» 28 / Kasas  34:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَخِي (VÊḢY) = ve eḣī : ve kardeşimi
2. هَارُونُ (HERVN) = hārūnu : Harun
3. هُوَ (HV) = huve : o
4. أَفْصَحُ (ÊFṦḪ) = efSaHu : daha fasihtir (güzel konuşur)
5. مِنِّي (MNY) = minnī : benden
6. لِسَانًا (LSENE) = lisānen : dil bakımından
7. فَأَرْسِلْهُ (FÊRSLH) = feersilhu : onu gönder
8. مَعِيَ (MAY) = meǐye : benimle beraber
9. رِدْءًا (RD̃ÙE) = rid'en : bir yardımcı olarak
10. يُصَدِّقُنِي (YṦD̃GNY) = yuSaddiḳunī : beni doğrulayan
11. إِنِّي (ÎNY) = innī : zira ben
12. أَخَافُ (ÊḢEF) = eḣāfu : korkuyorum
13. أَنْ (ÊN) = en : diye
14. يُكَذِّبُونِ (YKZ̃BVN) = yukeƶƶibūni : beni yalanlayacakla
ve kardeşimi | Harun | o | daha fasihtir (güzel konuşur) | benden | dil bakımından | onu gönder | benimle beraber | bir yardımcı olarak | beni doğrulayan | zira ben | korkuyorum | diye | beni yalanlayacakla |

[EḢV] [] [] [FṦḪ] [] [LSN] [RSL] [] [RD̃E] [ṦD̃G] [] [ḢVF] [] [KZ̃B]
VÊḢY HERVN HV ÊFṦḪ MNY LSENE FÊRSLH MAY RD̃ÙE YṦD̃GNY ÎNY ÊḢEF ÊN YKZ̃BVN

ve eḣī hārūnu huve efSaHu minnī lisānen feersilhu meǐye rid'en yuSaddiḳunī innī eḣāfu en yukeƶƶibūni
وأخي هارون هو أفصح مني لسانا فأرسله معي ردءا يصدقني إني أخاف أن يكذبون

 » 28 / Kasas  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأخي ا خ و | EḢV VÊḢY ve eḣī ve kardeşimi And my brother
هارون | HERVN hārūnu Harun Harun,
هو | HV huve o he
أفصح ف ص ح | FṦḪ ÊFṦḪ efSaHu daha fasihtir (güzel konuşur) (is) more eloquent
مني | MNY minnī benden than me
لسانا ل س ن | LSN LSENE lisānen dil bakımından (in) speech,
فأرسله ر س ل | RSL FÊRSLH feersilhu onu gönder so send him
معي | MAY meǐye benimle beraber with me
ردءا ر د ا | RD̃E RD̃ÙE rid'en bir yardımcı olarak (as) a helper,
يصدقني ص د ق | ṦD̃G YṦD̃GNY yuSaddiḳunī beni doğrulayan who will confirm me.
إني | ÎNY innī zira ben Indeed,
أخاف خ و ف | ḢVF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum I fear
أن | ÊN en diye that
يكذبون ك ذ ب | KZ̃B YKZ̃BVN yukeƶƶibūni beni yalanlayacakla "they will deny me."""

28:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kardeşimi | Harun | o | daha fasihtir (güzel konuşur) | benden | dil bakımından | onu gönder | benimle beraber | bir yardımcı olarak | beni doğrulayan | zira ben | korkuyorum | diye | beni yalanlayacakla |

[EḢV] [] [] [FṦḪ] [] [LSN] [RSL] [] [RD̃E] [ṦD̃G] [] [ḢVF] [] [KZ̃B]
VÊḢY HERVN HV ÊFṦḪ MNY LSENE FÊRSLH MAY RD̃ÙE YṦD̃GNY ÎNY ÊḢEF ÊN YKZ̃BVN

ve eḣī hārūnu huve efSaHu minnī lisānen feersilhu meǐye rid'en yuSaddiḳunī innī eḣāfu en yukeƶƶibūni
وأخي هارون هو أفصح مني لسانا فأرسله معي ردءا يصدقني إني أخاف أن يكذبون

[ا خ و] [] [] [ف ص ح] [] [ل س ن] [ر س ل] [] [ر د ا] [ص د ق] [] [خ و ف] [] [ك ذ ب]

