» 16 / Nahl  15:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

 » 16 / Nahl  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَلْقَىٰ (VÊLG) = ve elḳā : ve attı
2. فِي (FY) = fī :
3. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzüne
4. رَوَاسِيَ (RVESY) = ravāsiye : dağlar
5. أَنْ (ÊN) = en : diye
6. تَمِيدَ (TMYD̃) = temīde : sarsmasın
7. بِكُمْ (BKM) = bikum : sizi
8. وَأَنْهَارًا (VÊNHERE) = ve enhāran : ve ırmaklar
9. وَسُبُلًا (VSBLE) = ve subulen : ve yollar
10. لَعَلَّكُمْ (LALKM) = leǎllekum : umulur ki
11. تَهْتَدُونَ (THTD̃VN) = tehtedūne : doğru yolu bulursunuz
ve attı | | yeryüzüne | dağlar | diye | sarsmasın | sizi | ve ırmaklar | ve yollar | umulur ki | doğru yolu bulursunuz |

[LGY] [] [ERŽ] [RSV] [] [MYD̃] [] [NHR] [SBL] [] [HD̃Y]
VÊLG FY ELÊRŽ RVESY ÊN TMYD̃ BKM VÊNHERE VSBLE LALKM THTD̃VN

ve elḳā l-erDi ravāsiye en temīde bikum ve enhāran ve subulen leǎllekum tehtedūne
وألقى في الأرض رواسي أن تميد بكم وأنهارا وسبلا لعلكم تهتدون

 » 16 / Nahl  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وألقى ل ق ي | LGY VÊLG ve elḳā ve attı And He has cast
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzüne the earth
رواسي ر س و | RSV RVESY ravāsiye dağlar firm mountains,
أن | ÊN en diye lest
تميد م ي د | MYD̃ TMYD̃ temīde sarsmasın it should shake
بكم | BKM bikum sizi with you,
وأنهارا ن ه ر | NHR VÊNHERE ve enhāran ve ırmaklar and rivers
وسبلا س ب ل | SBL VSBLE ve subulen ve yollar and roads
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
تهتدون ه د ي | HD̃Y THTD̃VN tehtedūne doğru yolu bulursunuz be guided,

16:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve attı | | yeryüzüne | dağlar | diye | sarsmasın | sizi | ve ırmaklar | ve yollar | umulur ki | doğru yolu bulursunuz |

[LGY] [] [ERŽ] [RSV] [] [MYD̃] [] [NHR] [SBL] [] [HD̃Y]
VÊLG FY ELÊRŽ RVESY ÊN TMYD̃ BKM VÊNHERE VSBLE LALKM THTD̃VN

ve elḳā l-erDi ravāsiye en temīde bikum ve enhāran ve subulen leǎllekum tehtedūne
وألقى في الأرض رواسي أن تميد بكم وأنهارا وسبلا لعلكم تهتدون

[ل ق ي] [] [ا ر ض] [ر س و] [] [م ي د] [] [ن ه ر] [س ب ل] [] [ه د ي]

