» 5 / Mâide  97:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 97
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : kıldı
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. الْكَعْبَةَ (ELKABT) = l-keǎ'bete : Odak
4. الْبَيْتَ (ELBYT) = l-beyte : -Yapıyı
5. الْحَرَامَ (ELḪREM) = l-Harāme : -Yasaklı/Haram
6. قِيَامًا (GYEME) = ḳiyāmen : doğrulunacak
7. لِلنَّاسِ (LLNES) = linnāsi : insanlara/insanlar için
8. وَالشَّهْرَ (VELŞHR) = ve şşehra : ve ayı (kıldı)
9. الْحَرَامَ (ELḪREM) = l-Harāme : -Yasaklı/Haram
10. وَالْهَدْيَ (VELHD̃Y) = velhedye : ve hediyeledi
11. وَالْقَلَائِدَ (VELGLEÙD̃) = velḳalāide : ve tasmalı kurbanlıkları
12. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : böylece
13. لِتَعْلَمُوا (LTALMVE) = liteǎ'lemū : anlayasınız diye
14. أَنَّ (ÊN) = enne : şüphesiz
15. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ın
16. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bildiğini
17. مَا (ME) = mā : olanları
18. فِي (FY) = fī :
19. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
20. وَمَا (VME) = ve mā : ve olanları
21. فِي (FY) = fī :
22. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
23. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
24. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ın
25. بِكُلِّ (BKL) = bikulli : her
26. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
27. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bildiğini
kıldı | Allah | Odak | -Yapıyı | -Yasaklı/Haram | doğrulunacak | insanlara/insanlar için | ve ayı (kıldı) | -Yasaklı/Haram | ve hediyeledi | ve tasmalı kurbanlıkları | böylece | anlayasınız diye | şüphesiz | Allah'ın | bildiğini | olanları | | göklerde | ve olanları | | yerde | ve şüphesiz | Allah'ın | her | şeyi | bildiğini |

[CAL] [] [KAB] [BYT] [ḪRM] [GVM] [NVS] [ŞHR] [ḪRM] [HD̃Y] [GLD̃] [] [ALM] [] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [KLL] [ŞYE] [ALM]
CAL ELLH ELKABT ELBYT ELḪREM GYEME LLNES VELŞHR ELḪREM VELHD̃Y VELGLEÙD̃ Z̃LK LTALMVE ÊN ELLH YALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VÊN ELLH BKL ŞYÙ ALYM

ceǎle llahu l-keǎ'bete l-beyte l-Harāme ḳiyāmen linnāsi ve şşehra l-Harāme velhedye velḳalāide ƶālike liteǎ'lemū enne llahe yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi ve enne llahe bikulli şey'in ǎlīmun
جعل الله الكعبة البيت الحرام قياما للناس والشهر الحرام والهدي والقلائد ذلك لتعلموا أن الله يعلم ما في السماوات وما في الأرض وأن الله بكل شيء عليم

 » 5 / Mâide  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle kıldı Has (been) made
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
الكعبة ك ع ب | KAB ELKABT l-keǎ'bete Odak the Kabah,
البيت ب ي ت | BYT ELBYT l-beyte -Yapıyı the House,
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāme -Yasaklı/Haram the Sacred,
قياما ق و م | GVM GYEME ḳiyāmen doğrulunacak an establishment
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara/insanlar için for mankind
والشهر ش ه ر | ŞHR VELŞHR ve şşehra ve ayı (kıldı) and the month(s)
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāme -Yasaklı/Haram [the] sacred
والهدي ه د ي | HD̃Y VELHD̃Y velhedye ve hediyeledi and the (animals) for offering
والقلائد ق ل د | GLD̃ VELGLEÙD̃ velḳalāide ve tasmalı kurbanlıkları and the garlands.
ذلك | Z̃LK ƶālike böylece That (is)
لتعلموا ع ل م | ALM LTALMVE liteǎ'lemū anlayasınız diye so that you may know
أن | ÊN enne şüphesiz that
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bildiğini knows
ما | ME olanları what
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve olanları and what
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth,
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bildiğini (is) All-Knowing.

