» 20 / Tâ-Hâ  16:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَا (FLE) = felā : asla
2. يَصُدَّنَّكَ (YṦD̃NK) = yeSuddenneke : seni alıkoymasın
3. عَنْهَا (ANHE) = ǎnhā : on(a inanmak)dan
4. مَنْ (MN) = men : kimse
5. لَا (LE) = lā :
6. يُؤْمِنُ (YÙMN) = yu'minu : inanmayan
7. بِهَا (BHE) = bihā : ona
8. وَاتَّبَعَ (VETBA) = vettebeǎ : ve uyan
9. هَوَاهُ (HVEH) = hevāhu : keyfine
10. فَتَرْدَىٰ (FTRD̃) = feterdā : sonra helak olursun
asla | seni alıkoymasın | on(a inanmak)dan | kimse | | inanmayan | ona | ve uyan | keyfine | sonra helak olursun |

[] [ṦD̃D̃] [] [] [] [EMN] [] [TBA] [HVY] [RD̃Y]
FLE YṦD̃NK ANHE MN LE YÙMN BHE VETBA HVEH FTRD̃

felā yeSuddenneke ǎnhā men yu'minu bihā vettebeǎ hevāhu feterdā
فلا يصدنك عنها من لا يؤمن بها واتبع هواه فتردى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā asla So (do) not
يصدنك ص د د | ṦD̃D̃ YṦD̃NK yeSuddenneke seni alıkoymasın (let) avert you
عنها | ANHE ǎnhā on(a inanmak)dan from it
من | MN men kimse (one) who
لا | LE (does) not
يؤمن ا م ن | EMN YÙMN yu'minu inanmayan believe
بها | BHE bihā ona in it
واتبع ت ب ع | TBA VETBA vettebeǎ ve uyan and follows
هواه ه و ي | HVY HVEH hevāhu keyfine his desires,
فتردى ر د ي | RD̃Y FTRD̃ feterdā sonra helak olursun lest you perish.

20:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

asla | seni alıkoymasın | on(a inanmak)dan | kimse | | inanmayan | ona | ve uyan | keyfine | sonra helak olursun |

[] [ṦD̃D̃] [] [] [] [EMN] [] [TBA] [HVY] [RD̃Y]
FLE YṦD̃NK ANHE MN LE YÙMN BHE VETBA HVEH FTRD̃

felā yeSuddenneke ǎnhā men yu'minu bihā vettebeǎ hevāhu feterdā
فلا يصدنك عنها من لا يؤمن بها واتبع هواه فتردى

