» 5 / Mâide  34:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِلَّا (ÎLE) = illā : hariç
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. تَابُوا (TEBVE) = tābū : tevbe eden(ler)
4. مِنْ (MN) = min :
5. قَبْلِ (GBL) = ḳabli : önce
6. أَنْ (ÊN) = en :
7. تَقْدِرُوا (TGD̃RVE) = teḳdirū : ele geçirmenizden
8. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onları
9. فَاعْلَمُوا (FEALMVE) = feǎ'lemū : bilin ki
10. أَنَّ (ÊN) = enne : muhakkak
11. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
12. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : bağışlayandır
13. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : esirgeyendir
hariç | kimseler | tevbe eden(ler) | | önce | | ele geçirmenizden | onları | bilin ki | muhakkak | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[] [] [TVB] [] [GBL] [] [GD̃R] [] [ALM] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ÎLE ELZ̃YN TEBVE MN GBL ÊN TGD̃RVE ALYHM FEALMVE ÊN ELLH ĞFVR RḪYM

illā elleƶīne tābū min ḳabli en teḳdirū ǎleyhim feǎ'lemū enne llahe ğafūrun raHīmun
إلا الذين تابوا من قبل أن تقدروا عليهم فاعلموا أن الله غفور رحيم

 » 5 / Mâide  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā hariç Except
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
تابوا ت و ب | TVB TEBVE tābū tevbe eden(ler) repent
من | MN min from
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
أن | ÊN en that
تقدروا ق د ر | GD̃R TGD̃RVE teḳdirū ele geçirmenizden you overpower
عليهم | ALYHM ǎleyhim onları [over] them,
فاعلموا ع ل م | ALM FEALMVE feǎ'lemū bilin ki then know
أن | ÊN enne muhakkak that
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.

5:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hariç | kimseler | tevbe eden(ler) | | önce | | ele geçirmenizden | onları | bilin ki | muhakkak | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[] [] [TVB] [] [GBL] [] [GD̃R] [] [ALM] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ÎLE ELZ̃YN TEBVE MN GBL ÊN TGD̃RVE ALYHM FEALMVE ÊN ELLH ĞFVR RḪYM

illā elleƶīne tābū min ḳabli en teḳdirū ǎleyhim feǎ'lemū enne llahe ğafūrun raHīmun
إلا الذين تابوا من قبل أن تقدروا عليهم فاعلموا أن الله غفور رحيم