5:97 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kıldı | Allah | Odak | -Yapıyı | -Yasaklı/Haram | doğrulunacak | insanlara/insanlar için | ve ayı (kıldı) | -Yasaklı/Haram | ve hediyeledi | ve tasmalı kurbanlıkları | böylece | anlayasınız diye | şüphesiz | Allah'ın | bildiğini | olanları | | göklerde | ve olanları | | yerde | ve şüphesiz | Allah'ın | her | şeyi | bildiğini |

[CAL] [] [KAB] [BYT] [ḪRM] [GVM] [NVS] [ŞHR] [ḪRM] [HD̃Y] [GLD̃] [] [ALM] [] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [KLL] [ŞYE] [ALM]
CAL ELLH ELKABT ELBYT ELḪREM GYEME LLNES VELŞHR ELḪREM VELHD̃Y VELGLEÙD̃ Z̃LK LTALMVE ÊN ELLH YALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VÊN ELLH BKL ŞYÙ ALYM

ceǎle llahu l-keǎ'bete l-beyte l-Harāme ḳiyāmen linnāsi ve şşehra l-Harāme velhedye velḳalāide ƶālike liteǎ'lemū enne llahe yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi ve enne llahe bikulli şey'in ǎlīmun
جعل الله الكعبة البيت الحرام قياما للناس والشهر الحرام والهدي والقلائد ذلك لتعلموا أن الله يعلم ما في السماوات وما في الأرض وأن الله بكل شيء عليم

[ج ع ل] [] [ك ع ب] [ب ي ت] [ح ر م] [ق و م] [ن و س] [ش ه ر] [ح ر م] [ه د ي] [ق ل د] [] [ع ل م] [] [] [ع ل م] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ع ل م]

 » 5 / Mâide  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle kıldı Has (been) made
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الكعبة ك ع ب | KAB ELKABT l-keǎ'bete Odak the Kabah,
Elif,Lam,Kef,Ayn,Be,Te merbuta,
1,30,20,70,2,400,
"PN – accusative feminine proper noun → Kaaba"
اسم علم منصوب
البيت ب ي ت | BYT ELBYT l-beyte -Yapıyı the House,
Elif,Lam,Be,Ye,Te,
1,30,2,10,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāme -Yasaklı/Haram the Sacred,
Elif,Lam,Ha,Re,Elif,Mim,
1,30,8,200,1,40,
ADJ – accusative masculine adjective
صفة منصوبة
قياما ق و م | GVM GYEME ḳiyāmen doğrulunacak an establishment
Gaf,Ye,Elif,Mim,Elif,
100,10,1,40,1,
N – accusative masculine plural indefinite active participle
اسم منصوب
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara/insanlar için for mankind
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
والشهر ش ه ر | ŞHR VELŞHR ve şşehra ve ayı (kıldı) and the month(s)
Vav,Elif,Lam,Şın,He,Re,
6,1,30,300,5,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
الحرام ح ر م | ḪRM ELḪREM l-Harāme -Yasaklı/Haram [the] sacred
Elif,Lam,Ha,Re,Elif,Mim,
1,30,8,200,1,40,
ADJ – accusative masculine adjective
صفة منصوبة
والهدي ه د ي | HD̃Y VELHD̃Y velhedye ve hediyeledi and the (animals) for offering
Vav,Elif,Lam,He,Dal,Ye,
6,1,30,5,4,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
والقلائد ق ل د | GLD̃ VELGLEÙD̃ velḳalāide ve tasmalı kurbanlıkları and the garlands.
Vav,Elif,Lam,Gaf,Lam,Elif,,Dal,
6,1,30,100,30,1,,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine plural noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ذلك | Z̃LK ƶālike böylece That (is)
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لتعلموا ع ل م | ALM LTALMVE liteǎ'lemū anlayasınız diye so that you may know
Lam,Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
30,400,70,30,40,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne şüphesiz that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bildiğini knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME olanları what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve olanları and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الواو استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
Be,Kef,Lam,
2,20,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bildiğini (is) All-Knowing.