 » 28 / Kasas  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأخي ا خ و | EḢV VÊḢY ve eḣī ve kardeşimi And my brother
Vav,,Hı,Ye,
6,,600,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هارون | HERVN hārūnu Harun Harun,
He,Elif,Re,Vav,Nun,
5,1,200,6,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Harun"
اسم علم مرفوع
هو | HV huve o he
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
أفصح ف ص ح | FṦḪ ÊFṦḪ efSaHu daha fasihtir (güzel konuşur) (is) more eloquent
,Fe,Sad,Ha,
,80,90,8,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
مني | MNY minnī benden than me
Mim,Nun,Ye,
40,50,10,
P – preposition
PRON – 1st person singular object pronoun
جار ومجرور
لسانا ل س ن | LSN LSENE lisānen dil bakımından (in) speech,
Lam,Sin,Elif,Nun,Elif,
30,60,1,50,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فأرسله ر س ل | RSL FÊRSLH feersilhu onu gönder so send him
Fe,,Re,Sin,Lam,He,
80,,200,60,30,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
معي | MAY meǐye benimle beraber with me
Mim,Ayn,Ye,
40,70,10,
LOC – accusative location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ردءا ر د ا | RD̃E RD̃ÙE rid'en bir yardımcı olarak (as) a helper,
Re,Dal,,Elif,
200,4,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
يصدقني ص د ق | ṦD̃G YṦD̃GNY yuSaddiḳunī beni doğrulayan who will confirm me.
Ye,Sad,Dal,Gaf,Nun,Ye,
10,90,4,100,50,10,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إني | ÎNY innī zira ben Indeed,
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أخاف خ و ف | ḢVF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum I fear
,Hı,Elif,Fe,
,600,1,80,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
أن | ÊN en diye that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكذبون ك ذ ب | KZ̃B YKZ̃BVN yukeƶƶibūni beni yalanlayacakla "they will deny me."""
Ye,Kef,Zel,Be,Vav,Nun,
10,20,700,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَخِي: ve kardeşimi | هَارُونُ: Harun | هُوَ: o | أَفْصَحُ: daha fasihtir (güzel konuşur) | مِنِّي: benden | لِسَانًا: dil bakımından | فَأَرْسِلْهُ: onu gönder | مَعِيَ: benimle beraber | رِدْءًا: bir yardımcı olarak | يُصَدِّقُنِي: beni doğrulayan | إِنِّي: zira ben | أَخَافُ: korkuyorum | أَنْ: diye | يُكَذِّبُونِ: beni yalanlayacakla |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأخي WÊḢY ve kardeşimi | هارون HERWN Harun | هو HW o | أفصح ÊFṦḪ daha fasihtir (güzel konuşur) | مني MNY benden | لسانا LSENE dil bakımından | فأرسله FÊRSLH onu gönder | معي MAY benimle beraber | ردءا RD̃ÙE bir yardımcı olarak | يصدقني YṦD̃GNY beni doğrulayan | إني ÎNY zira ben | أخاف ÊḢEF korkuyorum | أن ÊN diye | يكذبون YKZ̃BWN beni yalanlayacakla |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve eḣī: ve kardeşimi | hārūnu: Harun | huve: o | efSaHu: daha fasihtir (güzel konuşur) | minnī: benden | lisānen: dil bakımından | feersilhu: onu gönder | meǐye: benimle beraber | rid'en: bir yardımcı olarak | yuSaddiḳunī: beni doğrulayan | innī: zira ben | eḣāfu: korkuyorum | en: diye | yukeƶƶibūni: beni yalanlayacakla |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊḢY: ve kardeşimi | HERVN: Harun | HV: o | ÊFṦḪ: daha fasihtir (güzel konuşur) | MNY: benden | LSENE: dil bakımından | FÊRSLH: onu gönder | MAY: benimle beraber | RD̃ÙE: bir yardımcı olarak | YṦD̃GNY: beni doğrulayan | ÎNY: zira ben | ÊḢEF: korkuyorum | ÊN: diye | YKZ̃BVN: beni yalanlayacakla |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kardeşim Hârûn, dil bakımından benden daha fasih, onu da benimle berâber gönder de bana yardım etsin, gerçeklesin beni, çünkü ben yalanlamalarından korkmaktayım.
Adem Uğur : Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.
Ahmed Hulusi : "Kardeşim Harun var ya, lisan itibarıyla o benden daha rahat konuşur! Onu, destekleyici olarak benimle birlikte irsâl et. Şüphesiz ki ben, yalanlamalarından korkuyorum. "
Ahmet Tekin : 'Kardeşim Hârûn’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da, yanımda beni tasdik eden bir yardımcı olarak, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlikle görevlendir. Ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.' dedi.
Ahmet Varol : Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu benimle beraber yardımcı olarak gönder beni doğrulasın. Çünkü ben onların beni yalanlamalarından korkuyorum.
Ali Bulaç : "Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
Ali Fikri Yavuz : Kardeşim Hârûn, lisan bakımından benden daha düzgündür o. Bunun için, beni tasdik eder bir yardımcı olmak üzre beraberimde onu peygamber gönder. Doğrusu ben, beni tekzib edeceklerinden korkuyorum.”