 » 16 / Nahl  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وألقى ل ق ي | LGY VÊLG ve elḳā ve attı And He has cast
Vav,,Lam,Gaf,,
6,,30,100,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzüne the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
رواسي ر س و | RSV RVESY ravāsiye dağlar firm mountains,
Re,Vav,Elif,Sin,Ye,
200,6,1,60,10,
N – accusative feminine plural active participle
اسم منصوب
أن | ÊN en diye lest
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تميد م ي د | MYD̃ TMYD̃ temīde sarsmasın it should shake
Te,Mim,Ye,Dal,
400,40,10,4,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
بكم | BKM bikum sizi with you,
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وأنهارا ن ه ر | NHR VÊNHERE ve enhāran ve ırmaklar and rivers
Vav,,Nun,He,Elif,Re,Elif,
6,,50,5,1,200,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وسبلا س ب ل | SBL VSBLE ve subulen ve yollar and roads
Vav,Sin,Be,Lam,Elif,
6,60,2,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تهتدون ه د ي | HD̃Y THTD̃VN tehtedūne doğru yolu bulursunuz be guided,
Te,He,Te,Dal,Vav,Nun,
400,5,400,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَلْقَىٰ: ve attı | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzüne | رَوَاسِيَ: dağlar | أَنْ: diye | تَمِيدَ: sarsmasın | بِكُمْ: sizi | وَأَنْهَارًا: ve ırmaklar | وَسُبُلًا: ve yollar | لَعَلَّكُمْ: umulur ki | تَهْتَدُونَ: doğru yolu bulursunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وألقى WÊLG ve attı | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzüne | رواسي RWESY dağlar | أن ÊN diye | تميد TMYD̃ sarsmasın | بكم BKM sizi | وأنهارا WÊNHERE ve ırmaklar | وسبلا WSBLE ve yollar | لعلكم LALKM umulur ki | تهتدون THTD̃WN doğru yolu bulursunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve elḳā: ve attı | : | l-erDi: yeryüzüne | ravāsiye: dağlar | en: diye | temīde: sarsmasın | bikum: sizi | ve enhāran: ve ırmaklar | ve subulen: ve yollar | leǎllekum: umulur ki | tehtedūne: doğru yolu bulursunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊLG: ve attı | FY: | ELÊRŽ: yeryüzüne | RVESY: dağlar | ÊN: diye | TMYD̃: sarsmasın | BKM: sizi | VÊNHERE: ve ırmaklar | VSBLE: ve yollar | LALKM: umulur ki | THTD̃VN: doğru yolu bulursunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sizinle berâber sallanmaması, çalkalanmaması için yeryüzünde muhkem ve metin dağlar yaratmıştır, ırmaklar halketmiştir ve gideceğiniz yeri bulmanız için yollar meydana getirmiştir.
Adem Uğur : Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.
Ahmed Hulusi : Sizi sarsmaması için arzda sâbit dağlar (sâbit işlevli organlar); yolunuzu bulup hakikate eresiniz diye nehirler (ilim akıtan zevât) ve (meşrebinize uygun) yollar (anlayışlar) oluşturdu.
Ahmet Tekin : Allah yeryüzüne, sizi sarsmaması için ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar, yolunuzu bulmanız için de ırmaklar ve yollar yerleştirdi.
Ahmet Varol : Sizi sarsar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi; ayrıca ırmaklar ve yollar koydu. Olur ki doğru yolu bulursunuz.
Ali Bulaç : Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.
Ali Fikri Yavuz : Allah, yeryüzüne sabit dağlar koydu ki, sizi çalkalamasın. Bir de nehirler ve yollar bıraktı, gerek ki doğru gidesiniz.
Bekir Sadak : (15-16) Yeryuzunde, sarsilmayasiniz diye, sabit daglar, nehirler ve belki yulonuzu bulursunuz diye yollar ve isaretler meydana getirmistir. Onlar yildizlarla da yollarini bulurlar.
Celal Yıldırım : (15-16) Yeryüzünde, sizi sarsmasın diye dağlar koyup yerleştirdi; ırmaklar meydana getirdi ve şaşırmayasınız diye yollar ve alâmetler koydu ve onlar yıldızlarla da yollarını, yönlerini bulurlar.
Diyanet İşleri : (15-16) Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
Diyanet İşleri (eski) : (15-16) Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar.
Diyanet Vakfi : Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.
Edip Yüksel : Ve sarsılmamanız için yeryüzüne denge sağlayıcılar yerleştirdi, yolu bulmanız için de nehirler, yollar,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, yeryüzü sizi sarsmasın diye oraya sabit dağlar yerleştirdi. Yolunuzu bulmanız için de nehirler ve yollar yarattı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de sizi çalkalamasın diye yeryüzüne ağır baskılar bıraktı, doğru gidesiniz diye ırmaklar ve yollar yarattı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem Arzda ağır baskılar bıraktı ki sizi çalkar diye, hem de nehirler ve yollar, gerek ki doğru gidesiniz
Fizilal-il Kuran : Allah, yeryüzünde sarsılmayasınız diye köklü dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar meydana getirdi.
Gültekin Onan : Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.
Hakkı Yılmaz : (15,16) Ve Allah size sofra olması için yeryüzünün içinde sabit-sağlam dağlar, ırmaklar ve siz kılavuzlandığınız doğru yolu bulasınız diye yollar ve daha nice âlametler bıraktı. Ve Onlar yıldızlarla/ Kur’ân âyetleri öbekleriyle yollarını bulurlar.
Hasan Basri Çantay : O, sizi sallayıp çalkalar diye, yer yüzüne sabit ve muhkem dağlar, (bundan başka da) ırmaklar, yollar koydu. Tâki maksadlarınıza ulaşasınız.
Hayrat Neşriyat : Sizi sarsar diye yeryüzünde de (direkler hükmünde) sâbit dağlar, hem maksadlarınıza ulaşasınız diye nehirler ve yollar koydu (yarattı).
İbni Kesir : Yeryüzünde sarsılmayasınız diye sabit dağlar, nehirler ve yollar koymuştur ki onunla, doğru yolu bulasınız.
İskender Evrenosoğlu : Ve sizinle sarsılır diye (sarsılmamanız için), yeryüzünde dağlar oluşturdu. Nehirler ve yollar (oluşturdu). Böylece yolunuzu bulursunuz (hidayete erersiniz).
Muhammed Esed : Ve sizi sarsmasın diye arza yerinden oynatılmaz dağlar; ve yolunuzu bulasınız diye nehirler, yollar yerleştirdi;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yerde sabit dağlar vücuda getirdi, sizi sallayıp muzdarip etmesin diye ve nehirler ve yollar da, (vücuda getirdi) tâ ki, doğru yolu bulasınız.
Ömer Öngüt : Sizi sarsmaması için yeryüzünde sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar meydana getirdi.
Şaban Piriş : (15-16) Yeryüzünde sabit dağlar yarattı size; sarsılırsınız diye. (Gideceğiniz yere) ulaşmanız için de nehirler ve yollar.. ve işaretler.. Yıldız ile de onlar yollarını bulurlar.
Suat Yıldırım : Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar, geçitler yerleştirdi.
Süleyman Ateş : Sizi sarsar diye arza ağır baskılar attı, ırmaklar ve yollar yaptı ki doğru yolu bulasınız (amaçlarınıza eresiniz).
Tefhim-ul Kuran : Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.
Ümit Şimşek : Allah, sizi sarsmasın diye yere sağlam dağlar dikti, yolunuzu bulun diye nehirler ve yollar yarattı.
Yaşar Nuri Öztürk : Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}