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |جَعَلَ: kıldı | اللَّهُ: Allah | الْكَعْبَةَ: Odak | الْبَيْتَ: -Yapıyı | الْحَرَامَ: -Yasaklı/Haram | قِيَامًا: doğrulunacak | لِلنَّاسِ: insanlara/insanlar için | وَالشَّهْرَ: ve ayı (kıldı) | الْحَرَامَ: -Yasaklı/Haram | وَالْهَدْيَ: ve hediyeledi | وَالْقَلَائِدَ: ve tasmalı kurbanlıkları | ذَٰلِكَ: böylece | لِتَعْلَمُوا: anlayasınız diye | أَنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah'ın | يَعْلَمُ: bildiğini | مَا: olanları | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve olanları | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah'ın | بِكُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyi | عَلِيمٌ: bildiğini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |جعل CAL kıldı | الله ELLH Allah | الكعبة ELKABT Odak | البيت ELBYT -Yapıyı | الحرام ELḪREM -Yasaklı/Haram | قياما GYEME doğrulunacak | للناس LLNES insanlara/insanlar için | والشهر WELŞHR ve ayı (kıldı) | الحرام ELḪREM -Yasaklı/Haram | والهدي WELHD̃Y ve hediyeledi | والقلائد WELGLEÙD̃ ve tasmalı kurbanlıkları | ذلك Z̃LK böylece | لتعلموا LTALMWE anlayasınız diye | أن ÊN şüphesiz | الله ELLH Allah'ın | يعلم YALM bildiğini | ما ME olanları | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve olanları | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | وأن WÊN ve şüphesiz | الله ELLH Allah'ın | بكل BKL her | شيء ŞYÙ şeyi | عليم ALYM bildiğini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ceǎle: kıldı | llahu: Allah | l-keǎ'bete: Odak | l-beyte: -Yapıyı | l-Harāme: -Yasaklı/Haram | ḳiyāmen: doğrulunacak | linnāsi: insanlara/insanlar için | ve şşehra: ve ayı (kıldı) | l-Harāme: -Yasaklı/Haram | velhedye: ve hediyeledi | velḳalāide: ve tasmalı kurbanlıkları | ƶālike: böylece | liteǎ'lemū: anlayasınız diye | enne: şüphesiz | llahe: Allah'ın | yeǎ'lemu: bildiğini | : olanları | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve olanları | : | l-erDi: yerde | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah'ın | bikulli: her | şey'in: şeyi | ǎlīmun: bildiğini |
Kırık Meal (Transcript) : |CAL: kıldı | ELLH: Allah | ELKABT: Odak | ELBYT: -Yapıyı | ELḪREM: -Yasaklı/Haram | GYEME: doğrulunacak | LLNES: insanlara/insanlar için | VELŞHR: ve ayı (kıldı) | ELḪREM: -Yasaklı/Haram | VELHD̃Y: ve hediyeledi | VELGLEÙD̃: ve tasmalı kurbanlıkları | Z̃LK: böylece | LTALMVE: anlayasınız diye | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'ın | YALM: bildiğini | ME: olanları | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve olanları | FY: | ELÊRŽ: yerde | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah'ın | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | ALYM: bildiğini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, Kâbe'yi hac ayını, kurbanı, kurbanlık olduğu bilinsin diye boynuna bir şey asılan hayvanları, insanların geçimine, düzenine sebep etti, böylece de şüphesiz olarak Allah'ın, göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsini bildiğini sizin de bilmenizi diledi ve Allah, şüphe yok ki her şeyi bilir.
Adem Uğur : Allah, Kâbe'yi, o saygıya lâyık evi, haram ayı, hac kurbanını ve (kurbanın boynuna asılan) gerdanlıkları (maddi ve manevi yönlerden) insanların belini doğrultmaya sebep kıldı. Bu da Allah'ın, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiğini ve Allah'ın her şeyi bilici olduğunu (sizin de anlayıp) bilmeniz içindir.
Ahmed Hulusi : Allah Kâbe'yi, O Beyt-el Haram'ı, Haram Ay'ı, Hedy'i (kurban) ve Kalaid'i (boynu bağlı kurbanlıklar) insanların kıyamı (imanının ayakta kalması ve devam etmesi için) yaptı. . . Bu, Allâh'ın semâlar (düşünce boyutu) ve arzda (bedeninde) olanı bildiğini ve Allâh'ın her şeye Aliym olduğunu, sizin de bilmeniz içindir.
Ahmet Tekin : Allah, dokunulmazlığı olan Kâbe’yi, özgürlük yurdu Harem-i Şerif’i, müslümanların hac ibadetini yerine getirmeleri, güçlü olarak ayakta kalmaları, aralarındaki dayanışmayı gerçekleştirmeleri için bir mekân olarak düzenledi. Beytullah’ı saldırmazlığın gelenek haline geldiği, Allah’ın savaşı haram kıldığı ayları, kurbanların, Kâbe’ye yapılan bağışların, boyunlarında gerdânileri, ipleri, tasmaları olan kurbanlık ve sahipli hayvanların dokunulmazlığını, barışın sağlanması, ekonominin canlanması, insanların, müslümanların faydalanması için, maddî manevî dayanak haline getirdi. Bu, Allah’ın, göklerdeki ve yerdeki varlıkların, imkânların, olayların hepsiyle ilgili bilgisi olduğunu, dinî ve dünyevî sıkıntılara düşülmeden meselelerin nasıl çözüleceğini, dünyevî ve uhrevî faydaların nasıl elde edileceğini bildiğini bilmeniz içindir. Her şey Allah’ın planı, ilmi, iradesi dahilinde gerçekleşmektedir.
