CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun الواو عاطفة حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا
|
LE
lā
not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
تظمأ
ظ م ا | ƵME
TƵMÊ
teZmeu
susamayacaksın
will suffer from thirst
Te,Zı,Mim,, 400,900,40,,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
فيها
|
FYHE
fīhā
burada
therein
Fe,Ye,He,Elif, 80,10,5,1,
P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun جار ومجرور
ولا
|
VLE
ve lā
ve
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
تضحى
ض ح و | ŽḪV
TŽḪ
teDHā
sıcaktan etkilenmeyeceksin
"exposed to the sun's heat."""
Te,Dad,Ha,, 400,800,8,,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَأَنَّكَ: ve şüphesiz sen | لَا: | تَظْمَأُ: susamayacaksın | فِيهَا: burada | وَلَا: ve | تَضْحَىٰ: sıcaktan etkilenmeyeceksin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأنك WÊNKve şüphesiz sen | لا LE | تظمأ TƵMÊsusamayacaksın | فيها FYHEburada | ولا WLEve | تضحى TŽḪsıcaktan etkilenmeyeceksin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve enneke: ve şüphesiz sen | lā: | teZmeu: susamayacaksın | fīhā: burada | ve lā: ve | teDHā: sıcaktan etkilenmeyeceksin |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊNK: ve şüphesiz sen | LE: | TƵMÊ: susamayacaksın | FYHE: burada | VLE: ve | TŽḪ: sıcaktan etkilenmeyeceksin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve sen orada susamazsın, güneşin harâreti de dokunmaz sana.
Adem Uğur : Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.
Ahmed Hulusi : "Kesinlikle sen onda (yeni madde - biyolojik bedensiz yaratılışın dolayısıyla) ne susarsın ne de güneşten yanarsın!"
Ahmet Tekin : 'Sen Cennet’te susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.'
Ahmet Varol : Ve sen orada susamayacak ve güneş sıcağında yanmayacaksın.
Ali Bulaç : Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."
Ali Fikri Yavuz : Ve sen orada susamazsın, güneşte yanmazsın.”
Bekir Sadak : (117-11) 9 «Ey Adem! Dogrusu bu, senin ve esinin dusmanidir. Sakin sizi cennetten cikarmasin, yoksa bedbaht olursun. Dogrusu cennette ne acikirsin, ne de ciplak kalirsin; orada ne susarsin de ne de gunesin sicaginda kalirsin» dedik.
Celal Yıldırım : Ve sen orada susamazsın, güneşte de yanmazsın.
Diyanet İşleri : “Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın.”
Diyanet İşleri (eski) : (116-119) 'Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın' dedik.
Diyanet Vakfi : Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.
Edip Yüksel : 'Burda ne susuzluk çeker, ne de sıcaktan bunalırsın.'
Fizilal-il Kuran : Yine burada susuzluk çekmeyecek, sıcaktan kavrulmayacaksın.
Gültekin Onan : Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."
Hakkı Yılmaz : (117-119) Sonra da Biz, “Ey Âdem! Şüphesiz İblis sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun, kesinlikle senin acıkmaman ve çıplak kalmaman cennettedir. Ve sen orada susamazsın ve güneşin sıcağında kalmazsın” dedik.
Hasan Basri Çantay : «Ve sen hakıykaten burada susamayacaksın, Güneş (in sıcağı altında da) kalmayacaksın».
Hayrat Neşriyat : 'Ve şübhesiz ki sen, burada ne susarsın, ne de sıcakta kalırsın.'
İbni Kesir : Orada ne susarsın, ne de güneşte yanarsın.
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve (sıcaktan) yanmazsın.
Muhammed Esed : keza, orada susamaman ve güneşin sıcaklığından etkilenmemen de sağlanmıştır".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın.»
Ömer Öngüt : “Orada ne susarsın, ne de sıcaklığın sıkıntısını duyarsın. ”
Şaban Piriş : Ne susuzluk hissedersin ne de güneşte yanarsın.
Suat Yıldırım : (118-119) "Sen cennette asla açlık çekmeyecek, asla çıplak kalmayacaksın. Orada asla susuzluk çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcağına mâruz kalmayacaksın.
Süleyman Ateş : "Ve sen susamayacaksın, kuşluk vakti güneşi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin."
Tefhim-ul Kuran : Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da.»
Ümit Şimşek : 'Susuzluk duymazsın, güneşin sıcağını da çekmezsin.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]