[] [ص د د] [] [] [] [ا م ن] [] [ت ب ع] [ه و ي] [ر د ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā asla So (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
يصدنك ص د د | ṦD̃D̃ YṦD̃NK yeSuddenneke seni alıkoymasın (let) avert you
Ye,Sad,Dal,Nun,Kef,
10,90,4,50,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عنها | ANHE ǎnhā on(a inanmak)dan from it
Ayn,Nun,He,Elif,
70,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN men kimse (one) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لا | LE (does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤمن ا م ن | EMN YÙMN yu'minu inanmayan believe
Ye,,Mim,Nun,
10,,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
بها | BHE bihā ona in it
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
واتبع ت ب ع | TBA VETBA vettebeǎ ve uyan and follows
Vav,Elif,Te,Be,Ayn,
6,1,400,2,70,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
هواه ه و ي | HVY HVEH hevāhu keyfine his desires,
He,Vav,Elif,He,
5,6,1,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فتردى ر د ي | RD̃Y FTRD̃ feterdā sonra helak olursun lest you perish.
Fe,Te,Re,Dal,,
80,400,200,4,,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
الفاء سببية
فعل مضارع منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَا: asla | يَصُدَّنَّكَ: seni alıkoymasın | عَنْهَا: on(a inanmak)dan | مَنْ: kimse | لَا: | يُؤْمِنُ: inanmayan | بِهَا: ona | وَاتَّبَعَ: ve uyan | هَوَاهُ: keyfine | فَتَرْدَىٰ: sonra helak olursun |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلا FLE asla | يصدنك YṦD̃NK seni alıkoymasın | عنها ANHE on(a inanmak)dan | من MN kimse | لا LE | يؤمن YÙMN inanmayan | بها BHE ona | واتبع WETBA ve uyan | هواه HWEH keyfine | فتردى FTRD̃ sonra helak olursun |
Kırık Meal (Okunuş) : |felā: asla | yeSuddenneke: seni alıkoymasın | ǎnhā: on(a inanmak)dan | men: kimse | : | yu'minu: inanmayan | bihā: ona | vettebeǎ: ve uyan | hevāhu: keyfine | feterdā: sonra helak olursun |
Kırık Meal (Transcript) : |FLE: asla | YṦD̃NK: seni alıkoymasın | ANHE: on(a inanmak)dan | MN: kimse | LE: | YÙMN: inanmayan | BHE: ona | VETBA: ve uyan | HVEH: keyfine | FTRD̃: sonra helak olursun |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ona inanmayan ve hevasına uyup giden, sakın seni inancından çevirmesin, yoksa helâk olursun sen de.
Adem Uğur : Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!
Ahmed Hulusi : "Ona (ölüm ertesinde başlayacak sonsuz yaşama) iman etmeyen, asılsız hayallerine tâbi olmuş kimse, ondan (Allâh'a likâ gerçeğinden) seni alıkoymasın; sonra helâk olursun!"
Ahmet Tekin : 'Kıyamet gününe iman etmeyen, şahsî arzu ve ihtiraslarına uyan kimseler sakın seni ondan, Kıyamete inanmaktan alıkoymasın. Sonra helâk olursun.'
Ahmet Varol : Ona inanmayıp da kendi arzusuna uyan kimse seni ondan alıkoymasın. Yoksa helâk olursun.
Ali Bulaç : "Öyleyse, ona inanmayıp kendi hevasına uyan, sakın seni ondan alıkoymasın; sonra yıkıma uğrarsın."
Ali Fikri Yavuz : O halde, sakın kıyamete inanmayıp kendi nefis arzusuna uyan kimse, seni ona iman etmekten alıkoymasın; sonra helâk olursun.
Bekir Sadak : «una inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alikoymasin, yoksa helak olursun.»
Celal Yıldırım : Kıyâmet'e inanmıyan ve kendi hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın ; sonra yok olup gidersin.
Diyanet İşleri : “Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler, seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helâk olursun!”
Diyanet İşleri (eski) : 'Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, yoksa helak olursun.'
Diyanet Vakfi : Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!
Edip Yüksel : Ona inanmayıp hevesine uyanlar seni ondan saptırmasın, sonra başüstü düşersin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sakın kıyamete inanmayıp, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alıkoymasın; sonra helak olursun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın ona inanmayıp kendi keyfine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, sonra helak olursun!
Elmalılı Hamdi Yazır : binaenaleyh sakın ona inanmayıp da kendi hevasına uyan kimse seni ondan alıkoymasın sonra helâk olursun
Fizilal-il Kuran : Bu anın geleceğine inanmayanlar, ihtiraslarının tutsağı olanlar seni onun bilincinden uzaklaştırmasın. Yoksa mahvolursun, aşağı düşersin.
Gültekin Onan : "Öyleyse, ona inanmayıp kendi hevasına uyan sakın seni ondan alıkoymasın; sonra yıkıma uğrarsın."
Hakkı Yılmaz : "O nedenle kıyâmete inanmayan ve kendi boş iğreti arzusuna uyan kimse seni, kıyâmete iman etmekten alıkoymasın; sonra değişime/yıkıma uğrarsın” "
Hasan Basri Çantay : Binâen'aleyh ona inanmaz ve hevâ (ve heves) ine uyar kimseler sakın seni bundan alıkoymasın (lar). Sonra helak olursun.
Hayrat Neşriyat : 'Öyle ise ona inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler, sakın seni ondan(ona inanmaktan) alıkoymasın; yoksa helâk olursun!'
İbni Kesir : Ona inanmayan ve hevesine uyan kimse, seni bundan alıkoymasın, yoksa helak olursun.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse ona (kıyâmet saatine), inanmayanlar ve hevesine (nefsinin afetlerine) tâbî olanlar, sakın seni ondan (kıyâmet gününe îmân etmekten) alıkoymasın. O taktirde sen (de) helâk olursun.
Muhammed Esed : Bunun içindir ki, onun geleceğine inanmayıp sadece kendi arzularının, tutkularının peşine düşen kimse seni bu (gerçeğe inanmak)tan alıkoymasın; yoksa, kendine yazık etmiş olursun!
Ömer Nasuhi Bilmen : «Sakın ona (o saate) inanmayıp hevâsına tâbi olan kimse, seni ondan alıkoymasın. Sonra helâk olursun.»
Ömer Öngüt : “Ona inanmayan ve kendi nefis arzusuna uyan kimse seni ondan alıkoymasın. Yoksa helâk olursun. ”
Şaban Piriş : Ona inanmayıp, kendi arzularına uyan kimse sakın seni yolundan saptırmasın. Yoksa sen de helak olursun.
Suat Yıldırım : Buna inanmayanlar, nefsinin arzu ve ihtiraslarının peşine düşenler, sakın seni ona inanmaktan vazgeçirmesin, sonra sen de helâk olursun!
Süleyman Ateş : "Ona inanmayıp keyfine uyan kimse, seni on(a inanmak)dan alıkoymasın, sonra helâk olursun!"
Tefhim-ul Kuran : «Öyleyse, ona inanmayıp kendi hevasına uyan, sakın seni ondan alıkoymasın; sonra yıkıma uğrarsın.»
Ümit Şimşek : 'Buna inanmayıp da heveslerinin peşine takılanlar sakın seni alıkoymasın; yoksa helâk olursun.
Yaşar Nuri Öztürk : "O halde ona inanmayıp keyfi peşinde giden, seni ondan yüzgeri etmesin. Yoksa perişan olursun."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}