Ahmet Varol : Allah Haram Ev olan Kabe'yi, haram ayları, kurbanı, gerdanlıklı kurbanları insanların (din ve dünya) işlerini belli bir düzen ve güven içinde yürütmeleri için ortaya koydu. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah'ın her şey hakkında bilgi sahibi olduğunu bilmeniz içindir.
Ali Bulaç : Allah, Beyt-i Haram (olan) Kabe'yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.
Ali Fikri Yavuz : Allah, Kâbe’yi, o Beyt-i Haram’ı insanlar için din işlerinde bir düzen ve dünyada cinayetten emin bir yer kıldı. Haram olan ayları (hac aylarını) da, gerdanlıksız ve gerdanlıklı kurbanlıkları da hem mağfiret, hem de taarruzdan korunma sebebi kıldı. Bütün bunlar, Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiğini ve gerçekten Allah’ın her şeyi bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir.
Bekir Sadak : Allah, hurmetli ev Kabe'yi, hurmetli ayi, kurban'i, boynu tasmali kurbanliklari insanlarin faydasi icin ortaya koydu. Bu, Allah'in goklerde ve yerde olanlari bildigini ve Allah'in suphesiz her seyi Bilen oldugunu bilmeniz icindir.
Celal Yıldırım : Allah Beytü'l-Haram = Kabe'yi, hürmetli ay'ı, Kabe'ye gönderilen gerdanlıklı, gerdanlıksız kurbanlıkları, insanların hayat düzeni için dayanak kılmıştır. Bu, Allah'ın göklerde olanı da, yerde olanı da bildiğini ve gerçekten Allah'ın her şeyi bilen olduğunu bilip anlamanız içindir.
Diyanet İşleri : Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı , hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, hürmetli ev Kabe'yi, hürmetli ayı, kurbanı, boynu tasmalı kurbanlıkları insanların faydası için ortaya koydu. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah'ın şüphesiz her şeyi Bilen olduğunu bilmeniz içindir.
Diyanet Vakfi : Allah, Kâbe'yi, o saygıya lâyık evi, haram ayı, hac kurbanını ve (kurbanın boynuna asılan) gerdanlıkları (maddi ve manevi yönlerden) insanların belini doğrultmaya sebep kıldı. Bu da Allah'ın, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiğini ve Allah'ın her şeyi bilici olduğunu (sizin de anlayıp) bilmeniz içindir.
Edip Yüksel : ALLAH, kutsal ev Kabeyi, kutsal ayları, adakları ve onları işaretleyen çelenkleri, insanlar için güvenlik unsuru yaptı. Bilesiniz ki ALLAH göklerde ve yerde olanları biliyor. ALLAH her şeyi Bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, Kâbe'yi, o Beyt - i haram'ı, haram ayı, kurbanı ve (kurbanlardaki) gerdanlıkları insanlar için bir nizam kıldı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini ve Allah'ın herşeyi hakkıyle bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah Ka'be'yi, o Beyt-i Haram'ı insanlar için hayat kaynağı yaptı, o haram ayı, boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıkları da. Bütün bunlar, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini, sizin de bilmeniz içindir. Gerçekten Allah herşeyi bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah Kâ'beyi, o beyti haramı insanlar için bir medarı hayat kıldı, o şehri haramı da. O, boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıkları da; bütün bunlar şunu bilesiniz içindir ki Allah göklerdekini ve yerdekini bilir ve hakıkat Allah her şeye alîmdir
Fizilal-il Kuran : Allah, Kabe'yi, o dokunulmaz evi, insanlar için güvenli bir barınak kıldı. Savaşılması yasak ayları, kurbanlıkları ve (bu bölgeye sığınma göstergesi olarak takılan) gerdanlıkları da bu dokunulmazlığın kapsamına aldı. Allah'ın göklerde ve yeryüzünde olan her şeyi bildiğini, O'nun bilgisinin her şeyi kapsamına aldığını bilesiniz diye bunu böyle yaptı.
Gültekin Onan : Tanrı Beyt-i Haram (olan) Kabe'yi bir kıyam (evi) kıldı. Haram ayı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da. Bu, Tanrı'nın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Tanrı'nın gerçekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.
Hakkı Yılmaz : "Allah, Ka‘be'yi; o Beyt-i Haram'ı, haram ayı, hac yapanlara yiyecek olarak hayvan hediye etmeyi ve gerdanlıkları/hac yapanların yemesi için gönderilen hayvanlara konulan işaretleri insanlar için bir ayağa kalkış; silkiniş, kendilerini kurtarış yaptı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini ve Allah'ın her şeyi hakkıyla bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir. "
Hasan Basri Çantay : Allah Kâ'beyi, o Beyt-i haraamı, o haraam olan ay (lar) ı, (Mekkeye hediye edilecek) kurbanı ve (onların) boyunlarındaki gerdanlıkları insanlar (ın dîn ve dünyâları) için bir nizam yapdı. Bu da Allahın, göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsini) bildiği, Allahın (zâten her şey'i) hakkıyle bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir.