[] [] [ت و ب] [] [ق ب ل] [] [ق د ر] [] [ع ل م] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 5 / Mâide  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā hariç Except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
تابوا ت و ب | TVB TEBVE tābū tevbe eden(ler) repent
Te,Elif,Be,Vav,Elif,
400,1,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تقدروا ق د ر | GD̃R TGD̃RVE teḳdirū ele geçirmenizden you overpower
Te,Gaf,Dal,Re,Vav,Elif,
400,100,4,200,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim onları [over] them,
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
فاعلموا ع ل م | ALM FEALMVE feǎ'lemū bilin ki then know
Fe,Elif,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
80,1,70,30,40,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne muhakkak that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: hariç | الَّذِينَ: kimseler | تَابُوا: tevbe eden(ler) | مِنْ: | قَبْلِ: önce | أَنْ: | تَقْدِرُوا: ele geçirmenizden | عَلَيْهِمْ: onları | فَاعْلَمُوا: bilin ki | أَنَّ: muhakkak | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: bağışlayandır | رَحِيمٌ: esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLE hariç | الذين ELZ̃YN kimseler | تابوا TEBWE tevbe eden(ler) | من MN | قبل GBL önce | أن ÊN | تقدروا TGD̃RWE ele geçirmenizden | عليهم ALYHM onları | فاعلموا FEALMWE bilin ki | أن ÊN muhakkak | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR bağışlayandır | رحيم RḪYM esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: hariç | elleƶīne: kimseler | tābū: tevbe eden(ler) | min: | ḳabli: önce | en: | teḳdirū: ele geçirmenizden | ǎleyhim: onları | feǎ'lemū: bilin ki | enne: muhakkak | llahe: Allah | ğafūrun: bağışlayandır | raHīmun: esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: hariç | ELZ̃YN: kimseler | TEBVE: tevbe eden(ler) | MN: | GBL: önce | ÊN: | TGD̃RVE: ele geçirmenizden | ALYHM: onları | FEALMVE: bilin ki | ÊN: muhakkak | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak onlardan, ele geçmeden tövbe edenler, bu hükümden dışarıdır. Şüphesiz olarak bilin ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Ahmed Hulusi : Ancak, elinize geçmeden önce tövbe edenler müstesna. . . İyi bilin ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Ancak, suçluları güç kullanarak yakalamanızdan önce, tevbe edip hak sahiplerinin haklarını, mallarını iade edenlere, günah işlemekten vazgeçip Allah’a itaate yönelenlere bu cezalar uygulanmaz. Biliniz ki, Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Ancak sizin kendilerini ele geçirmenizden önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
Ali Bulaç : Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Ancak kendilerini yakalamazdan önce tevbe edenler olursa, bilin ki Allah tevbeleri sebebiyle günahlarını mağfiret buyurucudur, çok merhamet edicidir. (Yalnız şahsî haklar bağışlanmaz; burada bağış hak sahibine aittir.)
Bekir Sadak : Ancak, onlari yakalamanizdan once tevbe edenler bunun disindadir. Biliniz ki Allah, bagislar ve merhamet eder. *
Celal Yıldırım : Ancak onlara eliniz henüz yetmeden önce tevbe edenler bu hükmün dışındadır. Bilmiş olun ki, Allah çok affedendir ve çok merhamette bulunandır.
Diyanet İşleri : Ancak onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah’ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.
Diyanet İşleri (eski) : Ancak, onları yakalamanızdan önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah, bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Edip Yüksel : Kendilerini yakalamadan önce tevbe edenler başka. Bilesiniz ki ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler başka. Bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak, siz kendilerini ele geçirmeden önce tevbe edenleri olursa, biliniz ki, Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ancak elinize geçirmezden evvel tevbe edenleri olursa biliniz ki Allah gafur, rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Yalnız bunların içinde tarafınızdan yakalanmadan önce tevbe edenler olursa biliniz ki Allah affedicidir ve merhametlidir.
Gültekin Onan : Ancak, sizin (kendilerine) güç yetirmenizden / ele geçirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, kuşkusuz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : (33,34) "Allah'a ve Elçisi'ne karşı savaşan; bozum yapmaya teşebbüs etmiş olan ve yeryüzünde kargaşa çıkarmaya çalışanların –siz onlar üzerine güçlü olmazdan/onları yakalayıp denetim altına almazdan önce hatalarından dönenler hariç– karşılığı, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama/ arka arkaya kesilmesi, ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu, onlar için dünyada bir aşağılıktır. Âhirette de onlar için büyük bir azap vardır. Artık iyi bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. "
Hasan Basri Çantay : Şu kadar ki siz kendileri üzerine kaadir olmazdan (kendilerini ele geçirmezden) evvel tevbe eden (muhariblerle yol kesen) ler müstesnadırlar. Bilin ki şübhesiz Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Ancak, (siz) kendilerini ele geçirmezden önce tevbe edenler müstesnâ. Artık bilin ki şübhesiz Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Yalnız kendilerine gücünüz yetmeden önce tevbe edenler müstesnadır. Biliniz ki, Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Onları sizin (yenerek) ele geçirmenizden önce tövbe edenler hariç. Artık Allah'ın Gafûr (mağfiret eden) olduğunu, Rahîm (rahmet nuru gönderen) olduğunu biliniz!
Muhammed Esed : ancak (ey müminler,) siz onlardan daha güçlü hale gelmeden önce tevbe edenler hariç: çünkü, bilmelisiniz ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ancak onların üzerine kâdir olmanızdan evvel tevbe edenleri müstesna. İmdi biliniz ki, şüphesiz Allah Teâlâ çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Ömer Öngüt : Ancak ele geçirmenizden önce tevbe edenler olursa, onlar müstesnâdır. Biliniz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş : Ancak onları yakalamadan önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah,bağışlayan ve merhamet edendir.
Suat Yıldırım : (33-34) Allah ve Resulüne savaş açanların, (yol keserek terör eylemi yaparak) yeryüzünü ifsad etmek için koşuşanların cezası; öldürülmeleri veya asılmaları yahut sağ elleri ile sol ayaklarının kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir şey olmaz. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Âhirette ise onlara başkaca müthiş bir ceza vardır. Ancak kendilerini ele geçirmenizden önce tövbe edenler, bu hükmün dışındadır. Biliniz ki Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).
Süleyman Ateş : Ancak sizin onları (yenip) ele geçirmenizden önce tevbe edenler olursa bilin ki Allâh, bağışlayandır, esirgeyendir (tevbe edenleri affeder).
Tefhim-ul Kuran : Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Biliniz ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Ancak siz onları ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesnadır. Şunu bilin ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ancak onları gücünüz altına almadan önce tövbe edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}