» 16 / Nahl  64:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

 » 16 / Nahl  Suresi: 64
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve
2. أَنْزَلْنَا (ÊNZLNE) = enzelnā : indirmedik
3. عَلَيْكَ (ALYK) = ǎleyke : sana
4. الْكِتَابَ (ELKTEB) = l-kitābe : Kitabı
5. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
6. لِتُبَيِّنَ (LTBYN) = litubeyyine : açıklaman
7. لَهُمُ (LHM) = lehumu : onlara
8. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : şeyi
9. اخْتَلَفُوا (EḢTLFVE) = ḣtelefū : ayrılığa düştükleri
10. فِيهِ (FYH) = fīhi : hakkında
11. وَهُدًى (VHD̃) = ve huden : ve yol gösterici
12. وَرَحْمَةً (VRḪMT) = ve raHmeten : ve rahmet
13. لِقَوْمٍ (LGVM) = liḳavmin : bir kavim için
14. يُؤْمِنُونَ (YÙMNVN) = yu'minūne : inanan
ve | indirmedik | sana | Kitabı | dışında | açıklaman | onlara | şeyi | ayrılığa düştükleri | hakkında | ve yol gösterici | ve rahmet | bir kavim için | inanan |

[] [NZL] [] [KTB] [] [BYN] [] [] [ḢLF] [] [HD̃Y] [RḪM] [GVM] [EMN]
VME ÊNZLNE ALYK ELKTEB ÎLE LTBYN LHM ELZ̃Y EḢTLFVE FYH VHD̃ VRḪMT LGVM YÙMNVN

ve mā enzelnā ǎleyke l-kitābe illā litubeyyine lehumu lleƶī ḣtelefū fīhi ve huden ve raHmeten liḳavmin yu'minūne
وما أنزلنا عليك الكتاب إلا لتبين لهم الذي اختلفوا فيه وهدى ورحمة لقوم يؤمنون

 » 16 / Nahl  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirmedik We revealed
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book
إلا | ÎLE illā dışında except
لتبين ب ي ن | BYN LTBYN litubeyyine açıklaman that you make clear
لهم | LHM lehumu onlara to them
الذي | ELZ̃Y lleƶī şeyi that which
اختلفوا خ ل ف | ḢLF EḢTLFVE ḣtelefū ayrılığa düştükleri they differed
فيه | FYH fīhi hakkında in it,
وهدى ه د ي | HD̃Y VHD̃ ve huden ve yol gösterici and (as) a guidance
ورحمة ر ح م | RḪM VRḪMT ve raHmeten ve rahmet and mercy
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir kavim için for a people
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanan who believe.

16:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | indirmedik | sana | Kitabı | dışında | açıklaman | onlara | şeyi | ayrılığa düştükleri | hakkında | ve yol gösterici | ve rahmet | bir kavim için | inanan |

[] [NZL] [] [KTB] [] [BYN] [] [] [ḢLF] [] [HD̃Y] [RḪM] [GVM] [EMN]
VME ÊNZLNE ALYK ELKTEB ÎLE LTBYN LHM ELZ̃Y EḢTLFVE FYH VHD̃ VRḪMT LGVM YÙMNVN

ve mā enzelnā ǎleyke l-kitābe illā litubeyyine lehumu lleƶī ḣtelefū fīhi ve huden ve raHmeten liḳavmin yu'minūne
وما أنزلنا عليك الكتاب إلا لتبين لهم الذي اختلفوا فيه وهدى ورحمة لقوم يؤمنون

[] [ن ز ل] [] [ك ت ب] [] [ب ي ن] [] [] [خ ل ف] [] [ه د ي] [ر ح م] [ق و م] [ا م ن]