Hayrat Neşriyat : Allah, Kâ'be’yi, o Beyt-i Harâm’ı, (kendisinde hac edilen) haram ayı (Zilhıcce ayını), kurbanı ve (ona takılan) gerdanlıkları, insanlar için (maddî ma'nevî) bir kalkınma(vesîlesi) kıldı. Bu, muhakkak ki Allah’ın, göklerde ne var, yerde ne varsa bildiğini ve şübhesiz Allah’ın, herşeyi hakkıyla bilici olduğunu (sizin de) bilmeniz içindir.
İbni Kesir : Allah Ka'be'yi, o haram evi insanlar için hayat ve güven kaynağı kıldı. Keza o haram olan ayı da, kurbanı da, boynu bağlı olan kurbanlıkları da. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah'ın gerçeten her şeyi bilici olduğunu bilmeniz içindir.
İskender Evrenosoğlu : Allah, Beyt-i Haram olan Kâbe'yi, Haram ayını, hac kurbanını ve gerdanlıklı (boynuna kurban nişanesi asılı) kurbanlıkları, insanların yaşamlarını ayakta tutmak için yaptı (sebep kıldı). İşte bu, “Allah'ın, göklerde ve yerlerde olanı bildiğini ve Allah'ın herşeyi en iyi bilen olduğunu” bilmeniz içindir.
Muhammed Esed : Allah, Kabeyi, o Beytul-Haramı bütün insanlık için bir sembol kıldı; ve (aynı şekilde) kutsal (hac) ayı ve boyunlarında takı olan kurbanlıklar, Allahın göklerde ve yerde olan her şeyin tam bilgisine sahip bulunduğunu size anlatmayı amaçla(yan sembollerdi)r.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ Kabe'yi, o Beyt-i Harâm'ı ve Şehr-i Haram ile o boyunları bağsız ve bağlı kurbanları insanlar için bir medar-ı istifade kıldı. Bu da bilmeniz içindir ki, şüphesiz Allah Teâlâ göklerde olanı da ve yerde olanı da bilir ve muhakkak ki, Allah Teâlâ herşeye tamamıyla alîmdir.
Ömer Öngüt : Allah Kâbe'yi, Beyt-i Haram'ı insanlar için bir nizam kıldı. Keza o haram ayı da, kurbanı da, boynu bağlı kurbanlıkları da (insanlar için bir nizam kıldı). Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilici olduğunu bilmeniz içindir.
Şaban Piriş : Allah, Kâbeyi; Beyt-i Haram’ı insanlar için güven yeri kıldı. Haram ayı, kurbanı ve kurban için işaretlenmiş hayvanları da. İşte bu, Allah’ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah’ın her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.
Suat Yıldırım : Allah Kâbe’yi, o hürmete layık mâbedi, insanların din ve dünya hayatları için bir nizam vesilesi kılmıştır; o haram ay’ı da, Kâbe’ye gönderilen gerdanlıksız veya gerdanlıklı kurbanlıkları da... Bütün bunlar, Allah’ın göklerde olanı da, yerde olanı da bildiğini ve gerçekten Allah’ın her şeyi bildiğini sizin de bilip anlamanız içindir.
Süleyman Ateş : Allâh Ka'be'yi, o saygıdeğer evi, insanlar için (hayât ve güven) durağı yaptı. O saygıdeğer ayı, kurbanı, tasmalı kurbanlıkları da (böyle yaptı) ki Allâh'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allâh'ın herşeyi bilici olduğunu anlayasınız.
Tefhim-ul Kuran : Allah, Beyt-i Haram (olan) Kâbe'yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.
Ümit Şimşek : Hürmetli Beyt olan Kâbe'yi, haccın yapıldığı haram ayı, gerdanlıklı ve gerdanlıksız kurbanları, Allah insanların din ve dünyalarına bir dayanak yaptı. Böylece siz de bilmiş olursunuz ki, Allah gökte olanı da bilir, yerde olanı da; çünkü Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah Kâbe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık "ay"ı, o kurbanlık hediyeleri ve gerdanlıkları insanlar için bir dayanak, bir ayağa kalkış aracı kıldı. Böyle yaptı ki, Allah'ın göklerde olanı da yerde olanı da bildiğini, Allah'ın herşeyi bilici olduğunu siz de bilesiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}