عربيا وصرفنا فيه من الوعيد لعلهم يتقون أو يحدث لهم ذكرا

[] [ن ز ل] [ق ر ا] [ع ر ب] [ص ر ف] [] [] [و ع د] [] [و ق ي] [] [ح د ث] [] [ذ ك ر]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 113
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böyle And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
أنزلناه ن ز ل | NZL ÊNZLNEH enzelnāhu sana onu indirdik We have sent it down,
,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,He,
,50,7,30,50,1,5,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قرآنا ق ر ا | GRE GR ËNE ḳur'ānen bir Kur'an olarak (the) Quran
Gaf,Re,,Nun,Elif,
100,200,,50,1,
"PN – accusative masculine indefinite proper noun → Quran"
اسم علم منصوب
عربيا ع ر ب | ARB ARBYE ǎrabiyyen Arapça (in) Arabic
Ayn,Re,Be,Ye,Elif,
70,200,2,10,1,
"ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective → Arabic"
صفة منصوبة
وصرفنا ص ر ف | ṦRF VṦRFNE ve Sarrafnā ve türlü biçimlere açıkladık and We have explained
Vav,Sad,Re,Fe,Nun,Elif,
6,90,200,80,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه | FYH fīhi onda in it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الوعيد و ع د | VAD̃ ELVAYD̃ l-veǐydi tehditleri the warnings
Elif,Lam,Vav,Ayn,Ye,Dal,
1,30,6,70,10,4,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يتقون و ق ي | VGY YTGVN yetteḳūne korunurlar fear
Ye,Te,Gaf,Vav,Nun,
10,400,100,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يحدث ح د ث | ḪD̃S̃ YḪD̃S̃ yuHdiṧu (Kur'an) yaptırır it may cause
Ye,Ha,Dal,Se,
10,8,4,500,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
لهم | LHM lehum onlara [for] them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ذكرا ذ ك ر | Z̃KR Z̃KRE ƶikran bir hatırlama remembrance.
Zel,Kef,Re,Elif,
700,20,200,1,
N – accusative masculine indefinite verbal noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: ve böyle | أَنْزَلْنَاهُ: sana onu indirdik | قُرْانًا: bir Kur'an olarak | عَرَبِيًّا: Arapça | وَصَرَّفْنَا: ve türlü biçimlere açıkladık | فِيهِ: onda | مِنَ: | الْوَعِيدِ: tehditleri | لَعَلَّهُمْ: umulur ki | يَتَّقُونَ: korunurlar | أَوْ: yahut | يُحْدِثُ: (Kur'an) yaptırır | لَهُمْ: onlara | ذِكْرًا: bir hatırlama |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK ve böyle | أنزلناه ÊNZLNEH sana onu indirdik | قرآنا GR ËNE bir Kur'an olarak | عربيا ARBYE Arapça | وصرفنا WṦRFNE ve türlü biçimlere açıkladık | فيه FYH onda | من MN | الوعيد ELWAYD̃ tehditleri | لعلهم LALHM umulur ki | يتقون YTGWN korunurlar | أو ÊW yahut | يحدث YḪD̃S̃ (Kur'an) yaptırır | لهم LHM onlara | ذكرا Z̃KRE bir hatırlama |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: ve böyle | enzelnāhu: sana onu indirdik | ḳur'ānen: bir Kur'an olarak | ǎrabiyyen: Arapça | ve Sarrafnā: ve türlü biçimlere açıkladık | fīhi: onda | mine: | l-veǐydi: tehditleri | leǎllehum: umulur ki | yetteḳūne: korunurlar | ev: yahut | yuHdiṧu: (Kur'an) yaptırır | lehum: onlara | ƶikran: bir hatırlama |
Kırık Meal (Transcript) : |VKZ̃LK: ve böyle | ÊNZLNEH: sana onu indirdik | GR ËNE: bir Kur'an olarak | ARBYE: Arapça | VṦRFNE: ve türlü biçimlere açıkladık | FYH: onda | MN: | ELVAYD̃: tehditleri | LALHM: umulur ki | YTGVN: korunurlar | ÊV: yahut | YḪD̃S̃: (Kur'an) yaptırır | LHM: onlara | Z̃KRE: bir hatırlama |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur'ân'ı indirdik ve onda, bâzı tehditleri tekrar tekrar söyledik, açıkladık.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.
Ahmed Hulusi : İşte böylece O'nu Arapça bir Kur'ân olarak inzâl ettik; Onun içinde tehditkâr haberleri, sonları, türlü türlü açıkladık. . . Umulur ki korunurlar (arınırlar) yahut (Kur'ân) onlara bir öğüt olur.
Ahmet Tekin : İşte böyle uyarılar yapmak için biz Kur’ân’ı bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap olarak indirdik. Onda ikazları çok yönlü açıkladık. Umulur ki Allah’a sığınmalarına, emirlerine yapışmalarına, günahlardan arınıp azaptan korunmalarına, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmalarına, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmalarına yahut onlarda ibret ve uyanış doğurmasına vesile olur.