 » 16 / Nahl  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirmedik We revealed
,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
,50,7,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
لتبين ب ي ن | BYN LTBYN litubeyyine açıklaman that you make clear
Lam,Te,Be,Ye,Nun,
30,400,2,10,50,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehumu onlara to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī şeyi that which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
اختلفوا خ ل ف | ḢLF EḢTLFVE ḣtelefū ayrılığa düştükleri they differed
Elif,Hı,Te,Lam,Fe,Vav,Elif,
1,600,400,30,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه | FYH fīhi hakkında in it,
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وهدى ه د ي | HD̃Y VHD̃ ve huden ve yol gösterici and (as) a guidance
Vav,He,Dal,,
6,5,4,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
ورحمة ر ح م | RḪM VRḪMT ve raHmeten ve rahmet and mercy
Vav,Re,Ha,Mim,Te merbuta,
6,200,8,40,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir kavim için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanan who believe.
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve | أَنْزَلْنَا: indirmedik | عَلَيْكَ: sana | الْكِتَابَ: Kitabı | إِلَّا: dışında | لِتُبَيِّنَ: açıklaman | لَهُمُ: onlara | الَّذِي: şeyi | اخْتَلَفُوا: ayrılığa düştükleri | فِيهِ: hakkında | وَهُدًى: ve yol gösterici | وَرَحْمَةً: ve rahmet | لِقَوْمٍ: bir kavim için | يُؤْمِنُونَ: inanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve | أنزلنا ÊNZLNE indirmedik | عليك ALYK sana | الكتاب ELKTEB Kitabı | إلا ÎLE dışında | لتبين LTBYN açıklaman | لهم LHM onlara | الذي ELZ̃Y şeyi | اختلفوا EḢTLFWE ayrılığa düştükleri | فيه FYH hakkında | وهدى WHD̃ ve yol gösterici | ورحمة WRḪMT ve rahmet | لقوم LGWM bir kavim için | يؤمنون YÙMNWN inanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve | enzelnā: indirmedik | ǎleyke: sana | l-kitābe: Kitabı | illā: dışında | litubeyyine: açıklaman | lehumu: onlara | lleƶī: şeyi | ḣtelefū: ayrılığa düştükleri | fīhi: hakkında | ve huden: ve yol gösterici | ve raHmeten: ve rahmet | liḳavmin: bir kavim için | yu'minūne: inanan |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve | ÊNZLNE: indirmedik | ALYK: sana | ELKTEB: Kitabı | ÎLE: dışında | LTBYN: açıklaman | LHM: onlara | ELZ̃Y: şeyi | EḢTLFVE: ayrılığa düştükleri | FYH: hakkında | VHD̃: ve yol gösterici | VRḪMT: ve rahmet | LGVM: bir kavim için | YÙMNVN: inanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz sana kitabı, ancak hakkında ayrılığa düştükleri nesneleri onlara apaçık bildirmen için indirdik ve inanan topluluğa da hidâyettir ve rahmettir.
Adem Uğur : Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Ahmed Hulusi : Biz sana bu BİLGİyi (Kitabı) karşı çıktıkları şeyi (hakikati) kendilerine açıklayasın diye ve iman eden bir topluma da hidâyet (hakikat bilgisi) ve rahmet olarak inzâl ettik.
Ahmet Tekin : Biz, bu kitabı, sana, insanlara ihtilâfa düştükleri konuları açıklayasın, iman eden bir kavme de, hidayet rehberi ve rahmet olsun diye indirdik.
Ahmet Varol : Sana Kitab'ı ancak, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluluğa bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Ali Bulaç : Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, bu Kur’an’ı sana ancak insanların ayrılığa düştükleri din işlerini beyan etmek için ve iman edecek kimselere bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.
Bekir Sadak : Sana kitap'i, ayriliga duskukleri seyleri onlara aciklaman icin, inanan kimselere de dogru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.
Celal Yıldırım : Biz kitabı (Kur'ân'ı) sana ancak, onlara, hakkında ayrılığa düştükleri hususu açıklayasın ve onu imân eden bir millete doğru yolu gösterici, rahmet sunucu olsun diye indirdik.
Diyanet İşleri : Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik.
Diyanet İşleri (eski) : Sana Kitap'ı, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için, inanan kimselere de doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.
Diyanet Vakfi : Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Edip Yüksel : Sana bu kitabı indirdik ki, anlaşmazlığa düştükleri konuları kendilerine bildiresin. Bu kitap, inanan bir topluluk için bir yol göstericidir, bir rahmettir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz, sana bu kitabı, yalnızca onlara ihtilaf ettikleri şeyi açıklayasın ve iman edeceklere bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sana bu kitabı indirmemiz de ancak şunun içindir ki onlara hakkında ıhtilâf ettikleri şey'i beyan edesin ve iyman edeceklere bir hidayet, bir rahmet olsun
Fizilal-il Kuran : Biz sana bu kitabı, insanlara anlaşmazlığa düştükleri meseleleri açıklayasın, mü'minlere ise yol gösterici ve rahmet kaynağı olsun diye indirdik.
Gültekin Onan : Biz Kitabı ancak hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz, sana Kur’ân'ı sırf hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlar için açığa koyasın diye ve iman edecek bir topluma bir kılavuz, bir rahmet olarak indirdik.
Hasan Basri Çantay : (Bu) kitabı sana (başka bir hikmetle değil) ancak hakkında ihtilâf etdikleri şeydir açıkça anlatman için ve îman edecek her hangi bir kavme bir hidâyet ve rahmet olarak gönderdik.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (biz) sana bu Kitâb’ı ancak (insanların), hakkında ihtilâfa düştükleri şeyleri kendilerine açıklayasın ve îmân edecek bir topluluğa bir hidâyet ve bir rahmet olsun diye indirdik.
İbni Kesir : Sana kitabı; sırf ihtilafa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve inananlar topluluğuna hidayet ve rahmet olmak üzere indirdik.
İskender Evrenosoğlu : Ve Kitab'ı sana, “hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi” onlara beyan etmenden (açıklamandan) ve âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyerek mü'min olan) bir kavme hidayet ve rahmet olmasından başka bir şey için indirmedik.
Muhammed Esed : Sana bu ilahi kelamı yalnızca, üzerinde çekişip durdukları (dini) sorunları onlara açıklayasın ve inanmaya eğilimli olan kimselere de onu doğru yol bilgisi ve rahmet olarak (ulaştırasın) diye indirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve sana bu kitabı indirmedik, ancak onlara kendisinde ihtilâf ettikleri şeyi açıkça bildirmen için ve imân edecekler olan bir kavim için bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere indirdik.
Ömer Öngüt : Resulüm! Biz bu Kitab'ı sana, sırf anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman ve iman eden bir topluluğa da hidayet ve rahmet olması için indirdik.
Şaban Piriş : Biz, kitabı ancak hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri onlara açıklaman için, yol gösterici ve iman eden bir halka rahmet olarak sana indirdik.
Suat Yıldırım : Ey Resulüm, sana bu kitabı indirmemiz, sırf onların, hakkında ihtilaf ettikleri gerçekleri açıklaman ve sırf iman edecek kimselere hidâyet ve rahmet olması içindir.
Süleyman Ateş : Biz sana Kitabı indirdik ki, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın ve (o Kitap), inanan bir kavim için yol gösterici ve rahmet olsun.
Tefhim-ul Kuran : Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Ümit Şimşek : Biz sana kitabı onların anlaşmazlığa düştükleri şeyi kendilerine açıklaman için ve iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmet olarak indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}