» 28 / Kasas  86:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 86
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve değildin
2. كُنْتَ (KNT) = kunte : sen
3. تَرْجُو (TRCV) = tercū : umuyor
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. يُلْقَىٰ (YLG) = yulḳā : vahyolunacağını
6. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
7. الْكِتَابُ (ELKTEB) = l-kitābu : Kitabın
8. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
9. رَحْمَةً (RḪMT) = raHmeten : bir rahmet olarak
10. مِنْ (MN) = min : -den
11. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : Rabbin-
12. فَلَا (FLE) = felā : o halde
13. تَكُونَنَّ (TKVNN) = tekūnenne : olma
14. ظَهِيرًا (ƵHYRE) = Zehīran : arka
15. لِلْكَافِرِينَ (LLKEFRYN) = lilkāfirīne : kafirlere
ve değildin | sen | umuyor | | vahyolunacağını | sana | Kitabın | ancak | bir rahmet olarak | -den | Rabbin- | o halde | olma | arka | kafirlere |

[] [KVN] [RCV] [] [LGY] [] [KTB] [] [RḪM] [] [RBB] [] [KVN] [ƵHR] [KFR]
VME KNT TRCV ÊN YLG ÎLYK ELKTEB ÎLE RḪMT MN RBK FLE TKVNN ƵHYRE LLKEFRYN

ve mā kunte tercū en yulḳā ileyke l-kitābu illā raHmeten min rabbike felā tekūnenne Zehīran lilkāfirīne
وما كنت ترجو أن يلقى إليك الكتاب إلا رحمة من ربك فلا تكونن ظهيرا للكافرين

 » 28 / Kasas  Suresi: 86
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve değildin And not
كنت ك و ن | KVN KNT kunte sen you were
ترجو ر ج و | RCV TRCV tercū umuyor expecting
أن | ÊN en that
يلقى ل ق ي | LGY YLG yulḳā vahyolunacağını would be sent down
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābu Kitabın the Book,
إلا | ÎLE illā ancak except
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmeten bir rahmet olarak (as) a mercy
من | MN min -den from
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbin- your Lord.
فلا | FLE felā o halde So (do) not
تكونن ك و ن | KVN TKVNN tekūnenne olma be
ظهيرا ظ ه ر | ƵHR ƵHYRE Zehīran arka an assistant
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirlere to the disbelievers.

28:86 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve değildin | sen | umuyor | | vahyolunacağını | sana | Kitabın | ancak | bir rahmet olarak | -den | Rabbin- | o halde | olma | arka | kafirlere |

[] [KVN] [RCV] [] [LGY] [] [KTB] [] [RḪM] [] [RBB] [] [KVN] [ƵHR] [KFR]
VME KNT TRCV ÊN YLG ÎLYK ELKTEB ÎLE RḪMT MN RBK FLE TKVNN ƵHYRE LLKEFRYN

ve mā kunte tercū en yulḳā ileyke l-kitābu illā raHmeten min rabbike felā tekūnenne Zehīran lilkāfirīne
وما كنت ترجو أن يلقى إليك الكتاب إلا رحمة من ربك فلا تكونن ظهيرا للكافرين

[] [ك و ن] [ر ج و] [] [ل ق ي] [] [ك ت ب] [] [ر ح م] [] [ر ب ب] [] [ك و ن] [ظ ه ر] [ك ف ر]