Ahmet Varol : İşte onu böyle Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri çeşitli şekillerde açıkladık. Umulur ki sakınırlar ya da bu onlara bir ibret verir.
Ali Bulaç : Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.
Ali Fikri Yavuz : İşte böylece biz, onu Arabca bir KUR’AN olarak indirdik. Onda tehdidlerden nice türlüsünü tekrar tekrar beyan ettik ki, belki sakınır ve takva yolunu tutarlar; yahud o (Kur’an’daki nasihat ve tehditler), onlara bir ibret ve uyanış verir.
Bekir Sadak : iste Kuran'i, akrabca okunmak uzere indirdik, onda tehditleri turlu turlu acikladik ki belki sakinirlar yahut onlara ibret verir.
Celal Yıldırım : İşte böylece onu, Arapça Kur'ân olarak indirdik ve tehdîdden (bölümleri ve belgeleri) değişik tekrarlarla açıkladık; ola ki Allah'tan korkup fenalıklardan sakınırlar veya O, onlara yeni bir hatırlama ve idrâk uyanıklığı sağlar.
Diyanet İşleri : İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.
Diyanet İşleri (eski) : İşte Kuran'ı, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açıkladık ki belki sakınırlar yahut onlara ibret verir.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.
Edip Yüksel : Biz, böylece onu Arapça bir Kuran olarak indirdik. Erdemli davranırlar veya onlar için bir öğüt olur diye onda geleceğin haberlerini çeşitli biçimlerde açıkladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. Onda tehditlerden nice türlüsünü tekrar tekrar açıkladık ki belki sakınırlar, yahut onlara bir ibret ve uyanış verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte böylece Biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü şekillerde tekrarladık ki, belki korunur takva yolunu tutarlar ya da o onlarda bir düşünme, ibret alma meydana getirir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte onu böyle Arabî bir Kur'an olarak indirdik ve bunda vaîydden türlü şekilde tekrar yaptık, ki belki korunur takvâ yolunu tutarlar, yahud da o, onlara bir zikr ihdas eyler
Fizilal-il Kuran : Biz bu Kur'anı böylece sana Arapça bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta çeşitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kötülüklerden sakınsınlar ya da gönüllerinde uyarıcı bir iz bırakır.
Gültekin Onan : Böylece biz onu, Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.
Hakkı Yılmaz : Ve işte böylece Biz Allah'ın koruması altına girsinler yahut onlara yeni bir öğüt oluştursun diye onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik. Onda tehditlerden tekrar tekrar açıklama yaptık.
Hasan Basri Çantay : Biz onu böylece Arabca bir Kur'an olarak indirdik, onda tehdîdlerden (nicesini) tekrar tekrar açıkladık. Olur ki (meaasîden) korunurlar, yahud o, kendilerinde yeni bir haatıra ve ibret canlandırır.
Hayrat Neşriyat : İşte böylece onu, Arabca bir Kur’ân olarak indirdik ve onda (yaptığımız)tehdidleri türlü şekillerde açıkladık. Tâ ki onlar (günahlardan) sakınsınlar, ya da (o Kur’ân), onlar için (ders alacakları) bir ibret meydana getirsin.
İbni Kesir : Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret verir diye tehditleri açıkladık.
İskender Evrenosoğlu : Ve böylece Kur'ân'ı Arapça olarak indirdik ve O'nda, vaadedilenleri açıkladık. Böylece takva sahibi olurlar veya onlar için bir zikir (ibret) olur.
Muhammed Esed : İşte böylece bu (vahyi mesajı) Biz sana Arap diliyle (ifade edilmiş) bir hitabe olarak indirdik; ve onda her türden uyarıyı apaçık dile getirdik ki, insanlar Bize karşı sorumluluk bilinci taşısınlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirsin.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve böylece O'nu bir Arabî Kur'an olarak indirdik ve O'nda tehditlerden mükerrer şeyler açıkladık. Belki korunurlar, yahut onlar için bir öğüt vücuda getirmiş olur.
Ömer Öngüt : Böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki Allah'tan korkarlar veya o, kendileri için bir hatırlatma olur.
Şaban Piriş : -Biz onu işte böyle Arapça Kur’an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret olur diye tehditleri o kitapta açıkladık.
Suat Yıldırım : İşte böylece bu kitabı Arapça bir Kur’ân olarak indirdik ve onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Ta ki insanlar Allah’a karşı gelmekten korunsunlar ve ta ki o, kendilerine bir ibret ve uyanış versin.
Süleyman Ateş : Biz sana onu böyle Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur'ân,) onlara bir hatırlama yaptırsın.
Tefhim-ul Kuran : Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.
Ümit Şimşek : İşte böylece onu sana Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık-tâ ki Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut bu onlar için bir zikir vesilesi olsun.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onu işte böyle, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onun içinde tehditleri türlü ifadelerle sıraladık ki sakınabilsinler, yahut da Kur'an onlara yeni bir hatırlatıcı/hatırlatma sunsun.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}