Bekir Sadak : (33-34) Musa: «Rabbim! Dogrusu ben onlardan bir cana kiydim. Beni oldurmelerinden korkarim. Kardesim Harun'un dili benimkinden daha duzgundur. Onu, beni destekleyen bir yardimci olarak benimle gonder, cunku beni yalanlamalarindan korkarim» dedi..
Celal Yıldırım : Kardeşim Hârûn var ya, o benden daha güzel ve pürüzsüz konuşur ; onu benimle yardımcı olarak gönder de beni tasdîk etsin ; çünkü (Fir'avn ve yandaşlarının) beni yalanlamalarından endişe ediyorum,» dedi.
Diyanet İşleri : “Kardeşim Hârûn’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.”
Diyanet İşleri (eski) : (33-34) Musa: 'Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım. Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım' dedi.
Diyanet Vakfi : Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.
Edip Yüksel : 'Ayrıca, kardeşim Harun benden daha iyi konuşur. Onu benimle birlikte, beni destekleyen bir yardımcı olarak gönder. Beni yalanlamalarından korkarım.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kardeşim Harun ise lisanca benden daha açık konuşur; beni tasdik eden bir yardımcı olarak maiyetimde ona da peygamberlik ver; doğrusu ben, beni yalanlamalarından korkuyorum!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biraderim Harûn ise lisanca benden fesahatlidir beni tasdık eder bir muavin olmak üzere maıyyetimde ona da risalet ver. Doğrusu ben beni tekzib ederler diye korkarım
Fizilal-il Kuran : «Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür onu da beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlayacaklarından korkarım.» dedi.
Gültekin Onan : "Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
Hakkı Yılmaz : (33,34) "Mûsâ dedi ki: “Rabbim! Şüphesiz ben onlardan bir kişi öldürdüm, şimdi onların beni öldürmelerinden korkuyorum. Kardeşim Hârûn'u da benimle gönder; o, dil bakımından benden daha iyi, güzel ve etkilidir. O nedenle o'nu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Şüphesiz ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.” "
Hasan Basri Çantay : «Biraderim Harun, o, lisan bakımından benden daha fasıyhdir. Binâen'aleyh onu da benimle beraber yardımcı (bir peygamber) olarak gönder ki beni tasdıyk etsin. Çünkü ben, beni tekzîb edeceklerinden endîşe ediyorum».
Hayrat Neşriyat : 'Kardeşim Hârûn ise, o benden lisân cihetiyle daha düzgündür; onu da beni tasdîk eden bir yardımcı olarak benimle berâber gönder. Çünki ben, (onların) beni yalanlamalarından korkarım.'
İbni Kesir : Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu benimle beraber yardımcı olarak gönder ki beni tasdik etsin. Çünkü ben, tekzib etmelerinden endişe duyuyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve kardeşim Harun ki o, lisan bakımından benden daha fasihtir. Ve onu, beni tasdik edici ve yardımcı olarak benimle beraber gönder. Ben, gerçekten beni tekzip etmelerinden (yalanlamalarından) korkuyorum.
Muhammed Esed : Ayrıca, kardeşim Harun'un konuşma tarzı benimkinden daha açık, daha düzgündür; öyleyse benim söylediklerimi (daha akıcı bir şekilde) doğrulayan bir yardımcı olarak o'nu da benimle birlikte gönder; çünkü, gerçek şu ki, beni yalanlayacaklarından korkuyorum".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve kardeşim Harun ise o lisanen benden daha fasihtir. İmdi onu da benimle beraber beni tasdik eder bir muin olarak gönder. Şüphe yok ki, ben, beni tekzîp edeceklerinden korkarım.»
Ömer Öngüt : “Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Beni destekleyen bir yardımcı olarak onu da benimle beraber gönder. Çünkü beni yalanlamalarından endişe duyuyorum. ”
Şaban Piriş : Kardeşim Harun’un dili benden daha açık. Onu da benimle gönder bana destek ve tasdik edici olsun. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.
Suat Yıldırım : "Kardeşim Harun’un ifadesi benimkinden daha düzgündür, onu da benimle beraber yardımcı olarak görevlendir ki beni tasdik etsin. Doğrusu beni yalancı saymalarından endişe ediyorum."
Süleyman Ateş : "Kardeşim Hârûn, o, dil bakımından benden daha güzel konuşur. Onu da benimle beraber, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Zira ben, beni yalanlayacaklarından korkuyorum."
Tefhim-ul Kuran : «Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum.»
Ümit Şimşek : 'Kardeşim Harun ise benden daha güzel konuşur. Onu da yardımcı olarak benimle gönder ki beni tasdik etsin. Çünkü onların beni yalanlamasından korkuyorum.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Kardeşim Hârun var ya, o benden lisanca daha etkilidir/benden daha güzel konuşur. Onu da benimle yardımcı olarak gönder ki beni tasdiklesin; beni yalanlamalarından korkuyorum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}