 » 28 / Kasas  Suresi: 86
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve değildin And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كنت ك و ن | KVN KNT kunte sen you were
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ترجو ر ج و | RCV TRCV tercū umuyor expecting
Te,Re,Cim,Vav,
400,200,3,6,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يلقى ل ق ي | LGY YLG yulḳā vahyolunacağını would be sent down
Ye,Lam,Gaf,,
10,30,100,,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābu Kitabın the Book,
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إلا | ÎLE illā ancak except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmeten bir rahmet olarak (as) a mercy
Re,Ha,Mim,Te merbuta,
200,8,40,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbin- your Lord.
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلا | FLE felā o halde So (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
تكونن ك و ن | KVN TKVNN tekūnenne olma be
Te,Kef,Vav,Nun,Nun,
400,20,6,50,50,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
فعل مضارع والنون للتوكيد
ظهيرا ظ ه ر | ƵHR ƵHYRE Zehīran arka an assistant
Zı,He,Ye,Re,Elif,
900,5,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirlere to the disbelievers.
Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
30,30,20,1,80,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve değildin | كُنْتَ: sen | تَرْجُو: umuyor | أَنْ: | يُلْقَىٰ: vahyolunacağını | إِلَيْكَ: sana | الْكِتَابُ: Kitabın | إِلَّا: ancak | رَحْمَةً: bir rahmet olarak | مِنْ: -den | رَبِّكَ: Rabbin- | فَلَا: o halde | تَكُونَنَّ: olma | ظَهِيرًا: arka | لِلْكَافِرِينَ: kafirlere |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve değildin | كنت KNT sen | ترجو TRCW umuyor | أن ÊN | يلقى YLG vahyolunacağını | إليك ÎLYK sana | الكتاب ELKTEB Kitabın | إلا ÎLE ancak | رحمة RḪMT bir rahmet olarak | من MN -den | ربك RBK Rabbin- | فلا FLE o halde | تكونن TKWNN olma | ظهيرا ƵHYRE arka | للكافرين LLKEFRYN kafirlere |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve değildin | kunte: sen | tercū: umuyor | en: | yulḳā: vahyolunacağını | ileyke: sana | l-kitābu: Kitabın | illā: ancak | raHmeten: bir rahmet olarak | min: -den | rabbike: Rabbin- | felā: o halde | tekūnenne: olma | Zehīran: arka | lilkāfirīne: kafirlere |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve değildin | KNT: sen | TRCV: umuyor | ÊN: | YLG: vahyolunacağını | ÎLYK: sana | ELKTEB: Kitabın | ÎLE: ancak | RḪMT: bir rahmet olarak | MN: -den | RBK: Rabbin- | FLE: o halde | TKVNN: olma | ƵHYRE: arka | LLKEFRYN: kafirlere |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak kitabın vahyedilmesini umuyordun, artık kâfirlere arka olma.
Adem Uğur : Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Ahmed Hulusi : Kitabın (Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsinin) sende açığa çıkarılacağını ummuyordun; Rabbinden bir rahmet oldu! Sakın hakikat bilgisini inkâr edenlere arka çıkma!
Ahmet Tekin : Sen peygamberlikle görevlendirilmeden önce, Kur’ân’ın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu, kesinlikle Rabbinden bir rahmet olarak gelmiştir. O halde sakın kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere arka çıkma.
Ahmet Varol : Sen Kitab'ın sana vahyedileceğini umuyor değildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (vahyedildi). Şu halde asla inkarcılara arka olma.
Ali Bulaç : Kitabın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kafirlere arka olma.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm) Kur’an’ın sana vahy olunacağını ummuyordun; ancak Rabbinden bir rahmet (olarak sana indirildi). O halde sakın kâfirlere yardımcı olma...
Bekir Sadak : Sen, sana bu Kitap'in verilecegini ummazdin. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Oyleyse sakin inkarcilara yardimci olma.
Celal Yıldırım : Sen, sana bu Kitab'ın vahyolunacağını ummuyordun. Şüphen olmasın ki, bu ancak Rabbından bir rahmet (olarak sana verilmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka olma !
Diyanet İşleri : Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o, Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kâfirlere sakın arka çıkma.
Diyanet İşleri (eski) : Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakın inkarcılara yardımcı olma.
Diyanet Vakfi : Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Edip Yüksel : Sana bu kitabın verileceğini ummazdın; ancak bu Rabbinden bir rahmettir. Kafirlere arka olma.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen, sana kitap indirileceğini ümit etmiyordun; fakat Rabbinden bir rahmettir o. O halde sakın kafirlere arka çıkma!
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen, sana kitab indirileceğini ümid eder değildin fakat rabbından bir rahmet, o halde sakın kâfirlere zahîr olma
Fizilal-il Kuran : Sen Kitab'ın senin kalbine bırakılacağını ummazdın. O Rabb'inden bir rahmettir. O halde kâfirlere yardımcı olma.
Gültekin Onan : Kitabın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu) rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kafirlere arka olma.
Hakkı Yılmaz : "Ve sen Kitab'ın sana vahyedileceğini/indirileceğini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir rahmet olarak verildi. Öyleyse sakın kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere arka çıkma/ yardımcı olma. "
Hasan Basri Çantay : Sen (bu) kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu), ancak Rabbinden bir rahmetdir. O halde kâfirlere arka olma sakın!
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (sen) bu Kitâb’ın sana vahyedileceğini ummuyordun; (bu) ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana vahyedildi); öyle ise sakın kâfirlere arka çıkma!
İbni Kesir : Sen; sana bu Kitab'ın verileceğini ummazdın. Bu; ancak Rabbının bir rahmetidir. Öyle ise, sakın kafirlere yardımcı olma.
İskender Evrenosoğlu : Ve Rabbin tarafından sadece bir rahmet olarak, bu kitabın sana ilka edileceğini (ulaştırılacağını) sen ümit etmezdin. Öyleyse sakın kâfirlere yardımcı olma!
Muhammed Esed : Ve (sen ey inanan kişi,) bu kitabın sana ulaşacağını ummazdın; fakat işte Rabbinden bir rahmet olarak (sana ulaştı). Öyleyse, artık hakkı inkara kalkışan kimselere asla arka çıkma;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve sen kendine kitabın gönderileceğini ummuyordun. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana gönderilmiş) oldu. Binaenaleyh sakın kâfirlere arka olma.
Ömer Öngüt : Sen bu Kitab'ın sana indirileceğini ummuyordun. Bu sana Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma.
Şaban Piriş : Sen, kitabı sana indireceğimizi ummuyordun. Ancak o, Rabbin’den bir rahmettir. Öyleyse inkarcılara arka çıkma.
Suat Yıldırım : Sen bu kitabın senin kalbine indirileceğini hiç ümid etmiş değildin. O, ancak Rabbinden bir rahmet eseri olarak gönderildi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Süleyman Ateş : Sen, o Kitabın, senin kalbine bırakılacağını ummazdın. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (Kitap senin kalbine bırakıldı). O halde kâfirlere arka olma.
Tefhim-ul Kuran : Kitabın sana (kalbinde vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Senin Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kâfirlere arka olma.
Ümit Şimşek : Sana kitap verileceğini aslında sen hiç ummuyordun. O Rabbinden bir rahmet eseri olarak sana indirildi. Onun için, sakın kâfirlere arka çıkma.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen bu Kitap'ın sana indirileceği ummuyordun; Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde küfre sapanlara sakın destekçi olma.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}